ÖZET
AMAÇ: Bu arastirmanin amaci Gazi Üniversitesi Dis Hekimligi Fakültesi, Agiz Dis ve Çene Cerrahisi Klinigi'ne dentofasiyal deformite onarimi için basvuran ve ortognatik cerrahi uygulanmis hastalarda postoperatif hasta memnuniyetinin degerlendirilmesidir.
GEREÇ VE YÖNTEM: Çalismaya en az 6 ay önce cerrahi tedavi uygulanmis, ortodontik tedavisi tamamlanmis ve herhangi bir sendromu olmayan 20'si kadin 16'si erkek toplam 36 birey dahil edildi. Hastalar uygulanan cerrahi teknik göz önüne alinarak; Lefort 1 osteotomisi (Grup 1), bilateral sagittal split ramus osteotomisi (Grup 2) ve çift çene operasyonu (Grup 3) olarak 3 ayri gruba bölündü. Hastalara ilk bölümü demografik bilgiler ve hasta öyküsünden olusan, ikinci bölümü ise operasyon sonrasi hasta memnuniyetini ölçmek için kullanilan Cerrahi Sonrasi Hasta Memnuniyeti anketini içeren bir form doldurtuldu. Çalismadan elde edilen verilerin istatistiksel analizi bir software kullanilarak yapildi ve p<0.05 degeri anlamli kabul edildi.
BULGULAR: Demografik özellikler açisindan gruplar arasinda istatistiksel fark gözlenmedi. Hastalarin büyük çogunlugunda operasyon sonrasi memnuniyetin yüksek oldugu bulgulandi. Hastalarin büyük çogunlugu ortognatik cerrahinin fonksiyonel ve psikolojik sonuçlari açisindan yüksek oranda memnuniyet belirtti.
SONUÇ: Ortognatik cerrahinin degerlendirilen hasta grubunda postoperatif memnuniyeti olumlu etkiledigi görüldü.
ANAHTAR KELIMELER: Ortognatik cerrahi; hasta memnuniyeti; anketler
KAYNAK GÖSTERMEK IÇIN: Çagin Ç, Ataç MS, Yücel E. Ortognatik cerrahi sonrasi postoperatif hasta memnuniyetinin degerlendirilmesi. Acta Odontol Turc 2015;32(3):136-43.
YAYIN HAKKI: © 2015 Çagin ve ark. Bu eserin yayin hakki Creative Commons Attribution License ile ruhsatlandirilmistir. Sinirsiz kullanim, dagitim ve her türlü ortamda çogaltim, yazarlar ve kaynagin belirtilmesi kaydiyla serbesttir.
[Abstract in English is at the end of the manuscript]
ABSTRACT
OBJECTIVE: The aim of this study was to evaluate the postoperative satisfaction of the patients who attended to the Department of Oral and Maxillofacial Surgery Clinic, Faculty of Dentistry, Gazi University for dentofacial deformity correction and underwent orthognatic surgery.
MATERIALS AND METHOD: Thirty-six subjects (20 female, 16 male) without any syndromes who received orthognatic surgery at least 6 months ago and whose orthodontic treatments were finished, were included in this study. Patients were divided into three groups according to the surgical technique, as Lefort 1 osteotomy (Group1), bilateral sagittal split ramus osteotomy (Group 2) and bimaxillary surgery (Group 3). Patients were asked to complete a form including demographic information, anamnesis and Post- Surgical Patient Satisfaction Questionnaire (PSPSQ), a questionnaire which is used to assess patient satisfaction after surgical operation. The statistical analysis was performed using a statistical software package at a significance level of p<0.05.
RESULTS: There was no statistically significant difference among groups in terms of demographic variables. A high level of postoperative satisfaction was found in the majority of patients. The majority of the patients reported a high level of satisfaction for the functional and psychological outcomes of orthognathic surgery.
CONCLUSION: It was observed that orthognathic surgery had a positive impact on postoperative satisfaction in the evaluated patients.
KEYWORDS: Orthognathic surgery; patient satisfaction; questionnaires
GIRIS
Ortognatik cerrahi konjenital ve kazanilmis dentofasiyal uyumsuzluklarin düzeltilmesinde siklikla kullanilan bir yöntemdir.1 Takip eden yillarda yasam kalitesi, hasta memnuniyeti, hasta beklentisi ve algisi gibi ortognatik cerrahinin psikososyal etkileri üzerine pek çok çalisma yapilmistir.2-4 Yapilan bu çalismalarin hedefi, hastalarin sahip olduklari dentofasiyal problemleri nasil algiladiklarini, tedaviye nasil yanit verdiklerini ve tedavi sonunda elde edilen sonuçlarla ilgili algilarinin hangi faktörlerden etkiledigini anlamaktir. Ortak amaçlari ise durumun psikososyal unsurlarini degerlendirebilmek adina klinik ilkeler olusturmak ve hastalari psikososyal yönden maksimum verim alacak sekilde tedavi edebilmektir.
