Özet
Birçok invaziv prosedürün de içerisinde yer aldigi yüz kozmetik uygulamalarinda hem basarili sonuçlarin alinabilmesi hem de komplikasyon riskinin en aza indirilebilmesi için yüzün topografik anatomisinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu makalede yüzün kas yapisi, yerlesimleri, damar ve sinir aglarinin dagilimi ve yapilacak temel kozmetik uygulamalar sirasinda optimal ve güvenli sonuçlarin alinabilmesi için anatomik açidan dikkat edilmesi gereken temel ipuçlari özetlenmistir. Kozmetik uygulamalarla ilgilenen hekimlerin temel anatomik bilgilerin yanisira kisisel varyasyonlari da mutlaka dikkate almalari ve her türlü uygulama öncesi hastalari detayli olarak degerlendirip tedavi planini tüm bunlarin isiginda yapmalari ideal sonuçlari getirecektir.
Anahtar kelimeler: Kozmetik, anatomi, komplikasyon, botulinum, cerrahi, dolgu
Abstract
In order to achieve successful results with minimal risk of complications in cosmetic surgical procedures, detailed facial topographical anatomic features should be well-known. This review presents facial topographical anatomy including musculature, nerve and vascular supply, their location and branching system. Additionaly basic anatomical principals and keypoints are mentioned for achieving optimal and safe cosmetic results. Ideal cosmetic procedures and ideal results requires knowledge of basic facial anatomy together with evaluation of personal variations in every patient.
Key words: Cosmetic, anatomy, complication, botulinum, surgery, filler
Giris
Günümüzde gerek yaslanma belirtilerinin azaltilmasi, gerek deformitelerin düzeltilmesi ve gerekse daha güzel ve estetik görünüm olusturulabilmesi amaciyla yapilan cerrahi ve kozmetik uygulamalar giderek daha yaygin hale gelmektedir. Teknolojik ilerlemelerin de katkisiyla uygulama teknik ve alternatifleri de hizla artis göstermektedir. Ancak yapilan islemlerin basarili ve ayni oranda da güvenli olabilmesi için temel gereklilik uygulama yapacak hekimlerin uygulama yapilacak bölgedeki anatomik özellikleri iyi bilmeleridir. Yüz bölgesi anatomik açidan oldukça kompleks ve ince detayli bir yapiya sahiptir. Yapilacak her türlü cerrahi ve kozmetik girisimde bölgenin kemik, kas, yag dokusu, damar ve sinir dagilim özellikleri gözden geçirilmelidir. Yapilacak islemin özelligi ve anatomik özellikler birarada degerlendirilerek isleme baslanmalidir. Bu yaklasim islem basarisini en üst düzeye tasirken, olasi komplikasyonlarin da en alt düzeye inmesini saglar.
Bu makalede yüz bölgesinde yapilacak cerrahi ve kozmetik uygulamalar için yüzün kas yapisi, damar ve sinir dagilimlari gözden geçirilip, anatomik açidan risk alanlari ve basarili kozmetik uygulamalar için anatomi temelli ipuçlari üzerinde durulacaktir.
Bas Boyun Bölgesi Vaskülarizasyonu
Bas-boyun bölgesi vaskülarizasyonunun kaynagi internal ve eksternal karotis arterleridir (1). Yüzü besleyen ana damarlar eksternal karotis artere aittir. Internal karotis arterin katkisi daha azdir (Sekil 1).
Internal karotis arter, karotis kanalindan kafa içine girer ve anteromedial bir dönüs yaparak kavernöz sinüse dogru ilerler. Burada oftalmik dallarini verir. Oftalmik arter, orbita içerisinde supraorbital ve supratroklear dallarini verir. Bu dallar frontal kasin derin tabakalarinda ilerler ve orbita mediali ile alin bölgesinin kanlanmasini saglarlar.
