Özet
Birinci Balkan Savasi'ni kaybettikten sonra Osmanli Devleti'nin durumunda ciddi degisiklikler oldu. Ordunun ve yönetimin tüm zaaflari ortaya çikti. Ermeni Islahati konusu Büyük Devletlerin Osmanli Devleti'nin iç islerine karismasina sebep oldu. Rusya ile Osmanli Devleti arasinda 9 Subat 1914 tarihinde imzalanan Yeniköy Antlasmasi ile Ermenilerin islahat talepleri karsilandi. Bundan sonra Ermenilerin Osmanli Devleti'ne olan bagliliklarinin zayifladigi ve yogun bir silahlanma faaliyetine giristikleri gözlendi. Öte yandan Rusya'nin Osmanli Ermenileri üzerindeki etkinligi artti. Ermeniler, Birinci Dünya Savasi'nin çikmasi üzerine Rusya ve diger Itilaf Devletleri'nin yardimiyla tam bagimsizliklarini elde edebileceklerini düsündüler. Bunun için Ermeni Milli Delegasyonu'nun öncülügünde Rus ordusunda savasmak üzere Ermeni gönüllüleri toplandi. Ermeni gönüllüleri Ruslar tarafindan ayri birlikler hâlinde teskilatlandirildi. Bunlarin görevi; Ruslar adina bilgi toplayip casusluk yapmak ve çete savaslari yaparak Rus ordusunun önünü açmakti. Ermeniler kendilerine verilen görevleri en iyi sekilde yerine getirerek Türk ordusunun Van dâhil birçok yerden geri çekilmesinde rol oynadi. Öte yandan Türk ordusu da çete faaliyetleri için çalismalar yapti. Bu çalismada; Rusya ve diger Itilaf Devletleri'nin Ermeniler üzerindeki etkileri ve onlarin Osmanli Devleti'ne bakis açilarinin ne sekilde oldugu arastirilacaktir.
Anahtar Kelimeler: Osmanli Ermenileri, Rusya, Yeniköy Antlasmasi, Birinci Dünya Savasi, Kafkasya
Abstract
After the Ottoman Empire lost the first Balkan war, its situation changed drastically. All the weaknesses of the army and the administration came into notice. The issue of the Armenian reforms resulted in the interfering of the Great Powers in the empire's internal affairs. With the Yenikoy treaty signed between Russia and the Ottoman Empire on February 9th, 1914, the reform demands of the Armenians were met. After that treaty, though, it had been observed that the Armenians started losing allegiance to the state and began arming themselves. Moreover, the Russian pressure on the Ottoman Empire also increased. After the bursting out of the World War I, Armenians thought that they could gain independence from the state with the help of Russia and the other Allied Powers. Therefore, Armenian National Delegacy started recruiting Armenian volunteers to fight in the Russian army. These volunteers were organized as separate units by the Russians. Their duties were to conduct intelligence duties for the Russians and opening the frontiers for the Russian army by performing guerilla wars. Armenians successfully conducted their duties, which resulted in the retreatment of the Turkish army from lots of places, even including Van. However, the Turkish army also put some effort in band activities. In this study, both the effects of Russia and the other Allied Powers on the Armenians and their standpoints towards the Ottoman Empire will be investigated.
Keywords: Ottoman Armenians, Russia, Yenikoy Treaty, World War I, Caucasus
Giris
Birinci Balkan Savasi'nin kaybedilmesinden sonra Osmanli ordusunun ve yönetiminin tüm zaaflari ortaya çikti. Osmanli topraklarinin bütünlügünü korumanin bundan sonra daha da güç olacagi asikardi. Ermeniler, zaten uzun zamandan beri gündemde tutmaya çalistiklari "Ermeni Islahati" taleplerini daha yüksek sesle dillendirmeye basladilar. Ermeniler, sonu özerklige varabilecek bazi siyasi, ekonomik ve kültürel ayricaliklar talep etmekteydi. Büyük Devletler bu taleplerin yerine getirilmesi konusunu birinci elden takip ettiler. Bu talepler, Osmanli Devleti tarafindan 9 Subat 1914 tarihinde Rusya ile imzalanan Yeniköy Antlasmasi ile büyük ölçüde karsilandi. Yeniköy Antlasmasi'na göre; "alti vilayet" olarak adlandirilan yerler iki bölüme ayrilacakti. Buna göre; Erzurum, Trabzon ve Sivas vilayetleri ile Van, Bitlis, Harput ve Diyarbakir vilayetleri birer yabanci müfettisin idaresine verilecek, bu müfettislerin valiler de dâhil olmak üzere sivil idare, adliye, polis ve jandarmayi tayin, azil ve denetleme yetkileri olacakti. Müfettisler gerekli görürlerse hükümetten askerÎ kuvvet talep edebileceklerdi. Yetersiz ve suçlu gördükleri memurlari mahkemeye sevk edebilecekler, adliye memurlarini görevden alabileceklerdi. Bütün kanunlar, talimatlar, ilanlar ve emirler yerel dillere çevrilecek ve genel müfettisin onayi alinmak suretiyle mahkemelerde yerel diller de konusulacakti. Mahkeme kararlari Türkçe yazilacak, gerekli görüldügünde yerel dillere çevrilecekti. Osmanli tebaasinin tamami askerlik yapacak ve bu görevi oturdugu müfettislik bölgesi sinirlarinda gerçeklestirilebilecekti. Hamidiye Alaylari yedek süvari birliklerine dönüstürülecekti. Ayni mezhepten olan cemaatlerin okullarinin yönetimine hükümet karismayacakti. Müfettislerin gözetimi altinda bir yil içinde nüfus sayimi yapilacak, milliyet, mezhep ve konusulan yerel diller ile oranlari belirlenerek genel meclisler buna göre olusturulacakti. Ancak Van ve Bitlis vilayetlerinde sayim sonucu beklenmeksizin Hiristiyanlarla Müslümanlarin yari yariya oldugu esas alinacakti. Müfettisler gerekli gördüklerinde, zabita ve jandarma tayinini de Müslüman ve gayrimüslimlerden esit sayida yapacaklardi. Ayrica her etnik unsur için vilayetin milli egitim bütçesinden onlarin verdigi vergilerle orantili bir bütçe olusturulacakti.1
Osmanli Devleti, Balkan Savaslari'nda yasadigi büyük askerÎ hezimetten sonra bundan ders çikarip orduyla ilgili ciddi reformlar yapma gayretine girdi. Bu reformlarin ilk isareti, 1913 yili sonlarinda Erkân-i Harbiye-i Umumiye Reisi (Genelkurmay Baskani) Ahmet Izzet Pasa tarafindan 11 Aralik 1913 tarihinde, ordunun Yeni Teskilat-i Askeriye Nizamnamesi'nin yayimlanmasiyla ortaya çikti. Ardindan bu nizamnameye göre belirlenen ve "Ordu, Bagimsiz Kolordu ve Tümen bölgeleriyle Konus Durumlari" adini alan radikal yeniden yapilandirmanin icrasiyla devam etti. Bu, bütün sahra ordusunun ve ordunun konuslandigi askere alma bölgelerinin elden çikmasi ve Avrupa'da kaybedilen birliklerin Anadolu'da yeniden teskil edilmelerini gerekli kilan bir plandi. Bu plan çerçevesinde, ordunun Trakya'dan Anadolu'daki daimi baris garnizonlarina dönüs süreci baslatildi. Ahmet Izzet Pasa, bu yapisal düzenlemeyle beraber ihtiyat süvari kolordusu disinda ordudaki bütün kurulu ihtiyat birliklerini kaldirdi. Bu yeniden teskilatlanma, barista hazir olan ihtiyat alay, tümen ve kolordularin baris kadrolarini seferi durumuna geçiren klasik Avrupa uygulamalarinin aksi yönündeydi. Bundan böyle seferberlik bölgelerine çagrilan ihtiyat askerleri kurulu birliklerin elemanlari olarak degil, tek tek görevlendirilecekti.2
Seferberligin ilân edilmesiyle ihtiyatlar Osmanli piyade tümenlerindeki alaylarin mevcutlarini seferi duruma yükselttiler. Ayrica Aralik 1913'te Alman AskerÎ Islah Heyeti Baskanligi'na yeni atanan General Otto Liman von Sanders ve oldukça iyi egitimli yaklasik 20 Prusyali ve Bavyerali kurmay subay Osmanli topraklarina geldi. Almanlarin görevi, numune alaylar meydana getirmek suretiyle ordunun canlandirilmasina yardim etmekti. Buna ek olarak, birkaç Alman Erkân-i Harbiye Mektebi'nde ders verip kolordularla ordu seviyesindeki karargâhlarda hizmet etmek üzere görevlendirildiler.3Bu heyetten önce Amiral Limpus baskanliginda bir Ingiliz heyeti Osmanli bahriyesini, General Baumann baskanliginda bir Fransiz heyeti de Osmanli jandarmasini düzenlemek üzere görevlendirilmisti.4 Yine de Alman askerÎ heyetinin Türkiye'ye gelmesi ve Liman von Sanders'in Karadeniz ve Ege arasinda Bogazlari savunan bir Osmanli kolordusuna komutan tayin edilmesi Bogazlarin kontrolünün Almanya'ya geçecegi endisesi tasiyan Rusya'nin hiç hosuna gitmedi.5 Bu makalede Yeniköy Antlasmasi'nin Osmanli Ermenilerini ne sekilde etkiledigi ve Birinci Dünya Savasi'nin çikmasiyla Rusya'nin Osmanli Ermenileri üzerinde kontrol kurmak için yürüttügü faaliyetler ele alinacaktir. Makalede ayrica Osmanli Ermenile- rinin "bagimsiz" devlet olmak için izledikleri yolun ne sekilde oldugunun ve Istanbul'da yasayan Ermeni önderlerle Dogu'daki Tasnak liderlerin devletle iliskilerindeki farkliliklarin ortaya konmasi amaçlanmaktadir.
Balkan Savasindan sonra islahatlarin dis müdahaleye meydan birakmayacak sekilde yapilmasi konusunda Ermeni önderlerle hükümet arasinda yürütülen müzakereler sirasinda Karekin Pastirmaciyan (Armen Garo)'in su sözleri uzlasma umudu olmadigini ortaya koymustu:6
"...Ciddi problemleri hafife alamazsiniz. Davamiza gelince, hiç de samimi degilsiniz. Vaatlerle bizi uyutacaginizi saniyorsunuz; ayrica Ermenilerin Ermenistan'i bosaltmasi için öyle politik-ekonomik sartlar yaratiyorsunuz ki, böylece Ermeni sorunundan bir an önce ve kökten kurtulacaksiniz. Bu da cehaletinizin ikinci kaniti. Hesaplarinizda yaniliyorsunuz. Planlarinizi öyle kolay gerçeklestirmenize izin vermeyecegiz. Ulusal bilincimiz o kadar geliskin ki, Ermenistan'i Ermenisiz birakmaniza izin vermektense, Osmanli Imparatorlugu denen bu büyük yapiyi yikmayi tercih ederiz. Biz de bu harabenin altinda kaliriz, büyük kayip veririz, biliyorum. Fakat son tahlilde siz koca bir imparatorluk kaybedersiniz, bizse kanli molozlarin altindan kazar çikariz, üstelik sizden de kurtulmus oluruz."
Yeniköy Antlasmasi'ndan Sonra Osmanli Ermenilerinin Devlete Bagliliginin Zayiflamasi
Rusya'nin Ermeni islahatinin kabul edilmesinde oynadigi rol bundan sonra Ermenilerin Ruslarla yakin iliskiler kurmasina yol açti. Ermeni-Rus iliskilerinin derinligi, Itilâf ve Ittifak devletlerinin sekillenmesiyle büyük bir savasin çikacagi ihtimalinin artmasi ve Osmanli Devleti'nin seferberlik ilan etmesinin Dogu Anadolu bölgesinde çok daha büyük problemlere yol açabilecegi Osmanli hükümetinin gözünden kaçmadi. Öte yandan Ermeni islahati görüsüldügü sirada Ermenilerin disaridan sagladigi destegin boyutu hükümetin Ermeni siyasi firka baskanlari, önde gelenleri ve Ermenilik davasiyla ilgilenenler hakkinda daha kapsamli bilgiler toplama ihtiyaci hissetmesine yol açti. Bunun sonucunda sefirliklerden bu konuda kapsamli bilgiler talep edildi. Özellikle Tiflis ve Bakü ile Iran'da Rest, Tebriz taraflarinda; Bulgaristan, Isveç, Ingiltere, Fransa ve Misir'da; Amerika'da New York ve Boston'da bulunan bu gibi kisiler hakkinda hazirlanan dosyaya konmak üzere kimlikleri, sabikalari, faaliyetlerinin belirtilmesi ve mümkünse bu kisilerin fotograf ve resimlerinin de bu bilgilere eklenmesi istendi.7
Osmanli hükümetinin, 1914 yilinin ortalarindan itibaren istihbarat çalismalarina agirlik verdigi, ayni yilin sonbaharinda da Ermeni komitelerine karsi takibat ve önlemlerini artirdigi anlasiliyor. Bilhassa Tasnaksutyun Komitesi'nin etkili oldugu Van'da polis müdürü tarafindan Dâhiliye Nezareti'ne gönderilen 21 Haziran 1914 tarihli raporda özetle su tespitlere yer verilmektedir:8 "Van vilayetini teskil eden Türk, Kürt, Ermeni, Nasturi ya da Keldani cemaati arasinda Ittihat ve Terakki, Tasnaksutyun, Hinçak, Ramgavar, Pareserakan? ve Parekursagan? isimlerinde dört firka ve iki cemiyet mevcuttur. Tasnaksutyun, Ermeni milletinden olusan esasli bir teskilata sahip, cesur oldugu kadar da hunhar bir heyetten ibarettir. Bu firka, kendine karsi gelenleri ölümle tehdit etmesi ve öldürmesi nedeniyle Ermeni milleti üzerinde en tesirli ve nüfuzlu olanidir. MillÎ menfaatleri söz konusu oldugunda diger firkalar ara sira bu firkayla görüsmektedir. Tasnaksutyun Firkasi'nin resmi programinin yani sira bir de resmi olmayan gizli programi vardir ki bunu ele geçirmek çok zordur. Ancak yayin organlarinda hep hükümet karsitligina yer verilmesi, mensuplarini silahlanmaya tesvik etmesi ve Bitlis olayindan sonra Kürtlerle Ercis'te görüserek onlari birlikte hareket etmeye davet etmeleri bu gizli programin varligini göstermektedir. Hinçak ve Ramgavar firkalari da Tasnaklarla ayni amaci tasisalar da bunlarin her biri ayri yol takip etmekte ve birbirlerinin siyasi rakibi durumundadirlar. Tasrada mektep açip maarife hizmet etme, silahlanma ve hunharane yaklasimiyla ahali üzerinde en etkili olan firka Tasnaksutyun'dur.
Nasturi cemaati, siyasi menfaatleri konusunda Ermenilerle müsterek hareket etmemektedir. Bu cemaat bir siyasi firkaya sahip degilse de bu cemaatten bazilari Rus propagandacilariyla birlikte hareket etmek ve Osmanli aleyhtari davranmaktan dolayi tutuklanip Divan-i Harb'e verilmistir.
Kürtlere gelince bu kavimler içinde en cahil ve taassup içinde olandir. Içlerinde siyasÎ hayata alismis kisi bulmak neredeyse mümkün degildir. Bölgedeki otorite, zulüm ve baskilari Mesrutiyet'in ilân edilmesiyle sona erdigi için ahaliyi hükümet ve Mesrutiyet aleyhine tesvik etmislerdir. Ancak onlarin bu hain emelleri Bitlis hadisesinden revaç bulmamaktadir. Ancak Iran'a kaçan Abdürrezzak Said Bey, Seyyit Taha ve adamlarindan Simko'nun Rus siyasetçilerle sik sik görüstügü haberlerinin gelmesi, Abdürrezzak'in "Amiriniz" imzasiyla Osmanli Kürtlerine yönelik beyannameler göndermesi bölgede Osmanli otoritesini akim birakmaktadir. Bazi Kürt asiret reisleri Rusya ve Iran ile yakin iliskiler içerisindedir."