Çalismamizin amaci dentofasiyal deformite sikayetiyle klinigimize basvuran ve farkli ortognatik cerrahi teknikleriyle tedavi edilen hastalarin operasyon sonrasi memnuniyet seviyelerini belirleyerek; kisilerin demografik bilgileri, uygulanan cerrahi islemin tipi, elde edilen sonuçlar ve memnuniyet arasinda herhangi bir iliski olup olmadigini saptamak ve gelecek dönemdeki hastalarin tedavisinden elde edilecek faydalari en yüksek düzeye çikarabilmek adina gereken kosullari belirleyebilmektir.
GEREÇ VE YÖNTEM
Bu çalismamizda, Gazi Üniversitesi Dis hekimligi Fakültesi, Agiz, Dis, Çene Hastaliklari ve Cerrahisi Anabilim Dali'nda gelisimsel maloklüzyon sebebiyle ortognatik cerrahi uygulanan 36 hasta çalismaya dahil edildi ve retrospektif olarak incelendi. Bireyler, su kriterler göz önünde bulundurularak seçildi: 18 yasindan büyük olmasi, daha önce ortognatik cerrahi veya temporomandibular eklem (TME) cerrahisi geçirmemis olmasi, herhangi bir konjenital anomalisi (dudak-damak yarigi, sendrom vb.) olmamasi, daha önce bas-boyun bölgesinde mevcut malignansi sebebi ile rezeksiyon uygulanmamis olmasi, radyasyon terapisi hikayesi bulunmamasi, ortognatik cerrahi sirasinda veya sonrasinda genioplasti, rinoplasti veya ogmentasyon gibi ilave cerrahi girisimlerin yapilmamis olmasi, açik veya kapali fiksasÖzgün yon gerektirecek fasiyal kirik hikayesinin bulunmamasi. Ortognatik cerrahi sonrasi ortodontik tedavileri tamamlanmis hastalar çalismaya dahil edildi.
Arastirmanin yürütülebilmesi için Ankara Üniversitesi, Dis Hekimligi Fakültesi Klinik Arastirmalar Etik Kurulu'ndan etik kurul raporu alindi (28.02.2013, 44 kayit numarasi). Hastalarin hepsinden onay alinarak aydinlatilmis onam formu imzalatildi.
Hastalar uygulanan cerrahi teknik göz önünde bulundurularak 3 gruba ayrildi. Hastalarin 15'ine (%41.7) Lefort 1 osteotomisi (Grup 1), 15'ine (%41.7) Bilateral Sagital Split Ramus Osteotomisi (BSSRO; Grup 2), 6'sina (%16.6) çift çene operasyonu (Grup 3) yapildi. Hastalarin operasyonlari iki farkli cerrah tarafindan yapilmis olup cerrahi öncesi ve sonrasi ortodontik tedavi ve takipleri farkli ortodontistler tarafindan sürdürüldü.
Tüm operasyonlar genel anestezi altinda nazotrakeal entübasyon ile gerçeklestirildi. Osteotomilerin tamamlanmasini takiben ortodonti ekibinin ameliyat öncesi hazirladigi splintler yardimi ile planlanan oklüzyonda maksillomandibular fiksasyon (MMF) uygulandi. Osteotomi hatlarinin rijit fiksasyonu gerçeklestirildi. Bu amaçla mini plak ve vidalar kullanildi. Fiksasyon sonrasi kondil pozisyonu palpasyonla kontrol edildi.5 Çift çene cerrahisi yapilan hastalarda ise öncelikle maksiller osteotomiler tamamlandi ve ara splint yardimi ile maksillaya rijit fiksasyon uygulandi. Takiben ara splint çikarildi ve mandibular osteotomi gerçeklestirildi. Planlanan oklüzyonu saglayacak final splint yerlestirilerek mandibulanin rijit fiksasyonu saglandi.
MMF tüm hastalarda ekstübasyondan önce çözüldü. Hastalara ilaç rejimi olarak operasyon sirasinda 2mg/kg Prednol (Mustafa Nevzat Ilaç Sanayi AS, Istanbul, Türkiye), 50mg Ulcuran (Yavuz Ilaç Sanayi ve Ticaret AS, Istanbul, Türkiye), 20 mg Oksamen (Mustafa Nevzat Ilaç Sanayi AS) ve allerji durumu göz önünde bulundurularak seçilen antibiyotik rutin olarak uygulandi. Cerrahiyi takip eden ilk 4 saatte oral beslenmeye baslanmadi. Bu 4 saatin ardindan sivi beslenmeye geçildi. Postoperatif antibiyotik, analjezik ve kortikosteroid uygulamasi rutin olarak yapildi. Postoperatif 1. günde egzersiz lastikleri yerlestirildi. Bu lastikler haftada bir kez degistirildi ve stabil bir oklüzyonun devam ettirilmesi için 6 hafta süreyle kullanildi.
Veri toplama
Veri toplama araci olarak, ilk bölümü arastirici tarafindan gelistirilen "Demografik Özellikler ve Operasyon Bilgileri Anket Formu" kullanildi. Anketin bu ilk bölümü; hastalarin yas, cinsiyet, dogum yeri, egitim durumu, meslek, uygulanan cerrahi islemin türü, operasyon tarihi, operasyon sonrasi geçen süre ile ilgili bilgi toplamak adina olusturulan sorulardan olusmaktadir.
