Özet
Amaç: Gizli kalmis prostat kanseri sikliginda etnik ve cografi kosulara bagli olarak anlamli farkliliklar oldugu epidemiyolojik çalismalarla gösterilmistir. Bu çalismada, adli otopsi yapilan kadavralarda prostat kanseri ve yüksek dereceli prostatik intraepitelyal neoplazi (YDPIN) sikliginin arastirilmasi amaçlandi.
Gereç ve yöntem: Istanbul Adli Tip Kurumu Baskanligi'na travmadan ölüm sonucu otopsi için getirilen ardisik 114 kadavranin (ort. yas 55±11; dagilim 25-85) prostatlari otopsi sirasinda çikarildi. Histopatolojik inceleme için prostatlardan, özellikle perifer zondan olmak üzere toplam sekiz kesit alindi. Örnekler dehidrate edilerek ksilen ile temizlenip parafin bloklara gömüldü. Parafin bloklardan 5 mikron kalinliginda elde edilen mikroskobik dilimler hematoksilen-eozin ile boyanarak isik mikroskopu altinda incelendi.
Bul gu lar: On bir olguda (%9.7) gizli kalmis adenokarsinom, sekiz olguda (%7) YDPIN saptandi. Kirk yas veya altindaki olgularda prostat kanseri ve YDPIN görülmedi. Yas gruplarina göre dagilimda prostat kanseri ve YDPIN görülme oranlari sirasiyla söyleydi: 41-50 yas grubunda %3.5 ve %6.9, 51-60 yas grubunda %8.3 ve %4.2, 61-70 yas grubunda %12 ve %4.0, 71-80 yas grubunda %13.6 ve %13.6, 80 yas üstünde %33.3 ve %16.7.
So nuç: Bu sinirli sayidaki otopsi çalismasinin sonuçlari Türk toplumunda gizli kalmis prostat kanseri sikliginin düsük oldugunu göstermektedir. Bunda genetik, çevresel, beslenme faktörlerinin ve yasam tarzinin etkili olabilecegini düsünüyoruz.
Anah tar söz cük ler: Adenokarsinom/epidemiyoloji; otopsi; prostatik intraepitelyal neoplazi/epidemiyoloji; prostat neoplazileri/ epidemiyoloji; Türkiye/epidemiyoloji.
Abstract
Objective: Epidemiological studies have shown that the incidence of latent prostate cancer differs significantly depending on ethnicity and geographical locations. This autopsy study was designed to determine the prevalence of prostate cancer and high-grade prostatic intraepithelial neoplasia (HGPIN) among Turkish males.
Materials and methods: Prostate glands were removed from 114 consecutive males (mean age 55±11 years; range 25 to 85 years) who were brought to the Council of Forensic Medicine, Istanbul, for autopsy study following traumainduced death. For histopathologic examination, eight sections were obtained from each prostate gland, in particular from the peripheral zone. The specimens were dehydrated, rinsed with xylene, and fixed in paraffine blocks. Five-micron sections were cut from these blocks, stained with hematoxylin and eosin, and were examined under light microscope.
Results: Latent adenocarcinoma was detected in 11 cases (9.7%), and HGPIN was detected in eight cases (7%). In the age group .40 years, none of the cases had prostate cancer or HGPIN. The prevalences of prostate cancer and HGPIN were 3.5% and 6.9% in the 41-50 age bracket, 8.3% and 4.2% in the 51-60 age bracket, 12% and 4.0% in the 61-70 age bracket, 13.6% and 13.6% in the 71-80 age bracket, and 33.3% and 16.7% beyond age 80, respectively.
Conclusion: Based on our data with limited autopsy cases, the prevalence of incidental prostate cancer appears to be low in the Turkish population. Genetic, environmental, dietary, and lifestyle factors may be involved in this relatively low incidence of prostate cancer.
Key words: Adenocarcinoma/epidemiology; autopsy; prostatic intraepithelial neoplasia/epidemiology; prostatic neoplasms/epidemiology; Turkey/epidemiology.
