Content area
Full Text
Mahir Aydin, Vidin Kalesi: Tuna Boyu'ndaki Inci, Ötüken Nesriyat, Istanbul 2015, 232 s., ISBN: 978-605-155-257-6.
Tarihin en eski devirlerinden itibaren insanlar kendilerini, ailelerini, yiyeceklerini korumak amaciyla kaleler insa etmislerdir. Bu kaleler genellikle sehirlerin etrafi, ana ve kavsak yol, geçit yeri, daglar arasindaki bogaz, denize uzanan burun, kiyidan az uzakliktaki adalar, köprübaslari, denizler, nehirler gibi stratejik yerlerde, arazinin tabii özelliklerinden de yararlanilarak insa edilmistir. Kale yapiminda kolay bir sekilde savunulmasi, gerektigi zaman içeriden disariya çikilabilmesi, uzun süreli kusatmalara dayanabilmesi, bir veya birkaç tabii engeller ile emniyette olmasi gibi özellikler göz önünde bulundurulmustur.
Kale mimarisi, tarihin ilk dönemlerinden itibaren teknigin, askerlik ile savas usullerinin ilerleyisine uygun olarak gelisme göstermistir. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanli kaleleri arasinda açik farklar olmakla beraber, hemen hemen hepsi ayni amaç ile yapilmistir.
Kale mimarisinde en önemli degisiklik topçulugun gelisme göstermesi ile olmustur. 19. yüzyilda atesli silahlarin önem kazanmasi, savas usullerinin ve silahlarinin gelisme göstermesi kalenin öneminin yitirilmesine sebep olmustur.
Vidin sehri Tuna nehri kiyisinda bulunmasi...