YÜCEL, idris, Bir Misyonerlik Uygulamasinin Teorisi ve Pratigi: Urfa Amerikan Körler Okulu (1902-1914). CTAD, Yd 7, Sayi 14 (Güz 2011), 65-86.
Osmanli'dan Cumhuriyete geçis sürecinde misyonerlik olgusu, bölgedeki Bau nüfuzu, gayrimüslim tebaanin konumu ve Osmanli Devleti'nin dagilmasi gibi hususlarla girift bir iliski arz eder. Yaklasik iki bin yillik tecrübeye sahip Hiristiyan misyonerliginin Anadolu sahasindaki girisimlerinin arka planindaki tartismalann cözüme kavusturulmasi, bahsi geçen misyonerlik kurumlannin, süphesiz birincil nitelikteki tarihî kaynaklar dogrultusunda analizine baglidir. Bu çalisma, Amerikan Bord misyonerleri tarafindan 1902-1914 yillan arasinda Urfa'da açilan ve daha önce herhangi bir akademik degerlendirmeye tabi tutulmamis olan Urfa Körler Okulu'nun hikâyesini, Boston'daki örgüt merkezine sunulan çalisma raporlarini degerlendirerek ele almaktadir. Bu çerçevede, Bord misyonerlerinin bu türden bir misyonerlik girisimi öncesindeki teorik kurgulan, okulun bir misyonerlik araci olarak projelendirilmesi süreci, egitim faaliyederi ve bu faaliyederin hem ögrenciler, hem de misyonerler adina ifade ettigi önem analiz edilmektedir.
Anahtar Sö^cükler. Amerikan Bord, Misyonerlik, Körler Okulu, Urfa, Osmanli Imparatorlugu
YÜCEL, Idris, A Missionary Enterprise in Theory and Practice: Urfa Shattuck School for the Blind in Asia Minor (1902-1914). CTAD, Year 7, Issue 14 (Fall 2011), 65-86.
Missionary activities in the modern Turkish history bear a close relation with the facts such as western influence in the region, state of the non-Muslim societies and the decline of the Ottoman Empire. Basic discussions on the background of the missionary activities conducted nearly for two millenniums require archival examination of the referred missionary organizations. This study handles the story of the Urfa Shattuck School for the Blind established by the American Board in Urfa between 1902 and 1914 by touching the correspondences and reports of the aforementioned institution. In this sense, the theoretical ground of the proposed mission institution constructed by the American Board missionaries, activities of the school and its effects on the blind students as well as the place and importance of the school within the missionary activities of the American Board are among the main facts to be investigated.
Keywords: The American Board, Ottoman Empire, Urfa Shattuck School for the Blind, missionary, Urfa
Giri§
Balkanlar, Anadolu ve bugünkü Orta Dogu'nun önemli bir kismini haritasina dâhil etmis olan Osmanli imparatorlugu, 16. yiizyildan itibaren dönem dönem Katolik ve Protestan misyonerler tarafindan ziyaret edilmisti. Ancak, imparatorlugun son yekpare asn olan 19. yüzyil, Osmanli topraklarinda esi göriilmemis bir misyoner akinina sahit oldu. Katolik ve Protestan misyonerler, Balkanlar'dan Basra Körfezi'ne kadar uzanan Osmanli vilayederinde çok sayida okul, ibadediane, saglik merkezi ve yetimhane türünden misyonerlik kurumlan tesis ettiler.1
Misyonerlik faaliyederinin teolojik boyutunu ele alan arastirmalan bir kenara birakarak, meseleyi tarih bilimi kapsaminda degerlendiren çalismalara bakildiginda konunun genelde Ermeni meselesi merkezinde incelendigi görülrnektedir. Katolik ve Protestan misyon örgüdenmelerinin, Ermenilerle meskûn mahallerde uzun yillar gösterdikleri faaliyeder dikkate alindiginda, bu durumun sasirtici olmadigi da görülrnektedir. Bu çalismalar, temei olarak misyonerlik faaliyederinin kolonyal boyutuna vurgu yaparak, misyonerlerin Osmanli tebaasi arasindaki ahengi ve bütünlügü egitim, basin-yayin, tibbì ve sosyal hizmeder gibi kanallar Ü2erinden sürdürdükleri çalismalarla bo2duklarini ifade etmektedirler. Ancak, Osmanli cografyasindaki misyonerlerin mevcudiyetini, Ermeni meselesi ekseninin ötesinde, birkaç basamak yukandan degerlendirmek, misyonerlik faaliyederinin bütüncül olarak idrak edilmesine yardimci olacakür.
