Özet
Amaç: Epidemiyolojik çalismalar, saglik sorunlarinin önlenmesi ve çözümlenmesinde önemlidir. Bu çalismayi, Çankiri yöresindeki deri biyopsilerini degerlendirmek amaciyla gerçeklestirdik.
Yöntem: Ocak 2011 ve Ocak 2013 tarihleri arasinda Deri ve Zührevi Hastaliklari Poliklinigi'ne basvuran 2128 hasta ve 2128 lezyon retrospektif olarak incelendi. Hastalarin demografik özellikleri, lezyon lokalizasyonlari ve tipleri dermatoloji ve patoloji kayitlarindan istatistik inceleme için alindi. Patoloji preparatlari retrospektif olarak tekrar incelendi ve konulan tanilar teyit edildi.
Bulgular: En sik görülen tümör tanisi melanositik nevüstü (%27, n=574) ve bu taniyi kistik tümörler, softfibrom/akrokordon ve psoriasis izliyordu. Genel olarak en sik tümör lokalizasyonu yanak ve dudak olarak saptandi (%21,7). En genç hasta popülasyonunu molluskum kontagiozumlu hastalar olustururken (25,00±11,04 yas), en yasli hasta grubunda yassi hücreli karsinom (YHK)'li hastalar bulunmaktaydi (71,69±12,79 yas). En sik görülen malign deri tümörü bazal hücreli karsinom (BHK) olarak saptandi (n=92, %74). BHK'ler en sik olarak burun lokalizasyonunda yerlesmislerdi (%35,9). Ikinci en sik malign deri tümörü ise YHK olarak saptandi (n=32, %26). Iki malign tümör grubu olan BHK ve YHK gruplari arasinda yas açisindan istatistiksel olarak farklilik mevcut degildi.
Sonuç: Çankiri Yöresinde malign deri tümör oranlari literatürle uyumludur. Epidemiyolojik arastirmalardaki artis, diger çalismalarla karsilastirma imkani saglayabilir ve saglik yönetimi planlamalarini kolaylastirabilir.
Anahtar kelimeler: Deri biyopsisi, dermatoloji, epidemiyoloji, histopatoloji, prevalans, retrospektif
Abstract
Objective: Epidemiological studies are essential on the prevention and resolution of health problems. The aim of this study was to investigate skin biopsies in Çankiri region.
Methods: A total of 2128 patients admitted to our dermatology outpatient clinic and their 2128 lesions were retrospectively analyzed. The demographic characteristics, the localizations and types of lesions were obtained from dermatology and pathology records for the statistical analyses. Pathology slides were retrospectively re-examined and diagnoses were confirmed.
Results: Melanocytic nevus was the most common diagnosis of the skin tumors (27%, n=574) followed by cystic tumor, softfibroma/acrochordon and psoriasis. In general, cheeks and lips were the most common tumor location (21.7%). The youngest population was the patients with molluscum contagiosum (25.00±11.04 years) and the oldest group of patients was the ones with squamous cell carcinoma (SCC) (71.69±12.79 years). The most common malignant tumor was basal cell carcinoma (BCC) (74%, n=92). BCCs were mostly localized on nose (35.9%). SCC was the second most common malignant tumor (26%, n=32). There was no statistically significant difference between two malignant tumor groups in terms of age.
Conclusion: Malignant tumor ratios were consistent with the literature in Çankiri region. Increase in epidemiological researches may provide the opportunity to compare with other studies and facilitate health management planning.
Key words: Dermatology, epidemiology, histopathology, prevalence, retrospective, skin biopsy
Giris
Hastaliklarin bir bölgedeki görülme sikliginin ve demografik özelliklere göre dagiliminin saptanmasi önemlidir. Hastalik epidemiyolojisi, insan topluluklarinda hastaliklarin ve etkenlerinin dagiliminin çalisilmasi ve bu çalismalarin saglik sorunlarinin kontrolünde uygulanmasidir (1). Epidemiyoloji ile elde edilen veriler sayesinde hastaliklarin etiyolojisi ile ilgili de önemli ipuçlari elde edilebilir. Bir bölgede en sik görülen deri hastaliklarinin belirlenmesi, o bölgedeki tedavi edici ve koruyucu saglik hizmetlerinin belirlenmesinde ve gelistirilmesinde yol gösterici olabilir (2).