Eksternal karotis arter mandibuler köseyi döndükten sonra iki temel dal verir. Birincisi yüzeyel temporal arterdir. Lateral kenarda ilerleyen arter önce subdermal seyreder ancak daha sonra fasyial kaslarin derin tabakalarina iner ve supraorbital ve supratroklear arterlere anastomoz verir. Yüzün lateral kisminda fasiyal siniri, fasiyal kaslari ve deriyi, daha yukarida verdigi dallarla da temporal bölgeyi, alini ve kafatasi lateralini besler. Ikinci dal ise internal maksiller arterdir. Mandibula arkasinda ilerler inferior alveolar dali verir ve daha sonra alt dudak, gingiva, oral kavite ve çeneyi besleyerek mental arter olarak sonlanir. Önemli bir diger dal da infraorbital arterdir (1,2).
Fasiyal arter eksternal karotis arterin yüzü besleyen ana dalidir ve mandibular kösede eksternal karotis arterden ayrilir, submandibular bezin arkasindan dolanir ve masseter kasinin önünden mandibulayi dönerek yüze ulasir. Fasial artere fasiyal ven eslik eder. Fasiyal arter masseter kasinin yaklasik 1 cm önünde mandibulayi döndükten sonra oldukça kivrimli bir seyir izleyerek göz iç kantusa kadar ulasir. Dudak lateral kenarindan yaklasik 1,5 cm uzakta perioral kaslarin derinine iner ve yaklasik 15 mm derinde seyreder (3). Burun kenarindan da yaklasik 0,5 cm uzaktan subkutan olarak geçer. Seyri sirasinda agiz kenarinda verdigi ilk dal inferior labial arterdir. Daha sonra oral komissürde superior labial arter ve lateral nasal arteri verir. Superior ve inferior labial arterler orta hatta karsidan gelen benzerleriyle birlesir, anastomoz olusturur ve orbicularis oris kasi içine çok sayida küçük dal verirler. Superior labial arter vermillion hizasinda mukoza ile orbikülaris oris kasi arasinda seyreder. Bu ana daldan kutanöz, mukozal ve vermillion dallar verir. Inferior labial arter derinde alveolar sinirda, orbikülaris oris kasiyla dudak depresorlarinin arasinda seyreder (4,5). Lateral nazal arter burun ve yanak arasinda seyreder superior ve inferior dallar vererek burnun beslenmesini saglar (2). Lateral nazal arter nazolabial sulkus ve burun yan kenarindan geçerek medial kantusda angüler arter olarak göze ulasir. Seyri esnasinda fasiyal arterle yüzeyel temporal arter ve maksiller arter arasinda çok sayida anastomoz gelisir. Anguler arter medial kantusdan 6-8 mm içeride yer alir, lakrimal beze 5 mm uzakliktadir. Anguler arter supraorbital, supratroklear ve dorsal nazal arterlerle anastomozlar yapar (2,4) (Sekil 2).
Fasiyal arterin ileri derecede kivrimli seyri nedeniyle dallanma sekilleri ve yerleri kisiler arasinda önemli varyasyonlar gösterebilir. Yüzün arteriyel sistem dagilimi Sekil 1 ve 2'de gösterilmistir.
Fasiyal venöz sistem arteriyel dagilima paralellik gösterir. Temporal ve alin lateral bölgesi yüzeyel temporal vene drene olur. Alin orta kismi supraorbital ve supratroklear venlere drene olur ve bunlar da oftalmik venöz sistem ve anguler venle birlesirler. Anguler ven burnun yan kenarindan ilerler ve daha sonra superior ve inferior labial venlerin drenajini da alarak anterior fasiyal veni olusturur. Anterior fasiyal ven fasiyal arterin arkasinda mandibulayi geçer ve internal juguler vene bosalir (1,6).
