Content area
Full Text
imparatorluklar: Eski Roma'dan ABD'ye Dünya Egemenliginin Mantigi Herfried Münkler, Çeviren: Zehra Aksu Yilmazer, Istanbul: Îletiçim Yayinlari, 2012, 310 sayfa.
Günümüzde imparatorluk kavrami mevcut siyasal kültür tarafindan büyük öl- çûde yipratilmiç, arkaik bir siyasi model olarak siyasal dilin kiyisina itilmiçtir. Çûphesiz bunun en büyük sebebi 20. yüzyilin baçlannda birçok imparatorlu- gun tarihe kançmasiyla birlikle onlann yerini yeni dünya düzenin yapi taçla- n «larak görülen ulus devletierin almasi ile imparatorluldarin tarihteki yer- lerini aldildan çeklindeki dûçûncedir. Ancak, Soguk Savaç sonrasi dönemde ABD'nin yegane dünya gücü «larak yûkseliçi ile birlikle yeniden imparatorluk oluçumundan bahsedilmeye baçlandi. Yak in zamanda imparatorluk kavrami M. Hardt ve A. Negri'nin ïmparatoluk isimli kitabi üzerinden yeniden entelek- tüel mahfillerde dolaçima girdi ve aklüellik kazandi. Mükler, imparatoluklar: Eski Roma'dan ABD'ye Dünya Egemenliginin Mantigi isimli açagida tanitma- ya çaliçtigimiz eserinde Hardt ve Negri'nin dünyayi bir ag «larak saran, fakat merkezi bir odagi bulunmayan Foucaultgil bir ilctidar yapisina sahip impara- torlugundan farkli «larak son derece canli, somut, algilanabilir, görülebilir, ta- rihi ve siyasi bir imparatorluk(lar) resmi çiziyor.
Eserinde derin bir vukufiyet ve engin bir mülctesebat ile dünya imparator- luklarinin kuruluç ve içleyiç mantigini ortaya koymaya çaliçan Münkler, temel argümanlanni temellendirmek amaciyla Roma, Portekiz, íspanya, Hollanda, Britanya, ABD, Çin, Rus, Osmanli ve Bozkir imparatorluklarinin tarihinden örnekler sunarak önemli analizlerde bulunuyor. Karçilaçtirmali bir perspektif ile konuyu ele alan yazar, imparatorluklara iliçkin geniç bir bilgi yiginindan dikkate alinmasi gereken betimsel ve içlevsel sonuçlara vanyor. Yazar, bunu yaparken kendisi ile röportaj yapan bir gazetenin hakli olarak dedigi gibi adeta "tek kiçilik dûçûnce lcuruluçu" gibi çaliçiyor. Dikkat çeken bir diger husus ise yazann sogukkanli bir çelcilde, imparatorluk kavramina yüklenilen olumsuz içerigin yeniden gözden geçirilmesine ve yeninden tartiçmasina imkan sun- masi ve dahasi 'imparatorluk'un olumsal içerilderinin de görülebilir olmasini saglamasidir. Zira yazara göre imparatorluk, etnilc, siyasi, dilsel sinirlann üst üste birleçtigi ulus devletin üstesinden gelemedigi bazi sorunlann açilmasi için önemli siyasal imkanlar sunmaktadir. Münkler'in imparatorluga bu olum- sal bakiçini Avrupa'ya ABD karçisinda emperyal bir politik perspektif sunma- sinda açilcça görüyoruz.
Yazar, kitabinin "imparatorluk Nedir?" baçlikli birinci bölümünde önce- lilde imparatorluk olgusunu diger siyasi düzenlerle karçilaçtirarak impara- torlugun ne oldugunu belirlemeye çaliçiyor. Yazara göre imparatorlugun ne oldugu ne olmadigindan hareketle ortaya konulmalidir. Ilkin bir imparatorluk ile zorunluluklari ve içleyiç mantigi farkli oían kurumsal ve teritoryal devlet arasinda aynm yapmak gerekir. Devletlere özgü sinir çizgisi...