Anketin ikinci bölümü ise, Cerrahi Sonrasi Hasta Memnuniyet Anketi'nden (Sekil 1) olusmaktadir. Cerrahi Sonrasi Hasta Memnuniyet Anketi, Kiyak ve ark.2 tarafindan cerrahinin sonuçlariyla iliskili hasta memnuniyetini degerlendirmek adina gelistirilmistir. Ankette, sorulari cevaplandiran kisinin her soruyla iliskili memnuniyet seviyesini derecelendirebilmesi için 7-nokta Likert skalasi kullanilmaktadir.6
Anket, nicelikle ve nitelikle ilgili ucu açik soru bölümleri olacak sekilde ikiye ayrilmaktadir. Anketin ilk bölümünde hastalar, tekrar ortognatik cerrahi operasyon geçirmekle ilgili isteklilikleri, operasyonu bir baskasina önermekle ilgili düsünceleri ve uygulanan cerrahiyle ilgili sahip olduklari memnuniyetle iliskili üç maddeyi 7-nokta Likert skalasi üzerinde derecelendirirler.6
Anketin ikinci bölümünde ise, hastaya ortognatik cerrahinin negatif ve pozitif sonuçlarini listelemesini hedefleyen ucu açik subjektif sorular sorulmaktadir.6 Hastalar; kapanislarindan, konusmalarindan, dudak duruslari ve dudak kapanislarindan ve solunumlarindan ne derece memnun olduklariyla ve TME veya fasiyal agri ve alt dudak veya çenelerindeki his seviyesinin ne derece kabul edilebilir olduguyla ilgili sorulari 7-nokta Likert skalasi üzerinde derecelendirirler. Alt dudak ve çenelerdeki hissizlige iliskin sorular sadece BSSRO ve çift çene cerrahisi geçiren hastalarda sorgulanir. Lefort 1 cerrahisi geçiren hastalara bu soru sorulmamistir.
Veri analizi yapilirken, 1, 2 veya 3'ü isaretleyen hastalar cerrahinin/ortodontinin sonuçlariyla ilgili olumsuz yanit vermis olarak degerlendirildi ve cevap 1 olarak tanimlandi. 4'ü isaretleyen hastalar nötr olarak kabul edildi ve cevap 2 olarak tanimlandi. 5, 6 veya 7'yi isaretleyen hastalar ise cerrahinin/ortodontinin sonuçlariyla ilgili olumlu yanit vermis olarak degerlendirildi ve cevap 3 olarak tanimlandi.
Istatistiksel analiz
Istatistiksel degerlendirme SPSS 20 paket programinda (SPSS version 20, SPSS Inc, Chicago, IL, ABD) asagida siralanan testler kullanilarak gerçeklestirildi. Istatistiksel analiz verileri [ortalama ± standart sapma, Ortanca (%25-%75), (en az-en çok), n (%)] olarak sunuldu. Yapilan tüm istatistiksel analizlerde anlamlilik siniri olarak p<0.05 degeri anlamli kabul edildi.
Ölçülebilen parametrelere Shapiro-Wilk testi uygulanarak dagilimin normal ya da anormal olup olmadigi belirlendi. Normal dagilim gösteren veriler ortalama ± standart sapma, normal dagilim göstermeyen veriler ise ortanca (%25-%75) olarak sunuldu.
Sayisal esitligin saglanamadigi veriler ve normal dagilim göstermeyenlerde gruplar arasinda fark olup olmadigini belirlemede bagimsiz gruplarda Kruskal-Wallis testi kullanildi. Farklilik olmasi durumunda gruplar arasi Mann-Whitney U testi ile karsilastirma yapildi.
Cinsiyet, egitim düzeyi ve çalismada sorulan sorulara iliskin verilerin degerlendirmesi Chi-square veya Fisher'in kesin Chi-square testleri ile yapildi.
BULGULAR
Tablo 1'de çalisma gruplarini olusturan 36 hastanin demografik özelliklerine göre dagilimlari verildi.
Hastalarin yaslarina göre dagilimlari incelendiginde, Grup 1'de yer alan 15 hastanin 18-35 yas arasinda oldugu, Grup 2'de yer alan 15 hastanin 18-30 yas arasinda oldugu ve Grup 3'te yer alan 6 hastanin 18-34 yas arasinda oldugu ve yas ortalamalarinin sirasiyla 22.60±3.70, 22.95±4.11 ve 22.60±4.37 oldugu tespit edildi.
Hastalarin cinsiyetine göre dagilimlari incelendiginde, Grup 1'de yer alan 15 hastanin 7'sinin erkek 8'inin kadin, Grup 2'de yer alan 15 hastanin 6'sinin erkek 9'unun kadin ve Grup 3'te yer alan 6 hastanin 3'ünün erkek 3'ünün kadin oldugu tespit edildi.
Hastalarin operasyon sonrasi takip edilme sürelerine göre dagilimlari incelendiginde, Grup 1'deki hastalarin takip araliginin 7-47 ay, ortanca degerinin 15 ay oldugu, Grup 2'deki hastalarin takip araliginin 5-39 ay, ortanca degerinin 33 ay oldugu ve Grup 3'teki hastalarin takip araliginin 5-15 ay, ortanca degerinin 19.5 ay oldugu gözlendi.