Komite mensuplarina yönelik olarak çesitli yerlerde kurulan Divani Harplerde yargilamalar yapildi. Mesela Istanbul Divani Harbi Hinçak meselesinden dolayi Van'dan dört kisinin isimlerini vererek Istanbul'a gönderilmelerini talep etmistir. Bunun üzerine Van'da bulunan Erzurum Valisi Tahsin Bey, Van'in Hinçaklar için etkili bir yer olmadigini, ismen talep edilen kisilerden Reis Prutyan'in nüfuzlu oldugunu, diger üç kisinin fakir ve tesirsiz isimler olmalarindan dolayi saliverilmelerinin daha uygun olacagi yönünde görüs bildirdi.9 Istihbarat ve arama faaliyetlerine önem verilse de komiteler istedikleri faaliyetleri bir sekilde gerçeklestirebiliyorlardi. 6. Kolordu emrinde bulunan ve Hinçakyan Komitesine mensup bütün Ermeni askerlerin 5 Aralik 1914'te, Kozan eski mebusu Hamparsum Boyaciyan tarafindan verilen konferansa istirak et- tikleri istihbarat birimleri tarafindan belirlendi. Bunun üzerine Ermeni efradin, "Ermeni mefkuresine hizmet eden bu gibi kisilerle iliski kurmasinin dogru olmayacagi" ilgili birim tarafindan tespit edilerek bu konuda gerekli hassasiyetin gösterilmesi için tüm güvenlik mercilerinin bilgilendirilmesi emredildi.10
Güvensizlik ortami üst düzey yöneticiler ve askerler arasinda görüs ayriliklarina sebep olabiliyordu. Konya Valisi Osman Bey, Erzurum Kolordu komutani Izzet Pasa'nin 22 Ekim 1914'te, "Ermenilerin Osmanli ülkesinin tüm bölgelerinde isyan edecegi, tüm güvenlik birimlerinin teyakkuzda olmasi ve bu konuda Müslüman ahalinin de uyarilmasi gerektigi" yönündeki emrinin tüm askerÎ kitalara teblig edildigini ögrenmesi üzerine yetkililere, bunun Müslüman halkin silahlanmasi gibi zararli sonuçlari olabilecegi uyarisinda bulundu.11 Konya Valisi bu uyarisinda hakli olabilecegi gibi Izzet Pasa'yi temkinli olmaya sevk eden gelismeler de yasanmaktaydi: Amasya'nin Sofular mahallesinde camci esnafindan Teban oglu Karnik'in evinde 15 Temmuz 1914'te yapilan aramada iki bomba, dükkâninda yapilan aramada ise tamamlanmamis bir bomba ile bomba imaline yarayan kalip ve çesitli gereçler ele geçirildi. Savanci Mahallesinde Nazaret oglu Gifarom'un evinde ve dükkâninda bir fitilli ve içi dolu, digerinin içi bos iki bomba ve iki adet fisek alti bulundugu 31. Firka Kumandanligi tarafindan bildirildi. Bunun üzerine Sivas Valiligi tarafindan yapilan sorusturmada, iki aydan beri Amasya'dan civar mahallere birçok dinamit, bomba ve martini sevk edildigi belirlenerek adi geçen kisiler Istanbul'daki Divani Harbe sevk edildi.12
Erzurum Valisi Resit Bey, Dâhiliye Nezareti'ne çektigi telgrafta Kigi Ermeni Murahhasi'nin askerÎ üniforma benzeri kiyafet giyip kiliç kusandigini, Erzurum murahhas kavasinin da kiliç talimi yapmakta oldugunu ihbar edip nasil hareket edilmesi gerektigini sordu. Buna cevaben Adliye ve Mezahip Nezareti Müstesarliginca hazirlanan 6 Haziran 1914 tarihli yazida; "Rüesa-yi ruhaniye muteberlerinden sayilan kavaslarin giyecekleri elbiselerin sekli hakkinda resmÎ bir karar bulunmamakla beraber simdiye kadar bu konuyla ilgili yapilmis yazismalar ve Patrikhaneye gönderilen tebligatlara göre din görevlilerinin elbiselerinin askerÎ üniforma benzeri olamayacaginin açikça belirtildigi ve kavaslarin sehir ve kasabalarda kiliç ve silah tasimalarinin kanunlara aykiri oldugu..." bildirildi. 13
Bazi Ermeniler Osmanli Devleti'nin henüz Birinci Dünya Savasi'na katilmadigi günlerde bir taraftan içerde mücadele etmek için hazirlanirken bir taraftan da Avrupa'nin Anadolu islerine müdahil olmasini temin etme gayretlerine devam ediyorlardi. 22 Haziran 1914'te Amasya'da bu konuda bazi girisimlerde bulunuldu. Ilk olayda Ermeni Kilisesi'nin kapisinda çali çirpi yakilmak suretiyle kilisenin yakilmak istendigi görüntüsü verilmis, ikinci olayda da Demirci Dikran'in dükkâninin önünde paçavralar yakilarak yangin süsü verilmistir. Ancak her iki olayda da büyük bir yanginin çikma ihtimali olmamakla beraber Avrupa'nin dikkatini çekme arzusu oldugu Sivas Valiliginin sorusturmasi sonucunda ortaya çikarilarak elde edilen bulgular Patrikhaneye de bildirilmistir.14 Nisan ayi içinde Erzincan'da bir Ermeni'nin evinde, gizlice bomba imal edilirken bombanin patlamasi sonucunda ölen ve yaralananlar olunca15 Istanbul'da yayimlanan Azadamard gazetesi, Ermenilerin silahlanmasini hos görerek Ermenilerin kendilerini savunmak için silahlanmaktan baska çareleri olmadigini vurguluyordu.16 Hükümetin tespitlerine göre Ermenilerin kendi içinde de huzursuzlar vardi. Mesela Samsun ve Bafra'da bulunan Ermeni kiliselerinde görev yapan rahiplerden bazilarinin azli Ermeni ahali arasinda çesitli cereyanlara yol açmis, Hinçaklarin Bafra'da bulunan rahibi tehdit etmek suretiyle ayini engelledikleri ve bu durumun her iki tarafça Patrikhane'ye bildirildigi anlasilmisti.17
Osmanli Devleti'nin Ittifak Arayislari, Almanya ile Ittifak ve Seferberlik
1914 yilinin basinda Enver Pasa'nin Harbiye Naziri olarak tayin edilmesinden sonra ordunun merkezilesmesini saglayan bir dizi degisiklik hayata geçirildi. Balkan Savaslarinda ordunun büyük bölümü imha edilmis ya da savas sirasinda teslim olmustu. Dolayisiyla bitkin kadrolardan yeni birlikler teskil edilmesi gerekiyordu. Imha edilen 12 aktif piyade tümeni Haziran 1913'te Balkanlardan tahliye edilen alay ve taburlardan tekrar teskil edildi ve tahliye edilen tümen unsurlarindan yeniden iki piyade tümeni kuruldu. 1914 yili baharinda toplam 36 Osmanli piyade tümeninden on dördünün yeniden teskil edilme faaliyetleri devam ediyordu. Bunlardan baska sekiz piyade tümeni daha Trakya'dan Anadolu'daki daimÎ garnizonlarina dönmüstü.18Bütün gayretlere ragmen Osmanli Ordusunun durumu diger Avrupa ordularinin yaninda pek iç açici degildi. Üstelik devletin ekonomisi de çok kötüydü. Donanma perisandi. Bu eksikligi gidermek için "Donanma Cemiyeti" kurulup milletten fedakârlik yapmasi istenmis ve toplanan paralarla Ingiltere'ye iki zirhli gemi siparis edilmisti.19
Osmanli Devleti yaklasan savas tehlikesini hissederek müttefik arayisina girdi. Osmanli idarecileri öncelikle devletin bölgedeki durumunu saglama almaya çalisiyordu. Bu amaçla Enver Pasa ve Talat Pasa Mayis ayi baslarinda Romanya ve Bulgaristan'a giderek görüsmeler yapti.20 Dâhiliye Naziri Talat Pasa ve Izzet Pasa yanlarina Rusya'nin Istanbul Büyükelçisi Giers'i de alarak Rus Çari ile görüsmek üzere Livatya'ya gitti.21Türk heyeti 10 Mayis 1914 tarihinde Livatya'ya ulastiginda Ruslar tarafindan çok sicak bir sekilde karsilandi. Talat Pasa Rus Çari ile su sekilde diyaloga girdi ve onlardan dostluk için güvence istedi:22
"Bizim buraya gelisimiz sadece bir nezaket ziyareti için degildir, siyasi amaci da vardir. Baris ve dostlugun ifadesidir. Biz Rusya ile mümkün oldugu kadar samimi bir anlasma olmasini istiyoruz." Çar bu sözlere "Biz de Türkiye'nin kuvvetli olmasini temenni ediyoruz. Çünkü Türkiye'nin istiklâlini muhafaza etmesi baslica dilegimizdir. Istanbul bizim için hayati önemi haiz bir yerdir. Dolayisiyla Türklerin kendi evlerine kendilerinin sahip olmalarini istiyoruz. Türkiye'nin ne sekilde olursa olsun Almanya'ya tabi bir duruma düsmesine müsaade etmeyecegiz." seklinde karsilik verdi. Talat Pasa ise "Osmanli hükümeti Almanya'dan teknik mahiyette yardim istemek mecburiyetindedir. Fakat Türkiye, hiçbir surette Almanya'ya siyasi imtiyazlar tanimamak hususunda kararlidir. Iste Türkiye'nin bu hususta muvaffak olabilmesi için Rusya'nin dostluguna güvenmesi sarttir." diyerek Türkiye'nin Almanya ile siyasi iliskiler içine girmek istemedigini23 ama bunun için Rusya'nin destegine ihtiyaç duyduklarini ve Rusya ile iliskilerinin iyi komsuluk iliskisi seklinde devam etmesini arzuladiklarini beyan etti. Livatya'daki temaslarinin ardindan, buradan ayrilan Talat Pasa, umutlu oldugu yönünde beyanat verirken Birjevyayya Domosti gazetesi, görüsmelerde Osmanli Devleti'nin Rusya ve Fransa tarafindan toprak bütünlügünün taninmasi ve Fransa'nin Osmanli Devleti'ne borç vermesi konularinin ele alindigini yazdi.24 Talat Pasa, seyahati hakkinda daha sonra Rosko Eslov gazetesine verdigi beyanatta; Rus dostlugundan ümitli oldugunu, orada kendilerine gösterilen saygi ve ilginin buna delalet ettigini belirtti.25 Ancak bu ittifak Rusya için Bogazlar ve Istanbul'u ele geçirme umuduna son vereceginden gerçeklesmeyecektir.26 Osmanli makamlari Ingiltere ile özellikle 1911 yilindan itibaren çesitli kereler ittifak girisiminde bulunmus ama basarili olamamisti. Çünkü Osmanli Devleti'nin ittifak arayisindaki en önemli amaci dayanacagi büyük bir güce ihtiyaç duymasiydi. Hâlbuki Ingiltere ile bu yönde gerçeklestirilen girisimler, bu amaca ulasilamayip bu devlete yeni tavizler verilmesiyle sonuçlanmisti. Mesela böyle bir girisimin ardindan Ingiltere ile 29 Temmuz 1913 tarihinde imzalanan Osmanli-Ingiliz Anlasmasi ile Osmanli Devleti, Dicle ve Firat nehirleriyle Sattülarap ve Kuveyt üzerindeki egemenlik haklarindan bu devlet lehine vazgeçmek durumunda kaldi.27
Osmanli Devleti Balkan Savasi sonrasinda Bulgaristan ile Istanbul Anlasmasi'ni imzalamisti. Talat Pasa, bu baris havasini kullanarak Bulgaristan ve Romanya'yi içine alacak bir Dogu Balkan blogu kurabilmek için çalismalara giristi. Bu iki ülkenin baskentleri Osmanli devlet adamlari tarafindan ziyaret edildi.28 Talat Pasa bu çerçevede Meclis-i Mebusân Baskani Halil Bey ile Bükres'e gitti.29Talat Pasa, burada daha önce imzalanan Yeniköy Antlasmasi ile uygulamaya konan Ermeni islahati ile ilgili sorularla karsilasti. Pasa, Journel de Balkan gazetesine bu konuyla ilgili olarak verdigi demeçte; Osmanli Devleti'nin islahat programini uygulama azim ve kararliginda oldugunu belirterek bu islahatlarin daha da genisletilip bütün vilayetleri kapsayan bir hâl almasini, baska ülkelerde yasanan yeniliklerin Osmanli Devleti'nde de olmasini istediklerini beyan etti.30 Bulgaristan ile 19 Agustos 1914'te gizli bir ittifak anlasmasi imzalandi. Ancak Osmanli Devleti ve Romanya arasinda sürdürülen temaslardan bir sonuç alinamadi.31
Fransa ile ittifak girisimlerinden de sonuç alamayan Osmanli Devleti, Avusturya-Macaristan Imparatorlugu'nun Istanbul Büyükelçisi'nin Türkiye ve Almanya nezdinde yürüttügü ittifak tesebbüsüne kayitsiz kalmadi. Çünkü Osmanli Devleti yalnizliktan kurtulmak istiyordu. Kötü ekonomisi ve Osmanli ordusunun durumu dolayisiyla kimse onunla ittifak yapmak istemiyordu. Rusya'ya karsi kendini korumak isteyen Osmanli hükümeti Almanlarla ittifak görüsmelerine basladi. Osmanli Devleti, Almanya ile 2 Agustos 1914'te, Sadrazam Sait Halim Pasa'nin yalisinda imzalanan anlasma ile Rusya'ya karsi gizli bir savunma ittifaki yapti. Bu ittifaka göre; Rusya, Avusturya-Macaristan ve Almanya'ya savas açtigi takdirde Osmanli Devleti kendini Rusya'ya karsi savas durumunda sayacakti.32 Bu anlasma Osmanli Devleti'ni Itilaf devletlerinden uzaklastirarak Ittifak devletlerine ve savasa yaklastirdi. Osmanli Genelkurmayi ayni gün genel seferberlik ilan etti. Ancak planlama nedenlerinden dolayi seferberligin ilk günü olarak ertesi gün tespit edildi.33
Hükümet, 3 Agustos 1914'te Istanbul ve tasradan Müslim ve gayrimüslim efradi silâhaltina çagirdi. Istanbul'da 1299-1305 arasi dogumlular; tasrada 1285-1309 arasi Müslümanlarla 1299-1309 arasinda dogan gayrimüslimlerin bes gün içinde erzaklariyla beraber en yakin birlige teslim olmalari istendi. Askerlik Kanunu'nda da yeni düzenlemeler yapilarak Dersaadet ahalisi ile bütün gayrimüslimlerden 1299'dan önce dogan erbabin 45 yasina kadar fiilen askerlikle mükellef olduklarina dair irade çikti. Bedel vermek isteyen gayrimüslimler için bu miktar 30 Osmanli altini olarak belirlendi. Daha sonra seferberlik yasi 1310 dogumlulari da kapsayacak sekilde degistirildi.34 Mustahfiz olarak hizmet eden gayrimüslimler de silâhaltina çagrildi. Bunlarla ilgili bedel usullerinin ihtiyatlarla ayni oldugu ilan edildi.35 Ziya Sakir, Osmanli Devleti'nin seferberlik ilân etmesinden bir gün sonra Ermeni komitecilerinin de kendi millÎ seferberligini ilân ettigi görüsündedir. Ziya Sakir, komitelerin durumunu su sekilde anlatmaktadir:36 " Tasnaksutyun Komitesi'nin Istanbul merkezinde bariz bir faaliyet görülüyor. Hinçak, Ramgavar, Veragarmiyal komiteleri kulüplerinde de ayni hareket göze çarpiyordu. Patrigin daveti üzerine komite rüesa ve mümessilleri Patrikhaneye gelmisler, bir meclis akdetmisler. Uzun uzadiya müzakereden sonra, vilayet murahhasalarinin takip edecekleri hatt-i hareketi tayin eylemislerdi.