Güvenli Dolgu Uygulamalari için Temel Vasküler Ipuçlari
Dolgu maddelerine ait vasküler komplikasyonlar siklikla intravasküler enjeksiyon veya yüksek volümlü ve hizli yapilan enjeksiyonlarda olusan kompresyona bagli ortaya çikar. Vasküler komplikasyon sonucu nekroz gelisimi genellikle bölgenin kanlanmasinin tek bir arteriyel dalla saglandigi ve anastomozlarin az oldugu alanlarda gelisir. Bu bölgelerin basinda glabella ve nazolabial sulkuslar gelir. Ancak alin, kaz ayaklari, alt dudak ve yanak dolgu uygulamalarinda da vasküler komplikasyonlar bildirilmistir (7). Glabellar bölgede supraorbital ve supratroklear arterlerin yüzeye nispeten daha yakin olmasi ve kollateral dolasimin sinirli olmasi riski arttirir (8). Enjeksiyon sirasinda ani siddetli agri, renkte soluklasma ve ardinda viole renk gelisimi vasküler oklüzyonun erken belirtileridir. Ardindan erozyon ve ülserasyon olusur (9). Az sayida olguda embolizasyon nedeniyle retinal arter oklüzyonu ve hemipleji gelisimi bildirilmistir (10,11). Glabellar uygulamada enjekte edilen materyalin retrograd akimla periferik arterlerden oftalmik ve santral retinal artere ulasmasiyla körlük gelisebilir. Intraarteriyel uygulamalar ve özellikle sistolik basincin üzerinde bir basinçla yapilan enjeksiyonlar retrograd emboli riskini arttirir (10). Yapilan çalismalarda oral komissür civari enjeksiyonlarda lateral 15-20 mm'lik alanda 10-15 mm'lik derinlik ve burun kösesinden lateral 0-5 mm'lik alanda 10-15 mm derinlik tehlikeli bölge olarak belirlenmistir (3). Önemli dolgu enjeksiyon bölgelerinden olan temporal bölgede de özellikle medial zigomatikotemporal ven risk altindadir. Bu veni korumak için lateral epikantusdan temporale dogru uzanan ve tragus-lateral epikantus arasindaki çizginin 18,8 mm'lik bölümü ile, epikantusdan buna dik olarak çikilan çizginin 19 mm'lik bölümü arasinda yer alan bölge tehlike alani olarak kabul edilmektedir (12) (Sekil 2).
Dudak enjeksiyonlarinda hem alt hem üst dudakta vermillion sinirinda yüzeyel enjeksiyonlar güvenlidir. Alt dudakta her planda uygulama güvenliyken, üst dudakta enjeksiyon dudak orta bölümüne yapilmali, superior labial arteri korumak adina kas altina derin enjeksiyondan kaçinilmalidir (4).
Intravasküler enjeksiyona isaret edecek bir bulguyla karsilasildiginda hemen enjeksiyon durdurulmali ve enjekte edilen materyal ne tip olursa olsun hemen intralezyoner hyaluronidaz enjeksiyonu yapilmalidir. Ardindan bölgeye %2 nitrogliserin krem ve ilik kompres uygulamasina baslanmalidir. Ayrica subkutan düsük moleküler agirlikli heparin uygulamasinin da faydali oldugu bildirilmistir. Bunlarin yanisira prednizolon, aspirin ve proflaktik antibiyotik ve antiviral uygulamalari da önerilmektedir (13).
Bas Boyun Bölgesi Innervasyonu
Fasiyal Sinir
Fasiyal sinir kafatasini stilomastoid foramenden terkeder. Ilk ekstrakranial dali posterior auriküler daldir. Daha sonra fasiyal sinir parotis bezinin içerisinde korunarak ilerler. Bu sirada temporal, zigomatik, bukkal, marginal mandibular ve servikal olarak bes ana dal verir. Bunlar parotisden çikarak kendi alanlarini innerve ederler. Fasiyal sinirin temporal dali parotis bezinin üst kismindan çikar ve zigomatik arki yüzeyel olarak geçer. Anterior ve superior aurikuler kaslari, orbikularis okuli kasini, oksipitofrontal kasin ön kismini, corrugator supercilii kasini ve proserus kasini innerve eder (Sekil 3). Kozmetik uygulamalarda bu sinir hasari daha siktir ve göz kapaginda düsme ve göz kapaginin sikica kapatilamamasi ile sonuçlanir. Zygomatik dal parotisden çiktiktan sonra göz alt kenarina dogru ilerler. Orbikularis okuli kasini ve majör-minör zigomatik kaslari innerve eder. Hasarlanmasi ektropion gelisimine, göz kirpmada zayiflamaya ve özellikle gülerken fasiyal asimetri gelisimine neden olur. Bukkal dal buksinatör, rizorius, orbikülaris okuli kaslarini innerve eder. Bu dalin hasari islik çalma ve dudak büzme fonksiyonlarinda zayiflamaya ve fasiyal asimetriye neden olur. Marjinal mandibular dal ise parotis alt kenardan çikar ve mandibula alt uca paralel seyreder. Depresor angulis oris, depresor labii inferioris ve mental kaslari innerve eder. Bu sinirin hasari konusma ve gülme sirasinda asimetriye neden olur. Servikal dal ise parotis alt ucundan çikip mandibula kösesinin arkasindan asagi inerek platysmaya ulasir (2).
