Content area
Özet
Psikojenik pruritus normal deriyi kasima ve koparma seklinde ortaya çikarak deride ikincil lezyonlar yaratan, temeli psikojenik /psikiyatrik nedenlere dayanan bir kasinti türüdür. Depresyon, anksiyete, obsesif kompulzif hastalik, psikoz gibi psikiyatrik hastaliklarla birlikte bulunabilir. Diger kasinti türlerinden ayrilmasi ve tedavisi hem dermatolog hem psikiyatrist için zordur. Bu yazida psikojenik pruritusun nozolojik durumu, psikiyatrik komorbiditeler, tani ile ilgili özellikleri ve tedavisi irdelenmistir.
(Türk Dermatoloji Dergisi 2008; 2: 116-20)
Anahtar kelimeler: Pruritus, kasinti, nörotik bozukluk, nörodermatit
Abstract
Psychogenic pruritus, which is derived from a psychogenic/psychiatric basis, is a variety of pruritus; it appears with scratching and/or picking at normal skin and causes to secondary lesions on the skin. It may coexist with some psychiatric disorders such as depression, anxiety, obsessive-compulsive disorder and psychosis. The distinction from other pruritus varieties poses a clinical challenge to the dermatologist and the psychiatrist. The nosological status, psychiatric comorbidities, diagnostic and therapeutic features of psychogenic pruritus have been evaluated in this article. (Turkish Journal of Dermatology 2008; 2: 116-20)
Key words: Pruritus, itching, neurotic disorder, neurodermatitis
Kasinti ya da pruritus kasima arzusu yaratan nahos bir duyum olarak tanimlanir. Binlerce yildir özellikle de kalabali k ve kötü hijyenik kosullar altinda yasamanin neden oldu- gu enfestasyonlarin yaygin oldugu dönemlerde insanlara azap vermis olan bu duyum ayni zamanda birçok deri hastali ginin ortak ana belirtisi olarak ortaya çikmaktadir. Hipokrat da dahil birçok eski çag hekimi bu konudan söz etmistir. Dermatolojinin bir çalisma disiplini olarak ortaya çikmasi ndan önceki dönemlerde bile, deride ve hatta baska sistemlerde yerlesen kimi hastaliklarin en belirgin ve rahatsi z edici belirtilerinden biri olan kasintiyi gidermek için de- gisik uygulamalar öne sürülmüs, çözüm yollari arastirilmis- tir (1). Akut kasinti tipki agri gibi koruyucu bir isleve sahip olmakla beraber bunun kronik-süregen bir hal almasi kiside bazen özel tedaviler gerektiren asiri rahatsizlik ve sikinti hissine yol açar. Kasinti bir hastalik degil bir belirtidir ve eger potansiyel olarak zararli ajani ortadan kaldirmaya yönelik ise szyolojik, deri hastaligi, sistemik hastalik, ilaçlar veya ruhsal nedenlere bagli ise patolojiktir (2,3).
Patolojik olan kasinti nedenleri oldukça fazla sayidadir. Sadece birincil deri hastaliklari degil ayni zamanda hematolojik, metabolik, neoplazik ve nöropsikiyatrik hastaliklarda da klinik tablo bazen sadece kasinti seklinde ortaya çi- kabildiginden birincil deri hastaligi disindaki pruritus tablolari nin ilk basvuru adresinin dermatoloji olmasi çok muhtemeldir. Eger kasinti organik kökenli ise hastanin öyküsü, sistemik hastaliga ait diger belirtilerin genellikle eslik etmesi ve laboratuvar tetkikleri yardimiyla altta yatan hastaligin tespit edilerek hastanin uygun birime sevki mümkün olabilirken nöropsikiyatrik kasintilarin tanisal sinirlarinin çizilmesi o denli kolay degildir. Bu tür kasintilarin diger kasintilardan ayirimi, hastanin psikiyatriye psikojenik kökenli kasinti tanisiyla yönlendirilmesi ve tedavisi dermatolog için sorun olabilir. Gerek organik nedenli gerekse birincil deri hastaligina bagli pruritus, psikojenik faktörlerle bir araya gelebilir. Bu durumda psikojenik pruritus (PP) bir deri hastaligi gibi algilanip gereksiz tetkik ve tedavi maliyetleri ortaya çikabilir ya da deri veya sistemik hastaliklarla birlikte olan ikincil kasintinin PP gibi algilanip yetersiz ve yanlis tedavisi söz konusu olabilir. Bu nedenle PP tablosunun iyi bilinmesi ve taninmasi gerekmektedir. Her ne kadar diger kasinti türlerine göre daha az çalisilmis bir konu olsa da, son 5 yilda giderek artan bir ilgi ile irdelenmeye baslamistir.