Osmanli topraklaiini kusursu2 bir biçimde kendi aralannda taksim ederek2 olusturduklan misyon sahalan Ü2erinde hemen her firsati degerlendirmek suretiyle dogrudan yÜ2 binlerce insania temasa geçen misyonerlerin bilinçalti hafi2asi, bu misyonerlik kurumlanna ait her tarden faaliyet raporundan, kurum ici yazismalardan ve ülkelerinin disisleri örgüdenmeleri ile gerçeklestirdikleri muhaberati muhafa2a eden arsivlerden takip edilebilmektedir. Bu faaliyederin arka plamnin kavranmasinda, misyonerlerin hangi amaçlar dogrultusunda hedef bölgeye ulastiklan, faaliyederinin 2aman ve sardara bagli olarak geçirdigi sureç ve misyon örgütünün, bagli oldugu ülkenin hedef bölgeye yönelik politikalarinda nasil bir isleve sahip oldugu sorulan anahtar niteliktedir. Bu çerçevede one çikan en önemli tartismalar arasinda misyonerlik faaliyederinin diinyevî mi? uhrevî mi? bir hedef gözettigi konusu yer alir. Aynca, temei hedef olarak hayirseverlik/ sosyal yardimlasma seklinde formule edilen Isa'nin kralliginin insasi projesi, bir digerirli kendi inanç sistemine entegre etmeye çalisirken etik degerler açisindan nasil bir man2ara ortaya çikmistir? Amerikali misyonerlerin okyanus asm cografyalara ulasarak, Osmanli ülkesinin en ücra köselerinde dahi örgüdenme imkâni bulmasinin altinda yatan etkenler nelerdir? Bu çalisma, bu hususlann aydinlatilmasinda bir dÌ2i ipucu elde edebilmek Ü2ere Osmanli sahasindaki misyonerlik faaliyederinin Amerikan kulvanna yönelerek, bir Anadolu sehrinde, 2aman ve faaliyet alaniyla mahdud bir vaka incelemesi hedeflemekteyiz. Çalismamiz, bir misyonerlik girisiminin teori ve pratigini degerlendirmeyi amaçlamakta, bu baglamda örgüt merkezine yazilan faaliyet raporlannin içerigine nüfuz etmek suretiyle Amerikali misyonerler tarafindan 20. yüzyil baslannda Urfa'da faaliyete açilan körler okulunun tarihçesini ortaya koymayi hedeflemektedir.
Dünya'da ve Osmanli'da Körlerin Egitimi
Urfa Körler Okulu (Uffa Shattuck School for the Blind), Amerikan Bord3 örgütü bünyesinde teçkil edilmistir. Bir Protestan misyonerlik örgütü oían Amerikan Bord, 1810 yilinda, Boston'da kurulmustur. Örgüte ait misyon personell, Osmanli topraklarina 1820 yilinda ulasmistir.4 Teskilatlanmasini Bau, Merke2Î, Dogu ve Avrupa Türkiye'si misyonlan seklinde gerçeklestiren Amerikan Bord, 19. yüzyilda basta gayrimüslimler olmak üzere birçok etnik ve dinî kokenden Osmanli tebaasiyla temas saglamistir. Örgütün baslica misyonerlik enstrümani, ülkenin dort bir yaninda tesis edilen ilk, orta ve yüksek dereceli egitim kurumlan olmustur. Yüzyilin son çeyreginde ardi ardina açilan misyon hastaneleri ise Bord misyonerlerine, etnik ve dinî koken ya da sosyal statu gözetmeksizin, her türlü Osmanli vatandasina ulasma imkâni vermistir.5 Ibadet yerleri, yetimhaneler, gençler için sosyal kulüpler, zanaat kurslan ve körler için açilan özel okullar, Bord misyonerleri tarafindan kullanilan diger araçlar olmustur.