Fasiyal sinirin dagilim alanlari cerrahi ve kozmetik uygulamalar için "güvenli bölgeler" ve "tehlikeli bölgeler" olarak iki bölüme ayrilir. Tehlike bölgeleri Sekil 3 ve 4'de gösterilmistir (1,2).
Yüzün duysal innervasyonu trigeminal sinirle saglanir. Trigeminal sinirin oftalmik dalinin supraorbital ve supratroklear dallari üst gözkapagi mediali ve alini, infratroklear dali üst gözkapagi medial kismi ve burun üzerini innerve eder. Maksiller dalin infraorbital dali burun yan kenarlarini, üst dudagi ve yanagi innerve ederken mandibular dalin mental dali çene ve alt dudak lateralini, bukkal dali yanagi, aurikülotemporal dali kulak dis kismi ve temporal bölgeyi innerve eder.
Kozmetik uygulamalara bagli nöral komplikasyonlar nadirdir. Sinirlerin enjeksiyon sirasinda igneyle zedelenmesi veya enjeksiyon ya da siddetli masaj nedeniyle basinca maruz kalmasi geçici duysal defektlere neden olabilir. Motor defektler özellikle tehlike zonlarinda agresif cerrahi islemler nedeniyle ortaya çikar. Ancak sinir dagilim varyasyonlarinin olabilecegi de unutulmamalidir (14).
Kozmetik ve Cerrahi Islemlerde Kullanilabilecek Sinir Bloklari
Birçok kozmetik islemde supraorbital, infraorbital ve mental sinir bloklari büyük kolaylik saglar (15) (Sekil 5). Her 3 sinir de pupiller hatta ayni plan üzerinde yer alan foraminalardan deri yüzeyine ulasir.
Infraorbital foramen hedef alinarak yapilan infraorbital blok alt göz kapagi, burun yan yüzü, üst dudak ve bunlarin arasinda kalan yanak bölgenin anestezisini saglar. Supraorbital foramen hedef alinarak yapilan supraorbital sinir blokaji üst göz kapagi, alin ve lambdoidal sütüre kadar olan parietal alanda anestezi saglar. Mental foramen hedef alinarak yapilan blokaj ise alt dudak ve çenede anestezi saglar.
Yüz Kaslari
Üst Yüz Kaslari
Frontal kas: Oksipitofrontal kasin ön bölümüdür. Tek fonksiyonu kaslarin yukari kaldirilmasidir. Bu hareket yüze sasirma ifadesi verir ve alin çizgilerinin olusmasina neden olur. Kas istirahat halindeyken kaslar normal pozisyonlarini alirlar. Fasiyal sinirin temporal dali tarafindan innerve edilir.
Orbikülaris okuli: Bu sfinkter benzeri kas göz kapaklarinin altinda adeta orbital açikligi çevreler ve lateralde temporale dogru uzanir. Orbita lateralinde üst dudak ve yanak elevatörlerinin üzerinde seyreder. Göz kapagi kapanmasi kasin farkli bölümlerinin çalismasi ile ortaya çikar. Tam ve siki kapanma tüm bölümlerin birarada çalismasi sayesinde olur. Fasiyal sinirin temporal ve zigomatik dallari ile innerve olur.
Corrugator süpercilii: Frontal kemigin orta alt kenarindan baslayip üst laterale dogru fan seklinde açilarak ilerler. Frontal ve orbikülaris okuli kaslarinin altinda yer alir. Kasilmasi kaslari medial-asagi çeker ve kaslar arasindaki vertikal çizgilerin olusmasina neden olur. Fasiyal sinirin temporal daliyla innerve olur.