Yöntemler
Bu çalismada Ocak 2011 ve Ocak 2013 tarihleri arasinda Çankiri Devlet Hastanesi Deri ve Zührevi Hastaliklari Poliklinigi'ne basvuran, biyopsi alinan ve histopatolojik tani alan 2128 hasta retrospektif olarak incelendi. Hastalarin demografik özellikleri, lezyon lokalizasyonlari ve tipleri dermatoloji ve patoloji kayitlarindan istatistiksel inceleme için alindi. Patoloji preparatlari retrospektif olarak tekrar incelendi ve konulan tanilar dogrulandi. Istatistiksel incelemede dagilim istatistikleri ki-kare ve ANOVA testleri uygulandi. Tümör tipine göre yas ortalamalari ANOVA testi, farkliliklarin hangi gruplardan kaynaklandigi ise Post-hoc analizi ve Bonferroni test metodu ile saptandi.
Bulgular
Çalismada iki ile 91 yaslari arasinda, yas ortalamasi 43,6±18,2 olan toplam 2128 hasta ve 2128 lezyon incelendi. Hastalarin %46,8'i (n=995) kadin ve %53,2'si (n=1133) erkekti. Tanilar 11 ana baslik altinda incelendi (Tablo 1) ve lokalizasyonlar ise on bölge olarak ayrildi (Tablo 2). En sik görülen tani melanositik nevüstü (%27, n=574) ve bu taniyi kistler, fibroepitelyal polip/ softfibrom/akrokordon ve psoriasis izliyordu. Genel olarak en sik biyopsi lokalizasyonu yanak ve dudak olarak saptandi (%21,7) (Tablo 2). Bu lokalizasyonu ense-boyun (%14,8), saçli deri (%14,2) ve gövde (%10,2) bölgeleri izliyordu. En çok olguyu barindiran melanositik nevüs grubunda (n=574, %27) en sik lokalizasyonlar yanak, boyun ve burun olarak bulundu (Tablo 1).
En genç hasta popülasyonunu molluskum kontagiozumlu hastalar olustururken (25,00±11,04 yas), en yasli hasta grubunda yassi hücreli karsinom'lu (YHK) hastalar bulunmaktaydi (71,69±12,79 yas) (Tablo 1).
En sik görülen malign deri tümörü bazal hücreli karsinom (BHK) olarak saptandi (n=92, %74). BHK'lar en sik olarak burun lokalizasyonunda yerlesmislerdi (%35,9). Sonraki en sik lokalizasyonlar dudak (%28,3) ve alindi (%14,1). Diger ve ikinci en sik malign deri tümörü ise YHK olarak saptandi (n=32, %26). YHK için en sik lokalizasyonlar dudak (%25), kulak (%21,9) ve saçli deriydi (%18,8). Iki malign tümör grubu olan BHK ve YHK gruplari arasinda yas açisindan istatistiksel olarak farklilik mevcut degildi. Bazal ve yassi hücreli karsinomlu hastalar bütün diger gruplardaki hastalara göre istatistiksel anlamli olarak daha yaslilardi.
Tartisma
Literatürde deri hastaliklarinin prevalansi ve deri biyopsilerinin degerlendirilmesi ile ilgili epidemiyolojik çalismalarin sayisi oldukça azdir. Epidemiyolojik prevalans çalismalarinin yetersiz olusu, bizim çalismamizdaki hasta grubunu (hem dermatolojik hem de patolojik olarak tanisi dogrulanmis) tam olarak karsilayacak ve kiyaslamaya olanak saglayacak baska bir hasta grubunun bulunmasini zorlastirmaktadir. Bu nedenle literatürde bulunan bazi çalismalarin belirli gruplari ile karsilastirma yapilmaya çalisilmistir. Literatürdeki çalismalarin hiçbirinde, tarayabildigimiz kadariyla, lezyon lokalizasyonlari dâhil edilmemistir.