Komite merkezleri arasinda hummali bir müzakerat cereyan ediyor; Amerika'da, Misir'da, Ingiltere, Romanya ve Italya, Fransa'daki Ermeniler Kafkasya'ya kosarak çeteler, gönüllü alaylari vücuda getiriliyordu. Ermeni komiteciliginin bütün hareketleri Kafkasya'ya intikal etmisti. MillÎ Büro namiyla bir merkez tesis edilmis, bunun riyasetine de Episkopos Mesrop geçirilmisti. Bu büro bir taraftan Kafkasya'daki Rus ordusunun gerisindeki Ermeni kuvvetlerini tezyid edecek; diger taraftan da Anadolu ihtilal merkezlerini idare eyleyecekti."
Osmanli Devleti'nin Seferberligin Ilânindan Sonra Izledigi Politika ve Iç Güvenlikle Ilgili Aldigi Önlemler
9 Agustos 1914'te Istanbul'da Rum ve Ermeni cemaatlerine mensup 21 Osmanli vatandasinin Fransiz konsolosluguna müracaat ederek Fransiz ordusuna gönüllü asker yazilmalari ve söz konusu kisilerin alinan istihbarat dogrultusunda Fransiz konsoloslugu önünde tutuklanarak Divan-i Harbi Örfi'ye sevk edilmeleri37 Hiristiyan vatandaslarin Osmanli'ya sadakatinin sorgulanmasina yol açti. Erzurum Valiligi, Tasnak çete reislerinden Selhas Dikran Samson'un bini askin Ermeni topladigini ve Ermenilere Ruslar tarafindan silah dagitildigini,38 Trabzon valiligi de aldigi bir istihbarata göre Harbiye Naziri Enver Pasa'ya Rusya'da bulunan Ermeni ve Rum çeteler tarafindan suikast yapilacagina dair rivayetler oldugunu bildirdi.39
Osmanli Devleti, 1 Ekim'de yürürlüge girmek üzere 5 Eylül 1914'te tek tarafli olarak kapitülasyonlarin kaldirildigina dair bir karar aldi ve bu karar 9 Eylül'de ilgili elçiliklere bildirildi. 40 Bu karar ülke içinde birçok kesim tarafindan takdirle karsilanirken Pozantion, Azadamart ve Jamanak gibi Ermenice gazetelerde de çok olumlu sekilde ele alinarak Türkiye'nin simdi gerçekten bagimsiz oldugunu ve siyasÎ, millÎ ve ekonomik bagimsizligini gerçeklestirdigini yazdi.41 Bu konuyla ilgili irade 17 Eylül'de resmÎ gazete olan Takvim-i Vekayi'de yayimlayanarak yürürlüge girdi. Irade su sekildedir:42
"Memalik-i Osmaniye'de mukim tebaa-i ecnebiye hakkinda dahi hukuk-i umumiye-i düvel-i ahkami dairesinde muamele olunmak üzere elyevm carÎ, millÎ, iktisadÎ, adlÎ, idarÎ kapitülasyon nami altindaki bilcümle imtiyazat-i ecnebiyenin ve onlara müteferri veya onlardan mütevellid bilcümle müsadaat-i hukukun fima baid-u ref'u ilgasi Meclis-i Vükela karariyla tansib olunmustur."
6 Eylül 1914'te Emniyet-i Umumiye Müdüriyeti bütün vilayetlere telgraf çekerek "Öteden beri amal-i siyasÎye arkasinda kosan ve Osmanlilik aleyhinde nesr-i mefsedet u melanetten geri durmayan Ermeni firka-i siyasÎyyesi rüesasiyla komite sergerdelerinden orada bulunan eshasin hâl ve hareketleri takib u tarassat ettirilerek icabinda vuku bulacak tebligata tevfikan hareket olunmasi..." ni emretti.43 Müdüriyet bu kapsamda bazi önemli görevlerde bulunan kisileri de yakin gözetim altina aldi. Örnegin, Beyoglu Sansür Müfettisligi'nde çalisan Beriç Saatçiyan'in Tasnak Komitesi'ne üye oldugu, müstear isimle Azadamard gazetesinde siyasi yazilar yazdigi ve ayrica yabanci gazetecilerle yakin temasi bulundugu gerekçeleriyle görevini yürütemeyecegi Hariciye ve Dâhiliye gibi çesitli nazirliklara bildirildi.44 Edirne Ermeni Murahhasasi Turyan Efendi de yaptigi çalismalarla tepki çeken isimler arasindaydi. Sofya Sefareti'nin bildirdigine göre Turyan Efendi, kendini Sofya Ermeni Murahhasaligi'na seçtirmek için Bulgaristan'da Ermenilerin bulundugu mahalleri dolastigi sirada Ermenileri Osmanli Devleti'ne karsi isyan etmeye tesvik edip Rus ordusunda gönüllü asker olarak yer almalari konusunda telkinde bulunmaktaydi. Bunun sonucunda Rus ordusuna katilan Ermenilerin sayisinda bir artis oldugu ifade edilirken Turyan Efendi'nin bir Osmanli memuru oldugu hâlde ne sefarete ne de sehbenderlige ugramadigi, bunun hain emeller tasimasindan kaynaklandigi bildirilmekteydi.45
Bazi Ermeni vatandaslarin bu türlü faaliyetlerinden rahatsiz olan Osmanli hükümeti, Rus-Ermeni isbirligine karsi Tasnaklarla yeniden ittifak yapma arayisina girdi. Çünkü Ermeni vatandaslardan bir kismi mevcut düzenin devam etmesinden yana davranislar sergilemekteydi. Bu, bazi Ermeni kaynaklarinda su sekilde ifade edilmektedir:46 Osmanli Devleti'nin seferberlik ilan etmesinden sonra Ermenilerin izleyebilecegi en iyi politika, "...kendilerine verilen askerÎ görevleri isteksizce yapip bu sekilde cihada ve katliama karsi koymakti... Bunun için de Osmanli ordusunda yer almalari gerekiyordu. Bu ortamda Ermeni liderlerin tek hedefiTürklerle Almanlarin ittifakini sonlandirmakti. Kendilerini tamamen Osmanli Devleti'nin disinda düsünen Ermeni önderler kendi yollarini kendileri belirleme egilimi içindeydi. Osmanli meclisinin parçasi ve Osmanli vatandasi olarak Ermeniler, bu ittifakin devletin sonunu getirecegine inaniyorlardi. Bu fikir Osmanli parlamentosunda muhalefetten bazi milletvekilleri tarafindan da benimsendi. Ancak Ittihat ve Terakki'nin politikalarinda hiçbir degisiklik olmadigini düsünen Ermeni iç bölge temsilcileri, Ermeni önderler ve diger gruplar savas çikmasi durumunda Ermenilerin güvenligi konusunu görüsmek üzere Van ve Erzurum'da toplantilar yapmayi kararlastirdi. Ittihatçilarin aklindaki en önemli konu ise Ermenileri Ittifak Devletleri saflarina çekmekti."
Osmanli Ermenilerinin Birinci Dünya Savasi'nda Izledikleri Yol
Birinci Dünya Savasi'nin baslamasindan sonra Tasnaksutyun, Rus Ermenileriyle birlikte47 Erzurum'da 2-14 Agustos 1914 tarihlerinde büyük bir kongre topladi. Kongre hem katilimcilar hem de alinan kararlar açisindan son derece önemliydi. Çalismalari iki hafta süren kongreye; Istanbul, Trabzon, Mus, Erzurum, Sivas, Harput, Samsun, Adana, Beyrut, Izmir, Kayseri, Konya, Eçmiyazin, Moskova, Tiflis, Tahran, Tebriz, Amerika Birlesik Devletleri, Misir, Avrupa, Rusya ve Balkan örgütleriyle Trosak ve Azadamard gazetelerinden 30 civarinda temsilci katildi. Uras'a göre kongre çalismalari su açiklamayla sonuçlandi:48 "Ittihat ve Terakki hükümetinin, Hiristiyan unsurlara ve özellikle Ermenilere karsi eskiden beri takip ettigi ekonomik, sosyal ve idarÎ bakimdan birbirine zit politika, baski ve islahati uygulama konusunda gösterdigi aldatici politikalari göz önünde tutan Tasnaksutyun Kongresi, Ittihat ve Terakki'ye karsi muhalefette kalmaya, onun siyasÎ programini elestirmeye, kendisine ve teskilatina karsi siddetle mücadele etmeye karar vermistir." Kemal Çiçek'in naklettigine göre bu bazi Ermenilerin anilarinda ve çalismalarinda kismen dogrulanmakta ve Tasnaksutyun'un kongrede; "Ittihat ve Terakki Partisi'nin fanatik ve antidemokratik politikalarina karsi siddetli ve tavizsiz bir sekilde muhalefet edilip partinin programiyla uyusan ve devlet için önem addeden konularda..." Osmanli hükümeti ile isbirliginin sürdürülmesi kararini aldigi belirtilmektedir.49
Durumun vahametini sezen hükümet, Tasnaklarla iletisim kurmaya çalisti. Pastirmaciyan bu amaçla 28 kisilik bir Türk grubunun Istanbul'dan yola çiktigini, bunlarin amacinin Panislamist ve Turanci politikalar oldugunu iddia etmektedir. Pastirmaciyan, "Türk grubu" olarak tanimladigi heyete Ömer Naci Bey, Dr. Bahattin Sakir, Tegmen Hilmi'nin önderlik ettigini, bu heyetin içinde Kürtler, Iranlilar, Gürcüler, Çeçenler, Lazlar, Çerkezler ve Kafkas Tatarlari gibi birçok unsur yer aldigi hâlde Ermenilerin bulunmadigini belirterek serzeniste bulunur.50 Dr. Bahaddin Sakir, Ömer Naci ve Hilmi Bey önderligindeki heyet Erzurum'da Tasnaklarla bir görüsme yaparak hükümet adina Ermenilere bazi önerilerde bulundu. Görüsmenin kongre kapsaminda mi yoksa ayri bir yerde mi yapildigi tam olarak belirlenememekle birlikte bu heyet, Ermeni liderleri Rostom, Vramyan ve Agnuni'ye Kafkasya'da Rusya'ya karsi Azerbaycan ve Gürcistan'in da katilimiyla müsterek hareket edilmesini ve Ermeni Islahati konusunun yabanci güçleri karistirmadan çözümlenmesini önerdi.51 Bu toplantiya Erzurum Mebusu Karekin Pastirmaciyan ve Suren temsilci olarak katilmislardi. 52 Pastirmaciyan heyetin kendilerine, "Rus ve Osmanli Ermenileri Osmanli ordularina aktif destek sunarsa Osmanli hükümetinin savas bittikten sonra Almanlarin garantörlügünde Osmanli hâkimiyetinde, Erzurum, Van ve Bitlis vilayetlerini kapsayan bölgede, otonom bir Ermenistan kurulabileceginden..." bahsettigini ifade etmektedir.53 Ancak o sirada Ruslarla çok siki iliski içinde olan Ermeniler "Ittihatçilara güvenmedikleri" gerekçesiyle hükümetin önerilerini kabul etmedi. Hatta Ermeni önderler, "Türkiye'nin menfaati yakinda vuku bulacak harpte tarafsizligini korumaktan geçiyor." uyarisinda bulunmayi da ihmal etmedi.54 Çünkü Ermeniler, Kafkasya'daki soydaslarinin tereddütsüz olarak Rus ordusunda görev aldiklarini biliyorlardi. Ayrica onlara göre "Ermenilerin kisilik ve idealler açisindan Ingiliz, Fransiz ve Rus halklarina benzerligi vardi. Sadece sempati ve ruh birligi degil Kafkasya'da kan baglari da vardi. Rusya ile savasmak kendi kardeslerinin katliamina yardim etmek olurdu."55 Rusya hükümeti, bu konuda Ermeni Milli Delegasyonu'nu bilgilendirmek üzere Tiflis'teki Komutani Vorontsov Dashkov'u görevlendirdi. Dashkov Ermenilere, savas sirasinda Rus ordusunu desteklemeleri durumunda alti Osmanli ilinde Ermenilere özerklik verilecegine dair söz verdi.56 Bu Ermeniler için cazip bir teklif olarak addedildi. Çünkü Rusya yalniz degildi, bu teklif onlarin müttefiki olan Ingiltere ve Fransa açisindan da geçerli görünüyordu.57
Tasnaklarin Ruslarla olan iliskisi karsisinda sasiran heyet yerel yöneticilere, toplanti için Rusya'dan gelen delegelerin derhal sinir disi edilmesi talimatini verdi.58 Bu görüsmenin ardindan Tasnak mebuslari Viremyan ve Papazyan Tasnak Komitesi reislerinden birkaçi ile Mus'a bagli "Çankeli" Manastiri'na giderek kongrede alinan kararlari soydaslarina bildirdi. Ardindan hazirliklari yürütmek üzere Papazyan Mus'ta kaldi, Viremyan ise arkadaslariyla birlikte Van'a gitti. Üçüncü Ordu'nun raporundan anlasildigina göre; Ermeniler uzun zamandan beri ihtilal hazirligi yapmaktaydi. Bunun için uygun yerlerde silah, atesli madde ve patlayicilar depolanmaktaydi. Dogu Anadolu'da; Van, Bitlis, Erzurum ve Karahisar ihtilal merkezleri olarak belirlendi ve buralara harp kumandanlari, çete reisleri tayin edilerek 13 yasina kadar erkek çocuklarin komiteye üye kaydinin yapilarak silahlandirilmalari emri verildi.59
Istanbul'da da Ermeni ileri gelenleriyle hükümet üyeleri arasinda resmÎ ve resmÎ olmayan görüsmeler yapilmaktaydi. Özellikle Ermeni toplumunun kanaat önderlerinden Kirkor Zohrab ile Ittihatçilar arasinda farkli ortamlarda çesitli görüsmeler yapildi. Zohrab da diger Ermeniler gibi Osmanli Devleti'nin Almanya ile yakinlasmasindan ve savasa hazirlanmasindan rahatsizlik duymaktaydi. Izrail'in iddialarina göre Zohrab; Osmanli Devleti'nin bir savasa girmesi durumunda sartlarin degisecegini ve bunun Ermeni toplumu için iyi olmayacagini düsünüyordu ve Ermenilerin Osmanli Devleti'nin karsisinda yer alip Rusya adina gönüllü birlikler kurmasindan hosnut degildi. Bu nedenle Birinci Balkan Savasi sirasinda Osmanli ordusuna karsi savasan Bulgaristan'daki Ermeni komitecilerinden Torkom'a, Birinci Dünya Savasi'nin baslamasi nedeniyle Istanbul'a gelip para yardimi istedigi günlerde yardim etmemeyi tercih etmisti. Zohrab, Gostan Zaryan adli arkadasinin "Baron Zohrab, Ruslarin saldiracagi üzerine konusuluyor. Bu dogrulanirsa neler olacagini tahmin edin. Ermeni vilayetleri kurtulacak. Yüzlerce yillik eski hayalimiz gerçeklesecek. Bagimsizlik!...hâlâ ne tarihi mucizelerimiz oldugu biliniyor. Topraklarimiz bagimsiz olursa, hepimiz oraya gideriz, degil mi?" seklindeki sorusundan rahatsizlik duyarak Osmanli Devleti'nin Almanlarla ittifak ettigini, bunun da Ermeniler için iyi olmayabilecegini ifade etmistir. Krikor Zohrab, Osmanli Devleti'nin savasa girmesinden sonra soydaslarinin Rus ordusu yararina çalismalarindan rahatsizlik duyar ve devletin bu duruma önlem almasindan çekinir. Bu nedenle Osmanli ordusunun savasta muzaffer olmasi için Ermenilerin ellerinden gelen her seyi yapacaklarini ve askerÎ görevlerden kaçanlar hakkinda yaptirimlar uygulanacagini açiklayan bir bildiri kaleme alarak bunun Patrik tarafindan açiklanmasini saglar. Ermenilerden toplanan bagislarla 100 kisilik bir sahra hastanesi kurulup Osmanli ordusuna hibe edilmesine önderlik eder. Beyoglu, Kumkapi ve Üsküdar'da Ermeni kadinlariyla kizlari için bes aylik hemsirelik kurslari düzenlenip bunun hemen yürürlüge konmasini ve Anadolu'da Ermeni doktor bulunan her bölgede uygulanmasini saglar. Bu kurslarda yetisen Ermeni hemsirelerin görev almasi uygulamasini baslatir. Ekim 1914'te, Istanbul Taksim'deki Esayan Okulu'nun meslekhane kisminda Ermeni Tip Birligi tarafindan Dr. Vaham Torkomyan, Dr. Nazeret Dagavaryan, Dr. Rupen Serag (Çilingiryan) gibi kisilerin girisimiyle bir hasta bakicilik kursu kurulur.60
Tasnak-Rus Isbirligi
Jön Türklerle Ermenilerin Erzurum'da görüstüklerinin duyulmasi, ayni anda baska bir planin devreye sokulmasina sebep oldu. Ruslar da Kafkasya Ermenilerine gönderdikleri temsilci araciligiyla Osmanli Ermenilerinin gelecegini taahhüt altina aldi. Ruslar Ermenilere, Türkleri Iskenderun Körfezi gerisinde tutmayi basarirlarsa Ingiltere ve Fransa'nin yardim gönderecegini bildirdi. Balkan Savaslari öncesinde askere gitmeyen "Ermeniler, kritik bölgenin en stratejik faktörü oldu."61 Buna dair izleri Birinci Dünya Savasi sirasinda Itilaf Devletleri'nin Güney Anadolu bölgesine yönelik politikalarinda da görmek mümkündür. Itilaf Devletleri Osmanli ordusunu yenebilmek için Osmanli halklarini isyana tesvik etti. Fransa, Adana ve Kilikya bölgesini Ermeni milliyetçiligi duygusunu canli tutarak Anadolu'dan koparmayi tasarlamaktaydi.62 Ermenilerle isbirligi saglayan Rusya, Kafkasya Ermenileri araciligiyla Van, Zeytun, Haçin ve Diyar- bakir Ermenilerini kiskirtmasinin yani sira Laz ve Kürtleri de ayaklandirmak istedi.63Ayrica Kafkasya'da basarili olmak için Osmanli Devleti'ne karsi bir cephe daha açilmasini istiyordu. Ermeni isyani çikarmak için en uygun yerin Zeytun oldugunu düsünen Rusya bir taraftan Zeytun Ermenilerini Iskenderun üzerinden silahlandirmalari konusunda Fransa ve Ingiltere nezdinde girisimde bulunurken64 bir taraftan da Erzurum65 ve Karadeniz'deki bazi limanlar üzerinden Zeytunlu Ermenilere silah gönderdi.66 Ingiltere, Rusya'nin bu istegini Ingiliz himayesi altinda bir Arap kralligi kurulmasi için bir firsat olarak görerek 1915 yilinin Ocak ayi baslarinda ikinci cephenin Iskenderun Körfezi'ne yapilacak bir çikarmayla açilmasini önerdi.67 Bu planin uygulanabilmesinde kilit rol Osmanli Ermenilerine verilmisti.