Bord tarafindan faaliyete geçirilen tum misyonerlik kurumlan, süphesiz Isa ile basladigi düsünülen yaklasik 2 milenyumluk bir misyonerlik tecrübesine dayanmaktaydi. Her bir misyon kurumu, öncelikle sabit ve önceden belirlenen bir hedef kideye odaklanmaktaydi. Misyonerlik kurumlan, çogunlukla kusursuz bir saha arastirmasi ve bir takim detayli psikolojik analizler üzerine insa edilmekteydi. 1902 yilinda, Urfa'da faaliyete geçen körler okulu da bu türden, detayli bir zemin arastirmasi üzerine insa edilecekti.
Öte yandan körlerin tarihi sürecte ait olduklan toplumlar tarafindan algilanis biçimleri, genelde négatif referanslar içermektedir. Örnegin ilkçaglarda körler, dislanmislar ve oldukça kötü muamelelerle karsilasmislardir. Kör dogan çocuklann öldürüldügüne ve Kartacalilann körleri yakarak günese kurban verdiklerine dair örnekler aktanlmaktadir.6 Körlere yönelik bu türden sira disi uygulamalar, siklikla görülmemis olsa da, onlann toplumsal mevcudiyetleri tarihi sürecte üc temei acama geçirmistir; ilk asama ayrimcilik, ikinci asama bagimlilik ve ücüncü asama Ö2gürlesme.7
Ücüncü safha, yard körlerin Ö2gürlesmesiyle ilgili en önemli unsur, körler için açilan egitim kurumlan olmustur. Körlerin egitimiyle ilgili olarak, Bau dünyasindaki profesyonel anlamda ilk girisimlerin henÜ2 18. yÜ2yüin sonlannda baslatilmis oldugu görülmektedir. Ö2ellikle 18. yÜ2yilin son çeyreginde, körlerin egitimi için Fransa, Ingiltere, Iskoçya ve Avusturya gibi birçok Batí ülkesinde, egitim kurumlan tesis edilmeye baslanmisti.8 Aslinda bu kurumsallasma cabalan, sadece körlerin sorunlanna yönelik bir girisim olmaktan 2Íyade, bu toplumlarda ortaya çikmaya baslayan sosyal içerikli sorunlann cÖ2Ümüne yönelik bütüncül yönelimlerin bir parçasrydi. Nitekim bu dönemde deliler, mahkûmlar ve yetimler gibi problemli sosyal guruplarla ilgili girisimler sÖ2 konusuydu.9 Diger taraftan ABD'deki ilk körler okulu, 1829 yilinda açildi. 1900 yilinda, büyük sehirlerdeki kör ögrenciler, kamu okullarinda ögrenime basladilar.10
Osmanli Devleti'nde Körlerin Egitimi
Osmanli topraklannda yasayan körlerin genel durumlanna bakildiginda, Ö2ellikle maarif hususunda 19. yÜ2yil sonlanna kadar hemen hemen hiçbir ciddi adimin atilmamis oldugu görülmektedir. Daha cok dügün ve senliklerde sarkitürkü söyleyerek geçimlerini saglayan körlerin egitimlerine yönelik ilk önemli adim, 1890'li yillarda atilmistir. IL Abdülhamid döneminde, Maarif Na2iri Münif Pasa'nin görme engellilerin egitimiyle ilgilenmesi ve konunun padisaha ar2i Ü2erine 1891 yilinda Di/si^ ve S agir Mektebfne. bagli olarak bir Amalar Okulu açilmistir.11 Bu okul, Avrupa'da ve ABD'de faaliyet gösteren körler okullanna benzer bir egitim müfredaüni ortaya koyamamis ve ögrencilere, modern egitimden ziyade yogunlukla muzik egitimi verilmistir. 