Psikojenik Kasintinin Tanimi
Psikojenik kasintilar saf psikolojik ya da saf psikiyatrik ka- sintilardir (4-7). Bir baska deyisle organik nedenlerle açiklanamayan, psikojenik faktörlerle tetiklenen ya da siddeti artan ve süregenlik kazanan somatoform kasintilari ifade etmek için de kullanilir (8). Bu tanim basit gibi görünse de bugün bile bazi belirsizlikler mevcuttur. Hastanin sikintili ve gergin oldugu ve hekimin de kasintiya neden olabilecek hiçbir neden bulamadigi çogu durumda PP terimi "idiyopatik pruritus" terimiyle yer de- gistirir ve karisiklik yaratir (6,9). Gerçekte PP dermatologlar tarafi ndan uzun süre ihmal edilmis ve tanimsal bir görüs birligine varilmamistir. Buna karsin psikiyatrik sinisamalar bir noktaya kadar belirleyici olmustur. Psikiyatride tanilari kodlayan DSM IV (Diagnostic Statistical Manual, Mental Bozukluklarin Tanisal ve Sayimsal El Kitabi) da PP'yi açik olarak tanimlamamakta, ancak somatoform bozukluklar arasinda ele almaktadir (10). Tarihsel süreçte "psikojenik pruritus" terimini ilk kez psikodermatolojinin kurucularindan olan bir psikiyatrist "Herman Musaph" 1967'de önermis ve psikolojik tedavi gören on hastada tanimlanmistir (11). Musaph, bu tür kasintilarin emosyonel çati smalardan, saldirgan egilimleri ve anksiyeteyi kontrol edememekten, asiri temizlik ve hastalik korkusundan ileri geldigini ileri sürmüstür. Bu hipotez kanitlanmamis olsa da PP'li bireylerin psikoterapilerinden büyük yarar saglamistir. Sonraki yillarda yapilan vaka kontrollü ve deneysel psikoloji çalismalarinda ka- sintinin psisik nedenlerle baslayabildigi gösterilmistir (11,12). Son dönemde dermatolog, psikiyatrist ve psikologlardan olu- san Fransiz Psikodermatoloji Grubu (FPG), PP için "fonksiyonel kasinti" terimini de kullanarak bazi tanisal kriterler ileri sürmüstür (13). Üç zorunlu yedi yardimci kriteri kapsayan bu kriterlere göre, PP tanisini koyabilmek için üç tanesi zorunlu olmak üzere toplam alti kriter mevcut olmalidir (Tablo 1).