Çar II. Nikola da Kafkasya'ya gelerek Osmanlilara karsi Ermenilerin isbirligini sagladi. Tiflis'teki Ermeni MillÎ Bürosu'ndan su bildiri yayimlandi.68
"Dünyanin dört yanindan akin eden Ermeniler Rus ordusunun sanli saflarina katilmak ve kanlarini kanlarini Rus zaferi için akitmaya hazirdirlar... Rus bayragi Çanakkale ve Istanbul bogazlarinda özgürce dalgalansin. Sayin Majesteleri, sizin iradenizle Türk boyundurugunda kalan halklar özgürlüklerine kavussunlar. Hiristiyan inançlarindan dolayi aci çekmis olan Türkiye'nin Ermeni halki Rus korumasi altinda yeni ve özgür bir yasama kavussunlar."
Osmanli Ermenilerinin Ruslarla yakinlasmasi sonucunda 1914 yili içerisinde Tiflis'te yogun bir komite faaliyeti yürütüldü. Burada bir "Askere Alma Bürosu" olusturularak Osmanli Ermenilerinin Rus ordusuna gönüllü yazilmasi islemleri gerçeklestirildi. Kafkasya'da Ermenice olarak çikarilan Misak gazetesinin editörü Hamparsum Arakliyan Ermenilerin Rus ordusunda yer almasina destek verdi. Rusya Yüksek Komutanligi 5 Agustos 1914'te Ermenilerin silahlandirilip Osmanli Devleti'ne isyan ettirilmesi fikrini tartisti. 29 Agustos'ta Kafkas AskerÎ Grup Komutani Nikolai Yudenich, Osmanli topraklarinda Besinci Kol Faaliyeti olarak adlandirilan Osmanli Ermenilerinin silahlandirilmasini konu alan bir memorandum yayimladi. Bu, Osmanli Ermenilerinin sinir boyunca silahlandirilmasini esas almaktaydi. Iki gün sonra Yudenich, Rusya Yüksek Komutanligi (Stavka)'na Ermeni ordusu için 25 bin silah ve 12 milyon ruble ödenek ayrilmasini önerdi. Eylül'de Rusya'nin Tiflis'teki Komutani Vorontsov Dashkov, bu planin asamali olarak devreye sokulmasi ve Rus kontrolünden çikmamasi uyarisinda bulundu. Buna göre; her biri 100 kisiden az küçük Ermeni çeteleri olusturulacak, bunlar sinira özellikle Oltu, Sarikamis, Kagizman ve Igdir boyunca yerlestirilecekti. Her bir çete için 250 ruble para ödenecekti ve bu çeteler 1000 kisiye kadar çikabilecek bir orduya dönüsecekti. Rus komutana göre Rusya için herhangi bir risk tasimayan bu uygulama Osmanli topraklarinda yasayan Laz, Rum, Kürt gibi toplumlar üzerinde de yapilabilirdi.69
Rusya'daki Ermeniler de Çarlik ile koordinasyon içinde çalistilar. Katogikos V. Kevork, Çar Nicolas'a Osmanli Ermenilerinin durumunu anlatti. Dashkov, Osmanli Ermenilerine otonomi verilecegini söyledi. Bunun üzerine Ermeni MillÎ Delegasyonu, Ruslar için savasacak Osmanli Ermenilerini gönüllü olarak kaydetmeye basladi. Bu gönüllülerden olusan ve "Druzhiny" adi verilen birlikler kurdu. Bu birlikler bazen Ermenice Druzhiny yerine "Lejyon" olarak da adlandirilmaktaydi. Bu birliklerin standart bir yapisi yoktu. Ermenilerin ünlü çete lideri Antranik 19 Ekim'de Tiflis'e geldi. Antranik toplam 3100 kisi olan Ermeni gönüllüleri kendi komutasi altina almak istedi, ancak Ruslarin plani baskaydi. Buna göre; 1200 kisiden olusan Birinci Druzhiny Kuzey Iran'da Antranik Ozanyan komutasinda faaliyet gösterecekti. 500 kisiden olusan Ikinci Druzhiny, Van'da "Dro" olarak taninan Drastamat Kanaian komutasinda 20 Ekim 1914'te Igdir'a gönderildi. Kendisi Armen Garo'nun yardimcisiydi. Üçüncü Druzhiny Hamazapsp, Dördüncü Druzhiny Kéri komutasindaydi. Üçüncü ve Dördüncü Druzhiny 500'er kisiden olusmaktaydi ve Sarikamis ile Oltu arasinda görev yapacakti. Besinci Druzhiny ise Vardan komutasinda Agri'da kuruldu ve Van'da görevlendirildi. Tüm bu hazirliklar için Ruslar Tasnaklara 200 bin ruble para yardiminda bulundu.70 Tasnaklarin bu hazirliklarindan ayri olarak Hinçaklarin da askerÎ faaliyetler yürüttügü görülmektedir. Buna göre Hinçaklar, Grigor Avsharian komutasinda 1500 kisiden mürekkep Altinci Druzhiny'i kurdu.71 Pastirmaciyan, 20 bin Ermeni'nin gönüllü olarak kaydini yaptirdigini, ama bunlardan yedi bininin silahlandirildigini aktarmaktadir.72
Osmanli hükümeti Tasnak-Rus isbirliginin sonuçlarini hemen fark edemedi. Van Valisi Tahsin Bey tarafindan 27 Agustos 1914'te Dâhiliye Nezareti'ne gönderilen sifrede; Ermeni askerlerinden Rusya ve Iran'a göç eden ya da kaçan kimse tespit edilmedigi, Van'daki Ermenilerin hükümete karsi olmadigi, Tasnaklarin hükümete yardimci olmaya çalistiklari, Kafkasya'da Hinçaklarin Ruslarla beraber hareket ettigi, ancak Hinçaklarin Van'da güçlü olmadigi bildirmisti. Tahsin Bey ayrica bazi Ermeni tüccar ve ileri gelenlerinin Ermeni Islahati"nin ancak Ruslarin Almanlari yenmesiyle mümkün olabilecegine inandiklarina dair konusmalar yaptiklarini belirtmisti.73 Ancak sonbahar aylarindan itibaren Osmanli Ermenilerinin Rusya tarafina dogru hareketlenmesi bazi süpheler uyandirdi. Ermeni-Rus isbirligi, ilk olarak Osmanli Devleti'nin Tahran Büyükelçisi'nin 7 Eylül'de Ruslarin Kafkasya'da Ermenileri silahlandirdigi bilgisini yetkililere haber vermesiyle ortaya çikti.74 Osmanli yetkilileri Ekimin ortalarinda 600 Ermeni'nin Hoy'dan Salmast'a geçip Antranik ile birlestigini haber verdi. Bunlarin çogu Van, Bitlis ve Mus Ermenilerindendi. Aralarinda daha önce Osmanlilarla birlikte savasanlar da vardi. Örnegin daha önce Osmanli ordusunda Ruslara karsi savasan Eczaci Migirdiçyan simdi Antranik'e katilan grubun içinde yer almaktaydi.75
Osmanli kurmaylari Ermenilerin sinirdan geçip Rus ordusuna gönüllü yazilma ve sinirdan silah geçirip bu silahlari daha sonra kullanmak üzere Anadolu'daki Ermeni evlerinde depolama seklinde iki farkli faaliyet içinde bulunduklarini tespit etti. Ekim ayi baslarinda bazi Rus Ermenilerinin yanlarinda para, harita ve silahlarla siniri geçtikleri, 20 Ekim'de ise Ruslarin Köprüköy'den geçirdikleri silahlarin Hasankale'de Ermeni evlerinde saklandigi belirlendi. Güvenlik birimleri çok sayida milliyetçi Ermeni'nin silahlanip müfrezeler olusturdugu bilgisine ulasti.76 Bunlardan bir kismi Osmanli ordusunda silâhaltina çagrilan Ermenilerdi. Ermenilerden bazilari dogrudan dogruya bazilari da Osmanli ordusuna teslim olup silahini aldiktan sonra firar edip Rusya'ya kaçiyordu. Bu, 1914 yilinin Eylül ayindan itibaren daha çok göze çarpmaya baslamisti.77 Hatta Rus sinirindaki Ermeni köylülerin de esya ve hayvanlarini alarak Rusya'ya geçtikleri görüldü.78 Türk ve Müslüman köylüler ise Ermeni çetelerinin saldirilarina daha savas baslamadan önce maruz kalmisti. Ermeni çeteler yasli, kadin, çocuk demeden katliam yapip köylülerin mallarini ellerinden aldiktan sonra evlerini, agillarini atese vermisti.79Osmanli Devleti ile Rusya arasinda savasin baslamasindan sonra Ermeni çeteleri Türk ordusunun yanlarinda ve gerilerinde çete muharebeleri yapti.80
Kafkas Cephesinde Osmanli Ordusunun Faaliyetleri ve Savasin Baslamasi
Osmanli ordusu, bu Ermeni-Rus isbirligine karsi önlem alma ihtiyaci duydu. Çünkü Dogu bölgelerindeki Müslüman köylülerin iç ve dis düsmana karsi gü- venliginin saglanmasi ve ilerleyen Osmanli ordusunun arkadan güvenliginin alinmasi gerekiyordu. Bunun için ordu kuvvetleri disinda bir örgütlenmeye ihtiyaç duyuldu. Bu birliklerin kurulmasini Kafkasya'daki Müslüman Türkler destekledi. Öte yandan bazi Rusya Müslümanlarinin savas çikmasi durumunda Rus ordusunu destekleyecekleri, bazi Hiristiyanlarin özellikle de Gürcülerin Osmanlilara destek verdigi görüldü.81 Bu organizasyonun kurulmasinda Dr. Bahattin Sakir Bey,82 Ömer Naci Bey, Nail Bey, Riza Bey, Tahsin Bey gibi isimler görevlendirilip bölgeye gönderildi. Tahsin Bey, Agustos ayi sonuna dogru Rize'den "Teskilât-i Mahsusa Merkez-i Umumi Heyet-i Muhteremesi"ne gönderdigi yazida çalismalari ve istekleri hakkinda bilgi vermektedir. Tahsin Bey, amaca ulasmak için Enver Pasa'nin izniyle hareket etmenin sart oldugunu ve teskilâtta görevlendirilecek isimlerin Rusya kiyilarini iyi bilmesi ve silâh kullanmada mahir olmasi gerektigini ifade ederek bu teskilatta görevlendirilecek kisilerin askerliklerini "sahil muhafizi" veya "akinci" olarak yapmalarina ve ayrica bu birimde askerlik yapmaya elverisli kisilerin "seyyar jandarma taburlari" na alinip bunlarin "özel birlikle" sevkine izin verilmesini talep etti.83 Dr. Bahattin Sakir Bey, Artvin, Tiflis gibi sehirlerle Dagistan havalisinde teskilatlanmaya çalisiyordu. Ayrica gönüllü birlikler kurulmasi, ahalinin silahlandirilmasi yürütülen diger faaliyetlerdi.84 Dr. Bahaddin Sakir Bey, sorumlulugundaki bölge ile Erzurum'dan gönüllü birlikler toplayip Ermeni çetelerinin Müslüman ahaliye karsi giristigi katliamlara karsi koymaya çalisti.85 Benzer çalismalar için Trabzon'da Tevfik Bey faaliyet göstermekteydi. Her ikisinin de gayri nizami harp ile düzenli ordunun yapacagi isleri birbirine karistirdiklari gönderdikleri yazilardaki talep ve projelerle anlasilinca teskilat sorumlusu Binbasi Süleyman AskerÎ Bey onlara, kendi uhdelerindeki güçlerin düzenli orduymus gibi hareket edemeyecegini, görevlerinin bölgedeki Müslüman halkin güvenliginin saglanmasi ve ordunun arkasinin korunmasi gibi cepheden uzak faaliyetler oldugunu hatirlatma ihtiyaci duydu.86
Riza Bey, teskilatin tamamlanmasi için Arhavi'de çalistiktan sonra Rize'ye geçerek faaliyetlerine burada devam etti.87 Riza Bey Trabzon'da, "Sahil Muhafaza Birlikleri" ile onlara bagli "Akinci" kollarini Ekim ayi içinde kurdu. Bu akinci birlikleri mahpuslar, göçmenler ve diger yerli unsurlardan olusmaktay- di ve sayilari 1000'i bulmustu.88Ancak Teskilât-i Mahsusa Baskani Süleyman AskerÎ Bey, bölgedeki basibozuk hareketlerden çok rahatsizdi. Bu duruma son vermek için Dr. Bahattin Sakir ile Bayburt'ta bulusarak bir görüsme yapti. Süleyman AskerÎ Bey, teskilatin "Kafkas Ihtilal Cemiyeti" adiyla merkezi Erzurum olacak sekilde bir örgütlenmeye dönüstürülmesine çalisti. Bu teskilatlanma Ekim ayi ortalarina dogru tamamlandi. Teskilat su sekilde belirlendi: Kafkas Ihtilal Cemiyeti adi ile kurulacak cemiyetin yöneticileri Dr. Bahattin Sakir, Tahsin Bey ve Hilmi Bey olacakti. Erzurum'daki genel merkeze bagli olmak üzere Trabzon ve Van'da birer idare heyeti olusturulacakti. Van Polis Müdürü Muhittin Bey buradaki idare heyetinde görev yapacakti. Van'daki heyette ayrica Cevdet Bey ve Jandarma Komutani Kazim Bey de görev alacakti. Trabzon Idare Heyeti ise Riza Bey ve Nail Bey ve ayrica bir kisiden olusacakti. Trabzon Idare Heyeti; Batum, Kütayis, Tiflis, Viladikafkas, Mengrilistan, Sohum ve kuzeyi ile Lezgi eyaletlerinde; Van Idare Heyeti ise Kars, Revan, Elizabetpol, Bakü, Dagistan eyaletlerinde ihtilal teskilat ve düzenini kurup uygulamaya geçirmekle görevlendirileceklerdi. 89 Bu sekilde görev taksimi yapilmasina ragmen Kafkas Ihtilal Cemiyeti'nin ne sekilde faaliyet gösterecegi tam olarak ortaya konamadi. Çünkü Dr. Bahattin Sakir, Süleyman AskerÎ Bey yerine dogrudan Dâhiliye Naziri Talat Pasa ile istisare etmeyi tercih etti. Bu da bir çiftbasliliga sebep oldugu gibi cemiyetin çalismalarindan amaçlandigi gibi faydalanilamamasina yol açti. Öte yandan kurulan çetelerin silahlandirilmasinda sikinti çekildi. Tüfek bulunsa cephane eksikligi giderilemedigi için bu tüfekler "sopa hükmünde" kaldi. En bastan beri hissedilen para sikintisi ise hiç eksik olmadi.90 Ali Ihsan Pasa'ya göre; Dr. Bahattin Sakir idaresinde kurulan ve gönüllülerden olusan milis güçler vatanseverlikle çaba gösterseler de bunlarin askerÎ bilgileri hiç yoktu. Dolayisiyla Osmanli ordusuna katkilari sinirliydi.91