Gelis tarihi (Submitted): 03.01.2009 Düzeltme sonrasi kabul tarihi (Accepted after revision): 13.06.2009
Prostat kanseri, erkeklerde en sik tani konan ve akciger kanserinden sonra kanser ölümlerinden en çok sorumlu tutulan kanserdir. Ayni zamanda, gelismis ve gelismekte olan ülkelerde orta yasi geçmis erkeklerde en sik tani konan kanserdir. Bir erkekte 0-39 yas arasinda prostat kanseri gelismesi olasiligi %0.01 iken, 40-59 yas arasinda %2.58, 60-79 yas arasinda %14.7 ve yasam boyu bir erkekte klinik önemi olan prostat kanseri gelisme olasiligi %17.8 gibi yüksek oranlardadir.[1] Otopsi çalismalarina göre 50 yas civarinda bir erkekte prostat kanseri bulunma riski %30-50 iken, bu oran 80 yasinda %80'lere ulasmaktadir.[ 2] Erkeklerde prostat kanseri, akciger ve kolorektal kanserlerden sonra %6.2 ile tüm kanserler içinde en sik dördüncü kanserdir.[3]
Kanser sikligini saglikli olarak belirleyebilmek için, bütün kaynaklardan (hastanelerin olgu serileri, mortalite ve taburcu kayitlari, kanser tarama programlari, hastane istatistikleri, özel patoloji laboratuvarlari, klinikleri, saglik ocaklari, saglik sigortasi kayitlari, otopsi serileri ve kanser kayit merkezleri, vb.) elde edilen verilerin tek bir merkezde toplanmasi en ideal olanidir. Ülkemizde, düzenli kanser istatistikleri yapilamamakta, yapilan istatistik çalismalari ise az sayida ve yöresel olarak karsimiza çikmaktadir. Izmir Kanser Kayit Merkezi'nin 1996-2000 yillari arasindaki verilerine göre, prostat kanserinin erkeklerde 100 binde 10.2 orani ile en sik görülen altinci kanser oldugu görülmektedir.[4]
Çalismamizda, ülkemizde önemli bir eksiklik olan insidans çalismalarina bir katkida bulunmak için, otopsi yapilan kadavralarda prostat kanseri ve yüksek dereceli prostatik intraepitelyal neoplazi (YDPIN) sikliginin arastirilmasini amaçladik.
Gereç ve yöntem
Adalet Bakanligi Istanbul Adli Tip Kurumu Baskanligi ile ortak yürüttügümüz proje kapsaminda, kurumumuz etik kurulundan onay alindiktan sonra, Mayis 2005-Aralik 2005 tarihleri arasinda Istanbul Adli Tip Kurumu Baskanligi'nda yaslari 25-85 arasinda degisen (ort. yas 55±11), ürolojik kanser öyküsü bulunmayan ve yaslari bilinen 114 erkek adli olgunun ardisik olarak yapilan otopsileri sonucu prostatlari alindi. Otopsiler sirasinda tüm prostat dokulari titizlikle çikartildi ve çevre dokulardan ayrildi. Örnekler tartilip, boyutlari ölçüldü (genislik x uzunluk x yükseklik) ve numaralandirilarak kaydedildi. Her iki lobun yüzeyleri, sag taraf kirmizi, sol taraf mavi mürekkep ile boyanarak asidik asit ile fiske edildi. Prostatin her tarafina %10'luk formalin solüsyonu enjekte edildi ve örnekler üç gün formalin solüsyonu içinde bekletildi. Dokular, %10'luk formalin solüsyon içeren kutulara, doku tümüyle sivi içinde kalacak sekilde koyularak paketlendi ve patolojik incelemenin yapilacagi kurumumuz patoloji anabilim dalina getirildi.
Histopatolojik inceleme için, prostatlarin taban ve apeksleri transvers kesilerle çikartildi. Geri kalan iki lob, prostatlarin uzun eksenine dik olacak sekilde kesildi. Prostatlardan, özellikle perifer zondan olmak üzere toplam sekiz kesit alindi. Kesilen parçalar dehidrate edilerek ksilen ile temizlenip parafin bloklara gömüldü. Parafin bloklardan 5 mikron kalinliginda elde edilen mikroskobik dilimler numaralandirilarak kaydedildi ve hematoksilen-eozin ile boyanarak isik mikroskopu altinda patolog tarafindan incelendi.
Bulgular
Her bir prostattan alinan kesitlerin incelenmesinde, 11 olguda (%9.7) adenokarsinom saptandi. Kirk yas veya altindaki olgularda prostat kanseri saptanmazken, 41-50 yas grubunda bir olguda (%3.5), 51-60 yas grubunda iki olguda (%8.3), 61-70 yas grubunda üç olguda (%12.0), 71-80 yas grubunda üç olguda (%13.6) ve 80 yas üstünde iki olguda (%33.3) prostat kanseri saptandi.