Çalismamiza dahil edilen hasta gruplari arasindaki demografik özellikler açisindan istatistiksel olarak fark bulunmadi.
Hasta gruplarinin egitim düzeyine göre dagilimlari incelendiginde (Tablo 2); Grup 1'de yer alan 15 hastanin 2'sinin (%13.3) ortaokul, 5'inin (%33.3) lise, 8'inin (%53.3) lisans düzeyinde oldugu ve ilkokul düzeyinde hasta bulunmadigi, Grup 2'de yer alan 15 hastanin 1'inin (%6.7) ilkokul, 3'ünün (%20) lise, 11'inin (%73.3) lisans düzeyinde oldugu ve ortaokul düzeyinde hasta bulunmadigi, Grup 3'te yer alan 6 hastanin 2'sinin (%33.3) ortaokul, 4'ünün (%66.7) lisans düzeyinde oldugu ve ilkokul ve lise düzeyinde hasta bulunmadigi tespit edildi.
Çalismamiza dahil edilen hasta gruplari arasinda egitim düzeyi açisindan istatistiksel olarak anlamli bir fark bulunmadi.
Hastalarin "Yeniden karar verecek olsaydiniz ayni cerrahi operasyonu tekrar geçirmek ister miydiniz?" sorusuna verdikleri yanitlara göre dagilimlari incelendiginde, Grup 1'de yer alan hastalarin 1'inin (%6.7) olumsuz 14'ünün (%93.3) olumlu yanit verdigi, Grup 2'de yer alan 15 (%100) ve Grup 3'te yer alan 6 (%100) hastanin tamaminin olumlu yanit verdigi gözlendi. "Yeniden karar verecek olsaydiniz, ayni cerrahi operasyonu tekrar geçirmek ister miydiniz?" sorusuna verilen cevaplarda gruplar arasinda istatistiksel olarak anlamli bir fark bulunmadi (p=0.408; Tablo 3).
Hastalarin "Ayni cerrahi operasyonu hangi ölçüde diger kisilere önerirsiniz?" sorusuna verdikleri yanitlara göre dagilimlari incelendiginde, Grup 1 ve Grup 2'de yer alan hastalarin 1'inin (%6.7) olumsuz, 14'ünün (%93.3) olumlu yanit verdigi ve Grup 3'te yer alan 6 (%100) hastanin tamaminin olumlu yanit verdigi görüldü. "Ayni cerrahi operasyonu hangi ölçüde diger kisilere önerirsiniz?" sorusuna verilen cevaplarda gruplar arasinda anlamli fark bulunmadi (p=0.686; Tablo 3).
Hastalarin "Herseyi degerlendirdiginizde cerrahinin sonuçlarindan su an ne derece memnunsunuz?" sorusuna verdikleri yanitlara göre dagilimlari incelendiginde, Grup 1'de yer alan hastalarin 1'inin (%6.7) olumsuz 14'ünün (%93.3) olumlu yanit verdigi, Grup 2'de yer alan 15 (%100) ve Grup 3'te yer alan 6 (%100) hastanin tamaminin olumlu yanit verdigi tespit edildi. "Her seyi degerlendirdiginizde, cerrahinin sonuçlarindan su an ne derece memnunsunuz?" sorusuna verilen cevaplarda gruplar arasinda istatistiksel olarak anlamli bir fark bulunmadi (p=0.408; Tablo 3).
Hastalarin "Su andaki kapanisinizdan (dislerinizin)/ isirmanizdan ne derece memnunsunuz?" sorusuna verdikleri yanitlara göre dagilimlari incelendiginde, Grup 1'de yer alan hastalarin 1'inin (%6.7) olumsuz, 2'sinin (%13.3) nötr ve 12'sinin (%80) olumlu yanit verdigi, Grup 2'de yer alan hastalarin 1'inin (%6.7) olumsuz, 14'ünün (%93.3) olumlu yanit verdigi ve Grup 3'te yer alan 6 (%100) hastanin tamaminin olumlu yanit verdigi gözlendi. "Su anki kapanisinizdan (dislerinizin)/isirmanizdan ne derece memnunsunuz?" sorusuna verilen cevaplarda gruplar arasinda istatistiksel olarak anlamli bir fark bulunmadi (p=0.345; Tablo 3).
Hastalarin "Su andaki konusmanizdan ne derece memnunsunuz?" sorusuna verdikleri yanitlara göre dagilimlari incelendiginde, Grup 1'de yer alan hastalarin 15'inin (%100) olumlu yanit verdigi, Grup 2'de yer alan hastalarin 1'inin (%6.7) olumsuz, 14'ünün (%93.3) olumlu yanit verdigi ve Grup 3'te yer alan 6 (%100) hastanin tamaminin olumlu yanit verdigi gözlendi. "Su anki konusmanizdan ne derece memnunsunuz?" sorusuna verilen cevaplarda gruplar arasinda istatistiksel olarak anlamli bir fark bulunmadi (p=0.408; Tablo 3).