Psikojenik Pruritusun Genel Pruritus Sinisamalarindaki Yeri
Bazi yazarlar "pruritus" terimini görünür deri lezyonu olmayan kasintiyi tanimlamak için ve "esansiyel pruritus", "pruritus sine materia" vb seklinde kullanmislarsa da çoklu etiyolojiden dolayi bunun yaniltici olacagi açiktir. Bu nedenledir ki pruritus ya da pruritusla beraber olan hastaliklari sinisandirma gereksinimi dogmustur. Twycross ve ark. (4), pruritusu pruritoseptif kasinti (skabies ve ürtiker gibi deri hastaliklarina bagli), nöropatik pruritus (brakioradial pruritus ve beyin tümörü gibi nöroanatomik patolojiye bagli), psikojenik pruritus (nörotik ekskoriyasyon, delüzyonal parazitozdaki parazitofobiye bagli) ve nörojenik pruritus (nörokimyasal akitviteye bagli üremik ya da kolestatik kasinti) olarak farkli gruplarda toplamistir (Tablo 2). Bununla birlikte bazi yazarlar bu sinisandirmanin da pratik uygulamada bazi eksiklikleri oldugu düsünmektedir. Bernhard (5), 2003'te Amerikan Dermatoloji Akademisi'nin yillik toplantisindaki kasinti sempozyumunda önerilen sinisamanin bazi düzeltmelerle klinik uygulamada daha yararli olacagini ileri sürmüstür. PP saf psikolojik ya da saf psikiyatrik kasintilar tanimiyla bu sinisamada yerini almaktadir. Son olarak 2007'de Uluslararasi Kasinti Çalisma Grubu (14) yeni bir sinisama önermistir. Buna göre pruritus, 1- hastalikli deride ortaya çikan, 2-hastaliksiz deride ortaya çikan, 3-ciddi ikincil kasintiya yol açan durumlar olarak üç ana grupta incelenmektedir ki PP bu ikinci gruba girmektedir. Bu tür sinisamalari n bilinmesi pratik uygulamada PP'nin diger kasinti nedenlerinden ayirt edilmesi ya da somatik nedenlerin dislanmasi açi- sindan önem tasimaktadir (4-7).
Klinik Tablolar, Psikiyatrik Birliktelikler ve Patogenetik Mekanizmalar
PP temelde nörotik ekskoriyasyon (NE) veya psikojenik ekskoriyasyonlar ve delüzyonel parazitoz tablolarini kapsamaktadi r. Kronik taktil sanri denilen ve kronik kasinti, yanma, batma duyulari ile giden bir tabloyu da bu baslik altinda inceleyenler vardir (15) (Tablo 3).
Nörotik ekskoriyasyon isimlendirmesi dermatoloji yazinina 1920'lerde Gupta tarafindan kazandirilmis, kasintiya bir yanit olarak gelisen yineleyici deriyi kasima, koparma, oyma davrani- si olarak tanitilmistir (16). Hem dermatolog hem psikiyatrist için oldukça zorlayici olan NE, DSM IV'te ayri bir hastalik olarak kabul görmemistir. Toplumdaki insidansi tam olarak bilinememekle birlikte %2 oldugu, kadin cinsinde ve orta yaslarda daha fazla görüldügü bildirilmektedir. ileri yaslarda kasinti daha inatçi olmaya egilimlidir. Ellerin ulasabildigi her yerde görülür, özellikle kol ve bacaklarin dis yüzeyleri, yüz ve saçli deri kasintinin yogunlastigi alanlardir. Önemli bir tanisal ipucu ellerin ulasamadi gi sirt ortasi gibi bölgelerde ekskoriyasyonlarin görülmemesidir. Ekskoriyasyon yaninda erozyonlar, nodüller, renk degisimi hatta skarlar görülebilir ya da aksine hiç lezyon olmayabilir (sekil 1-3). Bunun disinda bazi özellikler NE'ye özel olmamakla beraber karakteristiktir. Sürekli olmaktan çok paroksismal ataklar halinde gelen kasintilar vardir ve bu ataklar emosyonel durumla yakindan ilgilidir. Siklikla dinlenme anlarinda ataklar sik, buna karsilik dikkatin baska konulara çevrildigi anlarda azdir. Ama gene de ilginç olarak uyku çok bozulmaz (16-19).
