Content area
Full text
Öz
Bu araştırmanın amacı otizm spektrum bozukluğu olan öğrencilere temel çıkarma işlemi öğretiminde doğrudan öğretim yöntemine göre sunulan nokta belirleme tekniğinin etkililiğini incelemektir. Bununla birlikte, araştırmada nokta belirleme tekniği ile yapılan öğretimin, öğretim bittikten sonraki izleme etkisi; farklı ortam ve kişilere genelleme etkisi ve nokta belirleme tekniği hakkında öğretmenlerin görüşlerini belirlemeye yönelik sosyal geçerliliği araştırmak amaçlanmıştır. Araştırmada tek denekli araştırma modellerinden yoklama evreli denekler arası çoklu yoklama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını, Bolu merkez ilçede bulunan ilkokullara devam eden otizm spektrum bozukluğu tanısı almış, yaşları 10 ile 11 arasında değişen üç erkek öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmanın sonucunda; otizm spektrum bozukluğu olan öğrencilere temel çıkarma işleminin kazandırılmasında, doğrudan öğretim yöntemine göre sunulan nokta belirleme tekniğinin etkili olduğu görülmüştür. Bununla birlikte öğrencilerin kazandıkları çıkarma işleminin kalıcılığını öğretim bittikten 7, 14 ve 21 gün sonra da koruyabildikleri, öğrencilerin tamamının bu beceriyi farklı ortam ve kişilere genelleyebildikleri ve öğretmenlerin nokta belirleme tekniği hakkındaki görüşlerinin olumlu olduğu bulunmuştur.
Anahtar sözcükler: Çıkarma işlemi öğretimi, matematik öğretimi, doğrudan öğretim yöntemi, nokta belirleme tekniği, otizm spektrum bozukluğu olan öğrenciler.
Otizm spektrum bozukluğu [OSB]; iletişim ve sosyal becerilerde eksiklikler, sınırlılıklar ve tekrar eden davranışlar olarak tanımlanan nörogelişimsel bir sendromdur (Allen ve Cowdery, 2015; Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-5 [DSM-5], 2013; Heward, 2009; Tekin-İftar, 2013). Bu özelliklere ek olarak günlük rutinlerde ya da çevrede yapılan değişikliklere direnç, sosyal ilişkilerde sınırlılıklar, tesadüfi gözlem ve taklit yoluyla öğrenmede sınırlılıklar ve oyunu paylaşma ya da arkadaş edinmede güçlükler gösterme OSB'li öğrencilerin diğer özellikleri arasında yer almaktadır (Chakrabarti ve Fombonne, 2001; DSM-5, 2013; Westwood, 2011).
OSB'li öğrenciler iletişim, sosyal-duygusal ve davranış alanlarına ek olarak bilişsel beceri alanlarında da çeşitli sınırlılıklar yaşamaktadırlar (Minshew, Goldstein, Tylor ve Siegel, 1994). Yapılan araştırmalar bilişsel beceriler ile ilişkili olan okuma yazma ve matematiksel becerilerde OSB'li öğrencilerin bir bölümünün başarısızlık gösterdiğini (Charman ve diğ., 2011) ve matematiksel becerileri öğrenmede çeşitli güçlükler yaşadıklarını vurgulamaktadır (Hartnedy, Mozzoni ve Fahoum, 2005). Benzer şekilde Wei, Lenz ve Blackorby (2012)' nin çalışmasının sonucunda OSB'li öğrencilerin işlem yapma ve problem çözme becerilerinde öğrenme güçlüğü olan öğrencilerden daha düşük performans gösterdikleri görülmüştür. OSB'li öğrencilerin matematiksel becerileri öğrenmede güçlük yaşamalarının olası nedenleri arasında, bu çocukların sahip oldukları dil ve iletişim bozuklukları (Donlan, 2007), dikkat eksiklikleri (Rockwell, Griffin ve Jones, 2011), iletişim kurma, oyun başlatma- sürdürme ve benzeri durumlarda yaşadıkları sınırlılıklar (Fuchs ve diğerleri...