Etiyopya'da 2342 deri patolojisinin incelendigi bir çalismada en sik konulan patolojik tani inflamatuar dermatoz tanisi olarak bulunmustur (%27). Lokalizasyonlarin dahil edilmedigi çalismada en sik saptanan deri tümörleri YHK (%55,2) ve melanom (%19) olmustur (3).
Nijerya'da 694 deri biyopsisinin incelendigi çalismada melanom ve kaposi sarkomu en sik görünen deri kanserleri olarak rapor edilmistir (%33 ve %30). YHK ve BHK üçüncü ve dördüncü siklikta saptanmistir (4) (%24 ve %10).
Kocaeli'nde 250 kisi ile yapilan, patolojik incelemenin yapilmadigi çalismada bizim çalismamiza benzer sekilde en sik saptanan benign deri tümörü melanositik nevüs olmustur (5) (%9,3). Erzurum'da yapilan ve bütün deri hastaliklarinin dahil edildigi çalismada verrüler en sik deri tümörü olarak rapor edilmistir. Diger benin tümörlerin sikligi ise %3,5 olarak saptanmistir (6).
BHK, beyaz irkta en sik görülen malign deri tümörüdür, bütün deri kanserlerinin %68-%76'sini olusturur (7,8). YHK, ikinci en sik görülen deri kanseridir ve tüm deri kanserleri arasinda %15-%28 görülür (7,8). Bu iki deri kanserinin bizim çalismamizdaki görülme oranlari (%74 ve %26) literatürdeki oranlarla uyumludur. Van yöresinde 115 hastanin dahil edildigi melanositik olmayan deri tümörlerinin retrospektif incelendigi bir çalismada BHK %74, YHK ise %23,5 olarak saptanmistir. BHK ve YHK için en sik lokalizasyon ise basboyun olarak rapor edilmistir (8) (%98 ve %89). Istanbul'da yapilan ve 516 hastanin alindigi çalismada BHK %73 ve YHK %27 olarak saptanmistir (9). 2006 yilinda Iran'da yapilan çalismada 669 deri kanserinde %66,7'si BHK, %26,8'i ise YHK olarak rapor edilmistir (10). Bu çalismalarda lokalizasyonlar bizim çalismamizdan farkli olarak detaylandirilmamistir.
Çalismamizin bazi kisitlamalari bulunmaktaydi. Epidemiyolojik bir çalisma olmasina karsin çalismamizda sadece deri biyopsisi uygulanan hastaliklar alinmis, biyopsisisiz tani konulan hastaliklar dahil edilmemistir. Malign tümör tanilarinda melanom ve lenfoma gibi histopatolojik taninin teyidinde immünohistokimyasal ve büllöz hastaliklar gibi immünofloresan incelemelere gerek duyulan tanilar mevcut degildi. Bu tanilarin mevcut olmamasinin nedeni, histopatolojik olarak süphe uyandiran ve immünohistokimyasal destek için bir üçüncü basamak saglik merkezine yönlendirilen bu hasta grubunun büyük bir kisminin nihai sonuçlariyla merkezimize dönüs yapmamis olmalaridir. Çalismamizda sadece Deri ve Zührevi Hastaliklari Klinigi'mizden gönderilen biyopsiler degerlendirildigi için oral mukoza lezyonlari gibi Kulak Burun Bogaz Klinigi'ne ya da genital lezyonlar gibi Kadin Dogum veya Plastik Cerrahi Klinigi'ne biyopsi için gönderilen hastalar dahil edilmemistir.