Birçok psikiyatrik bozuklukla bir arada görülebilen NE bilinen bir psikolojik hastalikla ayni anda ortaya çikabilir. Depresyon, anksiyete, obsesif kompulzif hastalik (OKH), somatoform bozukluklar, mani, psikoz ve madde bagimliligi bunlar arasindadi r. Özellikle depresyon, anksiyete ve OKH psikojenik kasinti ile birliktelik gösteren en yaygin psikiyatrik bozukluklar olarak önem kazanmaktadir (20).
Depresyon hastalarindaki umutsuzluk, yardimsizlik duygulari serotonin ve dopamin salgilari ile yakindan iliskilidir. Ayni nöromediyatörler kasinti duygusunun olusumunda da rol oynamaktadi r. Kasinti, bu hastalarda siklikla depresyonun dolayli bir belirtisi ve baskilanmis ruhsal çatismalarin sziksel bir yansi masi olarak ortaya çikmaktadir. Depresyona dair yorumlari reddeden bazi yasli hastalarda sorgulama derinlestirildiginde açiklanamayan kasintiya dair ipuçlari yakalamak mümkündür (12,15,17,18).
Anksiyete de tek basina ya da depresyonla eszamanli olarak PP nedeni olabilir (18). Yaygin ekskoriyasyonlari olan majör depresif bozukluklu hastalardaki anksiyete ve ajitasyon, birincil anksiyete bozuklugu olarak degerlendirilir ve antidepresanlar yerine anksiyolitik ilaçlar verilirse depresyonun daha da artirilmasi riski vardir (19).
OKH'de anksiyete ve gerginlik yineleyici ve takintili bir deri kasima ve koparma duygusu yaratmaktadir. Burada yineleyici kasintinin pruritojenik mediyatörler yoluyla kisir kasinti döngüsü yaratmasi olasidir. Bu durum temelde yapay dermatozlara benzer bir psikiyatrik bozukluktur. Hasta dürtüsel bir sekilde derisini ovar, kasir ve koparir. Kasinan deri ya normal bir deri alani ya da küçük bir akne, isirik bölgesidir. Böylece deri üzerinde ülserler, skarlar dahi görülebilir. Ancak bu tür bozuklukta kisi deriye zarar verdiginin farkinda bile olsa kasinma dürtüsünü kontrol edemez. Ruhsal gerginlik kasima yoluyla rahatlati lir. Hastalarin % 33-98' inde öyküde bir psikososyal stres varligi tespit edilir. Depresyon da eslik edebilir. (18-24).
Depresyon, anksiyete ve OKH disinda psikojenik kasintiyla birlikte olabilen diger psikiyatrik bozukluklar vücut dismorsk hastaligi, trikotillomani, kleptomani, sinirda kisilik bozuklugu ve hatta sizofrenidir (15). sizofreni ve afektif bozukluk tanilariyla izlenen 111 psikiyatri hastasini kapsayan bir çalismada hastalari n %32'sinin diger kasinti nedenleri dislandiktan sonra PP tanisi aldiklari gösterilmistir ki bu sonuç PP'nin psikiyatrik hastalar arasinda çok da ender olmadigini vurgulamaktadir (20).
Sözü geçen ve PP'ye eslik eden psikiyatrik bozukluklarla ilgili olarak mevcut kanitlar bazi durumlarda kasintinin merkezi sinir sistemi (MSS)'nden kaynaklandigini göstermektedir ki bu tür pruritus "merkezi pruritus" olarak isimlendirilir. Pruritusun bu türünde periferik histaminin etkisini ortadan kaldiran antihistaminiklere yanit zayiftir. MSS'deki opioid reseptörlerine baglanan nöropeptitler "opioid nörotransmiter sistem" aracili- giyla PP'deki kasintinin ana kimyasallari olarak islev görürler. Bu opioidlerden bazilari metionin enkefalin, lösin enkefalin ve beta endorsndir. Bu opioid nörotransmiter sistem histamin serbestlestirici etkiden bagimsiz olarak kasintiyi baslatabilir ya da artirabilir (21, 25).