Incelemelerde sekiz olguda (%7.0) YDPIN saptandi. Kirk yasin altindaki olgularda YDPIN görülmezken, 41-50 yasinda iki olguda (%6.9), 51-60 yasinda bir olguda (%4.2), 61-70 yas grubunda bir olguda (%4.0), 71-80 yas grubunda üç olguda (%13.6) ve 80 yas üstü grupta bir olguda (%16.7) YDPIN saptandi. Otopsi yapilan olgularda yas gruplarina göre prostat kanseri ve YDPIN sikligi Tablo 1'de gösterildi.
Tartisma
Prostat kanserinin sikligi ve mortalite oranlari ülkeler arasinda çok degiskenlik göstermektedir. Bu oranlar, gelismekte olan ülkelere göre Bati ülkelerinde genellikle daha yüksektir. Iskandinav ülkelerinde siklik ve mortalite oranlari, Güney Avrupa ülkelerinden daha yüksektir. Örnegin, prostat kanseri mortalitesi Norveç'te Ispanya'dakinin iki kati kadar yüksektir.[5] Asya ülkeleri içinde belli baslilari olarak Çin ve Japonya, prostat kanseri sikligi ve mortalitesinin dünyada en düsük oldugu ülkelerdir.[6] Japonya'da 1992 ile 1995 yillari arasinda prostat kanseri mortalitesi 100 binde 4'dür.[6] Çesitli ülkelerdeki prostat kanseri insidans ve mortalite oranlari Tablo 2'de gösterilmistir.[5]
Çesitli ülkelerin içinde bulundugu bir çalismada, incelenen 1327 prostat dokusunun 350'sinde (%26) gizli kalmis prostat kanseri saptanmistir.[7] Japonya'da yapilan bir çalismada, 1965-1979 yillarinda %22.5 olan gizli kalmis prostat kanseri oraninin 1982-1986 yillari arasinda %34.6'ya yükseldigi bildirilmistir.[8] Stamatiou ve ark.[9] 2002-2004 yillari arasinda yaslari 30-98 arasinda degisen 212 kadavradan alinan prostatlarda, 40-50 yas grubunda %2.6, 51-60 yas grubunda %5.2, 61-70 yas grubunda %13.8 ve 80 yas üzerinde %30.5 oraninda prostat kanseri saptamislardir. Soos ve ark.[10] yaslari 18-95 arasinda olan 139 kadavradan alinan prostatlarda prostat kanseri sikligini, 40-50 yas grubunda %26, 51-60 yas grubunda %32.1, 61-70 yas grubunda %50 ve 80 yas üzerinde %64.7 bulmuslardir. Sakr ve ark.[11] 249 otopsiden alinan prostatlarin dahil edildigi bir çalismada ise, 40-50 yas grubunda %29, 51-60 yas grubunda %32, 61-70 yas grubunda %55 ve 80 yas üzerinde %64 oraninda prostat kanserine rastlamislardir.
Kabalin ve ark.[12] mesane kanseri nedeniyle radikal sistoprostektomi yapilan 66 hastanin 25'inde (%38) rastlantisal olarak prostat kanseri saptarken, Chun ve ark.[13] bu orani %17 olarak bildirmislerdir. Ülkemizde yapilan benzer bir çalismada ise, radikal sistoprostektomi yapilan ve ameliyat öncesinde prostat kanseri bulgusu olmayan 50 hastanin %10'unda prostat kanseri saptandigi belirtilmistir.[14]
Elli yasinda bir erkekte prostat kanserini otopside saptama olasiliginin %10-34, klinik olarak saptama olasiliginin %9.5, prostat kanserine bagli ölüm olasiliginin ise %2.9 oldugu öne sürülmüstür.[15] Otopside gizli kalmis prostat kanseri görülme olasiligi klinik prostat kanserine göre çok fazla olup, bu oran 80 yasindaki bir kiside yaklasik %60-70'lere ulasabilmektedir.[15]
Ülkemizle ilgili bir kesit olusturdugunu düsündügümüz bu çalismada gizli kalmis prostat kanseri orani 50'li yaslarda %8.3 iken, 80 yas ve üzerinde bu oran %33.3'e yükselmektedir. Bu oranlarin genel olarak bildirilen verilere kiyasla düsük oldugu görülmektedir. Bu durum, çalismamizdaki olgu sayinin az olmasi, dokulardan alinan örnek sayisinin yetersiz olmasi yani sira irk, genetik ve çevresel faktörlere baglanabilir. Ayrica, gizli kalmis prostat kanseri için yapilmis çalismalara bakildiginda, bunlarin çogunda incelemenin tüm prostat dokusunda yapildigi (whole-mount sectioning) görülmektedir. Oysa, çalismamizda prostattan, özellikle periferik dokulardan olmak üzere sekiz parça alinarak örneklenmistir. Dolayisiyla, çalismamizdaki oranlar genel litaratür çalismalarina göre düsük bulunmustur. Ancak, çalismamizda da literatüre uygun olarak prostat kanseri oraninin yasla birlikte arttigi görülmüstür.