Kafkas Ihtilal Cemiyeti'nin amaci Kafkasya'da Rusya'ya karsi genel bir hazirlik yapip Rusya'nin buradaki gücünü kirmak oldugundan Erzurum'daki Alman ve Avusturya-Macaristan konsoloslari ile koordineli hareket etti.92
Savasin Baslamasindan Sonra Kafkasya'da Müslüman-Ermeni Çatismasi
Rus ordusu 1 Kasim 1914 tarihinde siniri birçok noktadan geçerek savasi baslatti. Kalas Sehbenderi Haydar Bey'de 17 Kasim 1914'te Kalas'ta bulunan Ermenilerin çogunun Rus ordusuna gönüllü sifatiyla kaydolduklari bilgisini verdi. 93 Haydar Bey, bir ay kadar sonra da Osmanli tebaasindan olan Ermenilerin Rusya'nin "Refe" kazasinda toplandiklarini, bunlarin sayisinin 4031 civarinda oldugunu ve bunlarin Ruslar tarafindan savasmak üzere Kafkasya'ya sevk edildiklerini bildirdi.94 Savasin baslamasindan sonra bölgedeki Ermeni isyanlari artti. Kafkas Ihtilal Cemiyeti'ne bagli olarak hareket eden Riza Bey, emrindeki 600 asker ve bes subayla birlikte Azerbaycan ve Gürcistan'daki Müslümanlari silahlandirmaya çalisirken Ermenilerle Hopa yakinlarinda 5 Ekim'de karsilasmisti. Bu karsilasmada Ermeni-Rus birligi 800, Riza Bey'in birligi 500 kisiydi. Burada Türkler galip gelip 1500 koyun ile muhtelif cephaneyi ele geçirecektir. Bu çatismalar daha sonra da devam etti. Bölgede faaliyet gösteren Türk çetelerinin sayisi 3000 civarindadir. Dogu Karadeniz'de faaliyet gösteren 15000 kisilik Druzhny vardir.95
Kasim sonlarinda Ruslar, Erzurum-Sarikamis yolunda 25 km derinliginde bir çikintida tutunup kalmislar ve Karaköse ile Dogubayezit'i almislardi. Rus ordusuyla birlikte savasan Ermeni gruplari, özellikle Dogubayezit'in isgalinde ön plana çikmislardi.96 22 Aralik 1914'te Üçüncü Druzhny (Hamazaph) ve Dördüncü Druzhny (Kéri) Osmanli Ikinci Ordusu'na bagli kollarla Ardi ve Alagöz Köyü yakinlarinda karsi karsiya geldi ve bu bölgeyi 26 Aralik'ta Ruslarin gelmesine kadar tuttu.97 Ermeni çetelerinin; Tavasgirt*, Savsat ve Acara halkina Rus Kazaklariyla birlikte katliam yaptiklari, bölgeye çok acele silah gönderilmesinin masum halkin kendini koruyabilmesi açisindan çok önemli oldugunu bildiren bir telgraf çeker.98 Bölge halki Rus ordusunda konuslandirilmis Kazak süvarileriyle Ermenilerin saldirilarina maruz kalmaktaydi. Bu gelisme üzerine Tavasgirt, Savsat ve Acara ahalisi düsmandan korunmak ve vatani korumak hissiyle Osmanli Devleti'nden yardim istedi. Enver Pasa, Acara ahalisine yardim etmek üzere Dr. Bahattin Sakir ve Nail beyleri görevlendirdi.99 Bunun üzerine Yakup Cemil Bey'in müfrezesinden kalan 130 askerle bölgedeki diger kuvvetler birlestirilip iki taburdan olusan bir alay hâline getirildi. Baslangiçta 1000'e yakin olan bu alayin mevcudunun daha sonra biraz daha arttigi anlasiliyor.100 Zira Dr. Bahattin Sakir Bey, 2 Subat 1915'te bulundugu Artvin'den, Dâhiliye Naziri Talat Bey'e; oradaki tüm kuvvetlerin savunmada bulundugunu, iki taburlu bir alaya sahip olduklarini ve bu alayin toplam 1500 kisiden olustugunu bildirmektedir. Dr. Bahattin Sakir Bey ayrica 2. Alay 2. Taburunun teskil edilmek üzere oldugunu, gönüllü firkalar kurulmaya çalisildigini, kendilerine acil olarak 8-10 zabit ve 100 kaput gönderilmesi gerektigini beyan etmektedir.101
Iran sinirinda da ciddi savaslar vardi. Van Valisi Cevdet Bey'in 3 Ocak 1915'te bildirdigine göre; Salmast isgal olunarak düsman Hoy'a çekildi. Valinin ifadesine göre "...Bura Ermeni ve Nasturileri köylerinde birkaç ihtiyar ve çoluk çocuk birakarak topluca ve silahli olarak Ruslarla beraber firar etmislerdir. Düsmanin çekilmesinden sonra asiretler Müslüman ve Hiristiyan ayrimi yapmadan köyleri yagmalamaya baslamislardir. Asayisin temin edilebilmesi için bunlardan yakalananlar kursuna dizilmek suretiyle idam edilmislerdir. Iranlilar askerlerimizi karsilamaktadir."102 Salmast'taki Ermenilerin çogunun da Ruslar tarafindan silahlandirildigi Bayezit Mutasarrifligi tarafindan bildirilmisti.103
Rus ordusuna katilmak üzere Balkanlarda yasayan Ermeniler de kafileler hâlinde yola çikmaktaydi. 22 Haziran 1915'te, Hariciye Nezareti'nden Dâhiliye Nezareti'ne bildirildigine göre 90 kisiden olusan ikinci gönüllü Ermeni kafilesi Köstence'den Rusya'ya dogru yola çikmisti.104
Ermeniler, Rusya'nin destegiyle Van, Mus ve Bitlis'te kolaylikla ilerlediler. Osmanli ordusunun kendi topraklarinda, kendi vatandaslarindan gördügü bu direnis karsisinda basarili olmasi mümkün olmadi.105 Ruslar tarafindan olusturulan Ermeni taburlari casusluk ve kesif faaliyetlerinde kullaniliyordu.106 Osmanli ordusunda görev alan Ermeni askerlerin Rusya'ya geçmesi, hatta Osmanli ordusunun stratejik bölgelerini düsmana haber vermesi Osmanli ordusunu zora sokmaktaydi. Mesela 3-4 Kasim gecesi düsmana iltica eden 30 Ermeni askeri Türk ordusunun cephaneliginin yerini Ruslara bildirmisti.107
Dogu Anadolu'da çikan karisikliklar Ermenilerin Rusya'nin güdümünde hareket edip silahlanmalarina baglayan hükümet bu konuda bazi önlemler alma geregi duydu. Dr. Bahattin Sakir, bölgede yürüttügü çalismalar neticesinde108 Ermenilerin ciddi sekilde silahlandiklarini belirleyerek Bayezit'ten Baskale'ye gönderilen çay sandiklari içinde tabancalar ele geçirildigini, simdiye kadar ayni yolla çok sayida silahin sevk edildiginin belirlendigini bildirdi. Ayrica Rusya'nin Kafkasya'ya asker çikardigini, bunlara karsi önlem alin- masi icap ettigini bildirdi.109Bu bölgelerde bulunan Ermeni komitelerinin Kafkasya'ya geçerek kolaylikla silâh temin edebilmekteydi.110 Silah elde edilen diger bir güzergâh Trabzon ve Igdir idi.111 Öte yandan Van mintikasindaki Ermeni askerleri meshur komitecilerden Van mebusu Viremyan; Mus ve Bitlis havalisini de yine Van mebuslarindan Vahan Papazyan idare etmekteydi. Mus'u merkez kabul eden bu iki komiteci, seferberlik dolayisiyla silâhaltina alinan Ermeni efradini silahlariyla Rus ordusuna kaçirtarak Ermeni çetelerine, yollardaki askerÎ sevkiyat kafilelerine baskinlar yaptirip bu sekilde ele geçirilen silah ve cephaneyi Rus sinirinin gerisinde olusturulmus Ermeni Gönüllü Alaylari'na dagittiriyorlardi.112
Nisan 1915'te bazi bölgelerde yapilan aramalarda Ermenilerin yurt içinde de külliyetli miktarda silahlandigi ve bu silahlardan bir kisminin kirsal alanda saklandigi belirlendi. Hükümet, ev ve isyerlerinde arama yaparak silahlanmanin önüne geçmek istedi. Yapilan aramalarda çok sayida silah bulunmasi bazi kisilerin tutuklanmasini beraberinde getirdi.113 Buna göre Sivas'in Hafik kazasina bagli Zorsana Ermeni köyünde yapilan aramalarda bir sandik sahra tüfegi, bir sandik mavzer silahi, bir sandik dinamit, dört otomatik girra tüfegi ve Rus yapimi birçok silah ve cephane ele geçirildi.114 Sivas Valisi Muammer Bey, vilayetteki birçok faaliyetin Tasnaksutyun Komitesi tarafindan icra edildigini bildirdi.115 Hükümet, Istanbul'da, 24 Nisan 1915'te Hinçak ve Tasnak komitelerine mensup olan on kisiyi tutuklamak suretiyle komitecilere yönelik bir harekât baslatti.116 Hinçak Komitesi'ne mensup olduklari için tevkif edilen sahislardan bazilari sorgulamalarin ardindan serbest birakilirken bes kisi tutuklanarak Divan-i Harb'e sevk edildi.117 Azadamard gazetesi, Osmanli tebaasi arasinda ayrilikçi fikirleri öne çikardigi gerekçesiyle Osmanli askerÎ makamlari tarafindan tatil edildi.118
Rus propagandasinin önüne geçmeye çalisan hükümet, Rusya ile daha yakin bir politika izlemenin yararli olabilecegini de düsünmeye basladi.119Kürt asiretlerine de daha yakin davranilmaya çalisildi.120Hükümet, Kafkasya'ya gönderdigi görevlileri araciligiyla burada durumu kontrol altinda tutmaya çalisti ve burada gönüllü birlikler kurulmasi için faaliyet baslatti.121Bölgede görevlendirilen Ömer Naci Bey ve Rüstü Bey, bir taraftan da asiretler üzerinde gerekli hazirligi yapmak için çaba gösterecekti.122 Çünkü Rus-Ermeni ittifaki da bilhassa Iran sinirindaki asiretleri kendi yanlarinda yer almalari için ikna etmeye çalisiyordu. 123 Hatta Simko Asireti ile Nasturileri silahlandirip Müslüman köylere saldirmalarini temin etmisti.124
Ruslarla isbirligine yanasmayan Kürtler cezalandirilmaktaydi. Rus ordusundaki Ermeniler yillar boyu baski gördükleri Kürtlerden intikam aliyorlardi ve Rus kuvvetleri Bayezit ve Eleskirt civarinda "etnik temizlik" operasyonlari baslatmisti. Ermenilerin Avrupali güçlerle baglantilari, Kürtlere sürekli olarak kendi zayifliklarini ve savunmasizliklarini hatirlatiyordu. Kürtlerin çogu bunun bir "ya onlar, ya biz!" oldugu hissiyatindaydi.125Bu durum unsurlar arasinda onarilmasi güç yaralar açilmasina sebep oldu. Hatta Osmanli hükümetinin Ermenileri tehcir ettigi günlerde Katolik Ermeniler de zaman zaman Kürt asiretlerinin saldirisina ugradi.126
Dogu Cephesi'nde girilen çatismalarin bir kismi Ermenilerle oldu. Erzurum eski mebusu Karekin Pastirmaciyan'in, yanindaki 500 fedaisiyle Karakilise'ye geldigi, Bayezit Tasnak Reisi Suren Pastirmaciyan'a bagli fedailerden 400'ünün çatismalarda öldügü belirlenmisti. Erzurum Valisi Tahsin Bey'in bildirdigine göre Karekin Pastirmaciyan; Bayezit, Eleskirt, Tutak kazalarinda oturan Müslümanlardan 600 kisiyi öldürdü. Ruslarin çekilmesi üzerine Ermenilerden 1000 kisi öldü. Birçok kazada Ermeni ve Müslüman nüfusun çogu öldü. Ermenilerin bir kismi Rusya'ya göç ederken Müslümanlar da Anadolu'nun içlerine yöneldi. Birçok köyün yakildigi gözlendi.127
Van'dan gelen haberler de son derece kötüydü. Van Valisi Cevdet Bey, Ermenilerin Satak*'ta büyük bir isyan baslattigini, 20 kadar askerin sehit edil- digini, merkez ile Hosak arasinda Baskale Caddesi üzerinde bulunan karakolun Ermeniler tarafindan muhasara altina alindigini bildirdi. Vali, silahli Ermenilerin vurulmasini emrettigini merkeze bildirdi.128 Vali daha sonra takviye kuvvetlerin gelmesiyle çatismalarin siddetlendigini, Ermenilerin kiliselere ve köylere kapandigini haber verdi.129 Bu köylerden dördünün müfrezeler tarafindan kusatildigi, Satak ve Gevas taraflarinda çatismalarin devam ettigi Vali tarafindan bildirildi.130 Vali Cevdet Bey'in aktardigina göre; çogunlugu asker firarisi olan ihtilalcilar gayet muntazam hareket etmek suretiyle Gevas-Bitlis-Hizan hatti disindaki tüm telgraf tellerini kesip Hovasdar ve Gevas arasinda toplanmislardir. Türk birlikleri onlari tedibe gayret etmektedir.131 Osmanli ordusu, Van'da ihtilal baslatan Ermenilerin Ruslarla baglantisini kesmek için çalisma baslatarak Van'a silah sevkiyatini hizlandirdi. Erzurum Valisi, Ermenilerin Erzurum'da da kan döktüklerini, Van'da ihtilalin önüne geçmek için buraya Kürt gönüllülerin gönderilmesi gerektigini beyan etti. 132