Hastalarin "Su andaki dudak durusunuz ve dudak kapanisinizdan ne derece memnunsunuz?" sorusuna verdikleri yanitlara göre dagilimlari incelendiginde, Grup 1'de yer alan hastalarin 1'inin (%6.7) olumsuz, 14'ünün (%93.3) olumlu yanit verdigi, Grup 2'de yer alan 15 (%100) hastanin ve Grup 3'te yer alan 6 (%100) hastanin tamaminin olumlu yanit verdigi gözlendi. "Su anki dudak durusunuz ve dudak kapanisinizdan ne derece memnunsunuz?" sorusuna verilen cevaplarda gruplar arasinda istatistiksel olarak anlamli bir fark bulunmadi (p=0.408; Tablo 4).
Hastalarin "Su andaki solunumunuz/nefes alis verisinizden ne derece memnunsunuz?" sorusuna verdikleri yanitlara göre dagilimlari incelendiginde, Grup 1'de yer alan hastalarin 1'inin (%6.7) olumsuz, 14'ünün (%93.3) olumlu yanit verdigi, ayni sekilde Grup 2'de yer alan hastalarin 1'inin (%6.7) olumsuz, 14'ünün (%93.3) olumlu yanit verdigi ve Grup 3'te yer alan 6 (%100) hastanin tamaminin olumlu yanit verdigi gözlendi. "Su anki solunumunuzdan/nefes alis verisinizden ne derece memnunsunuz?" sorusuna verilen cevaplarda gruplar arasinda istatistiksel olarak anlamli bir fark bulunmadi (p=0.686; Tablo 4).
Hastalarin "Su andaki TME/Fasiyal agri seviyesi ne derece kabul edilebilir?" sorusuna verdikleri yanitlara göre dagilimlari incelendiginde, Grup 1'de yer alan hastalarin 3'ünün (%20) nötr, 12'sinin (%80) olumlu yanit verdigi, Grup 2'de yer alan hastalarin 1'inin (%6.7) olumsuz, 1'inin (%6.7) nötr ve 13'ünün (%86.7) olumlu yanit verdigi ve Grup 3'te yer alan 6 (%100) hastanin tamaminin olumlu yanit verdigi gözlendi. "Su anki TME/Fasiyal agri seviyeniz ne derece kabul edilebilir?" sorusuna verilen cevaplarda gruplar arasinda istatistiksel olarak anlamli bir fark bulunmadi (p=0.348; Tablo 4).
Hastalarin "Su andaki alt dudak/çenenizdeki his seviyesi ne derece kabul edilebilir?" sorusuna verdikleri yanitlara göre dagilimlari incelendiginde, Grup 1'de yer alan hastalarin 1'inin (%6.7) nötr, 14'ünün (%93.3) olumlu yanit verdigi, Grup 2'de yer alan hastalarin 2'sinin (%13.3) olumsuz, 1'inin (%6.7) nötr ve 12'sinin (%80) olumlu yanit verdigi ve Grup 3'te yer alan 6 (%100) hastanin tamaminin olumlu yanit verdigi tespit edildi. "Su anki alt dudak/çeneniz de mevcut olan his seviyesi ne derece kabul edilebilir?" sorusuna verilen cevaplarda gruplar arasinda istatistiksel olarak anlamli bir fark bulunmadi (p=0.348; Tablo 4).
Tartisma
Ortognatik cerrahi, arzu edilen estetik ve fonksiyonel sonuçlar elde edilmesine karsin her zaman hasta memnuniyetiyle sonuçlanmamaktadir. Hasta memnuniyeti, hastanin beklentileri, motivasyonu, saglikla ilgili inanç ve düsünceleri, kisiligi, psikolojik durumu, egitim seviyesi ve hasta hekim iliskisinin durumu gibi cerrahi öncesinde mevcut olan hastaya bagli faktörlerden etkilenebildigi gibi; ödem, his kaybi, agri, konusma bozuklugu ve operasyon sonrasinda elde edilen sonuçla hasta beklentileri arasindaki farkliliktan da etkilenebilmektedir.
Dentofasiyal problemlerin tedavisinin ana nedeni bireyin yasam kalitesini arttirmaktir. Cerrah ve ortodontistler için estetik, fonksiyon ve özellikle oklüzyon basari için altin standart kabul edilse de, tedavi sürecini ve sonuçlarini hastanin nasil algilayacagi uzun dönemde daha fazla önem arz etmektedir.
Literatür incelendiginde, çalismada yer alan bireylerin demografik bilgileriyle ortognatik cerrahi sonrasi hasta memnuniyetinin degerlendirildigi pek çok çalisma oldugu görülmektedir. Oland ve arkadaslarinin7 çalismasinda hastalarin büyük çogunlugu memnuniyet belirtirken, erkek hastalar kadin hastalara oranla daha yüksek memnuniyet rapor etmislerdir. Erkek hastalar en çok tedavinin sonucundan memnun olma egilimindeyken, kadin hastalar ise en çok elde edilen fasiyal profilden memnun olma egilimindedirler.8 Önceki çalismalar kadinlarin estetik beklentilerinin erkeklere oranla daha yüksek oldugunu göstermektedir.9-12 Buna karsin, Nurminen ve arkadaslarinin13 çalismasinda istatistiksel olarak anlamli bir fark yoktur.