Deri hastaliklarinin epidemiyolojik inceleme çalismalarinin karsilastirilmalarinda en büyük sorunlardan biri, çalismalarda tümör/lezyon tiplerinin ve lokalizasyonlarin standardizasyonun zor olmasidir. Tanilarin ayrimina gidilirken, yazar sadece melanositik olmayan deri tümörleri gibi genel bir siniflandirma kullanabilir ya da tümörleri detaylandirabilir. Çalismaya sadece klinik tani konulan hastalar alinabilir ya da bizim çalismamizda oldugu gibi patolojik tani da dâhil edilebilinir. Lokalizasyon ayrimi yapilirken, sadece bas-boyun gibi genel siniflandirma veya burun, alin ve kulak benzeri detaylandirma yapilabilir. Epidemiyoloji çalismalarinda artis, hangi bölgelerde hangi hastaliklarin prevalansinin daha yüksek oldugu, hangi hastaliklar için daha çok önem verilmesi gerektigi, hangi hastaliklardan korunma önlemlerinin öncelikli olarak alinmasi gerektigi ve çalismalardaki standardizasyonun nasil saglanabilecegi konularinda bize yol gösterici olacaktir.
Kaynaklar
1. MacMahon B , Trichopoulos D. Epidemiology Principles and Methods: Brown and Company; 1996.
2. Baysal V, Yildirim M , Alan H. Göller Bölgesinde En Sik Görülen Deri Hastaliklari. T Klin Dermatoloji 1997;7:19-22.
3. Gimbel DC, Legesse TB. Dermatopathology practice in ethiopia. Arch Pathol Lab Med 2013;137:798-804.
4. Forae GD , Olu-Eddo AN. Malignant skin tumors in benin city, South-South, Nigeria. Oman Med J 2013;28:311-5.
5. Bilen N, Seref B, Apaydin R, et al. Kocaeli'nde Deri Hastaliklari Konusunda YapilanIlk Epidemiyolojik Çalisma Sonuçlari. Turkiye Klinikleri J Dermatol 1998;8:160-4.
6. Dogan B. Epidemiology of Cutaneous Diseases in a Military Medical Center in Eastern Anatolia. Turkiye Klinikleri J Dermatol 2005;15:71-6.
7. Clarke P. Nonmelanoma skin cancers - treatment options. Aust Fam Physician 2012;41:476-80.
8. Atik B, Tan Ö, Tekes L, et al. Van Yöresi Melanom Disi Deri Kanserlerinin Retrospektif Analizi. Van Tip Dergisi 2006;13:126-30.
9. Ülkür E, Karagöz H, Açikel C, et al. Melanoma disi deri kanserlerinin 11 yillik retrospektif analizi; 2006.
10. Zamanian A, Farshchian M, Meheralian A. A 10-year study of squamous cell carcinoma in Hamedan in the west of Iran (1993-2002). Int J Dermato 2006;45:37-9.
Engin Senel, Yasemin Yuyucu Karabulut*, Haci Halil Karabulut**, Yasemin Dölek*, Nazmiye Kursun***
Hitit Üniversitesi Tip Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastaliklari Anabilim Dali, Çorum, Türkiye
*Çankiri Devlet Hastanesi, Patoloji Laboratuvari, Çankiri, Türkiye
**Çankiri Devlet Hastanesi, Göz Hastaliklari Klinigi, Çankiri, Türkiye
***Ankara Üniversitesi Tip Fakültesi, Biyoistatistik Anabilim Dali, Ankara, Türkiye
Yazisma Adresi/ Correspondence:
Engin Senel, Hitit Üniversitesi Tip Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastaliklari Anabilim Dali, Çorum, Türkiye
Tel.: +90 364 223 03 00
E-posta: [email protected]
Gelis Tarihi/Submitted: 29.04.2014
Kabul Tarihi/Accepted: 30.04.2014
@Telif Hakki 2014 Türk Dermatoloji Dernegi Makale metnine www. turkdermatolojidergisi.com web sayfasindan ulasilabilir.
@Copyright 2014 by Turkish Society of Dermatology - Available on-line at www.turkdermatolojidergisi.com
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Aves Yayincilik Ltd. STI. 2014