12 Üstelik zaman içerisinde muzik egitiminin de kaldinlarak egitime yalnizca ilahi ve kasidelerle devam edilmesi sonucu ögrenciler okuldan uzaklasmisür. Böylece beklentileri karsilayamamasi üzerine okulun faaliyederine, 1897 yüinda son verilmistir.13 Ancak, bu yülarda göz doktoru Esat Bey'in görme engellilerin egitimlerine yönelik bir farkindalik yaratmak üzere gösterdigi çaba dikkate degerdir.14 Dr. Esat Bey, görme engellilerin egitimlerini yakindan takip etmis, Avrupa'da faaliyet gösteren okullarla ilgili incelemeler yapmistir. Öyle ki zaman zaman bu hususla ilgili sempozyum ve bilimsel toplantilara katilarak, tebligler de vermistir. Dr. Esat Bey, baskentte modern bir körler okulunun açilmasi için 1903 yüinda bir basvuruda bulunmus ve bu hususun Bâb-i Ali nezdinde önemsendigine dair müspet bir cevap almasina ragmen, somut bir sonuç elde edememistir. Konuyla ilgili bu yülardaki resmî yazismalar, Bâb-i Alî'nin yeni bir körler okulu acümasina olumlu yaklastigini göstermektedir. Ancak, girisimlere ragmen modern bir körler okulunun faaliyete geçirilmesi mümkün olamamistir. Okul için gerekli malí tahsisatin çesitli sebeplerle aynlamamasinin, böyle bir kurumun tesisine ve faaliyete geçmesine engel teskil ettigi yönünde bir kanaat söz konusudur.15 Bununla birlikte 1890'li yillardan itibaren Osmanli baskentinde, körlerin egitimiyle ilgili bir hassasiyetin gelismekte oldugu bir gerçektir. Konuyla ilgili arastirmalar, gerek Bâb-i Alî'nin, gerek Dr. Esat Bey gibi duyarlilik sahibi kisilerin, tasrayi kapsamasa da en azindan baskentteki görme engelli çocuklarin egitilmesi gerekliligi hususunda kuweden fiile geçemeyen yapici bir tutum içinde olduklanni göstermektedir. Ancak bu olumlu tutum, Osmanli baskentinde modern bir okulun viicuda getirilmesi için kâfi gelmemistir. Okulun açilamamasinin ardinda yatan nedenin, yalnizca maddî imkânsizliklarla açiklanmasi fazlaca iyimser bir yaklasim olur. 16 Zira, çalismanin ilerleyen bölümlerinde hikâyesi aktarilacak oían Urfa Körler Okulu'nun açilis ve faaliyete geçis sürecinin, hiç de büyük butçelere gereksinim duyulmadan, son derece müteva2i imkânlarla gerçeklestirilmis oldugu görülmektedir.
Körlerin Egitimine Yönelik îlk Misyoner Giri§imleri
Urfa'da, körler okulu açilmadan once, Bord misyonerleri 2aman 2aman Osmanli topraklanndaki körlerin durumuyla ve egitim ihtiyaçlanyla ilgili ba2i tespiderde bulunmuslardi. Anadolu'da bir körler okulunun açilmasi hususunda ilk tartismalar, 1864 yilinda Batí Türkiye Misyonu'nun17 yillik toplantisi sirasinda giindeme gelmis, fakat okul insasiyla ilgili somut bir sonuç alinamamisti. 18 Ancak, yine de 1864 yilindan itibaren Bord'a ait egitim kurumlan, 2aman 2aman kör ögrencilere egitim verdi. Hatta kimi kör ögrenciler, ortaokul dÜ2eyinde ögrenim gördüler. Bu ögrenciler egitime ilk olarak 1864 yilinda, Moon sistemiyle19 kabartümis olan Türkce St. Matthew ìnah ile baslamislardi. Ayni süre 2arfinda bu kitap birçok egitim kurumuna dagiülmis, ancak ayni türden kitaplann sürekli kullanimi kisa sürede eskimelerine yol açmisti. Körler için Ö2el olarak basümis kitap ve teçhi2ata ulasmaksa pek de kolay olmuyordu.20 Aynca bu cabalar, körlere yönelik sistemli bir egitim müfredatinin ürünü olmaktan oldukça uzakü. Nitekim katilim da sinirli orandaydi.
Osmanli topraklannda bir körler okulu tesisiyle ilgili ikinci önemli girisim, 1894 yilinda istanbul'da gerçeklestirildi. Bord misyonerlerinden H. O. Dwight ile C. J. Tarring, Rev. ?. L. Long, Hohanness Minasyan ve Rev. W. F. Anderson'dan olusan bir komite, 11 Mayis'ta bir toplanti dÜ2enledi ve istanbul'da ya da civardaki yerlesim birimlerinden birinde bir körler okulunun acümasini kararlastirdi. Aliñan kararlar arasinda, okulun egitim esasinin Hiristiyanlik temasi Ü2erine tesis edilmesi gerekliligi de vurgulanmisti. Bord misyonerlerinden meshur Rev. Elias Riggs'in oglu, gÖ2leri görmeyen Charles W. Riggs'in de okuldan sorumlu ögretmen olarak atanmasi kararlastinldi.21 Ancak, tespit edilemeyen sebeplerle, toplantiyi takip eden yülarda, bu okulun tesisi mümkün olamadi. Öte yandan yüzyilin somma ulasildiginda, Istanbul ve dolaylarinda olmasa da bir diger Osmanli sehri Urfa'da, bölgedeki ilk körler okulunun açilmasi için sonuç getirici bir girisimde bulunuldu. Urfa'da açilan bu okul, bir misyonerlik kurumu olarak ciddî bir misyolojik teori ile temellendirilecekti.
Körler ve Misyonerlik
Bord misyonerleri prensip olarak ilk once hedef kideyi ve daha sonra da bu kesimin ihtiyaçlanni tespit ederek ise koyulmaktaydi. Faaliyete geçirilmesi tasarlanan her bir girisim, detayli bir fi2ibilite çalismasi ile fayda-risk anaÜ2Í üzerine temellendirümekteydi. Urfa Körler Okulu da bu minval Ü2erine tesis edildi. Buna göre; öncelikle etnik ve dinî koken gÖ2etilmeden Osmanli topraklannda yasayan bütün körlerin sosyo-ekonomik kosullan analÌ2 edilerek ise baslandi. Ilk tespit, körlerin içinde bulundugu olumsu2 maddî kosullardi. Buna göre, Türk imparatorlugifnaz yasayan körler oldukça yoksul ve cahil durumdaydi. Kör bir erkek ya da kadin ticari olarak, gÖ2leri görmekte olan diger kimselerle rekabet edebilecek konumda degildi. Kendi kendilerine yetebilmeleri için gerekli olan temei dÜ2eyde bir 2anaat bilgisini edinemiyorlardi. Hai böyle olunca, birçogu basta Osmanli baskenti olmak Ü2ere büyük sehirlere göcerek, dilencilik yapmakta ve geçimlerini bu sekilde saglamaktaydilar.22 Diger taraftan, sayilan nadir de olsa geçimlerini marango2luk, hasir sandalye ve sepet imalati, pamuk toplayiciligi gibi faaliyederle saglayan kör erkekler ve kadinlar bulunmaktaydi. Ancak körler, genelde, temei 2anaat egitimine tabi tutulmadiklan için bu türden meslekleri icra edememekteydiler. Böylece Bord misyonerleri, körlerin, egitim ve ögretime tabi tutularak, meslek sahibi olabilecekleri yönünde oldukça pragmatik ve önemli bir tespitte bulundular.
Bord misyonerlerinin körlerle ilgili ikinci önemli tespiti, onlann toplum içindeki sosyal konumlan Ü2erine oldu. Kimi 2aman hayadanni sarki söyleyerek ya da dügünlerde davul çalarak ka2anan körlerin toplumsal imajlan oldukça olumsu2du. Kendi kendilerine geçimlerini saglayamayan, aile bireylerine ya da hayirseverlere bagimli bir biçimde, edilgen bir hayat yasayan körlerin, toplumun diger bireylerinde saygi uyandirmadigi görülmekteydi.23 Nitekim, kör ki2larin önemli bir kismi, kendi saçlanni dahi taramayi ve örmeyi beceremiyordu. Yine, okuma-ya2ma bilmeyen ve dolayisiyla temei dÜ2eyde bir tedrisi birikimden dahi mahrum olan körler, sosyal hayatin içerisinde var olamiyordu. Dolayisiyla körlere okuma-ya2ma, edebiyat, tarih ve matematik gibi derslerin okutulacagi bir egitim kurumu, kendilerinin sadece meslek sahibi olmalanna imkân saglamayacak, ayni zamanda toplum içinde, birey olarak kendilerini ifade edebilmelerini ve saygi görmelerini saglayacakti.