Hükümet, Ruslarin üzerine asiretlerden toplanan gönüllü birlikleri sevk etti. Sevkiyat sirasinda Adilcevaz-Ercis arasinda konaklama yapilmis, ancak Siirt gönüllülerinin bulundugu kafile ile Koçrili Köyü'nün Ermeni ahalisi arasinda namus meselesinden dolayi bir çatisma yasanmistir. Her iki kazanin kaymakamlarinin müsterek olarak hazirlayip gönderdikleri rapora göre; Aris ve Koçrili köylerindeki Ermeniler Kürt gönüllüleri kendi köylerine sokmak istememislerdir. Komitelere mensup bazi kisilerin bu durumu kullanarak ahaliyi tahrik ve tesvik ettigi, Ermenilerin namuslarina tecavüz ettikleri gerekçesiyle Kürtleri köylerine sokmadiklari ifade edilmistir. Bu arada çikan çatismada iki Kürt ve iki Ermeni vefat etmistir. Hadiseye sebep olan Malik Asro ve Nisan derdest edilmistir.133
Savasin baslamasiyla yurt genelinde asayis bozuldu. Özellikle Sarikamis Harekâti'nin Osmanli ordusu tarafindan kaybedilmesinden sonra Ruslar, Osmanli ordusunu Dogu Anadolu'dan atmak için yeni bir plan hazirladi. Bu planin önemli bir parçasi da Ermeni ve Nasturi ayaklanmalari çikarmakti. Ermeniler, Sarikamis felaketinin duyulmasindan sonra birçok yerde isyanlar çikardi. Ermeniler, Subat ayinin ortalarinda Bitlis'in çesitli köylerinde silahli eylemler yaptilar. Mart ayi baslarinda da Van'da Ermeni isyani isaretleri görülünce Harput, Diyarbakir, Bitlis seyyar jandarma taburlari Van'a gönderildi. Nisan ayi ortalarinda Sivas'in Hafik ilçesinde bile silahli Ermeni gruplari dolasmaktaydi. Ruslar Türk kuvvetlerini kuzeyde tutup ihtiyatlarini harcatmak için 2. Türkistan Kolordusu ile Tortum'a saldirarak Erzurum'u kuzeyden tehdit ve baski altinda tutacakti. Güneyde Ermeni isyani ve hazirlik harekâti sürerken kuzeyden de bu hareket gerçeklesecekti. Rusya'nin bundan amaci, her iki tarafta da basari saglanirsa "Türk ordusunu iki kanadindan sarip, arkasini keserek imha etmek..."ti.134
Rusya'nin bu planini uygulamaya koymasiyla Anadolu'da etnik çatismalar endise verici boyutlara ulasti. Ermeniler 15 Nisan 1915'te Van'in dis bölgelerinde, 18 Nisan'da Bitlis'te ayaklandilar. Bunun üzerine Erzurum'dan Tutak yoluyla Erzurum ve Erzincan Jandarma Taburlari ile iki top Van'a gönderildi. 20 Nisan'da Van'da banka, Düyun-u Umumiye dairesi ve postaneyi yakan Ermeniler burada da isyan baslatti. Bu gelisme üzerine Van Seyyar Jandarma Tümeni'nin önemli bir kismiyla asiretler Van'i kusatti. Bu kusatma 14 Mayis'a kadar sürdü. Ermeniler, çok miktarda bomba, hatta top kullandilar. Siddetli sokak muharebelerinde iki tarafin da çok sayida kaybi oldu. Ermeni isyaninin bastirilamamasindan yararlanan Ruslar iki koldan Malazgirt ve Van'a dogru ilerlemeye basladi. Van valisi Cevdet Bey, Ermeni isyanini bastirmak için ugrasiyordu. Ermeni ve Nasturi isyaninda Yarbay Halil ile beraber olan Jandarma Tümeni'nin mevcudu 2100'e düsmüstü. Asiretlerle askerlerden sekiz tabur ile iki gönüllü taburu toplam 10 tabur 6000 asker, alti top cepheden çekilerek Van isyaninin bastirilmasinda görevlendirilmisti. Ayrica Bargiri'de 800 asker kuvvetinde asiret tugayi ve hudut birligi vardi. Saray'daki 300 askerle beraber toplam 7100 asker ve top Vali Cevdet Bey'in emrindeydi. Van Valisi Cevdet Bey, elindeki 2600 asker, iki toptan olusan jandarma kuvvetini Ruslara karsi parça parça göndererek ezdirdi. Mevcut kuvvetler topluca kullanilmadigi için Ruslar durdurulamadi. Ruslar 16 Mayis'ta Van'i isgal etti. Bunun üzerine Ermeniler sehirdeki Müslümanlari katletti.135
Ermenilerin tehcir edilmesinden sonra, Sis ve Ahtamar katogikosluklari birlestirildi. Istanbul Patrikhanesi ve Kudüs Patrikhanesi bu katogikosluk ile birlestirilince Patrik Zaven Efendi'nin görevi sona erdi. Hükümet kendisine 2500 kurus maas bagladi.136 Zaven Efendi, genellikle hükümetle iyi iliskiler kurabilen bir din adamiydi. Daha Erzurum Murahhasasi bulundugu dönemde iyi hizmetlerinden dolayi ödüllendirilerek kendisine 8 Nisan 1905'te MecidÎ Nisani verilmisti.137
Sonuç
Osmanli Devleti, Balkan savaslarindan sonra dagilma sürecine girdi. Üstelik ne ordusu, ne ekonomisi ne de siyasi yapisi bunun önüne geçecek durumdaydi. Dönemin yöneticileri Balkan yenilgilerinden ders çikarip Osmanli ordusunu düzeltmek için çesitli çalismalar yürüttü. Bunlardan en önemlisi Almanya'dan orduyu düzeltmek üzere getirtilen askerÎ heyetti. Öte yandan Osmanli Devleti, Ermeni islahati konusunu Ermenilerle çözmek için gayret gösterdiyse de bunda basarili olamadi ve Ermenilerin talep ettigi reformlar Rusya ile imzalanan Yeniköy Anlasmasi ile gerçeklestirildi.
1914 yilinin ikinci ayinda imzalanan bu anlasmadan sonra Ermenilerin Osmanli Devleti'ne bagliligi zayifladi. Anadolu'da Rus etkinligi ve Ermenilerin yürüttügü komitecilik faaliyetlerinde artis gözlendi. Bunun sonucunda Ermeni komitecilerin Ermeni halki silahlandirdigi tespit edilmekteydi. Öte yandan Osmanli Devleti'nin yaninda yer alan hiçbir devlet yoktu ve devlet adamlari bu yalnizliktan kurtulma çabasi içerisindeydi. Osmanli Devleti'nin güçlü bir ordusunun bulunmayisi ve ekonomik durumunun çok kötü olmasi sebebiyle Itilaf Devletleri Osmanli Devleti ile ittifak etmeye yanasmadilar. Ittifak Devletleri de Osmanli Devleti ile müttefik olma konusunda çok da istekli oldugu söylenemez. Ancak Almanya Osmanli Padisahinin "Halife" olmasindan kaynaklanan gücünü Ingiltere'ye karsi kullanma istegi basta olmak üzere özellikle askerÎ sebepleri göz önüne alarak Osmanli Devleti ile ittifak yapti. Rusya ise zaten yakin iliskiler içinde bulundugu Osmanli Ermenilerini kendi yanina çekti. Osmanli Ermenileri kendi içlerinde bir tür seferberlik ilân ederek bazi Ermeni mebuslarin önderliginde Rus ordusuna "gönüllü asker" olarak kayit yaptirdilar. Bu askerlerden "Druzhny" adiyla örgütlenen birlikler kuruldu.
Osmanli Ordusu da Kafkasya'da yasayan Müslüman halkin Rus-Ermeni çetelerinin saldirilarina karsi korunmasi için çesitli çalismalar yapti. Bu çalismalar Kafkasya'da Dr. Bahattin Sakir, Karadeniz sahillerinde Riza Bey, Iran'da Ömer Naci Bey tarafindan yürütüldü. Ancak olusturulan küçük çetelerin silah ve mühimmat ihtiyacinin karsilanmasinda ödenek ayrilamamasi sebebiyle büyük güçlükler çekildi. Çogu zaman silahlarin cephanesi temin edilemedigi için kullanilmasi mümkün olmadi. Bu çeteler sayi bakimindan da Druzhiny denen birliklerin çok gerisindeydi. Bu fark savas basladiktan sonra çok hissedildi. Ermenilerin Ruslar hesabina çalismasinin Osmanli Devleti açisindan askerÎ, siyasi, sosyolojik ve demografik sonuçlari oldu. Buna göre; Ermenilerin Osmanli ordusunun stratejik noktalarini Ruslara haber vermesi Osmanli ordusunun savunma gücünü zayiflatti. Ermeniler Rus ordusunun öncü birligi olarak görev yapip Ruslarin Van basta olmak üzere Anadolu sehirlerine girmesinde öncü rol oynadilar. Çünkü Van'da baslatilan Ermeni isyani Osmanli ordusunun üç parçaya ayrilmak zorunda kalmasina yol açti. Ermeni çetelerinin Müslüman halka yönelik katliamlari neticesinde birçok Müslüman vatandas hayatini kaybetti, çogu da yasadigi topraklari terk etti. Anadolu'da büyük bir nüfus hareketi oldu. Bu cephelerde savasan Osmanli askerlerinin maneviyatini zayiflatti. Asker firarlarinda artis gözlendi.
1 Yusuf Hikmet Bayur, Türk Inkilâbi Tarihi, cilt II, kisim III, Ankara 1983, s.169-172; Sevilya Aslanova, 20. Yüzyilin Basinda Rusya'nin Osmanli Politikasi 1903-1917, Ilkim Ozan Yayinlari, Antalya 2011, s. 203-205. Osmanli hükümeti, müfettislerin görev ve yetkilerini 23 Mayis 1914 tarihinde "Müfettis-i Umumilerin Vazife ve Salahiyetlerine Müteallik Talimat, Hilal Matbaasi, 1330, Dersaadet" adiyla bastirip ilgili makamlara gönderdi. Bkz. Basbakanlik Osmanli Arsivi (BOA), Dâhiliye Nezareti Kalem-i Mahsus Müdüriyeti Belgeleri (DH. KMS); 2-2/5; Necati Fahri Tas, Osmanli-Ermeni Iliskileri 1912-1914 (Vilayat-i Sarkiyye Islahati), Atatürk Üniversitesi Yayinlari, Erzurum 2006, s.163-173.
2 Edward J. Erickson, I. Dünya Savasi'nda Osmanli Ordusu, Çanakkale, Kutü'l-Amare ve Filistin Cephesi, çev. Kerim Bagriaçik, Türkiye Is Bankasi Yayinlari, Istanbul 2009, 14-15.
3 Erickson, I. Dünya Savasi'nda, s. 16.
4 Pierre Renouvin, 1. Dünya Savasi ve Türkiye 1914-1918, çev. Örgen Ugurlu, Örgün Yayinevi, Istanbul 2004, s. 292.
5 Norman Stone, Birinci Dünya Savasi, çev. Ahmet Fethi Yildirim, Dogan Kitap, Istanbul 2010, s. 28.
6 Armen Garo'nun Anilari & Osmanli Bankasi, çev. Atilla Tuygan, Belge yay., Istanbul 2009, s.209.
7 Yeniköy Anlasmasi'nin imzalanmasindan sonra yapilan bu çalisma hakkinda bkz. BOA. DH. KMS; 17/8, 1332 R 13.
8 BOA. Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Ikinci Sube Evraki (DH. EUM. 2.sb); 68/40, 1332 B 27.
9 Erzurum Valisi Tahsin Bey'in 20 Ekim 1914 tarihli sifre telgrafiiçin bkz. BOA. Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Evrak Odasi Kalemi Evraki (DH. EUM. VRK); 27/52, 1332 Za 2.
10 BOA. DH. EUM. 2. Sb; 4/28, 1333 Ra 14.
11 BOA. DH. EUM. 2. Sb; 2/32, 1332 Z 2.
12 Karnik'in kardesi Ohannes ifadesinde silah imal ettiklerini kabul etmis, Haykaron ve kardesi Agyaron da ifadelerinde bir yildan beri 1 mecidiye karsiliginda çok sayida bomba imal edip Ankara, Çorum gibi yerlere gönderdiklerini, Tokat'ta da ayni isin yapildigini belirtmislerdir. Bkz. BOA. Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiyye Müdüriyeti Emniyet Kalemi (DH. EUM. EMN); 88/33, 1332 S 28.
13 BOA. Dâhiliye Nezareti IdarÎ Kisim Evraki (DH. ID); 116/87.
14 BOA. DH. EUM. EMN; 116/47.
15 Tanin, No: 1573, 17 Nisan 1913.
16 Tanin, No: 1576, 20 Nisan 1913; Garo Sasuni, Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. Yüzyildan Günümüze Ermeni-Kürt Iliskileri, çev. Bedros Zartaryan&Memo Yetkin, Med Yay., Istanbul 1992, s.230.
17 BOA. DH. KMS; 18/27, 1332 R 27.
18 Erickson, I. Dünya Savasi'nda, s. 19.
19 Osmanli Imparatorlugu'nun Siyasi ve AskerÎ Hazirliklari ile Harbe Girisi, Genelkurmay Baskanligi AskerÎ Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Daire Baskanligi Yayinlari, Ankara 2014, s. 148. Ancak Ingiltere, "Sultan Osman" ve Resadiye adli zirhlilari Osmanli Devleti'ne teslim etmeyecek ve bu hem yurt içinde hem de yurt disinda Müslüman halkin siddetli tepkisine yol açacaktir. Bkz. Tasvir-i Efkâr, 1158, 4 Agustos 1914, s. 3.
20 Tasvir-i Efkâr, 1070, 6Mayis 1914, s.1-2
21 Tasvir-i Efkâr, 1073, 9 Mayis 1914, s.1; Mustafa Aksakal, Harb-i Umumi Esiginde Osmanli Devleti Son Savasina Nasil Girdi, Istanbul Bilgi Üniversitesi yayinlari, Istanbul 2010, s. 96.
22 Akdes Nimet Kurat, Türkiye ve Rusya, Kültür Bakanligi Yayinlari, Ankara 1990, s. 217. Rusya'ya daha sonra Enver Pasa'nin da Rus Sefiri araciligiyla ittifak teklif ettigi ve Almanlarin Türkiye'den çikarilmasi için Rusya ile iyi iliskiler tesis edilmesini önerdigi hakkinda bkz. Ali Ihsan Sâbis, Birinci Dünya Harbi, cilt 2, Nehir Yayinlari, Istanbul 1991, s. 45-46.