Procerus: Nazal kemigin üst orta kismindan baslar, vertikal olarak glabellada corrugatorlarin arasinda ilerler. Bu kasin kasilmasi burun kökünde horizontal çizgilerin olusmasina neden olur. Fasiyal sinirin temporal daliyla innerve olur.
Orta Yüz Kaslari
Orbikülaris oris: Agiz orifisini çevreler. Derin ve yüzeyel bölümleri vardir. Derin bölüm dudaklarin sikica kapanmasini saglar. Yüzeyel bölüm ise yüzün mimik kaslarina katkida bulunur ve alt dudagin retraksiyonunu saglar. Fasiyal sinirin marginal mandibular ve bukkal dallariyla innerve olur.
Zigomatik majör: Zigomatik kemikten baslar ve agiz kösesinde sonlanir. Kasilmasi agiz köselerinin yukari kalkmasini saglar. Fasiyal sinirin bukkal ve zigomatik dallariyla innerve olur.
Buccinator: Çigneme ve üfleme gibi agiz hareketlerinde yanaklarin molar dislere dogru bastirilmasini saglar. Fasiyal sinirin bukkal dallariyla innerve olur.
Zigomatik minör: Zigomatik majörün medialinde yer alir. Zigomatik kemigin lateralinden üst dudagin kenarina uzanir ve üst dudagin yukari çekilmesini saglar. Nazolabial sulkusu derinlestirir. Fasiyal sinirin bukkal ve zigomatik dallari tarafindan innerve edilir.
Levator labii superioris alaque nasi-Levator labii superioris: Maksillanin frontal çikintisindan baslayip burun kenarindan üst dudaga inen iki kastir. Levator labii superior infraorbital foramenin üstünden baslar ve infraorbital damar ve sinirin üzerinde seyreder. Üst dudagin yukari kaldirilmasini saglarlar. Levator labii superioris alaque nasi ayni zamanda burun deliklerinin genislemesini saglar. Fasiyal sinirin bukkal ve zigomatik dallariyla innerve olurlar.
Levator anguli oris: Infraorbital foramenin altindan baslayip dudak kösesine uzanir ve dudak kösesinin yukari kalkmasini saglar. Fasiyal sinirin bukkal ve zigomatik dallariyla innerve olur.
Risorius: Dudak köselerini yukari çeken kaslardan biridir. Fasiyal sinirin bukkal dallariyla innerve olur.
Nasalis: Iki bölümden olusur. Bir bölümü burun dorsumu üzerinde transvers seyreder ve kompresyon saglar. Digeri burun kanatlarinda yer alir ve burun deliklerinin açilmasini saglar.
Alt Yüz Kaslari
Depressor anguli oris: Dudak yan kenarlarini asagi çeker ve alt dudagin eversiyonunu saglar.
Depresor labii inferioris: Alt dudagin asagi ve disa dogru hareketini saglar. Fasiyal sinirin marginal mandibular daliyla innerve olur.
Platysma: Subkutan yerlesimli ince bir kasdir. Boyunda yer alir ve kemige bagli degildir. Alt dudagi, mandibulayi ve agiz kenarlarini asagi ve yana dogru çeker. Fasiyal sinirin servikal daliyla innerve olur.
Çigneme Kaslari
Yüzün lateral kenarlarinda yer alirlar. Bu kaslar temporal, masseter, medial ve lateral pterygoid kaslaridir. Bunlar derin yerlesimli kaslar olup mandibular sinirin dallariyla innerve olurlar.
Yüz bölgesinin kas dagilimi Sekil 6'da gösterilmistir (1,2).
Optimal Botulinum Toksin Uygulama Sonuçlari için Fonksiyonel Kas Anatomisi Ipuçlari
Botulinum toksininin yüzde en sik uygulama alani üst yüz bölgesidir. Bu bölgedeki kompleks kas yapisi, kisiden kisiye büyük degisiklik gösteren kas pozisyonlari ve göz yapisi nedeniyle optimal sonuçlarin alinabilmesi açisindan bir takim anatomik özelliklerin iyi bilinmesi ve yapilacak uygulamanin kisiye özel planlanmasi gerekir (16).