Kiyak ve ark.14 ortognatik cerrahi uygulanan kadinlarin daha siklikla estetik yönde düzelme ümidiyle motive olduklarini, buna karsin erkeklerin oklüzyon ve çigneme fonksiyonlarinda iyilesme beklediklerini rapor etmislerdir. Çalismamizda örneklem sayisinin yeterli olmamasi sebebiyle gruplarda yer alan hastalar cinsiyet, yas, egitim düzeyi gibi alt gruplara bölünememis ve bu sebeple bireylerin demografik özelliklerinin cerrahi sonrasi duyulan memnuniyetle iliskisi istatistiksel olarak incelenememistir.
Literatür arastirildiginda ortognatik cerrahi sonrasi hasta memnuniyetinin yüksek oldugu rapor edilmis ve hastalar seçmek durumunda olsalar ayni cerrahi operasyonu tekrar geçirmeyi seçeceklerini belirtmislerdir. 15,16 Nurminen ve arkadaslarinin13 çalismasinda yer alan 27 hastanin 17'si tekrar ayni durumda olsalar cerrahi tedaviyi tercih edeceklerini belirtirken, 10 hasta belirsizlik yasamistir. Bizim çalismamizda ise daha yüksek yüzde ile 36 hastanin %97.2'si "Yeniden karar verecek olsaydiniz ayni cerrahi operasyonu tekrar geçirmek ister miydiniz?" sorusuna olumlu yanit vermistir.
Çalismamizin sonuçlari incelendiginde; hastalarin "Ayni cerrahi operasyonu hangi ölçüde diger kisilere önerirsiniz?" sorusuna %94.4 olumlu yanit verdigi görülmektedir. Türker ve arkadaslarinin17 çalismasinda ise olumlu yanit veren hasta yüzdesi %70 olarak rapor edilmektedir. Çalismaya dahil edilen hastalarin %13'ü kararsiz oldugunu ifade ederken yine %13'ü de olumsuz yanit vermistir.
Çalismamizda yer alan hastalara sonuçtan duyduklari memnuniyeti degerlendirmek adina "Herseyi degerlendirdiginizde cerrahinin sonuçlarindan su an ne derece memnunsunuz?" sorusu sorulmus ve 36 hastanin 35'inden (%97.2) olumlu yanit alinmistir. Nurminen ve arkadaslarinin13 çalismasinda da hastalarin büyük bir çogunlugunun (27/28) tedavinin sonucundan oldukça memnun olduklari görülmektedir. 10 hasta elde edilen tedavi sonucunun beklediginden daha iyi oldugunu ifade ederken, 17 hasta sonucun bekledigi kadar iyi oldugunu rapor etmislerdir.
Çalismamizda sadece bir hasta memnuniyetsizlik belirtmistir. Memnuniyetsizlik belirten bu hasta çift çene grubuna dahil olan bir hastadir. Çift çene cerrahisinin her iki çeneyi de içermesi nedeniyle iyilesme periyodunda hastalarin normal fonksiyonlarina ve sosyal hayatlarina dönmeleri tek çene cerrahisi geçiren hastalara göre daha fazla zaman gerektirmektedir. Bu hastada da memnuniyetsizligin iyilesme süreciyle iliskili psikolojik faktörlerle ilgili oldugunu düsünmekteyiz.
Hastalar ortognatik cerrahi sonrasinda dental oklüzyon ve çigneme ve yemek yeme kabiliyetlerinde gelisme beklerler ve neredeyse her zaman bunu elde ederler.8 Moding ve arkadaslarinin4 32 hasta üzerinde yaptiklari çalismada, hastalara çigneme fonksiyonlari soruldugunda %91'i ameliyat öncesine göre daha iyi çignediklerini rapor etmislerdir. Oland ve ark.7 2001 yilinda ortognatik cerrahi hastalari üzerinde bir dizi prospektif takip çalismasi baslatmis ve tedavinin oral fonksiyon üzerinde genel olarak pozitif etkisi oldugunu bulmuslardir.
Posnick ve arkadaslarinin18 çalismasinda 42 hastanin 5'i (%12) elde edilen oklüzyondan tamamiyla memnun deilken, bu 42 hastanin sadece 2'si yasadigi ortodontik tedavi ve ortognatik cerrahi operasyon tecrübesi sonucunda memnuniyetsizlik rapor etmistir. Bu durumbize hastanin cerrahi basari ya da basarisizligi degerlendirirken oklüzyonu tek basina önemli bir faktör olarak görmedigini açikça göstermektedir. Bizim çalismamizda alinan sonuçlar da literatürü destekler niteliktedir. Hastalara elde edilen oklüzyonla ilgili memnuniyet derecelerini belirlemek adina "Su andaki kapanisinizdan/ isir manizdan ne derece memnunsunuz?" sorusu sorulmus ve hastalarin%88.8'inin elde edilen oklüzyon ve çigneme fonksiyonlarindan memnun olduklarini görülmüstür.