23 Avusturya-Macaristan'in Istanbul Büyükelçiligi askerÎ atasesinin ayni yöndeki kanaati için bkz. Joseph Pomiankowski, Osmanli Imparatorlugu'nun Çöküsü, çev. Kemal Turan, 2. Baski, Kayihan Yayinlari, Istanbul 1997, s. 50.
24 Tasvir-i Efkâr, 1080, 16 Mayis 1914, s.3.
25 Tasvir-i Efkâr, 1089, 25 Mayis 1914, s.2.
26 Sâbis, Birinci Dünya Harbi, s. 47-48.
27 Osmanli Imparatorlugu'nun Siyasi, s. 44.
28 Osmanli Imparatorlugu'nun Siyasi, s. 45.
29 Tasvir-i Efkâr, 1083, 19 Mayis 1914, s.2; Tasvir-i Efkâr, 1087, 23 Mayis 1914, s.1. Bu ziyaretin 15 Agustos 1914'te yapildigi görüsü için bkz. Sâbis, Birinci Dünya Harbi, s. 39.
30 Tasvir-i Efkâr, 1098, 2 Haziran 1914, s.3.
31 Osmanli Imparatorlugu'nun Siyasi, s. 45.
32 Aksakal, Harb-i Umumi Esiginde, s. 108-119; Renouvin, 1. Dünya Savasi, s. 293; Pomiankowski, Osmanli Imparatorlugu'nun Çöküsü, s.64-65.
33 Erickson, I. Dünya Savasi'nda, s. 23.
34 Tasvir-i Efkâr, 1158, 4 Agustos 1914, s.2.
35 Tasvir-i Efkâr, 1161, 7 Agustos 1914, s.3.
36 Ziya Sakir, Ittihat ve Terakki-III Nasil Öldü?, Akil Fikir yay., Istanbul 2014, s. 185.
37 Çogunlugunu Ermenilerin olusturdugu söz konusu kisilerin isimlerinin de yer aldigi belge için bkz. BOA. DH. EUM. EMN; 117/53.
38 BOA. Dâhiliye Nezareti Sifre Kalemi Evraki (DH. SFR); 444/107.
39 BOA. DH. SFR; 442/89.
40 ATASE, BDH, Kl. 2143, Dos. 1, Fh. 5'ten naklen Osmanli Imparatorlugu'nun Siyasi, s. 194.
41 Tasvir-i Efkâr, 1196, 12 Eylül 1914, s.2.
42 Tasvir-i Efkâr, 1202, 18 Eylül 1914, s.3.
43 BOA. DH. SFR; 44/200.
44 BOA. DH. EUM. 2.sb; 5/64, 1333 Ca 11.
45 BOA. DH. EUM. 2.sb; 3/30, 1333 3 3.
46 Bertha S. Papazian, Tragedy of Armenia, Boston 1918, s. 103-104.
47 Bu kongrenin Osmanli ve Rus vatandasi Ermeniler tarafindan yapildigi hakkinda bkz. Nikolay Hovhannisyan, Ermeni Soykirimi Ermenikirim, çev. Atilla Tuygan, Pencere Yayinlari, Istanbul 2005, s.82.
48 Esat Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Belge Yayinlari, Istanbul 1987, s. 579; Ziya Sakir, Ittihat ve Terakki III, s. 186. Erzurum'da yapilan Tasnak Kongresi, katilimcilar ve alinan kararlar açisindan Türk ve Ermeni tarihçilerce çok farkli sekillerde degerlendirilmektedir. Bu degerlendirmeleri her iki tarafin kaynaklarini karsilastirmak suretiyle ele alan bir çalisma için bkz. Kemal Çiçek, "VIII. Tasnak Kongresi: Ermenilerin Karar Ani", 1. Uluslararasi Türk-Ermeni Iliskileri ve Büyük Güçler Sempozyumu Bildiriler 2-4 Mayis 2012, Ed. Tolga Basak&Mevlüt Yüksel, Erzurum 2014, s. 63-72.
49 Tasnak Kongresi'ne katilan Simon Vratzian'in anilari ve Tasnak Arsivi'nde yaptigi çalismalarla taninan Dikran Kaligian'in bulgulari için bkz. Çiçek, VIII. Tasnak Kongresi, s.69-70.
50 Dr. G. Pasdermadjian, Why Armenia Should be Free, Hairenik Publishing Company, Boston 1918, p. 16.
51 Kongrenin tarihi ve Erzurum'a giden isimler konusunda farkli bilgiler veren kaynaklari krs. Için bkz. Arsen Avagyan-Gaidz Minassian, Ermeniler ve Ittihat Terakki -Isbirliginden Çatismaya-, çev. Ludmilla Denisenko, Aras Yayinlari, Istanbul 2005, s. 132; Antranik Çelebyan, Antranik Pasa, çev. Mariam Arpi&Nairi Arek, PérÎ Yayinlari, Istanbul 2003, s.161-163; Kamuran Gürün, Ermeni Dosyasi, TTK Yayinlari, Ankara1985, s.196; Hratch Dasnabedian, History of the Armenian Revolutionary Federation Dashnaksutiun 1890-1924, OEMME Edizioni, Milan1990, p. 107. Ittihatçilarla Tasnak temsilcileri arasindaki görüsmelerin Tasnak Kongresi bitip delegeler dagildiktan sonra yapildigi hakkinda bkz. Michael A. Reynolds, "The Ottoman-Russian Struggle For Eastern Anatolia and the Caucaus, 1908-1918: Identity,Ideology and the Geopolitics of World Order", A Dissertation Presented to the Faculty of Princeton University in Candidacy for the Degree of Doctor of Philosophy, Recommended for Acceptance by the Department of Near Eastern Studies, November 2003, p. 204.
52 James Bryce&Arnold Toynbee, Osmanli Imparatorlugunda Ermenilere Yönelik Muamele 1915-1916, çev. Attila Tuygan-Jülide Degirmenciler, cilt 2, Pencere Yayinlari, Istanbul 2006, s. 455-456.
53 Pasdermadjian, Why Armenia Should, p. 17.
54 Hovhannisyan, Ermeni Soykirimi Ermenikirim, s.82; Dasnabedian, History of the Armenian, p. 108; Çiçek, VIII. Tasnak Kongresi, s.70.
55 Papazian, Tragedy of Armenia, p. 102.
56 Ruslarin Ermenilere Kafkasya ve Dogu Anadolu'yu kapsayan Osmanli topraklarinda bagimsiz Ermeni devleti kurma sözü verdigi görüsü hakkinda bkz. Stanford Shaw&Ezel Kural Shaw, Osmanli Imparatorlugu ve Modern Türkiye, çev. Mehmet Harmanci, cilt 2, e Yayinlari, Istanbul 1994, s. 377.
57 Pasdermadjian, Why Armenia Should, p. 16.
58 Hikmet Çiçek, Dr. Bahattin Sakir Ittihat ve Terakki'den Teskilati Mahsusa'ya Bir Türk Jakobeni, Kaynak Yayinlari, Istanbul 2004, s.122. Ayrica krs Avagyan-Minassian, Ermeniler ve Ittihat Terakki, s. 203-204.
59 Hüsamettin Yildirim, Rus-Türk-Ermeni Münasebetleri (1914-1918), Kök Yayinlari, Ankara 1990, s.62.
60 Nesim Ovadya Izrail, 1915 Bir Ölüm Yolculugu Krikor Zohrab, Pencere Yayinlari, Istanbul 2013, 2. Baski, s. 282-296.
61 Papazian, Tragedy of Armenia, s.108.
62 Hasan Dilan, Fransiz Diplomatik Belgelerinde Ermeni Olaylari, cilt II, TTK Yayinlari, Ankara 2005, s. XXXI.
63 Richard G. Hovannisian, Armenia on the Road to Independence 1918, University of California Press, California 1967, p. 54.
64 Salahi Sonyel, The Great War and the Tragedy of Anatolia, TTK Yayinlari, Ankara 2001, p.130.
65 Donald Bloxham, The Great Game of Genocide Imperialism, Nationalism, and the Destruction of the Ottoman Armenians, Oxford University Press, New York 2007, p. 80.
66 Zeytunlu kadinlar Amerikali gazeteci George Schreiner'e Ingiliz ve Fransizlarin Zeytunlu Ermenileri silahlandirdigini anlatmislardir. Bkz. Guenter Lewy, The Armenian Massacres in Ottoman Turkey, The University of Utah, Salt Lake City 2005, p. 104. Bu eserin Türkçesi için bkz. Guenter Lewy, 1915 Osmanli Ermenilerine Ne Oldu?, Timas, Istanbul 2012.
67 Stefanos Yerasimos, "Birinci Dünya Savasi ve Ermeni Sorunu", 1915'te Ne Oldu?, haz. Sefa Kaplan, Istanbul 2005, 2.baski, s.148.
68 Shaw& Shaw, Osmanli Imparatorlugu ve Modern, s. 377.
69 Edward J. Erickson, Ottomans and Armenians a Study in Counterinsurgency, Palgrave Macmillan, New York 2013, p. 144-145. Ayrica bkz. Sean McMeekin, I. Dünya Savasi'nda Rusya'nin Rolü, çev. Nurettin Elhüseyni, YKY, Istanbul 2012, s. 189.
70 Reynolds, The Ottoman-Russian, p. 206.
71 Erickson, Ottomans and Armenians, p. 145.
72 Pasdermadjian, Why Armenia Should, p. 19, 20.
73 BOA. DH. EUM 2. Sube; 1/31.
74 Erickson, Ottomans and Armenians, p. 145.
75 Reynolds, The Ottoman-Russian, p. 207.
76 Erickson, Ottomans and Armenians, p. 146.
77 Sâbis, Birinci Dünya Harbi, s. 30, 41.
78 Köprülülü Serif (Ilden), Sarikamis, haz. Sami Önal, 2. Baski, Türkiye Is Bankasi Yayinlari, Istanbul 2001, s. 74.
79 Metin Tekin, Birinci Dünya Savasi Anilari Sarikamis'tan Sibirya'ya, 2. Baski, Timas Yayinlari, Istanbul 2006, s. 16, 20-21.
80 Sâbis, Birinci Dünya Harbi, s. 202.
81 Shaw, The Ottoman Empire, p. 446-447.
82 BOA. DH. SFR; 480/94, 1331 T 6.
83 Ahmet Tetik, Teskilat-i Mahsusa (Umûr-i Sarkiyye Dairesi Tarihi), cilt I: 1914-1916, Türkiye Is Bankasi Yayinlari, Istanbul 2014, s. 269-270. Teskilat-i Mahsusa üyeleri ve organizasyonu hakkinda daha ayrintili bilgi için bkz. Stanford J. Shaw, The Ottoman Empire in World War I, volume 1, TTK Yayinlari, Ankara 2006, p. 353-381.
84 BOA. DH. SFR; 443/44, 1330 E 22.
85 Ziya Sakir, Ittihat ve Terakki III, s. 239.
86 Tetik, Teskilat-i Mahsusa, s.276, 278, 280, 283, vd.
87 Tetik, Teskilat-i Mahsusa, s.279.
88 Erickson, Ottomans and Armenians, p. 146; krs. Tetik, Teskilat-i Mahsusa, s.290-291.
89 Tetik, Teskilat-i Mahsusa, s.292-293, 295.
90 Ayrintili bilgi için bkz. Tetik, Teskilat-i Mahsusa, s.299, 300, 303, 305, vd.
91 Sâbis, Birinci Dünya Harbi, s.137-138.
92 Erickson, Ottomans and Armenians, p. 147; krs. Tetik, Teskilat-i Mahsusa, s. 307.
93 BOA. DH. EUM. 5.sb; 3/51, 1332 7 28.
94 BOA. DH. EUM. 2.sb; 3/16, 21 M 1333.
95 Erickson, bazi yazarlarin bölgede faaliyet gösteren Türk çetelerinin Ermeni köylerine baskinlar yaptigi iddialarinin yer ve sayi gösterememeleri nedeniyle anlamsiz kaldigina dikkat çeker ve güç dengesini karsilastirir. Bkz. Erickson, Ottomans and Armenians, p. 148. Riza Bey'in emrindeki toplam kuvvetin 3000 oldugu hakkinda bkz. Tetik, Teskilat-i Mahsusa, s. 325.
96 Hüner Tuncer, Osmanli Imparatorlugu'nun Sonu Osmanli Imparatorlugu ve Birinci Dünya Savasi, Kaynak Yayinlari, Istanbul 2011, s. 55.
97 Erickson, Ottomans and Armenians, p. 155. *Tavusker ya da Çataksu olarak da bilinen Çildir Eyaleti'ne bagli köy. Bkz. Tahir Sezen, Osmanli Yer Adlari, Basbakanlik Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü Yayinlari, Ankara 2006, s. 483.
98 Tetik, Teskilat-i Mahsusa, s. 353. Müslüman halka yapilan katliamlar için ayrica bkz ayni eser, s. 362.
99 Sâbis, Birinci Dünya Harbi, s.168, 178.
100 BOA. DH. SFR; 459/5, 1330 ks 11.
101 BOA. DH. SFR; 461/34, 1330 ks 30.
102 BOA. DH. EUM. 2.sb; 3/66, 1333 S 25.
103 BOA. DH. SFR; 444/107, 1330 Te 4.
104 BOA. DH. EUM. 5. Sb; 68/38, 1333 S 9.
105 Pasdermadjian, Why Armenia Should, p. 26.
106 Fevzi Çakmak, Büyük Harp'te Sark Cephesi Harekâti, haz. Ahmet Tetik, Türkiye Is Bankasi Yayinlari, Istanbul 2011, s. 34.
107 Köprülülü Serif (Ilden), Sarikamis, s. 144. Benzer içerikli bilgi için bkz. Sâbis, Birinci Dünya Harbi,s.183.
108 Bu çalismalarin bir hayli uzun sürdügü ve Dr. Bahattin Sakir Bey'in ailesinin durumu hakkinda endiselenerek onlari Talat Bey ve Dr. Nazim'a emanet ettigi hakkinda bkz. BOA. DH. SFR; 454/79, 1330 Ke 7.
109 23 Ekim 1914'te Erzurum'dan Dâhiliye Naziri Talat Bey'e çekilen telgraf için bkz. BOA. DH. SFR; 445/58, 1330 Te 10.
110 BOA. DH. SYS; 71-2/4'ten naklen Osmanli Belgelerinde Ermeni-Rus Iliskileri (1907-1921), cilt III, Ankara, Basbakanlik Devlet Arsivleri Genel Müdürlügü Yay., 2006, s. 60. Ayni dogrultuda görüs için bkz. Taner Akçam, Insan Haklari ve Ermeni Sorunu, Imge, Ankara 1999, s.172.
111 Avagyan-Minassian, Ermeniler ve Ittihat Terakki, s. 116.
112 Ziya Sakir, Ittihat ve Terakki III, s.187-188.
113 Artem Ohandjanian, Österreich-Armenien Faksimilesammlung diplomatischer Aktenstücke 1877-1936, Wien, 1995, no.908; HA PA XXXVIII 365 Z. 17/P, cilt VI A (1910-1913), s.4338'den Avusturya-Macaristan ve Ermeni Meselesi, Avusturya-Macaristan ve Ermeni Meselesi, haz. Inanç Atilgan&Kerstin Tomenendal, cilt V-A, Viyana, 2004.
