Öz
Milli Mücadele döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karji Türkiye'de pek çok iç isyan çikmijtir. Bu isyanlar içerisinde $eyh Ejref Isyani ya da diger adiyla Hart Isyani olarak bilinen ayaklanma, digerlerinden oldukça farkli bir özellige sahiptir, çünkü isyanin çiktigi tarihte Türkiye Büyük Millet Meclisi henüz açilmamijtir. Ancak o günlerde Heyet-i Temsiliye, Sivas Kongresi'nden sonra Anadolu'da duruma hâkim olma çabasi içerisindedir.
Böyle bir ortamda Bayburt'un Hart bucaginda $eyh Ejref'in bazi kaynaklara göre yedi devlet kralini huzuruna toplayarak dünyayi islah etmek, bazilarina göreyse Çiiligi yaymak maksadiyla ayaklandigi ifade edilmijtir. Dolayisiyla isyanin çikijiyla ilgili farkli sebepler gösterildigi ve bu sebeplerin bir anlamda tahlile ihtiyaç duydugu anlajilmaktadir.
Çalijmamizda sebep ve sonuçlari çok tartijilan ve kime karji niçin çikarildigi pek belli olmayan bu ayaklanma incelenecektir. Bu arajtirmamizda Mustafa Kemal'in konuyla ilgili görüjleri, T. C. Bajbakanlik Osmanli Arjivi ve Cumhuriyet Arjivi belgeleri, dönemin önemli basin yayin organlarindan Albayrak gazetesinin açiklamalari, olaya jahit olan kijilerin anilari ve konuyla ilgili yazilmij diger eserlerden, olaydan bir yil sonra konuyu gündemine alan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Zabit Ceridelerinden faydalanilacaktir. Olayin Bayburt ve çevresine etkileri, günümüz Bayburt insaninin olaya bakiji ve diger iç isyanlardan farki üzerinde durulacaktir.
Anahtar Kelimeler: Bayburt, Hart (Aydintepe), $eyh Ejref, Iç Isyanlar, Milli Mücadele.
Abstract
During the years Turkish National Struggle there had been many domestic revolts against the Grand National Assembly of Turkey. Among these, $eyh Ejref revolt or with its different name Hart revolt had different characteristics compared to the other revolts because when the time that the revolt took place the Grand National Assembly of Turkey was not opened yet. However, in these days Heyet-i Temsiliye was trying to be in charge of the situation going on in Anatolia.
In such an environment, in Hart district of Bayburt, iieyh Ejref based on different sources declared that he would bring the king of seven states into his presence. Some other sources say he tried to spread Shi 'i Islam by doing so. Therefore, it is understood that different reasons has been affirmed so far.
In the article, this revolt with its uncertainty considering its reasons, results and targets will be analyzed. In this research, Mustafa Kemal's opinions of the topic, documents from the Prime Ministry of Ottoman Archives and Republican Archives, Albayrak newspaper which is one of the important press organs of the time, memories of the people who witnessed the event and the other works about the event, Zabit Cerideleri of the Grand National Assembly of Turkey that put the event on the agenda about a year later will be used as the source material. The effects of the event on the Bayburt and its environment, perceptions of the event of today's Bayburt people and the revolts difference from the other domestic revolts will also be analyzed.
Keywords: Bayburt, Hart (Aydintepe), $eyh Ejref, Domestic Revolts, National Struggle.
Giri§
Bayburt hadisesinin ortaya çikiçi ilginç bir döneme rastlamigtir. Bu sirada henüz Erzurum ve Sivas Kongreleri yeni yapilmig; Heyet-i Temsiliye ülkenin içinde bulundugu duruma hâkim olmaya çaligmaktadir. Öte yandan istanbul Hükümeti ise acz içerisinde bulunmaktadir. Yani bir tarafta milli güçlerin henüz tam anlamiyla tegkilatlanmamig olmasi, diger tarafta merkezi otoritenin önemini kaybetmesi böyle bir isyan için ortami uygun hale getirmigtir.1
Bayburt hadisesinin müsebbibi geyh Egref, Hart nahiyesi (bugünkü Aydintepe ilçesi) halkindan olup medrese tahsili görmüg bir kigidir. Daha sonra Harput'ta ikamet eden Erzurumlu Osman Bedrettin Efendi'nin dergâhinda hizmet ederek ona intisap etmigtir. Kendisi sözde keramet göstererek Hart halkindan bazilarini etrafina toplayip kisa sürede çevresinde etkili olmaya baglamigtir. Hart'in diginda Sürmene civarinda da önemli miktarda taraftar bulan geyh Egref'in 400 silahli adami oldugu bilinmektedir.2
Seyh Egref, Harput'tan döndükten sonra 1908 yilindan beri yaptigi telkinlerle kendisinin kutsal bir varlik oldugu, dolayisiyla vücuduna kurgun iglemeyecegi söylentilerini çikararak bu hayallerin bölgede bir inanç haline gelmesine sebep olur. 1908 yilindan itibaren peygamberlik iddiasiyla Allah tarafindan kendisinin geriatin ilanina memur edildigini duyurarak islam âlemini kendisine baglama sevdasina düger. Bu yoldaki çabalarini arttiran geyh, bagta padigah olmak üzere bütün memur, subay, asker ve ulemaya küfür isnat ederek hepsinin kâfir oldugunu ilan eder.3
Seyh Egref'in zararli hareketleri ve etrafa yaptigi kötü tesir I. Dünya Savagi öncesine dayanir.4 Nitekim Erzurum Valiligi, savagtan hemen önce kendisini tutuklatir. Fakat Erzurum dügman iggaline ugrayinca geyh serbest kalir, Hart'a dönerek faaliyetlerine devam eder. geyhin faaliyetlerinden rahatsiz olan çevre halkinin 'geyh Egref, giilik telkinati yapiyor' geklindeki gikâyeti üzerine çeyh, 16 Agustos 1919 tarihinde ifadesinin alinmasi için Bayburt'a çagrilir. O, bu çagriya itibar etmedigi gibi Hart'taki müritlerini silahlandirarak isyana kalkiçir. Bu sirada Hart'ta bulunan ve sayica yetersiz olan jandarma birliklerini de tehdit eder. Bu durum üzerine harekete geçen Hart nahiyesi müdürü 20 Ekim 1919'da vilayete müracaat ederek çeyhin faaliyetlerine dikkat çeker.5 26 Ekim 1919 günü Çeyh Eçref, hükümetin dinsiz oldugunu ve dünyayi islah edecegini söyler. O gün, Bayburt kaymakami, çeyhi, müftü araciligiyla ilçeye çagirir ancak Çeyh Eçref çagriyi kabul etmez. 26 Ekim 1919'dan beri ayaklanma halinde olan Çeyh Eçref, 6 Aralik 1919 günü Gümüçhane'de sorguya çekilir ve subaylara yalnizca bucak müdürüyle arasinin açik oldugunu, ne emrederlerse yapacagini söyler.6
Bu arada 3 Aralik 1919 tarihli bir telgrafla Erzurum Valiligi, Erzurum'da örfi idareyi gerektirecek bir durum olmadigini, Çeyh Eçref hadisesinin divan-i harb-i örfide görülmesinin uygun olacagini ve Bayburt'ta örfi idare ilan edilmesi gerektigini Dâhiliye Nezareti'ne bildirir.7
Bazi yazarlara göre Bayburt'un Hart nahiyesinde çikan bu ayaklanma çeriat düzeni kurmak amaciyla çikarilmiçtir.8 Bazilarina göre de ayaklanma irticai bir faaliyettir. Maksatli yobazligin bir örnegidir. Çeyh Eçref kendisini çeriat sahibi ve beklenen mehdi diye tanitmiç sahte peygamberlik iddiasinda bulunmuçtur. Dolayisiyla bu olay bir gericilik hareketidir. Çeyh Eçref'in yeni bir mezhep ya da tarikat kurdugu ve kurdugu bu düzenin Said-i Nursi'nin Nurculuk hareketine benzedigi iddia edilmektedir.9
Erzurum Kongresi'nin toplandigi günlerde ülkede milli birlik ve beraberlik yolunda önemli adimlarin atildigi bir zamanda Ermeni ve Rumlarin gerçekleçtirdigi bozguncu hareketlerle birlikte Çeyh Eçref'in davraniçlari, irticai tutumunu ve isyanci gidiçini sürdürmek istemesi, milli birligin kurulmasini ciddi çekilde engelleyen bir geliçme olarak ortaya çikmiçtir.10
Bundan sonra 8 Aralik 1919 günü baçinda Binbaçi Nuri Bey'in bulundugu 50 kiçilik bir müfreze Hart'a gönderilir.11 Olayla ilgili olarak bir taraftan inzibati tedbirler alinirken bir yandan da olayi sicak bir çatiçmaya dönügtürmemek, nasihat ve görügmeler yoluyla çözmek üzere din adamlarindan kurulu bir heyet harekete geçirilir. Hart'a gelen heyet hemen çeyhle görügmek ister ancak çeyhin bilinmeyen bir yere gitmiç olmasi sebebiyle görügme yapilamaz. Görügmenin gerçekleçmemesi üzerine heyetle beraber bölgede bulunan askeri birlik de geri dönmek ister. Köy halki askerin yorgun oldugu gerekçesiyle yemek yedikten sonra gitmelerini rica eder. Askerlerin köy evlerine yemek için dagildigi bir sirada §eyh müritleriyle köye dönerek askerleri baskina ugratip silahlarini ellerinden alir ve kendilerini esir eder. Bu arada Bayburt'tan yardim istemekte olan Alay Komutani Nuri Bey çehit edilir.12
Bu birligin çeyh ve adamlarinca esir alinmasi üzerine Bayburt'tan 60 kiçilik ikinci bir birlik gelmiç, Hart'in güneyindeki Karz-i Süfla (Açagi Kirzi) köyünde mevzilenmiçtir. Miralay Hasan Lütfü Bey komutasindaki bu birlik de 9 Aralik 1919 gecesi çeyhin müritleri tarafindan yapilan bir baskinla esir alinmiçtir. Çatiçma esnasinda bir kisim asker de çehit olmuçtur. Çeyhin gücü bu baçarisindan sonra büsbütün artmiçtir.13
Miralay Hasan Lütfi Bey harekete geçmeden önce Çeyh Eçref'e sözünü geçirebilecek hatirli bir kiçi aranmiç ancak bulunamamiç ve bu durum da Erzurum Valiligi tarafindan 11 Aralik 1919 tarihli telgrafla Dâhiliye Nezareti'ne bildirilmiçtir.14
Siyasi durumun hassas oldugu böyle bir zamanda yetkililerin kararsizligindan cesaret alan çeyh, kisa sürede vardigi noktayi büyük bir baçari olarak degerlendirmiçtir. Nitekim bu olaylardan sonra peygamberlik ve mehdilik iddiasinda bulunmuçtur. Çeriati ön plana çikaran ve dinin koruyucusu gibi görünen çeyh; padiçaha, halifeye ve hükümete açikça isyana kalkiçmiçtir. Bütün kâinatla harp edecegine dair beyanlarda bulunmuç, çevre köyler ile Karadeniz sahillerine nüfuz etmekten de çekinmemiçtir. Müritlerini Hart çevresinde toplayarak Bayburt üzerine, oradan da Erzincan'a yürümeye hazirlanmiç, bundan sonraki hedef olarak da Erzurum'u seçmiçtir.15 Çeyhin bölgedeki bu faaliyet ve düçünceleri üzerine 11 Aralik 1919 tarihli bir telgrafla Erzurum Valiligi, Çeyh Eçref ve çevresindekilerin yeni bir mezhep icat ettiklerini ve haklarinda yapilan incelemenin sonucunu bir telgrafla Dâhiliye Nezareti'ne bildirmiçtir.16
13 Aralik 1919 günü çeyhin tedip edilmesi için daha etkili bir askeri müdahale planlanirken diger taraftan vilayet kadisinin da içinde bulundugu ikinci bir nasihat heyeti gönderilerek çeyhten esir aldigi askerleri serbest birakmasi istenmiçtir. Hükümete itaat etmesi halinde kendisine bir çey yapilmayacagi hususunda teminat verilerek ikna edilmeye çaliçilan çeyh, yapilan bütün teklifleri "Hepiniz kâfirsiniz. Kimseyi tanimam ve boyun egmem. Savaçacagim." ifadeleriyle reddederek arabuluculari elleri boç bir çekilde geri göndermigtir. 17
Bu arada Kafkas Ordusu Kumandani Miralay Rüçtü Bey komutasindaki mürettep Kuva-yi Milliye birliginin Bayburt'a vardigi Erzurum Valiligi tarafindan Dâhiliye Nezareti'ne 13.12.1919 tarihli telgrafla bildirilmiçtir.18 Bütün bu telgraflar bölgedeki her geliçmenin aninda Dâhiliye Nezareti'ne bildirildigini göstermektedir.
14.12.1919 tarihinde Fevzi Paça bölgede Çeyh Eçref hadisesinden baçka asayiç sorunu bulunmadigini, bu sorunun da çôzülüp, neticesinin bildirilecegini yine Dâhiliye Nezareti'ne gönderdigi baçka bir telgrafla beyan etmiçtir.19
Fevzi Paça baçkanliginda oluçturulan komisyon, Çeyh Eçref hadisesiyle ilgili tahkikat ve degerlendirme yaparak hazirladigi raporu 17 Aralik 1919 tarihli telgrafla Dâhiliye Nezareti'ne göndermigtir. Söz konusu raporda geliçmeler göyle anlatilmaktadir:
Erzurum'dan takdim edilen telgrafnamede arz edildigi üzere dünkü Pazartesi günü Bayburt'a gelerek Çeyh Eçref hadisesini derinligine araçtirmak için bu gün kasabada kaldik. Tahkikat icrasi için vilayetten gelen merkez kadisi ile merkez müdde-i umumisi, Bayburt'taki firka kumandani ve diger iki zattan mürekkep bir komisyon burada tahkikat icrasina baçlamiç. Ve hadisenin meydana geliçi hakkinda birçok muhtelif rivayet mevcut olmasindan naçi bizzat Çeyh Eçref'le görügerek meseleye mahallince vukûfiyet peyda etmek heyetimizce de tensip edilerek Merkez Kadisi Hurçit Efendi bu sabah Hart nahiyesi merkezine gitmiç ve çimdiye kadar oraya gidenlerin çeyh tarafindan rehine tarzinda alikonuldugu görülmekte ve nihayet akçam ezanina kadar avdet etmedigi takdirde de kendisinin de çeyh tarafindan alikonuldugunun bilinmesi ve ona göre tedbir düçünülmesi icap edecegi aramizda anlaçilmiç olup söz konusu kadi efendinin dönüç zamani olan gece yarisina kadar gelmemiç oldugundan bunun da digerleri gibi çeyh ve daha dogrusu müridâni tarafindan tevkif edildigi tahakkuk etmiç olur.20
Çok çeçitli rivayetler meyaninda asil ve dogruya en yakin olani, söz konusu çeyhin tam akilli biri olmayip meczup ve ihtiyaten mecnunâne bazi harekâta teçebbüs ettigi ve müftü tarafindan uyarilmasi için yapilan davete icabet etmemesi üzerine tekrar celbinin lüzumu jandarmaya teblig edildigi siralarda Hart nahiyesinde içinin ehli olmayan jandarmalardan birinin dügün esnasinda çeyhin tekkesi önünde davul zurna çalmasi ve bazilarinin da ulema kiyafeti giymiç halde içrette bulunmalarina çeyh ile müritlerinin cani sikilarak nehyi ani'l-münker kabilinden bazi dostane ifadelerde bulunmalari, oradaki jandarmalarla kumandanlari Salih Efendi'nin öfkelenmesine sebep olup §eyh ve müritleri hakkinda bazi kötü muameleye kalkiçmiç olmalari, müritleri gazaba getirerek tecavüzata sebep olmugtur.21
Jandarma kumandaninin kaza merkezinden yardim çagirmasi üzerine bir askeri müfreze sevk edilerek bu suretle basiretsiz hareket edilmesi de keyfiyeti büsbütün kariçtirmiç ve müdahaleye giden asker efradinin silahlarinin alinmasi ve kendilerinin orada kalmasi gafleti sebepleri layikiyla açikliga kavuçmamiçtir. En kuvvetli ihtimale göre askerce gerekli tedbirlerin alinmamiç olmasi silahlarinin teslim alinmasi sonucunu dogurmuçtur. Silah teatisi esnasinda maalesef iki üç asker maktul düçmüçtür.22
Kanaatimize göre vakanin ilk baçlangiç safhasi tamamen çeyhin lehinde olup kaza ve nahiye hükümetinin ve zabit ile cihet-i askeriyenin bu konudaki harekâtlari basiretten uzak, asker sevki ile ani katl hadisesinin teçkil eyledigi son safhasi zahiren çeyhin aleyhinde görülmekte ise de §eyh ile ona tabi olanlarin hayatlarini tehlikede görerek nefsi müdafaaya kiyam etmiç olmalari ve bilahare giden eçhasi rehine kabilinden alikoyarak tevkif etmeleri hadiseden dolayi tabii olarak meydana gelen korku ve dehçetten mütevellit ve canlarini kurtarmaya matuf bir ihtiyati tedbir nev'inden olmasi daha çok dikkate degerdir. Çünkü için içinde cinnetten kaynaklanan telkinat veya çiddet hali gibi geçerli sebeplerin mevcut olmasi söz konusu §eyh ile avanesinin bir siyasi karar ilan etmek fikriyle hareket etmedikleri zannini gerektirmektedir.23
Bu hadise üzerine çeyhin müridaninin daha da arttigi ve hatta egkiyaliktan baçka bir §ey düçünmeyen Sürmene kazasi ahalisinin birçoklarinin iltihaka mütemayil olduklari söyleniyor. Gaspi kâr ve sanat ittihaz eden birçok eçirranin bu halden istifade etmeye çaliçmalari tabii bulunursa da sik sik bu kasaba havalisinde eçkiyalik icra eden Sürmene eçkiyasi tarafindan oluçturulan münferit olaylarin vakti zamaniyla engellenmemiç olmasi bunun asli sebebi oldugu açiktir. Ve çimdi çeyhin hadisesi ile eçkiyanin geçmiç ve çimdiki vukuati tefrik edilerek usulüne göre zorlayici tedbirler alindigi takdirde esbabin kismen istikrarin teminini mucip olacagi açikârdir. Gerçi askeri kuvvetlerin müdahalesi halinde hükümetin gücünü korumayi temininde yarim tedbirlerle hareket eyledigi takdirde eçkiyanin yüz bularak, hükümet kuvvetini hiçe saymasi mahzurunun def'i noktasinda bu hadisenin silah kuvvetiyle halli, çeyh ile avanesinin terhiniyle, bir surette tedibi lüzumuna kani olanlar var ise de kanaat-i acizanemize göre hal ve vaziyet buralarini bu suretle düçünmek ve tatbik etmek asla müsait olmayip Çeyh Eçref'in zaten mecnun derecesinde meczuplardan ve her halde bu gibi haliyle rüfekasini idare edemeyecek derecede acezeden bulundugu umumen bilinmekte olup meselenin silah kuvvetiyle halline kalkiçilmasi halinde dahi birçok suçlularin can korkusu dolayisiyla çeyhin avanesine iltihak edecegi tabii ve bu çekilde sevkiyat icrasi halinde zararsiz hale getirilmelerinden çüphe edilmese de ahali arasinda bu gibi toptan öldürme hal-i hazirda dâhil ve harice karçi icra edecegi tesiratin önemli çiddeti; bu babda afv ve sulh yolunun yegâne çare oldugu mülahazatini ortaya çikarmakta; binaenaleyh burada müteçekkil heyet-i mahsusa tarafindan icra edilecek tahkikatin tek tarafli olup çeyh ile müridan avanesinin olayin mahiyeti hakkinda verecekleri izahat alinmadikça kanaat tek tarafli olacak, kesin hakikat mahiyetinde olamayacagina ve mahallinde en son tahkik memuru Kadi Hurçit Efendi'nin rehine olarak alikonuldugundan dolayi vakanin sonlanmasini temin için iki çiktan birisinin yapilmasinin derhal seçilmesi lazim olup âcizane kanaatimizce ikinci çik olan af yolunun tercihi maslahata muvafik görülmektedir.24
Seyhin rehine olarak alikoydugu askerlerle silahlarin teslimine, kendisiyle rüfekasina kuvvetli teminat verilmesi çartina baglamakta oldugu ve bir rivayete göre bu teminatin ecnebilerce tasdik olmasi lüzumunu ileri sürdügü anlaçilmakta olup çeyhin anlatilmakta olan haline nazaran bunun arkasinda bir takim suçlularin bazi çeytanca teçviklere tevessül cüretinde bulunduklari ihtimalini meydana koymakta olmasina göre münasip görülecek tedbirlerin acilen alinmasi tebligini mecbur etmekte ise de arz edilen hale göre gereginin tayin ve takdiri degerli ve isabetli gö^lerinize bagli oldugu maruzdur.25 Böylece bütün geliçmelerin istanbul'a Dâhiliye Nezareti'ne aninda bildirildigi bir kez daha görülmektedir.
18 Aralik 1919 Perçembe günü ise Dâhiliye Nezareti, Fevzi Paça'nin Bayburt'tan gönderdigi rapora dayanarak Çeyh Eçref olayinin mahalli yöneticilerin basiretli olmayan tutumlari yüzünden büyüdügünü, Çeyh Eçref'in can korkusuyla kaçtigini bildirmiç ve sert askeri tedbirler yerine olayi yatiçtirmak için af çikarilmasini önermiçtir.26
Dâhiliye Nezareti'nin bu önerisine ragmen bagka çikar yolun olmadigi anlagilinca asi geyhin silah zoruyla tedip edilmesine karar verilmigtir. Bunun için bir askeri birlik Gümüghane'ye getirilmig ve bir piyade taburu da Of bölgesindeki müritlerin Hart'a yardima gelmesini engellemek üzere Soganli Dagi geçitlerinde tedbir almigtir. Askeri birlikler 24 Aralik 1919 günü Hart köyünü kugatip harekâta baglamigtir. Yarbay Deli Halit Bey'in 600 kadar piyade, 110 kadar süvari, 4 toplu bir obüs bataryasindan olugan kuvvetleri Bayburt'ta Çeyh Egref'in karargâhini sarmigtir. Diger noktalarda da gerekli tedbirler alinmigtir.27
Seyh Egref'in Sürmeneli Ömer Fevzi ile de baglantisi bulunmaktadir. Ömer Fevzi Erzurum Kongresi'nden Trabzon'a dönerken Bayburt ve Hart bölgesinden geçmig, daha sonra Trabzon'da çikardigi gazete ile Kuva-yi Milliyeciler aleyhinde birtakim faaliyetlerde bulunarak istanbul Hükümetiyle de siki bir igbirligine girmigtir. Çeyh Egref'in daha çok Sürmene ve civarinda mürit edinmesi Ömer Fevzi'nin Çeyh Egref ile olan irtibati hususunda fikir vermektedir.28
Seyh Egref'in ayaklanmasiyla alakali bir diger geligme de ingiliz Yarbayi Rawlinson'un yaninda maden mühendisi diye tanittigi bir ingiliz'in o tarihlerde bölgede faaliyette bulunmasidir. ingiliz yarbayinin bölgedeki faaliyetleriyle ingiliz casuslarinin faaliyetleri dikkate alindiginda ingilizlerin olayla ilgisi oldugu da dügünülebilir. Yine bu konuyla ilgili olarak Erzurum Valiligi, Rawlinson'un görmemesi için Çeyh Egref'e kargi silahli hareketin bir gün geciktirildigini Dâhiliye Nezareti'ne bildirmigtir. Bu durum da olayin ingilizlerle ilgili boyutunu ve en azindan bölgedeki mahalli yöneticilerin ingilizlerin olayi duymasindan endige ettiklerini göstermektedir.29 Erzurum Valiligi, Dâhiliye Nezareti'ne Çeyh Egref'in ögütleri dinlemeyerek tam bir isyan durumuna girdigini, Rawlinson Bayburt'tayken onun görmemesi için askeri harekâtin ertelendigini ve bugün (24 Aralik 1919) Rawlinson Bayburt'tan ayrildigi için geyhe kargi silahli harekete geçilmesi emri verildigini bildirmigtir.30
Hart bucagini 24 Aralik 1919 günü sarmig olan ordu birlikleri ile asiler arasinda 25 Aralik 1919 günü geyhin müritleri tarafindan silahla kargilik verilmesi üzerine çatigma çikmig, atilan ilk top mermisi kendisine mermi iglemeyecegini ileri süren geyhin bulundugu yere isabet etmig, iki oglu, kizlari ve yakin müritleriyle beraber ölümüne sebep olmugtur. Bu geligme diger taraftarlarinin teslimini ve olayin daha az zayiatla kapanmasini saglamigtir. Gece yarisina kadar süren çarpigmalar sonunda asiler teslim olmugtur. 26 Ekim'de bagladigi kabul edilen ayaklanma bastirilmigtir.31 Bu çarpigmalar sonucunda daha önce esir edilen subay ve erler ile isyancilarin eline geçmig olan silah ve teçhizat geri alinmiçtir. Halkin moralini yükseltmesine sebep olan bu planli ve çiddetli bastirma hareketi doguda önemli etkiler yapmiçtir.32
Bölge halkinin açik ve kesin tavri yani sira 15. Kolordu Komutani Kâzim Karabekir Paça'nin yerinde ve tutarli müdahalesiyle Türk milletine 3 subay ve 18 er olmak üzere toplam 21 çehit ile birçok yaraliya mal olan bu ayaklanmanin lideri Çeyh Eçref'in ortadan kaldirilmasiyla bölgede sükûnet saglanmiçtir.33 Çeyh Eçref'in ölü olarak ele geçirildigi Trabzon Valiligi tarafindan bir telgrafla istanbul'a Dâhiliye Nezareti'ne bildirilmiçtir.34 Ayrica Çeyh Eçref ve etrafindaki bazi kiçilerin ölü bazilarinin ise diri olarak ele geçirildigi Erzurum Valiligi tarafindan da Dâhiliye Nezareti'ne bildirilmiçtir.35
15. Kolordu Komutanligi 10 Ocak 1920 tarihinde Çeyh Eçref olayi üzerine Harbiye Nezareti'ne gönderdigi son raporda müritlerden Sürmeneli Ali ile arkadaçi Polat'in Sürmene'de teslim olduklarini, teslim olmaya hazirlanan diger müritlerin de silahlari alindiktan ve hükümete sadik kalacaklari konusunda yemin ettirildikten sonra serbest birakilacaklarini, çarpiçmalar sirasinda silahlariyla yakalanan 65 müridin sorguya çekilmek üzere Hart bucagindan Erzurum'a yola çikarildiklarini, Çeyh Eçref olayinin böylece sona erdigini ifade etmiçtir.36
Atatürke Göre Hart Olayi
Atatürk bu olaya Nutuk'ta yer vermiçtir. Atatürk'e göre bu hadise istanbul Hükümeti ile mücadele edilirken ülkenin dogusunda bir yalanci peygamberin ortaya çikardigi önemli ve kanli bir olaydir. Bayburt'a 4 saat mesafede Hart karyesinde ikamet etmekte olan Eçref naminda bir çeyh Çiilik telkinatinda bulunmuçtur. Bundan etkilenen Bayburt müftü ve ulemasi çeyhi çagirarak sorguya çekmek için teçkil ettikleri bir heyeti Hart'a göndermigler ve mahalli hükümet namina çeyhi davet etmiçlerdir. Çeyh bu davete icabet etmemiçtir. Bunun üzerine mahalli hükümet 50 kiçilik bir müfreze göndermig bundan büsbütün rahatsiz olan çeyh müritleriyle birlikte müfrezenin silah ve mühimmatini almiç, er ve subaylarini esir ve bazilarini da çehit etmiçtir. Bunun üzerine çevreden bir kisim askeri birlikler Bayburt'a sevk olunmakla beraber meselenin kan dökülmeden sulh yoluyla halli tercih edilmiçtir. Çeyh nezdine ulema ve ümeradan oluçan birkaç heyet gönderilmiç, hükümete itaati için nasihatlerde bulunulmuçtur. 16 gün bu çekilde zayi edilmiçtir. En son giden Erzurum kadisi heyetinin de ricasi Çeyh Eçref üzerinde etkili olamamiçtir. Bilhassa çeyh gelen heyete hitaben "Hepiniz kâfirsiniz. Kimseyi tanimam, itaat etmem. Harp edecegim. Allah bana çeriat ilanina memursun dedi." çeklinde bir ültimatom vermekle ve köylere sahib-i çeriat, mehdi-i muntazir37 imzalariyla bir takim beyanname1er göndermek suretiyle halki kandirip ve kendisine katilmalarini saglayarak isyan etmiçtir. Bunun üzerine bizzat Bayburt'a gelip 9. Firka'nin kumandasini alan Kaymakam (Yarbay) Halit Bey 25 Aralik 1919 günü yeterli kuvvetle Hart'a hareket etmiçtir. Çeyh topladigi asilerle müdafaaya karar verdiginden topçu ve piyade kuvvetleriyle çarpiçmaya ihtiyaç hâsil olmuçtur. Bu esnada çeyhin müritlerinden bazilari da Hart'a yardim etmek üzere çevre köylerde toplanmiçlardir. Nihayet Kaymakam Halit Bey'in dogrudan dogruya Bayburt'tan gönderdigi 1 Ocak 1920 tarihli telgrafinda dedigi gibi Hart meselesi yalanci peygamberin ve ogullarinin ve kendisine tabii olanlarin bazilarinin öldürülmesi ve Hart'in teslimiyle sonuçlanmiçtir.
Atatürk, Halit Bey'e olayla ilgili olarak 21 Ocak 1920 tarihinde §u telgrafi yazmiçtir:
Hart hadisesinde elde edilen muvaffakiyet-i biraderilerini tebrik ve mebuslarin Ankara'ya gelmesi hakkinda sarf buyrulan mesaiye teçekkür ederim.
Mustafa Kemal38
Albayrak Gazetesine Göre Hart Olayi
Albayrak gazetesi Bayburt hadisesi olarak nitelendirdigi olayi Çeyh Eçref EfendiCehlin Eserleri, Fevkaladelik Tasavvurlari- Mehdi ve Sahib-i Çerif- Çeriat ilaniisyanTedip-Cehlin, idraksizligin Sonu gibi kelimelerle tasvir etmiçtir.39
Albayrak gazetesine göre Bayburt kazasina bagli Hart nahiyesinde ikamet etmekte olan Eçref Efendi namindaki bir çeyh bazi durumlar nedeniyle hükümete karçi isyankâr bir vaziyet almiçtir. Bir süreden beri bu durum kamuoyunu meçgul etmektedir ve türlü türlü rivayetlere yol açmaktadir. Daha önce de istanbul Hükümeti tarafindan çeyhe karçi bazi tedbirlere müracaat edilmiç ve harp esnasinda yine böyle bir iddia ile Eçref Efendi merkez vilayete celp edilmi§ ve divan-i harbe verilmiçtir. I. Dünya Savaçi yillarinda çeyhin isyankâr tavri bilindiginden, gazetede konuyla ilgili izahat vermekten kaçinilmiçtir. Ancak bu defa mesele bertaraf edilmiç oldugundan gazete aldigi hususi ve saglam bilgileri vermek durumunda kalmiçtir.40
Gazeteye göre dogu bölgeleri zaman zaman böyle yalanci ve ihtirasli iddiacilarin gezip dolaçtiklari yer olarak birçok esef verici olaylara sahne olmuçtur. Hart çeyhini de bu baglamda kabul ederek bir dudak bükmekle geçmek icap ederse de bu dönemde özellikle devletin böyle bir imtihan devrinde bir takim manevi iddialarla huzur ve asayigi ihlale kalkigmak esef ve hayretle görülecek bir haldir.41
Seyh Egref'in yaptigi igleri bu gekilde yorumlayan gazeteye göre halki hakir görmek ve çeriati farkli bir yola sevk ettiginden dolayi müftülük tarafindan Bayburt'a çagrilmasina evvelce lüzum gösterilmig olan ve Bayburt'a 16 km mesafedeki Hart köyünde sakin bulunan Çeyh Egref namindaki gahsin hal ve hareketleriyle hükümet icraatlarina engel tegkil ve kendisine hükümet tarafindan gönderilen tebligati ret ve hükümet memurlarini dinsizlikle itham ve tebligati icraya memur jandarmalari tahkir ve müritleriyle silahli olarak mukavemet ve netice olarak hükümete isyan ettigi kaza kaymakamligindan mevki kumandanligina 6-12-35'te (6 Aralik 1919) bildirilmesi üzerine hem geyhe gerekli nasihatte bulunmak hem de askerlerin silahlarini gasp edenlere kargi hükümetin gücünün mevcut oldugunu göstermek üzere Hart köyüne bir subay kumandasinda askeri müfreze gönderilmigtir. Bu müfreze verilen talimat geregince geyhin silahli müritlerinin ategine kargilik vermeyerek sükûnetle ve hürmetle geyhe bizzat ve vasitasiz olarak hükümet emrine uymasini bildirdigi halde geyh itaatsizlikle beraber silahli olarak mukavemet göstermigtir. Buna ragmen Müslümanlar arasinda kan dökülmesine meydan vermemek ve hürmete layik zannedilen bu geyhe gerekli nasihatte bulunarak meseleyi halletmek üzere Bayburt'ta bulunan alay kumandan vekili ve kaymakam vekili Hart köyüne gitmigtir. Bu heyet 7-12-35 (7 Aralik 1919) günü Hart köyüne gitmigse de geyh heyetin nezdine gitmemig ve heyetin silahli olmasina ragmen geyh topladigi birkaç yüz müridiyle oradaki asker üzerine hücum ve geyhe kargi iyi niyette bulunan subay ve askerlere kargi esir muamelesi yapmig ve alay kumandan vekilini de gehit etmig ve artik müritleriyle beraber hükümet aleyhine kiyam ve isyanda bulunmugtur.42
Bununla beraber bog yere islam kani dökülmemek ve mesele sulh yoluyla halledilmek üzere ulema ve ümeradan mürekkep birkaç heyet müteaddit defalar geyhin nezdine gönderilmig ve bu suretle 6 gün geyhin itaatine çaligilmig ise de direnmeye devam etmig ve bilhassa Erzurum Kadisi Hurgit Efendi heyetinin 2 gün durmaksizin devam eden rica ve istirhamina kargi Bütün ulema ve hepiniz kâfirsiniz Allah bana emretti askerler de beni asferdir43 ve kâfirdirler. Padigahi da tanimam o da kâfirdir itaat etmem harp edecegim Allah bana emretti. Çeriati ilana memursun dedi ve beni cebretti. gibi ifadeleriyle mehdilik iddiasinda bulunmug ve bir taraftan da köylülere sahib-i gerif ve mehdi-i mun- tazir gibi imzalariyla beyannameler göndererek halki kandirmig ve hükümete isyana ve kendisine katilmaya tegvik etmig oldugundan askeri kuvvetler sevki ve çiddetli tedbirler alinmasiyla ortadan kaldirilmasina mecburiyet hâsil olmugtur.44
25-12-35 (25 Aralik 1919) sabahi geyhe tekrar itaat teklif edilmig ise de geyh yine bir adam kalincaya kadar muharebe edecegim elinizden geleni yapiniz diyerek cevap vermig ve köyün etrafindaki duvarlara ve sair mahallere yaptirdigi mazgallarin giriçine yerlegtirdigi müritlerini atege baglattirmigtir. Kendisini ortadan kaldirmaya memur müfreze tarafindan köyün digina iki top mermisi atilip ve topla köyün tahrip edilebilecegi bildirilmig ve itaati teklif edilmigtir. Çeyh yine kargi koymaya devam ettiginden müfreze ciddi bir harekâta mecbur olmugtur. Köye atilan hemen ilk mermi geyhin hanesine isabet ve kendisiyle beraber 2 kiz ve 2 erkek evladini ve 5 müridini öldürmüg ve bu suretle geyhin gahsi menfaati ugrunda meydana çikardigi sorunu bertaraf etmigtir. Çeyhin ölmesi üzerine oradaki müritler pigmanlik duymuglar hükümetin af ve merhametine siginmiglar, köydeki subaylar ve askerleri sag salim teslim etmigler, bütün silah ve teçhizati da geri vermiglerdir.45
Kâzim Karabekir'e Göre Hart Olayi
Kâzim Karabekir Sivas'tan döndükten sonra 9 Aralik 1919 tarihli bir raporu masasinda bulmustur. Bu raporda Hart'ta 50 kisilik müfrezenin silahlarinin alindigindan bahsedilmektedir.46
Kâzim Karabekir'e göre 6 Agustos 1919'da Bayburt kaymakami, Kuva-yi Milliye aleyhinde dedikodu yapiyor diye sikâyet edilen Seyh Esref ile görüsmüs, kendisine nasihatle tekrar etmeyecegi sözünü almistir. Ancak seyhin faaliyetlerinin devam etmesi üzerine Hart nahiye müdürü ve Bayburt kadisi, Seyh Esref Siilik telkinati yapiyor yolunda sikâyetlerde bulununca, kaymakam durumu Erzurum valisine bildirmistir. Ayrica 20 Ekim 1919'da Hart eski müdürü tekrar vilayete giderek seyhi bizzat sikâyet etmistir. 26 Ekim'de Erzurum Valiligi, Kaymakam Vekili Jandarma Yüzbasi Sükrü Efendi'den tahkikat sormustur. 6 Aralik'ta kaymakam vekili su cevabi vermistir: Kaza müftüsü baskanligindan hocalardan olusan bir heyet tahkikata baslamistir. Fakat müftü müzekkeresiyle celp edilmek istendigi halde Seyh Esref gelmemistir. Hükümet dinsizdir. Subaylar seriata riayetsiz kâfirlerdir demistir. 8 Aralik'ta mahalli hükümet, hükümetin gücünü göstermek için Bayburt'taki kitadan 50 kisilik müfrezeyi Hart'a göndermistir. 9 Aralik'ta hileyle evlere yemek için dagitilan müfrezenin silahlari alinmistir. Bu garip vaziyet hakkinda kolordu sonradan haberdar olmustur.47
Kâzim Karabekir bu gelismeler üzerine Bayburt askerlik subesi baskanindan telefonla malumat almistir. 9-10 Aralik gecesi Karz-i Süfla'ya emniyet için gönderilen 60 asker, 4 makineli tüfekten ibaret müfrezeyi Seyh Esref müritleriyle basmis ve tekbirlerle hücum ettiginden asker sasirmis ve müfreze tamamen esir olmustur. Seyh Esref, Bayburt üzerine gelmeyerek Hart'a dönmüstür. Ahali heyecan içinde kalmistir. Bayburt kasabasi ve Trabzon sosesi tehlike altina girmistir. Seyh Esref mehdi oldugunu söylemis, esir ettigi askerleri terhis etmis, subaylara da tövbe ve istigfar ettirmistir. 48
Kâzim Karabekir'e göre bu vaka istanbul ufkundan gelmigtir ve vahim bir irtica hadisesidir. Kâzim Karabekir bu olayi önlemek için giddetli ve kati tedbirler almigtir. Erzurum'daki 9. Firkadan 1, Gümüghane'den 1, Narman'dan 2 tabur, Erzincan'dan 2 bölük süvari, Erzurum'dan 10,5'luk 2 obüs bataryasi, 3. Firkadan 1 taburla 2 topu Bayburt mintikasina göndermigtir. Bu kuvvetlerin baginda Miralay Rügtü Bey ile Kaymakam Halit Bey'in Bayburt'a gitmesini istemigtir. Kuvvetlerin Bayburt'ta toplanmasi en az 10 gün alacagindan geyhi oyalamak için Erzurum Kadisi Hurgit Efendi'yi de bazi dini nasihatlerle vakit kazanmasini tembih ederek Hart'a göndermigtir.49
Kâzim Karabekir'e göre Çeyh Egref hükümete isyan etmigtir. Çeriat negredecegini, 7 devlet krallarini Hart'ta toplayarak padigahi da huzuruna getirip bütün dünyayi islah edecegini ilan etmigtir. Heyetteki askerlik gubesi bagkanina tokat vurmug, Erzurum kadisina sakali bir tutamdan az diye kâfirsin demig, kendisinin mehdi oldugunu, kurgun iglemedigini söylemigtir. Çeyhin keramet gösterdigine, sakalinin renginin bir anda degigtigine halk arasinda inanildigi gibi kendi iddiasi ve müritlerinin de kabulü suretiyle Hz. Muhammed'in ruhunun Çeyh Egref'te tecelli ettigine inanilmigtir. Etrafinda Ebubekir, Ömer, Osman, Ali ve sair sahabe-i kiramin Hz. Ayge ve Fatma'nin bulundugu yani yakin müritlerine bu isimleri verdigi görülmektedir.50
Kâzim Karabekir'e göre bu adam zirzopun biridir, fakat kendisinden agagi kalmayanlar da çoktur. Ona göre asil mesele bu kigileri oynatan elin nerede oldugunu bilmek, oyunun müteakip safhalarinin neler oldugunu görmektir. Kazim Karabekir'e göre bu olayda son perde Kuva-yi Milliye tegkilati ve bilhassa kendi gahislaridir. Erzurum Kongresi'nde üye olmasina ragmen Kuva-yi Milliye ve ordunun müthig aleyhtari olan ve Trabzon'da gazetesiyle hezeyanlar savuran ve istanbul ile siki irtibati olan firari Ömer Fevzi, Erzurum Kongresi'nden dönügte Bayburt ve Hart mintikasindan Sürmene'ye geçmigtir. Yine garip bir tesadüf olmak üzere Rawlinson yaninda maden mühendisi dedigi bir ingiliz ile Gümüghane civarinda meggul olmaktadir.51
Kâzim Karabekir'in dügüncesine göre Fevzi Paga heyetinin Çeyh Egref'in isyanini ve Ömer Fevzi'nin vaziyetini bildikleri halde Trabzon'da Ömer Fevzi'yi koruyacak tarzda tahkikat yapmalari ve ilhami Bey'in beyanati ve kolordu aleyhinde bulunmasi da ayri bir problemdir.52
Kâzim Karabekir, geyhin sahil bölgesindeki müritlerinin halini de merak etmektedir. Ayrica Çeyh Egref'in geyhinin Elazig'da bulunduguna bunun vasitasiyla geyhe nasihati teklif eden saflarin da varligina dikkat çekmektedir.53
Kâzim Karabekir, meselenin büsbütün farkli alanlara siçrama tehlikesini görerek bu adamlari yerinde gözetim altinda tutmaya ve Hart vakasini her tarafa duyurmamaya çaligmigtir. Sürmene sahillerinden silahli müritler akin akin Hart'a dogru yola çikmiglardir. Çeyhin Bayburt'a saldirmamasi kuvvetlerinin toplanmasini beklemesinden dolayidir. Deli saçmasi gibi bir gey olan bu hadisenin siyasi hedefleri ve onlara varmak için tedbirli idaresi mevcuttur.54
Kazim Karabekir toplanan kuvvetlerin Kaymakam Halit Bey kumandasinda Bayburt'a varmasindan sonra Hart'a kat'î bir darbe vurmak, bu zamana kadar da geyhi oyalamak ve halki dinlemek ve irgat için Miralay Rügtü Bey'i de heyet-i tahkikiye reisi olarak bu havalide faaliyetlerle görevlendirmig kendisi de Erzurum'da bir hadise yokmug gibi teftiglerle meggul olmugtur.55
Kâzim Karabekir'e göre 24 Aralik 1919'da Bayburt'ta harekâta hazirlanan 28. ve 29. Alaylar ile 10,5'luk obüs bataryasi Halit Bey'in kumandasinda harekâta baglamigtir. Sahilden geleceklerle Hart'taki asilerin birlegmesine mani olmak için Of üzerinden de 3. Firkadan bir tabur sevk edilmigtir. 24-25 Aralik gecesi köy sarilmig ve geyhe teslim olmasi için haber gönderilmig ise de geyh bir kigi kalincaya kadar savagacagini bildirdiginden 25 Aralik 1919 günü köy kenarina 2 obüs yerlegtirilmig asiler teslim tekliflerini reddettikleri için hakiki müsademe baglamigtir. Garip bir tesadüf olarak ilk atigta top ateg almamigtir. Çeyhin kurgun iglemez, top atsalar da ateg almaz diye propagandalari yüzünden bu durum etrafindakiler üzerinde önemli tesir yapmigtir. Fakat derhal ikinci topun ateglenmesi efsunu kirmigtir. Civar köylerdeki müritler toplanmig ve köye birkaç yüz metre yanagmiglardir. Köyden de giddetle kargi konulmug çarpigma gece yarisina kadar sürmügtür. Gece 12'de esir subaylardan Hamit ve Hagim Efendiler 2 müritle gu haberi getirmiglerdir: Çeyh ile 2 kizi ve 2 oglu, bag müritlerden 5 kigi top ateginden telef olmuglardir. Diger müritler hükümetin af ve merhametine siginiyorlar. Esir subaylar tamamen sihhattedirler. Subaylar ve evvelce alinan silah, teçhizat ve hayvanlari müritler getirmigler ve teslim olmuglardir. Of'tan gelen tabur komutani yaralanmig 10 askerle Of'a gitmigtir. Tabur hayli zayiat vermigtir. Bu Hart vakasinda, 3 subay, 43 er yaralanmig ve 18 er gehit olmugtur.56
Kâzim Karabekir tarafindan hazirlanan bir rapora göre Bayburt'a 4 saat mesafede ve nahiye merkezi olan Hart köyünde ikamet etmekte olan Çeyh Eçref siradan bir medrese talebesiyken tabur imamligindan emekli ve Harput'ta oturmakta olan Osman Bedrettin Efendi adinda bir çeyhin dergâhinda hizmet ederek biat almiç ve dönügünde çevresinin safdil ve cahillerini Hart nahiyesi halkinin mühim bir kismiyla Sürmene'den ismail Çebi ailesinden ve Baçogullari'ndan birkaçini Gümüçhane'nin Yagmurdere tarafindaki birkaç köy halkini mürit haline getirerek 400 kadar silahli kiçiye sahip olarak icraata baçlamiçtir.57
Seyh çevresindeki cahil halktan ve bilhassa müritlerinden gördügü hürmet ve fevkalade baglilik üzerine 1908 senesinden itibaren peygamberlik iddiasiyla Cenab-i Hak tarafindan çeriatin yüceltilmesine memur oldugunu iddia ederek âlem-i islam'i kendisine baglamak sevdasina düçmüçtür. Çeyh son zamanlarda fikirlerini daha ileri götürerek padiçaha, bütün subaylara, asker ve memurlara, ulemaya küfür isnat ederek hepsinin kâfir oldugunu söylemigtir. Kendisi bir mezhep icat etmiçtir. Buna göre çeyhin müritleri kendi tarikatindan olmayanlara selam vermezler, kadinlari tarikattan olan erkeklerden kaçmazlar, yabancilarin kestigi etten yemezler, tarikattan olmayanlarin cenazesine gitmezler ve kendi cenazelerine dahi kimseyi kabul etmezler hatta bir müridin pederi tarikattan degil ise cenazesine gitmez, Cuma namazini kilmazlar, camiye gitmezler, müritler kendi tarikatlarindan olmayanlarin tamamen kâfir oldugunu iddia ederler, çeyhin ulûhiyetine kanidirler. Çeyh, ilyas namindaki bir müridine hem kendisi secde etmiç hem de müritlerini ettirmiçtir.58
Karabekir'e göre I. Dünya Savaçi'ndan önce çeyhin bu muzir fikirlerinden etrafa yaptigi tesiri dikkate alan hükümet o zaman kendisini Erzurum'a celp ile taht-i nezarette bulundurmuç, fakat Erzurum'un düçman içgaline düçüçüyle birlikte onu serbest birakmiç, buralarin tekrar geri alinmasindan sonra çeyh yine Hart'ta bu zararli fikirlerini icraya baçlamiçken 16 Agustos 1919'da Bayburt hükümetince vilayete müracaatla vilayet de çeyhin bu zararli fikirlerini meçihat makamina bildirmiçtir. Bu makam da tahkikat için makam-i fetvaya emir vermiçse de tahkikat yapilmamiçtir. Çeyh icraatina serbestçe devam etmiçtir. En sonunda 6 Aralik 1919'da Bayburt hükümetince Bayburt'a gelmesi için tebligat yapilmiç, çeyh tebligata uymamiç ve bilinen hadise gerçekleçmiçtir.59
Ayrica Kâzim Karabekir'e göre Çeyh Eçref, 31 Mart hadisesi gibi bir vak'a ortaya çikarmak üzere esir ettigi askerlere telkinat yapmiç ve 26 Aralik 1919'da Cuma günü camide adina hutbe okutmaya karar vermiç ve ileri gelen mürit- lerinden bazilarini ashab-i kiramin isimleriyle yâd ederek Ebubekir ve Ömer adindaki müritlerini yaninda bulundurmugtur.60
Gümüshane Mebusu Kadirbeyoglu Zeki Bey'e Göre Hart Olayi
Ikinci dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Gümüghane milletvekili61 olarak görev yapmig olan Kadirbeyoglu Zeki Bey'e göre Trabzon Alay ve Mevki-i Müstahkem Kumandani Erkan-i Harp Binbagi Ali Riza Bey kendisine çifreli telgraf göndererek, ingiliz torpidosuyla bir gün evvel Trabzon'a gelen ve ertesi sabah Trabzon'dan Erzurum'a hareket edecek olan kaymakam yani yarbay rütbesine haiz Rawlinson ve maiyetindeki subay ve sivil heyetle 4 otomobilin hareket edecegini bildirmigtir. Ali Riza Bey her ne pahasina olursa olsun Hart hadisesinin bastirilmasina kadar ingiliz heyetinin Gümüghane'de tevkif edilmesini ve tevkiflerinin de kendilerine hissettirilmemesini Kadirbeyoglu Zeki Bey'den istemigtir. ingiliz heyetinin askeri harekâti görmesinden endige edilmig ve ingilizler Anadolu'da kongrelere kargi halk silahli olarak isyan etti demesinler diye böyle bir tedbir alinmigtir. Beg gün süreyle tedbir alinmig ve Zeki Bey bu sürede heyeti oyalamigtir.62
Zeki Bey'e göre Bayburt kazasinin Hart nahiye merkezi olan köyde öteden beri kimseye zarar vermeden kendi halinde Çeyh Egref isminde bir adam senelerden beri yagamaktadir. Civar köyler ve özellikle sahilin Of ve Sürmene halki bunu bir mürgit telakki etmigtir. Kendisine intisap edenler günbegün fazlalagmig ve bu adam çevresinde büyük saygi görmügtür.63
Olayin sebebi ise gudur: Köyün kenarinda ardiç ve sögüt agaçlariyla geyhin müritleri tarafindan çayirlik bir alanda mihrabimsi bir mahal yapilarak yazin bu açik mahal bir namazgâh olarak kullanilmigtir. Bir gece yatsiya dogru nahiye jandarma çavugu eline geçirdigi bir iki kadinla ve diger arkadaglariyla bu namazgâha gelerek içki sofrasi kurup içmeye ve ayni zamanda kadinlari oynatip âlem yapmaya baglamiglardir. Bu sirada tarlasindan evine geç saatlerde gitmekte olan bir köylü çikagelmigtir. Bu köylü ibadetgâh olarak dügündükleri bir yerin bu suretle meyhaneye ve fuhug mahalline çevrildigini görünce çavuga müracaat ederek bagka bir yerde eglenmelerini istemigtir. Çavug buna sinirlenerek emrindeki adamlarin köylüye saldirmasini istemigtir. Köylü ise kendini korumak için elindeki orakla askerlerden birini kolundan yaralamig ancak askerler kasaturalarla köylüyü ölüm halinde yere sermiglerdir. Kargaga sirasinda civardaki evlerden yetigen birkaç gahis da ayni akibete ugramigtir. Daha sonra 400-500 haneyi agkin olan köy halki ayaklanmig, mesele Çeyh Egref'e aksetmigtir. Halkin namazgâha akin etmesini gören jandarmalar bu sefer de tüfeklere sarilarak yapilan tag mihrabi siper alip köylüye ateg açmiglar ve bu yüzden 5-6 kigi yaralanmigtir. Bu faciayi gören Çeyh Egref ahaliyi geri çekerek köyde silahli olan 20 adami ayirip her taraftan askerlerin etrafini sardiktan sonra teslim olmalari için müritlerinden birini bunlara göndermigtir. Askerler de ateg edip müridi öldürmüglerdir. Bunun üzerine Çeyh Egref halka dönerek "Bunlarin kani helaldir öldürün" demigtir. Silahli olan adamlar da askerlere silahla kargilik verince iki jandarma ölmüg, ikisi de yaralanmigtir. Bunun üzerine askerler teslim olmuglardir. Gerek yarali ve gerekse saglam jandarmalarin ifadesinden bu olayin yegâne sebebi çavug oldugu anlagildigindan köy içerisinde çavug da halk tarafindan parçalanmigtir. Bu suretle ig büyümüg çigirindan çikmigtir.64
Nahiye müdürü hemen merkezi terk ederek 2,5 saat mesafede bulunan Bayburt merkeze gidip kaymakama durumu izah etmigtir. Hazirlanan bir jandarma müfrezesi nahiye merkezine gönderilmig ve köylüler baglarina gelecegi bildiklerinden bu müfrezeyi gayet sakin bir gekilde kargilayarak aralarina girip birden bire her nefere 3-4 kigi saldirarak subaylari da dâhil oldugu halde bunlari tevkif etmigler ve silahlarini almiglardir. Arkada kalan bir nefer bu hali görünce köyden kaçarak durumu kaza merkezine bildirmigtir. Kaymakam bu durumu acilen Erzurum vilayetine bildirerek tedbirlerin alinmasini istemig ve ayni zamanda Bayburt müftüsüyle egraftan 2 kigiyi heyet-i nasiha adiyla göndermigtir. Bu heyet Hart'a gidip Çeyh Egref ile görügmügtür. Galeyana gelen geyh "Din ve namus ayaklar altina alindi artik bu mezalime tahammülümüz kalmadi. Ben büyük temizlik yapmaya karar verdim. Siz de benim misafirim olarak burada kalacaksiniz." diyerek civar köylere adamlar çikararak bütün müritlerini silahli olarak cihat için davet etmigtir. Kaymakam ise nasihat heyetinin daha önce giden müfreze gibi tevkif edildigini ve çevre köylerden Hart'a çok sayida insanin toplandigini Erzurum vilayetine bildirmigtir. Erzurum valisi, Erzurum müftüsüyle Firka Kumandani Vekili Rügtü Bey'i bir heyetle Bayburt'a sevk etmigtir. Ayni zamanda Sürmene'de bulunan Nizamiye Taburunun yakinligi dolayisiyla Hart nahiyesine hareketi emredilmigtir. Bu tabur az mevcuduyla hareket ve dagdaki handa geceliyorken her tarafta duyulan bu olay cahil ve mutaassip olan halki ayaklandirmigtir. Of ve Sürmene tarafindan çatigmaya igtirak etmek için gelen 500-600 silahli kigi dagdaki handa gafil bir surette yatan askere baskin vererek birçok kayba sebebiyet verdikleri gibi Hart'ta da büyük bir kuvvet toplanmigtir. ig artik barig yoluyla halledilemeyecek hale geldiginden yani kuvvete bagvurma mecburiyeti oldugundan Erzurum'dan kamyonlarla bölgeye intikal ettirilen alay ve topçu birlikleri nahiyenin üç tarafini abluka altina alarak hemen teslim olmasini Çeyh Egref'e bildirmigtir. Buna kargilik Çeyh Egref de müritlerini tertip edip bayrak çekerek atege baglamig ve topçunun giddetli baraj ategi kargisinda bir garapnel parçasiyla ölmügtür. Çeyh Egref'in ölmesi müritlerinin gayretini kesmig ve geyhten beklenen keramet zuhur etmediginden müritlerin her biri dag yolunu kullanarak bir tarafa kaçmaya baglamigtir. Bir jandarma çavugunun rezaletiyle daha henüz harpten çikmig bir milletin yüzlerce evladi bu faciaya kurban gitmiçtir. Bu hareket dolayisiyladir ki ingiliz heyetini bir plan dâhilinde Gümüghane'de tutmaya mecburiyet hâsil olmugtur.65
Kâzim Karabekir Paga Kadirbeyoglu Zeki Bey'e gönderdigi telgrafla Hart hadisesindeki tavrindan dolayi tegekkür etmigtir. Telgraf göyledir:
Gümüghane Mebusu Zeki,
Hart Hadisesi münasebetiyle ingiliz heyetinin nezdinde üç gün alikonmasi bu kere dahi istanbul'dan mürettep Fevzi Paga riyasetindeki nasih heyete kargi aldiginiz tedabir-i vatanperveraneden sizi tebrik ve gözlerinizden öperim.
K. K. Kazim Karabekir66
Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabit Ceridelerine Göre Hart Olayi
Bayburt'ta ortaya çikan Çeyh Egref meselesinden dolayi mahkûm olan 13 gahsin cezalarinin kalan kisminin affina dair kanun layihasi ve adliye ve dâhiliye encümenleri mazbatalari ve Sürmene kazasinin Vizan karyesinden Yakupoglu Ali ve arkadaglarinin aflarina dair dilekçeleriyle dâhiliye encümeninin mazbatalari 20 Ekim 1337/1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine getirilmig ve bu mesele mediste tartigilmigtir.67
Suçlularin affiyla ilgili olarak Bakanlar Kurulu'nun 26.4.1337/1921 tarihli toplantisinda kabul edilen kanun layihasi ve suçlularin isim listesi Adalet Bakanligi'nin 7.3.1337/1921 tarihli umuru cezaiye müdüriyeti 1813/444 sayili tezkeresi ve Erzurum Valiligi'nin 29.1.1337/1921 tarih ve 9895/72 sayili tahrirat sureti Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kuruluna sunulmug ve konuyla ilgili görügme açilmigtir.68
Erzurum Valiligi'nin Adalet Bakanligi'na o günkü adiyla Adliye Vekâletine gönderdigi yazida isimleri yazili olan 13 kiginin adil ve kanuni bir gekilde tutuklanmadiklarini ve masumiyetlerinden bahsettikleri belirtilerek bunlarin erbab-i diyanetten olduklari ve hapishanedeki hayatlarinin da namuskârane oldugu bildirilmigtir. Kigilerin Bayezid'e nakledilerek orada divan-i harb-i örfide yargilanmasinin kanuna muhalif oldugu ifade edilmigtir. Ayrica Çeyh Egref'in öldügü, avanesinden birkaç kiginin idama mahkûm edildigi ve asil suçlularin birçogunun affedildigi bildirilmigtir. Olayin mevzi bir olay olduguna dikkat çekilerek adi geçen kigilerin de affedilmesi istenmigtir.69
Erzurum Valiligi'nin bu yazisina istinaden Adalet Bakanligi da 7 Mart 1337/1921 tarihli bir yaziyi icra vekilleri heyet-i riyasetine göndererek yine adi geçen gahislarin hapishanedeki hallerinin iyiligine igaret ederek valilikten gelen yazi dogrultusunda aflarinin uygun olacagini talep etmigtir.70
Ilgililerin affina dair kanun gu gekilde hazirlanmigtir:
Madde 1: Geçen sene Bayburt'un Hart karyesinde tahaddüs eden Çeyh Egref meselesinden dolayi onar seneye mahkûm olup el-yevm Erzurum hapishanesinde mahpus bulunan esamisi merbut cetvelde muharrer 13 gahsin hukuk-i gahsiye baki kalmak üzere müddet-i bakiye-yi mahkûmiyetleri affedilmigtir.
Madde 2: igbu kanunun icrasina adliye vekili memurdur.
26 Nisan 1337
Icra Vekilleri Heyeti Reisi ve Milli Müdafaa Vekili Fevzi
Adliye Vekâleti Vekili Mehmet
Hariciye Vekili Bekir Sami
Nafia Vekili Namina Mahmut Celal
Maarif Vekili Hamdullah Suphi
Seriyye Vekili Fehmi
Dâhiliye Vekili Mehmet Ata
Maliye Vekili Ferit
Iktisat Vekili Mahmut Celal
Sihhiye ve Muavenet-i içtimaiye Vekili Doktor Refik
Erkan-i Harbiye-yi Umumiye Vekâleti Vekili Fevzi
Söz konusu kanunda adi geçen ve affi istenen isimler ise gunlardir:
Bayburtlu Eba Müslimoglu Çükrü
Sürmene'nin Gurgur Karyesinden Ahmetoglu Eyüp
Sürmene'nin Kahora Karyesinden Hasanoglu Riza
Bayburt'un Ostik Karyesinden Mehmetoglu Safer
Bayburt'un Sendeni Karyesinden Dursunoglu Hafiz Ridvan
Asuri Karyesinden ibrahimoglu Recep
Bayburt'un Tuzcuzade Mahallesinden Yusufoglu Mehmet
Bayburt'un Han nahiyesinden Hasanoglu Haci Osman
Of Kazasinin Fedahor Karyesinden Mehmetoglu Yakup
Gümüghane'nin Örenler Karyesinden Hacioglu Yusuf
Gümüghane'nin Örenler Karyesinden Hacioglu Hüseyin
Bayburt'un Ostik Karyesinden Alioglu Çükrü
Han Nahiyesinden idrisoglu Ali Çavug71
Sonuçta dâhiliye encümeninin ve adliye encümeninin olumlu görüg belirtmesiyle ilgili kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görügülerek kabul edilmigtir. Bu görügmelerde konuyla ilgili söz alan milletvekillerinin olay hakkindaki dügünceleri farklidir.
Mesela Kars Milletvekili Cavit Bey'e göre Hart hadisesi kumandanin igi vaktiyle idare edememesi yüzünden ortaya çikmigtir. isyancilar etraf köylerden toplanmiglar, Bayburt ve civarinda askeri esir etmigler, subaylari tevkif etmigler, askeri dövmügler, tüfeklerini almiglardir. Îçi sulh yoluyla halletmek için tegebbüs eden kumandanlara ret cevabi vermigler, "Sizin nesliniz bozuktur, dininiz yoktur" demiglerdir. Hatta Firka Kumandani Rügtü Paga'nin yazdigi mektuba kargi "Sen islam neslinden degilsin" diye cevap vermiglerdir. Neticede igi sulh yoluyla halletmek imkâni kalmadigindan asilerin elinde esir bulunan askerle subaylari kurtaralim diye daha büyük miktarda kuvvet sevk etmek mecburiyeti hâsil olmugtur. O kuvvet de meseleyi hükümetin teklif ettigi kanun dairesinde halletmek istemig, asiler yine kabul etmemiglerdir. Bunun üzerine asker köyü uzaktan sarmig, havadan birkaç top mermisi atmigtir. Asiler yine sulhu kabul etmemig, bilfiil ategle askere kargi mukabele etmiglerdir. Askerin attigi mermiler Çeyh Egref denilen mehdinin bulundugu yere isabet etmigtir. Kendisi ölmüg, yakininda bulunan akrabasindan kizi, çocugu varmig, onlar da ölmügtür. Neticede o adam öldükten sonra avanesinden bazilari biz hata ettik demigler, kimi kaçmig, kimi daglarda dolagmigtir. Nihayet bunlardan 100 ya da 80 kadari Bayezid'e gönderilmigtir. Divan-i harp hiçbir etkide kalmaksizin kararini vermigtir. Bunlarin içinden kaçanlar olmugtur. Kaçanlar gider gitmez köylerinde yine ayni gekilde hükümete kargi sorun çikarmiglardir. Hükümet bunlarin önünü almak ve yakalamak için birtakim müfrezeler sevk etmigtir. Bütün Anadolu içerisinde Müslüman olan yalniz bir Hart ile Hart'in baginda bulunan 4 köy müdür ki digerlerini kâfir ilan ederek cihada kalkmiglardir? Bu adamlar çiktiktan sonra yarin bagka bir gekilde cereyana kapilabilirler. O havalide yeni bir isyana kalkigabilirler. Bu mesele iyi tetkik edilmelidir. Merhamet ve hamiyet ile beraat ya da tahliye karari verirsek ihtimal ki yanlig hüküm vermig oluruz.72
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konu görügülürken Erzurum Milletvekili Hüseyin Avni Bey de görüg belirtmigtir. Ona göre Çeyh Egref ilmi ve fazli ile temayüz etmig bir insandir. Bu zat hükümetin bazi icraatlarindan müteessirdir. Köyde bir gün nahiye müdürünün veya akrabasinin dügünü olmugtur. Caminin kilimlerini çikarmiglar, üzerinde kadin oynatmak, içki içmek gibi hakarette bulunmuglardir. Bu hal geyhin taassubuna dokunmugtur. Çeyh bunu önlemeye çaligmigtir ancak mesele büyümügtür. Çeyh Egref mehdiyim diyecek kadar budala bir insan degildir. Etrafindaki insanlar da ona Allah veya Peygamber vasfi yakigtiracak kadar aptal degildirler. Hükümet kendi icraatindaki isabetsizligi bastirmak için olaya bu gekli vermigtir. Çeyh, hükümetin icraatlarini begen- memig askerlerin böyle topla tüfekle köyüne gelmesinden müteessir olmugtur. Bilahare içlerinden biri kurgun atmig ve Nuri Bey maalesef çehit olmugtur. Çeyh kendisini öldüreceklerinden endige ederek çagrilari kabul etmemigtir. Gümüghane'den üç tabur gönderilmig ve bu üç tabur esir edilmigtir. Üç taburu bir avuç insan esir almigtir. Gümüghane'den bir tabur ve bir miralay daha gelmig ve onlari da esir etmiglerdir. Subaylari, askerleri beslemigler, kimseye bir tokat vurmamiglardir. Sonradan askerleri de birakmiglardir. Nizamiye askeri üzerlerine gidince geyh taarruz etmigtir. Bir adam, baginda 50-60 müridi var. Buna harekât-i askeriye yapildigi halde orada maalesef askerden epeyce bir miktar ölmügtür. 1-2 subay, 70-80 kadar asker gehit edilmigtir. igin baglangici bir idaresizliktir. Sonra geyh efendi müritleriyle harp ederken 2 top atiliyor, birisi geyhe isabet ediyor, mesele bitiyor, Allah ötekilere aciyor.73
Adliyeciler iyi bilir ki cürüm mahallidir, çünkü yaninda 50-60 kigi vardi. Ama buradan 30-80 kigi Bayezid'e gönderilmigtir. Bayburt'ta cürüm vuku buluyor, bu adamlar bilahare Bayezid'e divan-i harbe gönderiliyor. Orada tahkikat yapiliyor. idam hükümlerini kim tasdik etmigtir? Bunu tarih soracaktir. Bu insanlardan bir kismi bila-tasdik idam edilmigtir. Bu zavallilar 50-60 kigi iken 19 kigiye inmigtir. Kimisi ölmüg kimisi de Erzurum'da mahkûm olarak yatiyorlar. Niçin mahkûm olduklarini bilmiyorlar. Bunun için, geyhe duyulan hürmeti etkisiz kilmak amaciyla hükümetin idaresinden gikâyetçiymigler diyerek onun mehdilik ve peygamberlik iddiasinda bulundugu söylenmigtir. Orada bir subay demig ki "Onlarin arasina birisi geliyor. Benim kalbimi dinliyor. Diyor ki senin kalbin ben Ebubekir'im diyor." Bu gibi gekiller verilmig. Çocukça gekiller. Neyse bunun asli esasi yoktur. Bu insanlarin mahkûmiyetinin devam etmesi uygun degildir. Bunlari mahkûm etmeye hiç hakkiniz yoktur.74
Kirgehir Mebusu Müfit Bey de konu ile ilgili görüg bildiren mebuslardan biri olmugtur. Ona göre hükümet tarafindan bu adamlar hakkinda yapilan muamele, verilen hüküm, hapishanede geçirdikleri hayat ve kendilerinin gimdiye kadar gösterdikleri dogruluk nokta-i nazarindan haklarinda af reva görülmektedir. Burada zulüm olmugtur, olmamigtir demeye lüzum yoktur. Bu adamlar hakkinda hükümetin vermig oldugu karar da adil ve hakka uygundur. Heyet-i celile de daima adil ve haktan ayrilmaz. Dolayisiyla aflarini kabul etmek gerekir.75
Bu görüglerin belirtilmesinden sonra kanun layihasi oylamaya sunulmug ve kabul edilmigtir.76
Yine ayni gekilde Çeyh Egref isyanina katilmig olan Sürmene kazasinin Vizna karyesinden Yakupoglu Ali ve arkadaglarinin affina dair dilekçe ve dâhiliye encümenleri mazbatalari da ayni gün Türkiye Büyük Millet Meclisi genel kurulunun gündemine getirilmigtir.77
Diger olayda oldugu gibi bu olayda da dâhiliye encümeni mazbatasi meclis genel kurulunda görügülmüg ve adi geçen kigilerin affedilmesi saglanmigtir. Bu görügmeler esnasinda da yine bazi milletvekilleri Çeyh Egref hadisesiyle ilgili olarak görüg belirtmiglerdir.
Bu konu ile ilgili olarak dügüncelerini söyleyen Erzurum Milletvekili Durak Bey'e göre Bayburt'ta Hart nahiyesinde vuku bulan bu hadise o havalide bir ilktir. Oralarda gimdiye kadar isyan edilmemigtir. Oranin halki daima hükümete mutidirler. Çimdiye kadar bu insanlar hükümetin emri hilafina bir gey yapmamiglardir. Çimdiye kadar orada ne kimse isyan etmig ne de kimse hükümete kargi gelmemig ve ne de bundan sonra olma ihtimali mevcuttur. Adi geçenleri affederek bu meseleyi kapatmak gerekir.78
Bu görügmeler esnasinda Mustafa Kemal söz alarak gunlari söylemigtir: "Hal-i firarda bulunduklari zamanlarda bir cürüm ika' etmedikleri ne ile malumdur? Bir kere bu cihet Adliye Vekâletince tahkik edilmelidir."79 Atatürk bu açiklamalariyla söz konusu kigilerin affina kargi oldugunu ima etmigtir. Konuyla ilgili detayli bir açiklama yapmadigi görülmektedir.
Görügmeler tamamlandiktan sonra Erzurum mebuslari Hüseyin Avni ve Durak beylerin teklifleri dogrultusunda Çeyh Egref meselesinde alakadar olanlarin affina dair göyle bir kanun çikmigtir:
Madde 1: Geçen sene Bayburt'un Hart karyesinde tahaddüs eden Çeyh Egref meselesinde alakadar olanlarin cümlesi hukuku gahsiye baki kalmak üzere affedilmiglerdir.80
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Çeyh Egref hadisesine katilan kigilerin affedilmesi Atatürk gibi Kâzim Karabekir Paga'yi da üzmügtür. Kâzim Karabekir Paga konu ile ilgili olarak gunlari söylemigtir:
"Hart hadisesinden dolayi hükümlüler idare-yi örfiye mintikasi olan Bayburt divan-i harbine verildi. Bunlardan birkaçi fail-i asli olarak idama mahkûm edildiler. Muhtelif cezalarla hükmolunan birçok tutuklu Ankara Meclis-i Millisi tarafindan affolundular. 18 Mehmetçigimizin gehit olmasi 3 subay ve 43 neferden ekserisinin kolsuz ayaksiz kalmasiyla bu affin vak'anin tehlikeli mahiyetinin izahiyla itirazin kaile alinmadigi gark kitaatina bu af pek fena tesir yapmigtir."81
Sonuç
Bayburt hadisesi Milli Mücadele dönemindeki diger ayaklanmalarla benzerlik göstermekle beraber onlardan ayrildigi bazi noktalar da vardir. Bu ayaklanma dogrudan Milli Mücadele'ye kargi baglamamig ama onu baltalamaya yönelik bir harekât olarak geligmigtir. Çünkü geyhin tutum ve davraniglarinin I. Dünya Savagi'ndan önceki dönemlerde baglamasi, halife olan padigahi hedef almasi bunu göstermektedir. Söz konusu faaliyetler mevcut otoriteye kargi bir bagkaldiridan ziyade Osmanli Devleti'nin son zamanlarinda çegitli bölgelerde olugan iktidar boglugundan dogmug bir hareket olarak da degerlendirilebilir. Söz konusu olayin dini bir kilif içerisinde takdim edilmesi de Çeyh Egref'in gahsi hirslarinin ve kararsizliginin göstergesidir. Çeyhin islam âlemini kendisine baglayacagi, yedi düvel bagkanini Hart'a huzuruna toplayacagini, dünyayi islah edecegini belirtmesi hadisenin hedeflerini ve o amaca ulagmak için neler yapmasi gerektigini ortaya koymaktadir. Her ne kadar elindeki imkânlara göre varmak istedigi hedef arasindaki uçurum, Çeyh Egref'in hayalperest birisi oldugunu akla getirmekteyse de onun cahil halk kitlelerine yönelttigi propaganda ve yaptigi igler siradan birisi olmadigini da göstermektedir.82
Erzurum ve çevresinde ingilizlerin de kigkirtmasiyla Milli Mücadele aleyhinde bazi isyanlar meydana gelmigtir. Kâzim Karabekir'in Sivas'a gitmesini firsat bilen Çeyh Egref ve adamlari aleyhte faaliyet göstermeye baglamiglardir. Kâzim Karabekir Sivas'tan döner dönmez bu isyani bastirmig ve Milli Mücadele aleyhindeki bu faaliyetleri engellemigtir.83
26 Ekim 1919'da baglayip 24 Aralik 1919'da silahla bastirilan Çeyh Egref ayaklanmasi bölge halkindan itibar görmemigtir. Bunun çegitli sebepleri vardir. Bu durum bölge halkinin o dönemde de çogunlukla okuryazar olmasi ve sahip oldugu yüksek kültür seviyesiyle alakalidir.84 Çeyhin etrafina toplayabildigi 400-500 kigilik grup bölgenin tamami dikkate alindiginda fazla önem arz etmez. Zira geyhin etrafinda toplananlarin büyük bir kisminin bölgede egkiyalik faaliyetinde bulunan kigiler oldugu kaynaklardan anlagilmaktadir. Dolayisiyla bu ayaklanmayi bölge halkinin tamamina mal etmek mümkün degildir.
Hiristiyan din adamlari, Ermeni ve Rum papazlari, kendi milli emelleri için politika yaparlarken, Pontus ideali için Rum ve Yunan asilli papazlar birlikte çaligirken, Çeyh Egref'in din kisvesi altinda kendisini geyh, mehdi hatta peygamber gibi gösterip milli birlik ve beraberlige ters dügen bir girigimde bulunmasi ilginç bir geligmedir.
Günümüzde bazi yazarlar Çeyh Egref'i suçsuz görmekte ve devletin olaydan dolayi özür dilemesi gerektigini iddia etmektedirler. Hatta bu dügüncede olanlar bugün Osmanli Argivi'nde bulunan ve o dönemde bölgede olugturulan tahkik heyetinin raporunu yanlig yorumlayarak rapora ragmen askeri harekâta bagvuruldugunu dile getirmektedirler. Oysa yukarida yer verilen 17.12.1919 tarihli ve Darü'l-Ahkâm Azasindan Mustafa Tevfik, Mahkeme-i Temyiz Azasindan Aziz ilhami ve Ferik Fevzi tarafindan imzalanan raporda geyhin kendisiyle görügmeye giden Merkez Kadisi Hurgit Efendi'yi rehin aldigi ve tutukladigi belirtilmektedir. Çeyhin tam akilli biri olmadigi, meczup ve mecnunane hareketlerde bulundugu ifade edilmektedir. Bölgedeki idarecilerin yardim çagirmasi basiretsizlik olarak nitelendirilmektedir. Olaya müdahale eden askerlerin basiretsizligine dikkat çekilmektedir. Çeyh ve adamlarinin nefs-i müdafaada bulunduklari yazilmaktadir. Çeyh ve adamlarinin siyasi bir amacinin olmadigi vurgulanirken geyhe verilecek teminatin ecnebiler tarafindan onaylamasini istedigi söylenerek çeliçkiye dügülmektedir. Çeyh ve adamlariyla anlagmaya varilmasi askeri müdahaleden kaçinilmasi önerilmektedir. Dolayisiyla bu rapor kendi içinde çeligkilerle dolu olup devlete kargi isyan etmig kiçi ve etrafindaki grup hakkinda net ifadelerden yoksundur. Her iki tarafi da idare etmeye yönelik bir anlayigla yazilmigtir.
Olayin sebebi hakkinda farkli görügler vardir. Mesela isyanin çikiç sebebi bazilarina göre jandarmanin köy içinde bulunan namazgâhta alkol alip kadinlarla eglenmesidir. Bazilarina göre ise caminin kilimleri üzerinde ayni hareketin gerçeklegmig olmasidir. Bir bagka görüge göre de olayin sebebi jandarmanin köyde geyhin tekkesi önünde davul çaldirmasi ve ulema kiyafetiyle içki içilmesidir. Ancak geyhin 1908'den itibaren bölgede problem çikarmakta oldugu da görülmektedir.
Bazilarina göre de geyhin Çiilik propagandasi yapmasi, yeni bir mezhep icat etmesi, kendini peygamber ve mehdi olarak görmesi, devlet otoritesini sarsici hal ve hareketlerde bulunmasi olayin sebebidir.
Mustafa Kemal ve Kâzim Karabekir bagta olmak üzere devlet erkâni olaya bu gözle bakarken muhalefette olanlar ise jandarmanin igledigi suçlari ön plana çikarmaktadir.
Bir diger görüge göre de bu olay uzun yillar Bayburt'un il olmasini engellemigtir. il olduktan sonra da geligimini etkilemigtir. Bayburt halki arasinda da olaya farkli bakanlar bulunmaktadir. Bir kisim insanlar Çeyh Egref'i ve yaptiklarini hakli bulurken bir kisim insanlar ise ülkenin zor durumda bulundugu karanlik günlerde Çeyh Egref ve etrafindakilerin devlete kargi takindiklari tavri ve verdikleri zarari kabul etmemektedir.
Günümüzde Bayburt nüfusu azalan iller arasindadir. Kanaatimizce bunun sebebi Hart hadisesi degildir. Bölgenin cografyasi, sosyoekonomik yapisi, iklimi, bitki örtüsü gibi çok farkli sebepler bu sonucu gündeme getirmektedir. Kaldi ki Bayburt bu alanda yalniz degildir. 2013 yili Türkiye istatistik Kurumu verilerine göre onu Edirne, Kirklareli, Kütahya, Zonguldak, Kirikkale, Çorum, Yozgat, Amasya, Tokat, Ordu, Kilis, Tunceli, Erzurum, Mu§, Bitlis, Ardahan, Kars, Agri ve Hakkâri gibi iller de takip etmektedir.85
1 Hasan gen, geyh Egref Ayaklanmasi ve Gümüghane, Geçmijte ve Günümüzde Gümüjhane Sempozyumu (13-17Haziran 1990), Ankara, 1991, s. 113.
2 gen, a.g.b, s. 113; Selahattin Tansel, Mondros'tan Mudanya'ya Kadar, 2. Cilt, istanbul 1991, s. 161.
3 gen, a.g.b, s. 114.
4 Tansel, a.g.e, s. 162.
5 Çen, a.g.b., s. 114.
6 Zeki Sarihan, Kurtuluj Savaji Günlügü II, Türk Tarih Kurumu Basimevi, Ankara, 1994, s. 192, 265; Kenan Esengin, Milli Mücadele'de Hiyanet Yariji, Ankara 1969, s. 33, 34.
7 BOA, DH. ÇFR. 653.42.1; BOA, DH. ÇFR. 653.42.2.
8 Ergun Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Döner Sermaye Îçletmesi Yayinlari, 3. Baski, Ankara 1994, s. 207.
9 Esengin, a.g.e, s. 28, 29.
10 Esengin, a.g.e, s. 33.
11 Çen, a.g.b., s. 114; Esengin, a.g.e., s. 34.
12 Çen, a.g.b, s. 114; Sarihan, a.g.e., s. 268.
13 Çen, a.g.b, s. 115; Esengin, a.g.e, s. 35; Sarihan, a.g.e, s. 270.
14 BOA, DH. ÇFR. 653.134.1; BOA, DH. ÇFR. 653.134.2; BOA, DH. ÇFR. 653.134.3. (Örnek arçiv belgesi için bkz. Ek 1 ve Ek 2)
15 Çen, a.g.b, s. 115.
16 BOA, DH. ÇFR. 654.1.1; BOA, DH. ÇFR. 654.1.2; BOA, DH. ÇFR. 654.1.3; BOA, DH. ÇFR. 654.1.4; BOA, DH. ÇFR. 654.1.5; BOA, DH. ÇFR. 654.1.6; BOA, DH. ÇFR. 654.1.7; BOA, DH. ÇFR. 654.1.8; BOA, DH. ÇFR. 654.1.9; BOA, DH. ÇFR. 654.1.10; BOA, DH. ÇFR. 654.1.11; BOA, DH. ÇFR. 654.1.12; BOA, DH. ÇFR. 654.1.13; BOA, DH. ÇFR. 654.1.14; BOA, DH. ÇFR. 654.1.15; BOA, DH. ÇFR. 654.1.16; BOA, DH. ÇFR. 654.1.17.
17 Çen, a.g.b., s. 115; Sarihan, a.g.e, s. 276.
18 BOA, DH. ÇFR. 654.22.1.
19 BOA, DH. ÇFR. 654.16.1; BOA, DH. ÇFR. 654.16.2; BOA, DH. ÇFR. 654.16.3; BOA, DH. ÇFR. 654.16.4; BOA, DH. ÇFR. 654.16.5; BOA, DH. ÇFR. 654.16.6.
20 Süleyman Atmaca, Hart ísyam / ÿeyh Eiref Olaymm Îç Yüzü, http://lazarifoglu.blogcu.com/hartisyani-seyh-esref-olayinin-ic-yuzu-suleyman-atmaca/11929434 (Eriçim Tarihi: 18.04.2014).
21 Atmaca, a.g.m, http://lazarifoglu.blogcu.com/hart-isyam-seyh-esref-olayinm-ic-yuzu-suleymanatmaca/11929 434 (Eriçim Tarihi: 18.04.2014).
22 Atmaca, a.g.m, http://lazarifoglu.blogcu.com/hart-isyani-seyh-esref-olayinin-ic-yuzu-suleymanatmaca/11929 434 (Eriçim Tarihi: 18.04.2014).
23 Atmaca, a.g.m, http://lazarifoglu.blogcu.com/hart-isyani-seyh-esref-olayinin-ic-yuzu-suleymanatmaca/11929 434 (Eriçim Tarihi: 18.04.2014).
24 Atmaca, a.g.m, http://lazarifoglu.blogcu.com/hart-isyani-seyh-esref-olayinin-ic-yuzu-suleymanatmaca/11929 434 (Eriçim Tarihi: 18.04.2014).
25 BOA, DH. ÇFR. 654.67.1; BOA, DH. ÇFR. 654.67.2; BOA, DH. ÇFR. 654.67.3; BOA, DH. ÇFR. 654.67.4; BOA, DH. ÇFR. 654.67.5; BOA, DH. ÇFR. 654.67.6; BOA, DH. ÇFR. 654.67.7; BOA, DH. ÇFR. 654.67.8; BOA, DH. ÇFR. 654.67.9; BOA, DH. ÇFR. 654.67.10; BOA, DH. ÇFR. 654.67.11; BOA, DH. ÇFR. 654.67.12; BOA, DH. ÇFR. 654.67.13; BOA, DH. ÇFR. 654.67.14; BOA, DH. ÇFR. 654.67.15.
26 Sarihan, a.g.e., s. 283.
27 Sarihan, a.g.e, s. 291; Esengin, a.g.e, s. 36.
28 Çen, a.g.b., s. 116.
29 Çen, a.g.b, s. 117.
30 Sarihan, a.g.e, s. 291.
31 Çen, a.g.b, s. 115; Sarihan, a.g.e., s. 292; Esengin, a.g.e., s. 36.
32 Esengin, a.g.e, s. 36, 37.
33 Çen, a.g.b, s. 117.
34 BOA, DH. ÇFR. 655.73.1; BOA, DH. ÇFR. 655.73.2.
35 BOA, DH. ÇFR. 655.47.1; BOA, DH. ÇFR. 655.47.2; BOA, DH. ÇFR. 655.47.3; BOA, DH. ÇFR. 655.47.4; BOA, DH. ÇFR. 655.47.5; BOA, DH. ÇFR. 655.47.6.
36 Sarihan, a.g.e., s. 318; Esengin, a.g.e., s. 37.
37 Mehdi-i muntazir: Çiilerin itikadina göre kiyameti bekleyen mehdi anlamina gelmektedir.
38 Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk (1919-1927), Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araçtirma Merkezi, Ankara 1997, s. 230, 231.
39 Albayrak, 28 Kanun-i Evvel 335, Sayi 56, s. 1.
40 Albayrak, 28 Kanun-i Evvel 335, Sayi 56, s. 1.
41 Albayrak, 28 Kanun-i Evvel 335, Sayi 56, s. 1.
42 Albayrak, 28 Kanun-i Evvel 335, Sayi 56, s. 1.
43 Beni: ogullar; asfer: uçuk, soluk, kizil, bog anlamlarina gelmektedir. (Ferit Devellioglu, Osmanlica-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydin Kitapevi Yayinlari, 12. Baski, Ankara 1995, s. 43, 84.), Beni asfar Yahudi, Rum, Romali ayrica Müslüman olmayan gibi çegitli anlamlara gelmektedir. (http://gaybihaberleri.blogspot.com.tr /2013/02/muhyiddin-i-arabi.html (Erigim Tarihi: 18.04.2014).
44 Albayrak, 28 Kanun-i Evvel 335, Sayi 56, s. 1, 2.
45 Albayrak, 28 Kanun-i Evvel 335, Sayi 56, s. 2.
46 Kazim Karabekir, Istiklâl Harbimiz, Yapi Kredi Yayinlari, 1. Baski, 1. Cilt, istanbul, Ocak 2008, s. 437.
47 Karabekir, a.g.e, s. 437.
48 Karabekir, a.g.e., s. 437.
49 Karabekir, a.g.e, s. 438.
50 Karabekir, a.g.e., s. 446.
51 Karabekir, a.g.e., s. 446.
52 Karabekir, a.g.e, s. 446.
53 Karabekir, a.g.e, s. 446.
54 Karabekir, a.g.e, s. 446, 447.
55 Karabekir, a.g.e, s. 447.
56 Karabekir, a.g.e, s. 451.
57 Kazim Karabekir'in raporunda belirtmiç oldugu ismail Çebioglu Aziz'in Bayburt'un Hart nahiyesinde mehdilik iddiasiyla kariçiklik ve devlet aleyhinde kiyama giriçmesinden dolayi Trabzon merkezde alikonacagi Trabzon Valiligi tarafindan 20.12.1335 tarihli telgrafla Dâhiliye Nezareti'ne bildirilmiçtir. BOA, DH. ÇFR. 654.86.1; BOA, DH. ÇFR. 654.86.2; BOA, DH. ÇFR. 654.86.3; BOA, DH. ÇFR. 654.86.4; BOA, DH. ÇFR. 654.86.5; BOA, DH. ÇFR. 654.86.6.
58 Karabekir, a.g.e., s. 452, 453.
59 Karabekir, a.g.e., s. 452.
60 Karabekir, a.g.e, s. 453.
61 TBMMAlbümü 1920-2010, I. Cilt, 1920-1950, 2. Baski, Haziran 2010, s. 97.
62 Ömer Faruk Lermioglu, Kadirbeyoglu Zeki Bey'in Hatiralan, Sebil Yayinevi, istanbul 2007, s. 88, 89.
63 Lermioglu, a.g.e, s. 89.
64 Lermioglu, a.g.e., s. 89-91.
65 Lermioglu, a.g.e, s. 91,92.
66 Lermioglu, a.g.e, s. 93.
67 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, i: 97, C: 1, s. 192.
68 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, i: 97, C: 1, s. 192.
69 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, i: 97, C: 1, s. 192, 193.
70 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, i: 97, C: 1, s. 193.
71 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, i: 97, C: 1, s. 192, 193; BCA, 30.18.1.1.3.18.7. (Orijinal metin Ek 3'tedir.)
72T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, i: 97, C: 1, s. 194, 195.
73 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, i: 97, C: 1, s. 195.
74 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, i: 97, C: 1, s. 196.
75 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, i: 97, C: 1, s. 196.
76 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, i: 97, C: 1, s. 196, 197.
77 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, Í: 97, C: 1, s. 197.
78 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, Í: 97, C: 1, s. 198.
79 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, Í: 97, C: 1, s. 198.
80 T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, Í: 97, C: 1, s. 199.
81 Karabekir, a.g.e., s. 451.
82 Çen, a.g.b., s. 116.
83 Leyla Kaplan, "Kazim Karabekir Paga (1882-1948)", Kurtuluj Savajina Yön Verenler Cumhuriyetin Kurulujunun 70. Yil Armagam, Gazi Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve inkilâp Tarihi Aragtirma ve Uygulama Merkezi Yayini, Ankara 1994, s. 96.
84 Çen, a.g.b, s. 117.
85Yillara Göre il Nüfuslari 2007-2013, http://www.tuik.gov.tr/UstMenu.do?metod=temelist (Eriçim Tarihi: 05.02.2014).
86BOA, DH. ÇFR. 655.73.1.
87 BOA, DH. ÇFR. 655.73.2.
88 BCA, 30.18.1.1.3.18.7.
KAYNAKLAR
1- Ar§iv Belgeleri ve Resmi Yaymlar
BCA, 30.18.1.1.3.18.7.
BOA, DH. ÇFR. 653.42.1., 2.
_653.134.1., 2., 3.
_654.1.1., 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10., 11., 12., 13., 14., 15., 16., 17.
_654.16.1., 2., 3., 4., 5., 6.
_654.22.1
_654.67.1., 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10., 11., 12., 13., 14., 15.
_654.86.1., 2., 3., 4., 5., 6.
_655.47.1., 2., 3., 4., 5., 6.
_655.73.1., 2.
T.B.M.M. Zabit Ceridesi, 20.10.1337, i: 97, C: 1.
2- Gazeteler
Albayrak, 28 Kanun-i Evvel 335, Sayi 56.
3-Telif Eserler, Makaleler ve Bildiriler
ATATÜRK Mustafa Kemal, Nutuk (1919-1927), Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araçtirma Merkezi, Ankara 1997.
AYBARS Ergun, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi I, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Döner Sermaye içletmesi Yayinlari, 3. Baski, Ankara 1994.
DEVELLiOGLU Ferit, Osmanlica-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydin Kitapevi Yayinlari, 12. Baski, Ankara 1995.
ESENGiN Kenan, Milli Mücadele'de Hiyanet Yari§i, Ankara 1969.
KAPLAN Leyla, "Kazim Karabekir Paça (1882-1948)", Kurtuluç Savanna Yön Verenler Cumhuriyet'in Kuruluiunm 70. Yil Armagani, Gazi Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve inkilâp Tarihi Araçtirma ve Uygulama Merkezi Yayini, Ankara 1994, s. 87-101.
KARABEKiR Kazim, istiklâl Harbimiz, Yapi Kredi Yayinlari, 1. Baski, 1. Cilt, istanbul Ocak 2008.
LERMIOGLU Ömer Faruk, Kadirbeyoglu Zeki Bey'in Hatiralari, Sebil Yayinevi, istanbul 2007.
SARIHAN Zeki, Kurtulu§ Savait Günlügü II, Türk Tarih Kurumu Basimevi, Ankara 1994.
SEN Hasan, "Çeyh E§ref Ayaklanmasi ve Gümüçhane", Geçmi§te ve Günümüzde Gümü§hane Sempozyumu (13-17Haziran 1990), Ankara 1991, s. 113-117.
TANSEL Selahattin, Mondros'tan Mudanya'ya Kadar, 2. Cilt, Istanbul, 1991.
T.B.M.M. Albümü 1920-2010, I. Cilt, 1920-1950, 2. Baski, Haziran 2010.
4-Elektronik Kaynaklar
ATMACA Süleyman, "Hart Isyani / Çeyh E§ref Olayinin lç Yüzü", http://lazarifoglu.blogcu.com/hart-isyani-seyh-esref-olayinin-ic-yuzu-suleymanatma ca/11929434 (Eri§im Tarihi: 18.04.2014).
Yillara Göre È Nüfuslari 2007-2013, http://www.tuik.gov.tr/UstMenu.do ?metod=temelist (Eri§im Tarihi: 05.02.2014.)
http://gaybihaberleri.blogspot.com.tr/2013/02/muhyiddin-i-arabi.html (Eri§im Tarihi: 18.04.2014).
Alaattin UCA - Aytunç ÜLKER
* Makalenin Gelig Tarihi: 13.05.2015, Kabul Tarihi: 21.06.2016 Bu bildiri 28-30 Mayis 2014 tarihlerinde Bayburt Üniversitesi'nde düzenlenen Tarihi ve Kültürü ile XIX. Yüzyildan Günümüze Bayburt Uluslararasi Sempozyumu'nda sunulmuçtur. Yeniden düzenlenerek yaymlanmiçtir.
** Yrd. Doç. Dr., Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, E-posta: [email protected]. - Arg. Gör., Karamanoglu Mehmetbey Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, E-posta: [email protected].
(ProQuest: Appendix omitted.)
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Professor Dr. Hale Sivgin 2016