Bu psikiyatrik durumlarin disinda mental stres de önemli bir kasinti artirici etmendir. Patoszyolojik olarak stres bir yandan deri sicakligi, kan akisi ve terlemeyi arttirarak öte yandan periferik olarak histamin, vazoaktif nöropeptitler, yangisal mediyatörler ve MSS'de opioidler kanaliyla kasinti duygusunu arti rabilir. Kisinin stresle basa çikabilme özellikleri ve kisiligi mental stresin derideki bir sziksel bulguya dönüstürülmesinde önemli rol oynar. Ayrica stres zaten var olan bir hastaliktaki ka- sintiyi da tetikleyebilir ki bunun en iyi örnekleri psoriazis ve atopik dermatittir (21, 25-27).
Delüzyonel parazitoz ya da psikojenik parazitoz, PP basli- gi altinda incelenecek özel bir tablodur. Tümüyle psikiyatrik bir problemdir ve derideki degisiklikler "monosemptomatik hipokondriyak psikoz" adi verilen anormal psikopatolojiye ikincil olarak gelisir. Ancak psikoz yani sira OKH, depresyon ve anksiyete gibi psikopatolojiler de eslik edebilir. Hastanin derisinin altinda böcek ya da parazitlerin var olduguna ve gezindigine dair sabit bir inanci vardir. Bu böcekleri çikarmak kaygisiyla hasta derisini sürekli kasir, koparir ve bereler (28, 29).
Kronik taktil sanri dermatoloji hastalarinda son derece nadir görülen saf psikiyatrik bir sorun olup kronik kasinti, yanma, batma gibi duyum bozukluklari ile karakterizedir. Ayri bir antite olarak varligi tartismalidir (21,30)
Psikojenik Kasintilarda Psikodinamik Görüsler
Birçok yazar tarafindan bu konu ile ilgili görüsler öne sürülmüstür. Ortak olan görüslere göre bu hastalar agresyon ile ilgili nörotik çatismalarini, sevgi gereksinimi, kizginlik ve gücenme duygularini dogrudan ifade edememektedir. Kasintinin ortadan kalkabilmesi için bilinç disinda yer alan nörotik çatismani n içerdigi öfke, kizginlik, agresyon gibi duygularin dile dökülmesi ve bunlari kabul edememenin verdigi suçluluk ve kendini cezalandirma duygularinin azaltilmasi gerekir. Bu sayede kisinin kendini yolarak duygularini ifade etmesi ya da kendini cezalandi rmasi önlenmis olur. Bazi yazarlara göre kasinti bir tür mazosistik histerik konversiyon reaksiyonu olarak ortaya çikmaktadi r (12).
Psikojenik Kasintili Hastanin Degerlendirilmesi
ister lokal ister jeneralize olsun kasinti ile gelen bir hastada psikojenik etiketinin konmasi üç asamadan geçer: 1-ayrintili öykü, 2-ayrintili szik ve dermatolojik muayene, 3-laboratuvar tetkikleri. Kasintinin sadece psikiyatrik nedenlere mi dayandi- gi, organik bir sorundan mi kaynaklandigi, yoksa her ikisinin de etkisiyle mi ortaya çiktigi tespit edilmeye çalisilir (15,18).
Ayrintili öyküye diger kasinti nedenlerine ait genel sorgulama sonrasinda geçilir. Genel sorgulamada alerjiler, kilo kaybi, halsizlik, ates, meslek, hobiler, vb. gibi bilgiler önemli iken, PP için odaklanilmasi gereken ana elementler kasintinin baslama zamani, süresi, yogunlasma zamanlari, baslatici, arttirici ya da yatistirici etkiler, kasimanin öncesinde ya da kasima süreci esnasi nda ve sonrasindaki düsünceler, duygulardir. Uyku sorunlari, önceki psikiyatrik durumlar ve ilaç kullanimlari, intihar dü- sünceleri, depresyon sorgulanmasi bu bölümdeki diger ayrinti lardir. Kuskulu durumlarda psikiyatrik degerlendirme ve psikiyatrik testlere ihtiyaç vardir.