Bazi hastalar konusma fonksiyonunun ortognatik cerrahi uygulamasi sebebiyle etkilenecegini düsünseler de bu oldukça nadir görülen bir durumdur. Operasyonun hemen sonrasindaki ödem periyodu boyunca belirgin his kaybi yasayan hastalarda bile esasen konusma degismemektedir. Moding ve arkadaslarinin4 çalismasinda hastalarin %19'u operasyon öncesine göre daha iyi konustugunu belirtirken, %66'si konusma fonksiyonlarini degerlendiremediklerini rapor etmislerdir. Posnick ve arkadaslarinin18 42 hasta üzerinde yaptiklari çalismanin sonuçlari, hastalarin %80'inin operasyon sonrasi konusma fonksiyonlarindan memnun olduklarini gösterirken,% 10'unun herhangi bir degerlendirmede bulunamadigini, yine %10'unun ise tedavi sonu konusma fonksiyonundan tam olarak memnun olmadigini göstermektedir. Bizim çalismamizda çalismaya dahil edilen bireylerin konusmayla ilgili memnuniyetlerini degerlendirmek adina "Su andaki konusmanizdan ne derece memnunsunuz?" sorusu sorulmustur. 36 hastanin 35'i memnun oldugunu belirtirken, 1 hasta olumsuz yanit vermistir.
Literatür incelendiginde ortognatik cerrahi sonrasi elde edilen dudak postürü ve dudak kapanisiyla, hasta memnuniyeti arasindaki iliskiyi degerlendiren pek çalisma bulunmadigi görülmektedir. Posnick ve arkadaslarinin18 çalismasinda hastalarin %86'si dudak postürleri ve dudaklarini aktif bir sekilde kapatabilme yetilerinden memnun olduklarini ifade ederken, olumsuz yanit veren %12'si ise dudaklarini kontrol etme yetilerinin tam anlamiyla normal olmadigini belirtmislerdir. Bizim çalismamizda ise neredeyse tüm hastalar (%97.2) dudak postürleri ve dudak kapanislariyla ilgili memnuniyet belirtmislerdir.
Çalismamizda hastalarin %94.4'ü tedavi sonrasi solunumlarindan memnunken, %5,6'si memnuniyetsizlik ifade etmislerdir. Benzer sonuçlar Posnick ve arkadaslarinin18 yaptiklari çalismada da görülmektedir. Çalismaya dahil edilen hastalarin %90'inin operasyon sonrasi solunumlarindan memnununken, %5'inin solunumlarinin bazi yönlerinden memnun olmadiklarini rapor etmektedirler.
Çalismamizin sonuçlari incelendiginde TME fonksiyonu ve yüz bölgesindeki agrinin kabul edilebilirligini anlamak adina hastalara "Su andaki TME/fasiyal agri seviyeniz ne derece kabul edilebilir?" sorusu soruldu. Hastalarin %86,1'i TME fonksiyonu ve yüz bölgesindeki agrinin kabul edilebilir oldugunu belirtirken, %11.1'i nötr ve %2.8'i ise kabul edilemez oldugunu belirmistir. Benzer sekilde Posnick ve arkadaslarinin18 çalismasinda hastalarin %88'i mevcut TME fonksiyonunun ve yüz bölgesinde mevcut olan agrinin derecesinin kabul edilebilir oldugunu belirtirken, %7'si TME disfonksiyonunun ve/veya yüz bölgesindeki agrinin derecesinin tam olarak kabul edilebilir olmadigini belirtmislerdir. Nemeth ve arkadaslarinin19 çalismasinda da hastalarin %20'den daha az bir kisminda cerrahiden kisa süre sonra çene ekleminde agri hissi rapor edilmistir.
Posnick ve arkadaslarinin18 yaptigi arastirmada çalisma gruplarinda yer alan hastalarin %21'inin alt dudak ve çenedeki his kaybinin düzelme derecesinden memnun olmamasina karsin, cerrahi sonrasi sonuçtan memnun olmayan hasta orani sadece %5'tir. Lemke ve arkadaslarinin20 çalismasi Posnick ve ark.ni18 dogrular niteliktedir. Çalismalarinda yer alan ve duyusal degisimler rapor eden hastalarin neredeyse tümü tedavinin sonucundan memnun olduklarini belirtmislerdir. Çalismamizin sonuçlari literatürü destekler niteliktedir. Çalismadan elde edilen sonuçlar incelendiginde alt çenesine cerrahi islem uygulanan Grup 2 ve Grup 3'teki hastalarin alt dudak/alt çenelerindeki his seviyesinin %85.7'si tarafindan kabul edilebilir olarak degerlendirildigi görülmektedir. Hastalarin %9.5'inin mevcut his seviyesinin kabul edilemez oldugunu belirtmesine karsin, hastalarin tamami tedavinin sonucundan memnundur.
SONUÇ
Çalismamiz sonucunda hastalarin büyük çogunlugunun ortognatik cerrahi tedavinin fonksiyonel ve psikososyal sonuçlarindan memnun kaldigi görülmüstür; ancak çalismaya dahil edilen birey sayisinin azligi ve operasyon sonrasinda geçen sürenin standardize edilememesi gibi kisitliliklar mevcuttur. Ortognatik cerrahi sonrasi memnuniyetin; yas, cinsiyet, egitim gibi demografik özellikler, deformitenin siddeti, kullanilan fiksasyon teknigi gibi alt gruplara bölünerek ayrintili olarak degerlendirilebilmesi için daha fazla bireyin dahil edildigi ileri çalismalar gerekmektedir.