Botulinum toksin enjeksiyon noktalarini belirlemeden önce hedef kaslarin lokalizasyonu, hareketi ve gücü belirlenmelidir. Alin ve glabellar bölgede frontalis, procerus, corrugator supercilii ve orbicularis oculi kaslarinin kompleks yerlesim ve fonksiyonlari gözönüne alinmali ve dogal sonuçlarin elde edilebilmesi için bu kaslarin birbirleriyle olan dengesi iyi degerlendirilmelidir (Sekil 6). Frontal kas oldukça genistir ve sag ve sol taraflar bagimsiz kasilabilir. Her iki yarinin kasilma güçleribirbirindenfarkliolabilir.Budurumkaslarin kaldirilmasi, durusu ve alin çizgilerinin durumunu yakindan etkiler. Levator palpebra göz kapagini kaldirirken, frontal kas kaslari yukari kaldirir. Levator palpebranin pitozu durumunda frontal kas onun görevini kismen devralarak kapagin yukariya kalkmasini saglar. Dolayisiyla kiside kas fonksiyonlari hem istirahat halinde hem de aktif durumdayken degerlendirilmelidir. Yasli hastalarda kaslarin daha arkli hale gelmesi levator palpebra kasinin güçsüzlügünün bir göstergesidir. Bu hastalarda frontal kasin fazla inaktive edilmesi pitozise neden olur. Bu tür risk durumlarinda enjeksiyon noktalari daha yukarida, yüzeyel ve az sayida tutulmali, uygulama dozu da düsürülmelidir. Kadinlarda kas kenarlarinin estetik bir sekilde kaldirilabilmesi için frontalde 'V' seklinde uygulama yapilmasi da önerilmektedir ama yine frontal enjeksiyonlar yüzeyel ve düsük dozda tutulmalidir. Dar alinli kisilerde az sayida ve birbirine daha yakin noktalarda, düsük doz enjeksiyonlar yapilmalidir. Genel olarak frontal kasin asiri inaktivasyonu kaslarda ve göz kapaklarinda düsmeye neden olur ki bu bazi kisilerde görme sorunlarini bile gündeme getirebilir (3,16).
Glabellar çizgilerin giderilmesi için corrugatorlara yapilacak enjeksiyonlarda da çok iyi degerlendirme yapilmalidir. Corrugator supercilii kaslari kalin kaslardir ama enjeksiyonlari sirasinda frontal kasin alt bölümlerinin korundugundan emin olmak gerekir. Enjeksiyon yerleri mutlaka corrugator kaslar aktif hareket ettirilerek ve palpe edilerek belirlenmelidir. Enjeksiyon, kas parmaklar arasinda tutulduktan sonra dik ve derin olarak yapilmali ve orbital rimden en az 1 cm üstte olmalidir. Corrugator kaslarinin fazla yukaridan ve yüzeyel enjeksiyonu frontal kas etkilenmesine ve dolayisiyla yine kas düsüklügüne neden olur. Frontal kas inaktivasyonu nedeniyle olusan kas düsüklügünün yeni bir enjeksiyonla düzeltilmesi pek mümkün degildir çünkü kaslarin kaldirilmasini saglayan baska kas bulunmamaktadir. Diger taraftan corrugator ve lateral orbikularis okulinin fazla inaktivasyonu ve frontalin yetersiz inaktivasyonu 'joker' ve 'spock' denilen istenmeyen kas duruslarina neden olur.
Göz kapagi düsüklügünü önlemek için mutlaka levator palpebra kasinin da korunmasi gerekir ki bu durum özellikle corrugator enjeksiyonlari sirasinda karsimiza çikar. Corrugator enjeksiyonlarininorbitalrimdenenaz1cmyukaridanyapilmasi, düsük volümlerin kullanilmasi, midpupiller hattin lateraline enjeksiyon yapilmamasi, frontal kas enjeksiyonlarinda kas orta hattinin 2,5 cm üzerinden baslanmasi ve kazayagi için orbikülaris okuliye yapilacak enjeksiyonlarda orbital rimin lateralinde en az 1 cm'lik alanin korunmasi önemli ipuçlaridir.