Bati dünyasinda erkeklerde en sik tani konan kanser olan prostat kanseri, ülkemizde en sik tani konan altinci kanserdir.[4] Elimizde bu durumu net olarak açiklayacak kanitlar olmasa da, ülkemizde PSA'nin gerek tarama amaçli, gerekse de rutin klinik pratikte yaygin kullaniliyor olmamasi, ülkemizde prostat kanseri sikliginin bu kadar düsük olmasinda etkili olan faktörlerden biri olabilir. Ülkemizdeki ortalama yasam süresinin Bati ülkelerine kiyasla düsük olmasi da, prostat kanseri sikligini yansitan parabolün erken dönemlerinde, insanlarin prostat kanseri tanisi konmadan yasamlarini farkli nedenlerle kaybettikleri gerçegini bir kez daha hatirlatmaktadir. Ayrica, çevresel, beslenme faktörleri ve genetik faktörlerin önemi de yadsinamaz.
Prostat kanseri sikliginin dünyada ve etnik açidan degisiklik göstermesinin birçok nedeni vardir. Iki ana faktör genetik ve çevredir. Epidemiyolojik çalismalar, Amerika kitasindaki Afrika kalitimli erkeklerde prostat kanseri sikliginin yüksek oldugunu göstermistir. Örnegin, Jamaika'da prostat kanseri sikligi 100 binde 305 bulunmustur.[16] Toplumlarin karsilastigi çevresel risklerin bu orana katkisi ne olursa olsun, Afrikalilarda klinik prostat kanseri gelismesi bakimindan genetik bir yatkinlik oldugu görülmektedir. Bu hipotez, Nijerya'li erkeklerde prostat kanseri sikliginin, siyahlardakine benzer oldugunu gösteren bir çalismada da desteklenmistir.[17] Çevresel faktörler de prostat kanseri sikliginda önemli bir rol oynar. ABD'de yasayan Çinli ve Japonlarda, Çin ve Japonya'da yasayan akrabalarina göre daha yüksek risk saptanmistir.[18] Gizli kalmis prostat kanseri oraninin, protein ve hayvansal yaglarin hakim oldugu beslenme tarzini benimseyen Bati ülkelerinde yüksek, Akdeniz beslenme tipini benimseyen Akdeniz ülkelerinde ve özellikle soya ve yesil çay tüketiminin fazla oldugu Çin gibi Güney Asya ülkelerinde daha düsük oldugu görülmektedir.[18] Literatürde, gizli kalmis prostat kanseri için yapilmis çalismalarin verileri Tablo 3'de özetlenmistir.[7,10,11,19-24]
Sonuç olarak, çalismamizda gizli kalmis prostat adenokarsinom orani 50'li yaslarda %8.3, 80 yas ve üzerinde ise %33.3 bulunmustur. Bu oranlarin, Akdeniz ülkelerindeki verilere yakin olmakla beraber, genel olarak tüm literatür verilerine göre düsük oldugu görülmektedir.
Kaynaklar
1. Jemal A, Murray T, Ward E, Samuels A, Tiwari RC, Ghafoor A, et al. Cancer statistics, 2005. CA Cancer J Clin 2005;55:10-30.
2. Wingo PA, Tong T, Bolden S. Cancer statistics, 1995. CA Cancer J Clin 1995;45:8-30.
3. Greenlee RT, Murray T, Bolden S, Wingo PA. Cancer statistics, 2000. CA Cancer J Clin 2000;50:7-33.
4. Fidaner C, Eser SY, Parkin DM. Incidence in Izmir in 1993-1994: first results from Izmir Cancer Registry. Eur J Cancer 2001;37:83-92.