Çikar çatismasi: Yazarlar bu çalismayla ilgili herhangi bir çikar çatismalarinin bulunmadigini bildirmislerdir.
KAYNAKLAR
1. Panula K, Finne K, Oikarinen K. Incidence of complications and problems related to orthognathic surgery: a review of 655 patients. J Oral Maxillofac Surg 2001;59:1128-36.
2. Kiyak HA, Hohl T,West RA, McNeill RW. Psychologic changes in orthognathic surgery patients: a 24-month follow up. J Oral Maxillofac Surg 1984;42:506-12.
3. Khadka A, Liu Y, Li J, Zhu S, Luo E, Feng G, et al. Changes in quality of life after orthognathic surgery: a comparison based on the involvement of the occlusion. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2011;112:719-25.
4. Modig M, Andersson L,Wårdh I. Patients' perception of improvement after orthognathic surgery: pilot study. Br J Oral Maxillofac Surg 2006;44:24-7.
5. Epker BN, Wolford LM. Dentofacial deformities: Surgical-orthodontic correction. St Louis: CV Mosby; 1980.
6. Scott AA, Hatch JP, Rugh JD, Hoffman TJ, Rivera SM, Dolce C, et al. Psychosocial predictors of satisfaction among orthognathic surgery patients. Int J Adult Orthodon Orthognath Surg 2000;15:7-15.
7. Oland J, Jensen J, Melsen B. Factors of importance for the functional outcome in orthognathic surgery patients: a prospective study of 118 patients. J Oral Maxillofac Surg 2010;68:2221-31.
8. Oland J, Jensen J, Papadopoulos MA, Melsen B. Does skeletal facial profile influence preoperative motives and postoperative satisfaction? A prospective study of 66 surgical-orthodontic patients. J Oral Maxillofac Surg 2011;69:2025-32.
9. Flanary CM, Barnwell GM Jr, Alexander JM. Patient perceptions of orthognathic surgery. Am J Orthod 1985;88:137-45.
10. Athanasiou AE, Melsen B, Eriksen J. Concerns, motivation, and experience of orthognathic surgery patients: a retrospective study of 152 patients. Int J Adult Orthodon Orthognath Surg 1989;4:47-55.
11. Kiyak HA, Hohl T, Sherrick P, West RA, McNeill RW, Bucher F. Sex differences in motives for and outcomes of orthognathic surgery. J Oral Surg 1981;39:757-64.
12. PepersackWJ, Chausse JM. Long term follow-up of the sagittal splitting technique for correction of mandibular prognathism. J Maxillofac Surg 1978;6:117-40.
13. Nurminen L, Pietila T, Vinkka-Puhakka H. Motivation for and satisfaction with orthodontic-surgical treatment: a retrospective study of 28 patients. Eur J Orthod 1999;21:79-87.
14. Kiyak HA, McNeill RW, West RA. The emotional impact of orthognathic surgery and conventional orthodontics. Am J Orthod 1985;88:224-34.
15. Cunningham SJ, Hunt NP, Feinmann C. Psychological aspects of orthognathic surgery: a review of the literature. Int J Adult Orthodon Orthognath Surg 1995;10:159-72.
16. Lazaridou-Terzoudi T, Kiyak HA, Moore R, Athanasiou AE, Melsen B. Long-term assessment of psychologic outcomes of orthognathic surgery. J Oral Maxillofac Surg 2003;61:545-52.
17. Turker N, Varol A, Ogel K, Basa S. Perceptions of preoperative expectations and postoperative outcomes from orthognathic surgery: part I: Turkish female patients. Int J Oral Maxillofac Surg 2008;37:710-5.
18. Posnick JC, Wallace J. Complex orthognathic surgery: assessment of patient satisfaction. J Oral Maxillofac Surg 2008;66:934-42.
19. Nemeth DZ, Rodrigues-Garcia RC, Sakai S, Hatch JP, Van Sickels JE, Bays RA, et al. Bilateral sagittal split osteotomy and temporomandibular disorders: rigid fixation versus wire fixation. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2000;89:29-34.
20. Lemke RR, Clark GM, Bays RA, Tiner BD, Rugh JD. Effects of hypesthesia on oral behaviors of the orthognathic surgery patient. J Oral Maxillofac Surg 1998;56:158-60.
Çise Çagin,1 Mustafa Sancar Ataç,2* Ergun Yücel2
1Serbest hekim, Agiz Dis ve Çene Cerrahisi Uzmani,
2Agiz Dis ve Çene Cerrahisi Anabilim Dali, Gazi Üniversitesi Dis Hekimligi Fakültesi, Ankara, Türkiye
Makale gönderilis tarihi: 02 Subat 2015; Yayina kabul tarihi: 27 Nisan 2015
*Iletisim: Mustafa Sancar Ataç, Gazi Üniversitesi Dis Hekimligi Fakültesi, Agiz Dis ve Çene Cerrahisi AD, 8. Cadde, 82.sokak, No. 4, 06510, Emek, Ankara, Türkiye;
e-posta: [email protected]
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Gazi University Faculty of Dentistry (Acta Odontologica Turcica) 2015