Nazal 'bunny lines' denilen horizontal mimik çizgilenmelerini gidermek için yapilan enjeksiyonlarda üst dudak levatorlari veya zigomatik majör kaslarina difüzyon dudak düsüklügüne ve asimetrik gülüse neden olur. Bu nedenle enjeksiyonlar yüzeyel yapilmali, alt orbital rim hizasindan asagida olmamali ve yine doz düsük tutulmalidir (17).
Üst dudak çizgilenmelerinde vermillion sinirinin hemen üzerinden 2-3 üniteyi geçmeyecek küçük dozlar yapilabilir. Orta hatta enjeksiyon yapmaktan kaçinilmalidir (16,17).
Sorular
1- Dolgu enjeksiyonlarinda vasküler komplikasyon riskinin en sik oldugu 2 bölge neresidir?
a) Glabella-nazolabial sulkus
b) Glabella- alt dudak
c) Temporal bölge-alt dudak
d) Yanak-çene
e) Burun üzeri-yanak
2- Glabellar bölge dolgu uygulamalarinda vasküler komplikasyon açisindan en fazla risk tasiyan damar hangisidir?
a) A. Zigomaticotemporalis
b) A. Angularis
c) A. Supratrochlearis
d) A. Zigomaticoorbitalis
e) A. Dorsalis nasi
3- Kozmetik uygulamalar sirasinda en sik hasarlanma riski tasiyan fasiyal sinir dali hangisidir?
a) Temporal
b) Bukkal
c) Marginal mandibular
d) Zigomatik
e) Servikal
4- Fasiyal sinir temporal dal hasarinda en sik karsilasilan bulgu hangisidir?
a) Dudak hareketleri sirasinda asimetri
b) Islik çalamama
c) Ektropion
d) Göz kapaginin sikica kapatilamamasi
e) Çigneme güçlügü
5- Fasiyal sinirin zigomatik dal hasarinda en sik hangi bulgu görülür?
a) Kas düsüklügü
b) Gülme esnasinda fasiyal asimetri
c) Islik çalamama
d) Alt çene hareketlerinde zayiflama
e) Üst göz kapaginda düsme
6- Sag infraorbital sinir blogu yapilan bir kiside hangi bölgede anestetik etki beklenmez?
a) Sag alt göz kapagi
b) Sag yanak
c) Üst dudak sag kenari
d) Sag temporal bölge
e) Burun sag yan yüzü
7- Botulinum toksin enjeksiyonlarinda özellikle yasli hastalarda kas ve göz kapagi düsüklügüne neden olabilecek yanlis uygulama hangisidir?
a) Corrugator kasin yüzeyel enjeksiyonu
b) Corrugator enjeksiyonlarinin orbital rimden 1 cm yukaridan yapilmasi
c) Frontal kas enjeksiyonlarinda orbital rimden 2 cm yukaridan enjeksiyon yapilmasi
d) Kazayagi için yapilan enjeksiyonlarda orbital rimden 1 cm uzaklasilmasi
e) Frontal kasa yapilan enjeksiyon dozunun düsük tutulmasi
8- Asagidaki kaslardan hangisi glabellar bölgedeki horizontal çizgilenmelerin yok edilmesine yönelik temel hedef kastir?
a) Corrugator supercilii
b) Proserus
c) Levator palpebra
d) Frontalis
e) Orbicularis oculi
9- Angulus oculi lateralis, comissura labium oris ve parotis bezi ön kösesi arasinda çizilen üçgen bölge fasiyal sinirin hangi dali için cerrahi girisimlerde risk bölgesidir?
a) Temporal
b) Zigomatik
c) Bukkal
d) Marginal mandibular
e) Servikal
10- Botulinum toksin enjeksiyonlarinda 'joker' olarak bilinen kas durusuna neden olan hatali uygulama hangisidir?