5. Parkin DM, Bray F, Ferlay J, Pisani P. Global cancer statistics, 2002. CA Cancer J Clin 2005;55:74-108.
6. Landis SH, Murray T, Bolden S, Wingo PA. Cancer statistics, 1999. CA Cancer J Clin 1999;49:8-31.
7. Breslow N, Chan CW, Dhom G, Drury RA, Franks LM, Gellei B, et al. Latent carcinoma of prostate at autopsy in seven areas. The International Agency for Research on Cancer, Lyons, France. Int J Cancer 1977;20:680-8.
8. Yatani R, Shiraishi T, Nakakuki K, Kusano I, Takanari H, Hayashi T, et al. Trends in frequency of latent prostate carcinoma in Japan from 1965-1979 to 1982-1986. J Natl Cancer Inst 1988;80:683-7.
9. Stamatiou K, Alevizos A, Perimeni D, Sofras F, Agapitos E. Frequency of impalpable prostate adenocarcinoma and precancerous conditions in Greek male population: an autopsy study. Prostate Cancer Prostatic Dis 2006; 9:45-9.
10. Soos G, Tsakiris I, Szanto J, Turzo C, Haas PG, Dezso B. The prevalence of prostate carcinoma and its precursor in Hungary: an autopsy study. Eur Urol 2005; 48:739-44.
11. Sakr WA, Grignon DJ, Crissman JD, Heilbrun LK, Cassin BJ, Pontes JJ, et al. High grade prostatic intraepithelial neoplasia (HGPIN) and prostatic adenocarcinoma between the ages of 20-69: an autopsy study of 249 cases. In Vivo 1994;8:439-43.
12. Kabalin JN, McNeal JE, Price HM, Freiha FS, Stamey TA. Unsuspected adenocarcinoma of the prostate in patients undergoing cystoprostatectomy for other causes: incidence, histology and morphometric observations. J Urol 1989;141:1091-4.
13. Chun TY. Coincidence of bladder and prostate cancer. J Urol 1997;157:65-7.
14. Hizli F, Arik AI, Basay S, Benzer E, Uygur MC. Mesane kanseri nedeniyle radikal sistoprostatektomi yapilan hastalarda rastlantisal prostat kanseri orani. Türk Üroloji Dergisi 2005;31:490-4.
15. Sakr WA, Haas GP, Cassin BF, Pontes JE, Crissman JD. The frequency of carcinoma and intraepithelial neoplasia of the prostate in young male patients. J Urol 1993;150(2 Pt 1):379-85.
16. Glover FE Jr, Coffey DS, Douglas LL, Cadogan M, Russell H, Tulloch T, et al. The epidemiology of prostate cancer in Jamaica. J Urol 1998;159:1984-6.
17. Osegbe DN. Prostate cancer in Nigerians: facts and nonfacts. J Urol 1997;157:1340-3.
18. Muir CS, Nectoux J, Staszewski J. The epidemiology of prostatic cancer. Geographical distribution and time-trends. Acta Oncol 1991;30:133-40.
19. Andrews GS. Latent carcinoma of the prostate. J Clin Pathol 1949;2:197-208.
20. Franks LM. Latent carcinoma. Ann R Coll Surg Engl 1954;15:236-49.
21. Gatling RR. Prostate carcinoma: an autopsy evaluation of the influence of age, tumor grade, and therapy on tumor biology. South Med J 1990;83:782-4.
22. Gu FL, Xia TL, Kong XT. Preliminary study of the frequency of benign prostatic hyperplasia and prostatic cancer in China. Urology 1994;44:688-91.
23. Pu YS. Prostate cancer in Taiwan: epidemiology and risk factors. Int J Androl 2000;23 Suppl 2:34-6.
24. Sánchez Chapado M, Angulo J, Cabeza M, Donat E, Ruiz A, Olmedilla G, et al. Prevalence of prostatic intraepithelial neoplasia in Spain. Arch Esp Urol 2001;54:1103-9. [Abstract]
Kadir Polat, Emre Tüzel, Fatma Aktepe,1 Bülent Akdogan, Cem Güler, Ibrahim Uzun2
Afyon Kocatepe Üniversitesi Tip Fakültesi, Üroloji Anabilim Dali, 1Patoloji Anabilim Dali, Afyon; 2Adalet Bakanligi Istanbul Adli Tip Kurumu Baskanligi, Istanbul
Yazisma (Correspondence): Dr. Emre Tüzel. Ordu Bulvari, No: 17/5 Bereket Apt., Kat: 2, 03200 Afyon.
Tel: 0272 - 214 20 61 / 3011 e-posta: [email protected]
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Aves Yayincilik Ltd. STI. Jun 2009