114 BOA. DH. SFR; 467/107, 1331 Ni 4.
115 BOA. DH. SFR; 465/127, 1331 Ma 9.
116 BOA. DH. SFR; 468/112, 1331 Ni 12.
117 Tasvir-i Efkâr, 1173, 19 Agustos 1914, s.3.
118 Tasvir-i Efkâr, 1394, 29 Mart 1915, s.4.
119 Ohandjanian, Österreich-Armenien Faksimilesammlung, no.912; HA PA XL 270 no. 240, cilt VI A (1910-1913), s.4343'ten Avusturya-Macaristan ve Ermeni Meselesi, cilt V-A.
120 Alikiran Asireti'nden bazi kisilere nisan verilmesi hakkinda bkz. BOA. KMS; 7/23.
121 Bu amaçla Ömer Naci Bey uhdesine ayrilan ödenekler için bkz. BOA. DH. SFR; 57/40, 1333 Z 8; . BOA. DH. SFR; 57/129, 1333 Z 17.
122 BOA. DH. SFR; 43/192, 1332 N 4.
123 Erickson, Ottomans and Armenians, p. 149.
124 Tetik, Teskilat-i Mahsusa, s. 300. Krs McMeekin, I. Dünya Savasi'nda, s.191-192.
125 David McDowall, A Modern History of the Kurds, 1. B. Tauris, Londra 1996, p. 104-105'ten naklen bkz. Janet Klein, Hamidiye Alaylari Imparatorlugun Sinir Boylari ve Kürt Asiretleri, çev. Renan Akman, 2. baski, Iletisim, Istanbul 2014, s. 298.
126 Mus Ermeni Katolik Murahhasasi Piskopos Agop tarafindan Istanbul Ermeni Katolik Patrikligine gönderdigi Mus'a bagli Nuris Köyü'nün Kürt saldirilarina ugradigi, bunun için önlem alinmasini istedigi dilekçesi için bkz. BOA. Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiyye Müdüriyeti Kalem-i Hususi Evraki (DH. EUM. KLH); 1/54-A, 1333 N 21.
127 BOA. DH. SFR; 460/93, 1330 ks 27. *Çatak. Van Eyaleti'ne bagli kaza. Bkz. Sezen, Osmanli Yer Adlari, s. 119.
128 BOA. DH. SFR; 467/125, 1331 Ni 5.
129 BOA. DH. SFR; 467/126, 1331 Ni 5.
130 BOA. DH. SFR; 468/21, 1331 Ni 6.
131 BOA. DH. SFR; 468/35, 1331 Ni 7.
132 BOA. DH. SFR; 468/24, 1331 Ni 6.
133 BOA. DH. EUM. 2. Sb; 5/18, 1333 R 16.
134 Çakmak, Büyük Harp'te Sark, s. 128.
135 Çakmak, Büyük Harp'te Sark, s. 137-139; McMeekin, I. Dünya Savasi'nda, s. 204.
136 BOA. Babiâli Evrak Odasi (BEO); 4428/332059, 1334 Za 2.
137 BOA. Dâhiliye Nezareti MektubÎ Kalemi (DH. MKT); 950/34, 1323 S 20.
Kaynaklar
1-Arsiv Belgeleri
Basbakanlik Osmanli Arsivi (BOA) Belgeleri
Dâhiliye Nezareti Sifre Kalemi Evraki (DH. SFR); 444/107; 443/44, 1330 E 22; 461/34, 1330 ks 30; 459/5, 1330 ks 11; 444/107, 1330 Te 4; 454/79, 1330 Ke 7; 445/58, 1330 Te 10; 57/40, 1333 Z 8; 57/129, 1333 Z 17; 43/192, 1332 N 4; 460/93, 1330 ks 27; 467/125, 1331 Ni 5; 467/126, 1331 Ni 5; 468/21, 1331 Ni 6; 468/35, 1331 Ni 7; 468/24, 1331 Ni 6; 467/107, 1331 Ni 4; 465/127, 1331 Ma 9; 468/112, 1331 Ni 12; 442/89; 44/200; 480/94, 1331 T 6.
Bâbiali Evrak Odasi (BEO); 4428/332059, 1334 Za 2.
Dâhiliye Nezareti MektubÎ Kalemi ( DH. MKT); 950/34, 1323 S 20.
Dâhiliye Nezareti IdarÎ Kisim Evraki (DH. ID); 116/87.
Dâhiliye Nezareti Kalem-i Mahsus Müdüriyeti Belgeleri (DH. KMS); 2-2/5; 7/23; 17/8, 1332 R 13;18/27, 1332 R 27.
Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Ikinci Sube Evraki (DH. EUM. 2.sb); 68/40, 1332 B 27; 2/32, 1332 Z 2; 3/16, 21 M 1333; 3/30, 1333 3 3; 3/66, 1333 S 25; 4/28, 1333 Ra 14; 5/64, 1333 Ca 11; 5/18, 1333 R 16.
Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Evrak Odasi Kalemi (DH. EUM. VRK); 27/52, 1332 Za 2.
Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiyye Müdüriyeti Emniyet Kalemi (DH. EUM. EMN); 88/33, 1332 S 28; 117/53.
Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiye Besinci Sube Evraki (DH. EUM. 5.sb); 3/51, 1332 7 28; 68/38, 1333 S 9.
Dâhiliye Nezareti Emniyet-i Umumiyye Müdüriyeti Kalem-i Hususi (DH. EUM. KLH); 1/54-A, 1333 N 21.
2-Süreli Yayinlar
Tanin
Tasvir-i Efkâr
3-Yayimlanmis Belgeler
OHANDJANIAN, Artem; Österreich-Armenien Faksimilesammlung Diplomatischer Aktenstücke 1877-1936, Wien, 1995.
OSMANLI BELGELERINDE ERMENI-RUS ILISKILERI (1907-1921); cilt III, Ankara, Basbakanlik Devlet Arsivleri Genel Müd. Yayinlari, 2006.
AVUSTURYA-MACARISTAN VE ERMENI MESELESI; haz. Inanç Atilgan&Kerstin Tomenendal, cilt V-A, Viyana, 2004.
4- Ani, Hâtirât ile Arastirma ve Tetkik Eserler
AKÇAM, Taner; Insan Haklari ve Ermeni Sorunu, Ankara, Imge, 1999.
AKSAKAL, Mustafa; Harb-i Umumi Esiginde Osmanli Devleti Son Savasina Nasil Girdi, Istanbul, Istanbul Bilgi Üniversitesi Yayinlari, 2010.
ARMEN GARO'NUN ANILARI; Osmanli Bankasi, çev. Atilla Tuygan, Istanbul, Belge Yayinlari, 2009.
ASLANOVA, Sevilya; 20. Yüzyilin Basinda Rusya'nin Osmanli Politikasi (1903- 1917), Antalya, Ilkim Ozan Yayinlari, 2011.
AVAGYAN, Arsen&MINASSIAN, Gaidz; Ermeniler ve Ittihat Terakki -Isbirliginden Çatismaya-, çev. Ludmilla Denisenko, Istanbul, Aras Yayinlari, 2005.
BAYUR, Yusuf Hikmet; Türk Inkilâbi Tarihi, Ankara, TTK Yayinlari, 1983.
BLOXHAM, Donald; The Great Game of Genocide Imperialism, Nationalism, and the Destruction of the Ottoman Armenians, New York, Oxford University Press, 2007.
BRYCE, James &TOYNBEE, Arnold; Osmanli Imparatorlugunda Ermenilere Yönelik Muamele 1915-1916, çev. Attila Tuygan-Jülide Degirmenciler, cilt 2, Istanbul, Pencere Yayinlari, 2006.
ÇAKMAK, Fevzi; Büyük Harp'te Sark Cephesi Harekâti, haz. Ahmet Tetik, Istanbul, Türkiye Is Bankasi Yayinlari, 2011.
ÇELEBYAN, Antranik; Antranik Pasa, çev. Mariam Arpi&Nairi Arek, Istanbul, PérÎ Yayinlari, 2003.
ÇIÇEK, Hikmet; Dr. Bahattin Sakir Ittihat ve Terakki'den Teskilati Mahsusa'ya Bir Türk Jakobeni, Istanbul, Kaynak Yayinlari, 2004.
ÇIÇEK, Kemal Çiçek; "VIII. Tasnak Kongresi: Ermenilerin Karar Ani", 1. Uluslararasi Türk-Ermeni Iliskileri ve Büyük Güçler Sempozyumu Bildiriler 2-4 Mayis 2012, Ed. Tolga Basak&Mevlüt Yüksel, Erzurum 2014.
DASNABEDIAN, Hratch; Dasnabedian, History of the Armenian Revolutionary Federation Dashnaksutiun 1890-1924, Milan, OEMME Edizioni, 1990.
DILAN, Hasan; Fransiz Diplomatik Belgelerinde Ermeni Olaylari, cilt II, Ankara, TTK Yayinlari, 2005.
ERICKSON, Edward J. ; I. Dünya Savasi'nda Osmanli Ordusu, Çanakkale, Kutü'l- Amare ve Filistin Cephesi, çev. Kerim Bagriaçik, Istanbul, Türkiye Is Bankasi Yayinlari, 2009.
ERICKSON, Edward J.; Ottomans and Armenians a Study in Counterinsurgency, New York, Palgrave Macmillan, 2013.
GÜRÜN, Kamuran; Ermeni Dosyasi, Ankara, TTK Yayinlari, 1985.
HOVANNISIAN, Richard G.; Armenia on the Road to Independence 1918, California, University of California Press, 1967.
HOVHANNISYAN, Nikolay; Ermeni Soykirimi Ermenikirim, çev. Atilla Tuygan, Istanbul, Pencere Yayinlari, 2005.
IZRAIL, Nesim Ovadya; 1915 Bir Ölüm Yolculugu Krikor Zohrab, Istanbul, Pencere Yayinlari, 2013.
KLEIN, Janet; Hamidiye Alaylari Imparatorlugun Sinir Boylari ve Kürt Asiretleri, çev. Renan Akman, 2. baski, Istanbul, Iletisim, 2014.
KÖPRÜLÜLÜ SERIF (ILDEN), Sarikamis, haz. Sami Önal, 2. Baski, Istanbul, Türkiye Is Bankasi Yayinlari, 2001.
KURAT, Akdes Nimet; Türkiye ve Rusya, Ankara, Kültür Bakanligi Yayinlari, 1990.
LEWY, Guenter; 1915 Osmanli Ermenilerine Ne Oldu, Istanbul, Timas, 2012.
LEWY, Guenter; The Armenian Massacres in Otoman Turkey, Salt Lake City, The University of Utah, 2005.
McDOWALL, David; A Modern History of the Kurds, Londra, 1. B. Tauris, 1996.
McMEEKIN, Sean; I. Dünya Savasi'nda Rusya'nin Rolü, çev. Nurettin Elhüseyni, Istanbul, YKY, 2012.
OSMANLI IMPARATORLUGU'NUN SIYASI VE ASKERÎ HAZIRLIKLARI ILE HARBE GIRISI, Ankara, Genelkurmay Baskanligi AskerÎ Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Daire Baskanligi Yayinlari, 2014.
PAPAZIAN, Bertha S.; Tragedy of Armenia, Boston 1918.
PASDERMADJIAN, Dr. G.; Why Armenia Should be Free, Boston, Hairenik Publishing Company, 1918.
POMIANKOWSKI, Joseph; Osmanli Imparatorlugu'nun Çöküsü "1914-1918 I. Dünya Savasi", çev. Kemal Turan, Istanbul, Kayihan Yayinlari, 1997.
RENOUVIN, Pierre; 1. Dünya Savasi ve Türkiye 1914-1918, çev. Örgen Ugurlu, Istanbul Örgün Yayinevi, 2004.
REYNOLDS, Michael A.; "The Ottoman-Russian Struggle For Eastern Anatolia and the Caucaus, 1908-1918: Identity,Ideology and the Geopolitics of World Order", A Dissertation Presented to the Faculty of Princeton University in Candidacy fort he Degree of Doctor of Philosophy, Recommended for Acceptance by the Department of Near Eastern Studies, November 2003.
SÂBIS, Ali Ihsan; Birinci Dünya Harbi, cilt 2, Istanbul, Nehir Yayinlari, 1991.
SASUNI, Garo; Kürt Ulusal Hareketleri ve 15. Yüzyildan Günümüze Ermeni-Kürt Iliskiler, çev. Bedros Zartaryan&Memo Yetkin, Istanbul, Med Yayinlari, 1992.
SEZEN, Tahir; Osmanli Yer Adlari, Ankara, Basbakanlik Osmanli Arsivi Yayinlari, 2006.
Stanford J. SHAW; The Ottoman Empire in World War I, volume 1, Ankara, TTK Yayinlari, 2006.
SHAW, Stanford&SHAW, Ezel Kural; Osmanli Imparatorlugu ve Modern Türkiye, çev. Mehmet Harmanci, cilt 2, Istanbul, e Yayinlari, 1994.
SONYEL, Salahi; The Great War and the Tragedy of Anatolia, Ankara, TTK Yayinlari, 2001.
STONE, Norman; Birinci Dünya Savasi, çev. Ahmet Fethi Yildirim, Istanbul, Dogan Kitap, 2010.
TAS, Necati Fahri; Osmanli-Ermeni Iliskileri 1912-1914(Vilayat-i Sarkiyye Islahati), Erzurum, Atatürk Üniversitesi Yayinlari, 2006.
TEKIN, Metin; Birinci Dünya Savasi Anilari Sarikamis'tan Sibirya'ya, 2. Baski, Istanbul, Timas Yayinlari, 2006.
TETIK, Ahmet; Teskilat-i Mahsusa (Umûr-i Sarkiyye Dairesi Tarihi, cilt I: 1914- 1916, Istanbul, Türkiye Is Bankasi Yayinlari, 2014.
TUNCER, Hüner; Osmanli Imparatorlugu'nun Sonu Osmanli Imparatorlugu ve Birinci Dünya Savasi, Istanbul, Kaynak Yayinlari, 2011.
URAS, Esat; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Istanbul, Belge Yayinlari, 1987.
YERASIMOS, Stefanos; "Birinci Dünya Savasi ve Ermeni Sorunu", 1915'te Ne Oldu?, haz. Sefa Kaplan, Istanbul 2005.
YILDIRIM, Hüsamettin; Rus-Türk-Ermeni Münasebetleri (1914-1918), Ankara, Kök Yayinlari, 1990.
ZIYA SAKIR, Ittihat ve Terakki-III Nasil Öldü?, Istanbul, Akil Fikir Yayinlari, 2014.
Nejla GÜNAY*
* Doç. Dr. Gazi Üniversitesi, Gazi Egitim Fakültesi Ortaögretim Sosyal Alanlar Egitimi Bölümü, Tarih Egitimi Anabilim Dali Ögretim Üyesi, E-mail: [email protected]
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Professor Dr. Hale Sivgin 2015
Abstract
After the Ottoman Empire lost the first Balkan war, its situation changed drastically. All the weaknesses of the army and the administration came into notice. The issue of the Armenian reforms resulted in the interfering of the Great Powers in the empire's internal affairs. With the Yenikoy treaty signed between Russia and the Ottoman Empire on February 9th, 1914, the reform demands of the Armenians were met. After that treaty, though, it had been observed that the Armenians started losing allegiance to the state and began arming themselves. Moreover, the Russian pressure on the Ottoman Empire also increased. After the bursting out of the World War I, Armenians thought that they could gain independence from the state with the help of Russia and the other Allied Powers. Therefore, Armenian National Delegacy started recruiting Armenian volunteers to fight in the Russian army. These volunteers were organized as separate units by the Russians. Their duties were to conduct intelligence duties for the Russians and opening the frontiers for the Russian army by performing guerilla wars. Armenians successfully conducted their duties, which resulted in the retreatment of the Turkish army from lots of places, even including Van. However, the Turkish army also put some effort in band activities. In this study, both the effects of Russia and the other Allied Powers on the Armenians and their standpoints towards the Ottoman Empire will be investigated.
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer