Content area
Full Text
ÖZ
XX. yüzyılın ilk yarısı, üç yüz yıllık Orta Avrupa müzik geleneğinin büyük kırılmalar yaşayarak yeni bir anlayışa ve biçime evrildiği bir dönemdir. Özellikle de I. Dünya Savaşı öncesinde, o zamana kadar süregelmiş eski müzik geleneğinin ötesine geçme zorunluluğuna inanan besteciler ile bu ilerlemeye kuvvetle karşı koyan tutucu Avrupa dinleyicisi, eleştirmenleri ve müzik bilimcileri arasında yaşanan şiddetli tartışmalar; bu tarihi kırılmanın ne denli büyük ve önemli bir dönüşümün habercisi olduğunu belgelemektedir.
O tarihlerde yaşanan bu değişimin en önemli savunucularından biri olan Avusturyalı besteci Arnod Schoenberg, tüm Avrupa müzik geleneğinin kaidesini oluşturan armoni kavrayışının artık yeni bir boyuta taşınması gerekliliğini derinden hissetmiş ve bu istikamette cesur adımlar atmıştır. Bu makalede, geleneksel armoni kavrayışını tüm yönleriyle ve alçak gönüllülükle özümsemiş, ardından bir sonraki adımı atma gerekliliğini hissedip yeni bir armoni duyuşu arayışına girmiş olan Schoenberg'in 1911 yılında yazdığı "Harmonielehre" (Armoni Kuramı) isimli kitabı temel alınarak, bestecinin armoni olgusu hakkındaki fikir ve görüşleri incelenecektir.
Anahtar Kelimeler: Armoni, XX. Yüzyıl, Müzik, Besteci, Schoenberg.
ABSTRACT
The first half of the 20th century was a period of time that a three-hundred years of music tradition of central Europe faced a huge breakdown as it evolved to a new comprehension and form. Especially prior to the World War I, there was a conflict between the composers who believed the necessity of a change in the existing convention of European music and the conservative European audiance, music critics and musicologist. These rigid conflicts document the harshness of the musical environment on this particular time period.
One of the most important advocates of this remarkable change in European music was an Austrian composer Arnold Schoenberg. Schoenberg strongly felt the necessity of taking up the old comprhension of traditional harmony, which had been a basis of the traditional European music, to a higher level and he had brave steps on this direction. As a true composer, who understood and absorbed all sides of traditional harmony and felt an "inner compulsion" to find a way to a new concept of harmony, he wrote a book named "Harmonielehre " (Theory of Harmony). This paper is going to analyse Schoenberg's thoughts and comments about harmony in the light of "Harmonielehre ".
Keywords: Harmony, 20th Century, Music, Composer, Schoenberg.
GİRİŞ
XIX. yüzyılın başlarında ortaya çıkan romantik dönem, sanatta...