Dermatolojik muayenede ekskoriyasyon, krut olusumlari, pigmentasyon degisiklikleri, ülserler, eritem, enfeksiyon bulgulari aranir. Kasinti yaratabilen skabies, ürtiker, egzama gibi birçok birincil deri hastaligi muayene ve yardimci deri testleri araci ligiyla bu asamada elenir. Brakiyoradiyal pruritus, notaljiya parestetika, beyin tümörü kasintilari ve multipl skleroz gibi sinir kompresyonu ve hasari ile giden hastaliklara bagli nöropatik ya da nörojenik kasintilar ile baska sistemik hastaliklara bagli kasintilarin da bu tanisal evrede kismen elenmesi mümkündür ( 15,31).
Üçüncü evre laboratuvar tetkikleridir. Özellikle belirtisiz giden ya da ekskoriyasyonlarin az oldugu veya silik oldugu durumlarda altta yatan sistemik nedenlerin dislanmasi amaciyla biyokimyasal tetkikler ve görüntüleme yöntemlerine basvurulabilir. Renal, hepatik hastaliklar, polisitemi vera, çesitli metabolik bozukluklar, Hodgkin hastaligi ya da lösemilerin psikojenik gibi görünen kasintilarla karismasi mümkündür. Deri biyopsisi sadece diger deri hastaliklarini dislamada yardimcidir ve baska bir dermatozun varliginda uygulanabilir. Ancak laboratuvar testleri anamnez ve szik muayeneye dayandirilmali ve genis bir perspektiften uygulanmamalidir.
Genel olarak bu tanisal akis semasi içinde PP tanisini koymak mümkün olsa da esas sorun PP'nin diger tablolarla bir araya gelmis olmasidir. Örnegin, brakiyoradial pruritus gibi nöropatik bir kasinti tablosuna veya sistemik nedenli bir kasinti- ya ikincil olarak depresyon ve/veya anksiyete eslik edebilir ve tabloyu karmasik hale sokabilir ( 13,15,21,32,33). Kasintinin süregen olusu, geleneksel tedavilere yanitsiz kalmasi, eslik eden bir depresyonun ya da psikiyatrik bozuklugun varligi belirtilerin psikojenik olarak degerlendirilmesine ve hastanin ciddiye alinmamasina yol açabilir. Kuru deri ile giden bir atopik egzamada hem psikojenik, hem de nörojenik ve deriye ait nedenlerle karisik etiyolojiye sahip kasinti tablosunu görmek mümkündür (5). Bu tür hastalara saf PP tanisi koymak ve birincil deri hastaligini atlamak çok olasidir.
Tedavi
A-Dermatolojik Tedavi: Destekleyici olup ikincil komplikasyonlardan kaçinmak ve hastaya güven saglamak için gereklidir. Genellikle antihistaminikler ile yapilan standart tedaviler yararli olmaz. Bununla birlikte denenebilir. Özellikle sedatif etkili olan birinci kusak H1 antihistaminiklerden yarar saglamak mümkün olabilir. ister topikal, ister sistemik olsun steroidler psikojen kasintida fayda saglamaz; ancak yangisal özellikler varsa kullanilabilir. Kuruluk kasintiyi tetikledigi için deriyi nemlendirmek önemlidir. Krutlar ve eksüda varliginda enfeksiyon olasiligi göz önünde tutularak lokal ve sistemik antibiyotikler seçilmelidir. Asiri ekskoriye eden ve derisiyle oynayan hastalarda bunu önlemek için kapatici örtüler kullanilabilir (15,21).