a) Corrugator kaslarin yetersiz inaktivasyonu, frontal kasin asiri inaktivasyonu
b) Levator palpebra kasinin inaktivasyonu, frontal kasin asiri inaktivasyonu
c) Lateral orbikularis okulinin asiri inaktivasyonu, lateral frontalin yetersiz inaktivasyonu
d) Corrugator kaslarin ve proserusun asiri inaktivasyonu
e) Lateral orbikularis okulinin yetersiz inaktivasyonu, corrugator kaslarin asiri inaktivasyonu
Cevap anahtari
1.a, 2.c, 3.a, 4.d, 5.b, 6.d, 7.a, 8.b, 9.b, 10.c
Kaynaklar
1. Bentsianov B, Blitzer A. Facial anatomy. Clin Dermatol 2004;22:3-13.
2. Marur T, Tuna Y, Demirci S. Facial anatomy. Clin Dermatol 2014:32:14-23.
3. Phumyoo T, Tansatit T, Rachkeaw N. The soft tissue landmarks to avoid injury to the facial artery during filler and neurotoxin injection at the nasolabial region. J Craniofac Surg 2014:25:1885-9.
4. Tansatit T, Apinuntrum P, Phetudom T. A typical pattern of the labial arteries with implication for lip augmentation with injectable fillers. Aesthetic Plast Surg 2014:38:1083-9.
5. Lee SH, Lee M, Kim HJ. Anatomy-based image processing analysis of the running pattern of the perioral artery for minimally invasive surgery. Br J Oral Maxillofac Surg 2014;52:688-92.
6. Levesque AY, de la Torre Jl. Midface anatomy, aging and aesthetic analysis. Facial Plast Surg Clin North Am 2015;23:129-36.
7. Coleman SR. Avoidence of arterial occlusion from injection of soft tissue fillers. Aesthet Surg J 2002;22:555-7.
8. Glaich AS, Cohen JL, Goldberg LH. Injection necrosis of the glabella: Protocol for prevention and treatment after use of dermal fillers. Derm Surg 2006;32: 276-81.
9. Feinendegen DL, Baumgartner RW, Vuadens P, et al. Autologous fat injection for soft tissue augmentation in the face: a safe procedure? Aesthetic Plast Surg 1998;22:163-7.
10. Lazzeri D, Agostini T, Figus M, et al. Blindness following cosmetic injections of the face. Plast Reconstr Surg 2012;129:995-1012.
11. Bachmann F, Erdmann R, Hartmann V, et al. The spectrum of adverse reactions after treatment with injectable fillers in the glabellar region: results from the injectable filler safety study. Dermatol Surg 2009;35:1629-35.
12. Yang HM, Jung W, Won SY, et al. Anatomical study of medial zygomaticotemporal vein and its clinical implication regarding the injectable treatments. Surg Radiol Anat 2015;37:175-80.
13. Beleznay K, Humphrey S, Carruthers JD, et al. Vascular compromise from soft tissue augmentation. J Clin Aesthet Dermatol 2014;7:37-43.
14. Roostaeian J, Rohrich RJ, Stuzin JM. Anatomical considerations to prevent facial nerve injury. Plast Reconstr Surg 2015;135:1318-27.
15. Davies T, Karanovic S, Shergill B. Essential regional nerve blocks for the dermatologist: part 1. Clin Exper Dermatol 2014;39:777-84.
16. Lorenc ZP, Smith S, Nestor M, et al. Understanding the functional anatomy of the frontalis and glabellar complex for optimal botulinum toxin type A therapy. Aesthetic Plast Surg 2013;37:975-83.
17. Hassouneh B, Newman JP. Lasers, fillers and neurotoxins: avoiding complications in the cosmetic facial practice. Facial Plast Surg Clin Nort Am 2013;21:585-98.
Pelin Koçyigit, Mehmet Ali Güner*
Ankara Üniversitesi Tip Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dali, Ankara, Türkiye
*Ankara Üniversitesi Tip Fakültesi, Anatomi Anabilim Dali, Ankara, Türkiye
Yazisma Adresi/Correspondence:
Pelin Koçyigit, Ankara Üniversitesi Tip Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dali, Ankara, Türkiye
Tel.: +90 505 319 78 78
E-posta: [email protected]
@Telif Hakki 2015 Türk Dermatoloji Dernegi Makale metnine www. turkdermatolojidergisi.com web sayfasindan ulasilabilir.
@Copyright 2015 by Turkish Society of Dermatology - Available on-line at www.turkdermatolojidergisi.com
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Aves Yayincilik Ltd. STI. 2015