Abstract

Kapitalist sistem, 1980’li yılların başından itibaren bir önceki dönemin sermaye birikim rejimine hizmet eden Keynesyen ekonomi politikalarını terk ederek neo-liberal ekonomi politikalarına dayalı yeni bir birikim sürecine geçmiştir. Neo-liberal ekonomi politikaları somutlaştıran unsurlar, dışa açılma, özelleştirme, serbestleştirme, esneklik, kuralsızlaştırma ve borçlanma biçiminde sıralanır. Günümüzde borçlanma, işgücü piyasasında gelirin yaratılması ve dağıtılması noktasında açıklayıcı unsur haline gelmiştir. Ayrıca borçlanma, güvencesizleştirmenin geldiği nihai noktayı da temsil eder. Bunların yanında borçlanma sosyal hakların finansmanında kullanılan temel araç halini almış durumdadır. Sıralanan bu eğilimlerin tamamı Türkiye için de geçerlidir. 24 Ocak 1980 Kararları ile ithal ikamesine dayalı büyüme politikalarını terk ederek ihracata dayalı büyüme politikalarını tercih eden Türkiye, neo-liberal ekonomi politikalarını somutlaştıran temel unsurları sırasıyla deneyimlemiştir. 2000’li yıllara gelindiğinde ilk beş unsura içkin aşamalar büyük ölçüde tamamlanmış, Türkiye’de esneklik-güvencesizleştirme ilişkisine dayalı bir işgücü piyasası inşa edilmiş, aynı dönemde borçlanma, işçi sınıfı için yeni bir eğilim olarak ortaya çıkmıştır. Borçlanma konusunda yapılmış çok sayıda çalışma mevcuttur. Bunlar içerisinde Otonomist Marksist düşünür Maurizio Lazzarato tarafından geliştirilen teorinin önemli bir yeri vardır. Lazzarato, borçlanma ve borçluluk ilişkisinin günümüzdeki belirleyiciliğini 2008 Krizi bağlamında yorumlayan çalışmalar yapmıştır. Bu çalışmada, Lazzarato tarafından geliştirilen kavramsallaştırmadan yola çıkarak Türkiye’de borçlanma ve borçluluk süreçlerinin 2000’li yılların başından bugüne geldiği nokta açıklanacaktır.

Alternate abstract:

Capitalist system has passed to a new regime of accumulation from the beginning of the 1980s which based on neo-liberal economic policies with abandoning the Keynesian economic policies that served the regime of accumulation the previous period. Neo-liberal economic policies are embodied in the form of externalization, privatization, liberalization, flexibility, deregulation and debt. Debt has become an explanatory factor at the point of creation and distribution of income in the labor market at the present time. Furthermore debt also represents where the point arrived at for precarization. In addition to all these, debt has become the primary instrument used to finance social rights. All of these trends are also valid for Turkey. Turkey having opted for outward-oriented policies by abondoning inward-oriented policies with 24 January Decisions and has experienced all basic elements which embodying neo-liberal economic policies. By the year of 2000's, the first five stages were majorly completed in Turkey and a labor market was built which based on flexibility-precarization relation and debt emerged as a new disposition for the working class. There are numbers of studies about debt. Among them, the theory of debt which developed by Autonomist Marxist thinker Maurizio Lazzarato has a special place. Lazzarato has conducted studies to interpret the current determinants of the relationship between debt and indebtedness in the context of the 2008 Crisis. In this study, debt and indebtedness in Turkey will be explained from the beginning of the 2000s with the conceptualization developed by Lazzarato.

Details

Title
Borçla Yönetmek: 2000’li Yıllarda Türkiye’de Borçlanma ve Borçluluk
Author
GÜLER, Mehmet Atilla
Pages
192-219
Publication year
2017
Publication date
2017
Publisher
Gazi University, Faculty of Economics and Administrative Sciences
ISSN
1302-2024
e-ISSN
2148-1792
Source type
Scholarly Journal
Language of publication
Turkish
ProQuest document ID
2038350800
Copyright
Copyright © 2017. This article is licensed under http://creativecommons.org/licenses/by/3.0/ (the “License”). Notwithstanding the ProQuest Terms and conditions, you may use this content in accordance with the terms of the License.