B-Psikiyatrik Tedavi: ilaç tedavisi ve psikoterapi olmak üzere iki bölümde incelenebilir. Etiyolojiye yöneliktir, altta yatan psikopatolojinin düzeltilmesini amaçlar ve tedavinin esas bölümünü olusturur. Antidepresan ve/veya anksiyolitik ajanlar ve antipsikotiklerden olusan bu grupta selektif serotonin geri alim inhibitörleri (SSRI), selektif serotonin ve norepinefrin geri alim inhibitörleri (SSNRI) ve trisiklik antidepresanlar, dopamin blokeri ve nöroleptik bir ilaç olan pimozid, atipik bir antipsikotik olan olanzapin gibi ilaçlar yer alir (34,35). SSRI grubundan paroksetin ve SSNRI grubundan mirtazapinin inatçi kasintida faydali olabilece gi bildirilmektedir (36). Trisiklik antidepresanlardan doksepinin antidepresan özelliginin yaninda güçlü bir antipruritik etkiye sahip oldugu bilinmekle birlikte tüm bu ilaçlari kullanirken intihar riskini daima dikkate almak gerekir (35). Delüzyonel parazitoz gibi özel durumlarda pimozid gibi nöroleptik bir ajan, risperdon gibi antipsikotikler ya da son zamanlarda etkinligi bildirilen olanzapin kullanimi önerilebilir (28,37). iç görü odakli psikoterapi ve psikanaliz özellikle yasam kalitesinin ciddi olarak bozuldugu ve dermatolojik ve psikofarmakolojik tedaviye kolay yanit vermeyen genç hastalarda yararli olabilir (38).
Kaynaklar
1. Peharda V, Gruber F, Kastelan M, Brajac I et al. Pruritus an important symptom of internal diseases. Acta DermatoVenerologica. Available at: http://www.mf.unilj. si/acta-apa/acta-apa-00-3/acta-apa-00-3.html
2. Savin JA. How should we define itching? J Am Acad Dermatol 1998; 38: 268-9.
3. Hiramanek N: Itch: a symptom of occult disease. Aust Fam Physician 2004;33:495-9.
4. Twycross R, Greaves MW, Handwerker H, Jones EA, et al. Itch: scratching more than the surface. QJM 2003 ;96:7-26.
5. Bernhard JD. Itch and pruritus: what are they show should itches be classified? Dermatol Ther 2005; 18: 288-91.
6. Bernhard JD. Pruritus. Lancet 1995; 345: 1584.
7. Yosipovitch G, Greaves MW, Schmelz M . Itch. Lancet 2003 ; 361:690-4.
8. Harth W, Hermes B, Niemier V, Gieler U. Clinical pictures and classification of somatoform disorders in dermatology. EJD 2006;16: 607-14.
9. T-J Goon A, Yosipovitch G, Chan YH, Goh CL. Clinical characteristics of generalized idiopathic pruritus in patients from a tertiary referral center in Singapore. Int J Dermatol. 2007 ;46:1023-6.
10. Amerikan Psikiyatri Birligi. Mental Bozukluklarin Tanisal ve Sayimsal El kitabi, Dördüncü Baski (DSM-IV). (Çev. Ed. E Köroglu). Hekimler Yayin Birligi, Ankara, 1995: 337-63.
11. Gieler U. Pruritus and other somatoform disorders. Avaliable at: http://www.psychodermatologie.cz/symposium
12. Koblenzer CS. Psychocutaneous Disease. Orlando: Grune & Stratton;1989: 49-54.
13. Misery L, Alexandre S, Dutray S, Chastaing M, et al. Functional itch disorder or psychogenic pruritus: suggested diagnosis criteria from the French psychodermatology group. Acta Derm Venereol. 2007;87:341-4.
14. Ständer S, Weisshaar E, Mettang T, Szepietowski JC, et al. Clinical classification of itch: a position paper of the International Forum for the Study of Itch. Acta Derm Venereol 2007;87:291-4.
15. Yosipovitch G,Samuel LS. Neuropathic and psychogenic itch. Dermatol Ther 2008; 21: 32-41.
16. Walling HW, Swick BL. Psychocutaneous syndromes: a call for revised nomenclature. Clin Exp Dermatol 2007; 32: 317-19.
