It appears you don't have support to open PDFs in this web browser. To view this file, Open with your PDF reader
Abstract
Kelâm tarihi göz önüne alındığında belli parametrelere göre farklı dönemlere ayrıldığı görülmektedir. Bunlardan en çok bilinen dönemlendirmeye göre Cüveynî (ö. 478/1085) ile başlayan kelâmın felsefileşme evresi Gazzâlî (ö. 505/1111) ile ivme kazanmış ve Fahreddîn er-Râzî (ö. 606/1210) ile kemale ermiştir. Felsefi dönem kelâm âlimlerinden birisi de Ebü’s-Senâ el-İsfahânî’dir. Kelâmın yönteminin kusursuzlaşması ve delillerinin kesinliğinin artması noktasında kaleme aldığı eserleriyle bu alana yaptığı katkı göz ardı edilemeyecek durumdadır. Kelâmın felsefileşmesiyle beraber içerik ve yöntem olarak değişen konulardan biri olan tenzîhî sıfatlar meselesinde İsfahânî’nin felsefi yöntemi kullandığı bariz bir şekilde anlaşılmaktadır. Bu bağlamda o, tenzîhî sıfatları felsefi bir ifade olan “zorunlu varlık” kavramı üzerinden ispat etmeye çalışmaktadır. Ayrıca İbn Sînâcı gelenekten de haberdar olan İsfahânî, “Allah’ın zâtının aklî lezzetlerle vasıflanabileceği” şeklindeki görüşüyle bu hususta belli ölçüde de olsa kelâmcıların bakış açısını terk edip filozofların görüşünü benimsediği görülmektedir. Bu makalede İsfahânî’nin konu hakkındaki görüşleri ve Fahreddîn er-Râzî özelinde kelâmcılara itirazları değerlendirilecektir.