17. Çalikuflu C, Yücel B, Polat A, Baykal C. The relation of psychogenic excoriation with psychiatric disorders: a comparative study. Comprehensive Psychiatry 2003;44: 256-61.
18. Arnold LM, Auchenbach MB, McElroy SL. Psychogenic excoriation. Clinical features, proposed diagnostic criteria, epidemiology and approaches to treatment. CNS Drugs 2001;15:351-9.
19. Gupta MA. Evaluation and treatment psychogenic pruritus and self excoriatiion. J Am Acad Dermatol 1995;32: 532-33.
20. Hatch ML, Paradis C, Friedman S, et. al. Obsessive-compulsive disorder in patients with chronic pruritic conditions: case studies and discussion. J Am Acad Dermatol 1992 ;26:549-51.
21. Krishnan A, Koo J. Pyche, opioids, and itch: therapeutic consequences. Dermatol Ther 2005; 214:305-309.
22. Mercan S, Kivanç Altunay I: Dermatolojide kendini yaralama davranifllari ve psikiyatrik bozukluklarla iliflkileri. Dermatose 2006 ;4: 227-234.
23. Koblenzer CS. Neurotic excoriations and dermatitis artefacta. Dermatol Clin 1996;14: 447-55
24. Gupta MA, Gupta AK, Haberman HF: The self-inflicted dermatoses: a critical review. Gen Hosp Psychiatry 1987; 9:45-52.
25. Fjellner B, Arnetz BB. Psychological predictors of pruritus during mental stress. Acta Dermatol Venereol 1985;65: 504-508
26. Wallengren J. Neuroanatomy and neurophysiology of itch. Dermatol Therapy 2005; 18: 292-303.
27. Gupta MA, Gupta AK, Kirkby S, et al. Pruritus in psoriasis.A prospective study of some psychiatric and dermatological correlates. Arch Dermatol 1988;124: 1052-7.
28. Mercan S, Altunay IK, Taskintuna N, et. al. Atypical antipsychotic drugs in the treatment of delusional parasitosis. Int J Psychiatry Med. 2007; 37: 29-37.
29. Koblenzer CS.Neurotic excoriations and dermatitis artefacta. Dermatol Clin 1996;14: 447-55.
30. Koo J, Gambla C. Delusions of parasitosis and other forms of monosymptomatic hypocondriacal psychosis. Dermatol Clin 1996;14: 429-502.
31. Greaves MW. Recent advances in pathophysiology and current management of itch. Ann Acad Med Singapore 2007; 36:788-92.
32. Kivanç Altunay I, Mercan S. Brachioradial pruritus associated with depression and anxiety. Dermatologia Kliniczna 2007;9 (Supp1):31.
33. Koo J, Gambla C, Fried R. Pseudopsychodermatologic disease. Dermatol Clin 1996;14:525-30
34. Greaves MW. Itch in systemic disease: therapeutic options. Dermatol Ther 2005;18:323-7.
35. Koo J, Lebwohl A. Psychodermatology: the mind and skin connection. Am Fam Physician 2001;64:1873-1878.
36. Hundley JL, Yosipovitch G. Mirtazapine for reducing nocturnal itch in patients with chronic pruritus: a pilot study . J Am Acad Dermatol 2004;50:889-91.
37. Lee CS. Delusions of parasitosis. Dermatol Ther. 2008;21:2-7
38. Koblenzer CS . The emotional impact of chronic and disabling skin disease: a psychoanalytic perspective. Dermatol Clin 2005;23:619-27.
ilknur Kivanç Altunay, Adem Köslü
sisli Etfal Egitim ve Arastirma Hastanesi, Dermatoloji Klinigi, istanbul, Türkiye
Yazisma Adresi / Corresponding Author: Doç. Dr. ilknur Kivanç Altunay, sisli Etfal Egitim ve Arastirma Hastanesi, Dermatoloji Klinigi, Istanbul, Türkiye e-posta: [email protected]
Copyright Aves Yayincilik Ltd. STI. Dec 2008