Körler için açilacak bir egitim kurumu, sadece körleri degil, örüntüsel olarak onlann çevresinde bulunan kimseleri de hedef edinmekteydi. Okulda ögrendikleri çesitli türden zanaat tecrübesi sayesinde meslek edinecek olan körler, almis olduklan sosyal ve fen dersleri sayesinde, genel kültürlerini ve bugi birikimlerini artiracaklardi. Böylece, okula baslamadan önceki ve mezuniyet sonrasi durumlannin mukayesesi, toplum nezdinde oldukça etkileyici ve carpici bir olgu olarak algilanacakti. Buna göre; ilk halka, kör kimsenin ebeveyninden, kardeslerinden ve akrabalanndan olusmaktaydi. Ikincil olarak, yasanüan bölgenin sakinleri arasindaki farkli mezhep guruplanndan insanlarin sempatisinin kazanüacagi düsünülmekteydi.24 Ücüncü olarak ise, bölgedeki idari ve askerî kamu görevlilerinin olumlu görüsleri kazanüacakti. Körler üzerinden ulasümasi düsünülen dairenin son ve oldukça önemli bir halkasini da, mezun ögrencilerin farkli sehirlerde faaliyete geçirecekleri körler okullari vasitasiyla ulasilacak olan diger kör ögrenciler olusturmaktaydi. 25 Hatta misyonerler, körlere verilecek egitimin toplum nezdindeki önemini, bu okullann normal misyoner okullanna kiyasla daha büyük bir sempati toplayacagi Sekunde bir kiyaslama ile belirtmislerdi.26
Urfa Shattuck Körler Okulu
Urfa'da faaliyet gösteren Bord misyonerlerinden Corinna Shattuck, Osmanli topraklanndaki ilk körler okulunu açma isini üsdendi. 1848 yilinda, ABD'nin Kentucky Eyaleti'nde dogan ve dort yasinda yetim kalan Shattuck, büyükannesi tarafindan yetistirilmisti. Egitimini tamamladiktan sonra, 1873 yilinda Osmanli topraklanna ulasan Shattuck, örgütün Merkezi Türkiye Misyonu olarak belirledigi Adana, Maras, Antep ve Urfa dolaylannda ögretmenlik yapmis ve nihayet 1890'li yülardan itibaren kalici misyon sehri olarak Urfa'da faaliyederini devam ettirmisü. 27 Urfa'da, yogunlukla istigai ettigi yetimhane çalismalan esnasinda, buradaki çocuklann endüstriyel çalisma adi altinda finncilik, terzilik, ayakkabicilik, bagcilik, marangozluk, demircilik ve dikis-nakis gibi çesitli zanaat dallarinda egitim görmelerini saglamisti.28 Shattuck, körlerin egitimiyle ilgili bir girisimde bulunma firsatini, ögretmen Mary Harutunian'in 1898 yilinda, Urfa'ya transferiyle yakaladi. Yetim olarak büyüyen ve tek gÖ2Ü görmeyen Mary Harutunian, Maras'taki Merke^i Türkiye Ki% Koleßnacn (The Central Turkey Girls' College), 1893 yilinda mezun oldu. Birkaç yil Adana'da ve Adapazan'nda ögretmenlik yapan Harutunian, 1898 yilinda, Urfa'ya geldi. Burada bir yil ogretmenlik yaptiktan sonra, 1 899 yazinda, göz iltihaplanmasi sonucu görmekte oían tek gözünü de kaybetti ve tamamen kör oldu. Bunun üzerine Shattuck, Harutunian'a maddi destek saglayarak, bir yil egitim almak üzere Londra'da bulunan Royal Normal School for the Blind adindaki körler okuluna gönderdi. Harutunian, Londra'da, 19 ay boyunca, körlerin egitimi için gerekli oían modern düzeyde bir müfredat ile egitim araç gereçleri hakkinda bugi edindi.29
Harutunian, Londra'daki e^timinin ardindan 1902 yilinda, Urfa'ya döndü. Akabinde, Shattuck ile birlikte bir körler okulu açmak için kollan sivadi. ingiltere'de ögrenmis oldugu Braille alfabesini30, öncelikle Ermeniceye uyarladi. Oldukça mütevazi sardardaki iki odadan olusan okul, hem ögrencilerin yatakhanesi, hem de derslikleri olarak kullanilmaktaydi. Egitim, 4-5 yillik bir sürece yayilmisü.31 Ilk yülarda ögrenci sayisi genellikle 15 dolaylannda oldu. Okutulan dersler, baslangiçta temei düzeyde okuma-yazmadan ve matematikten ibaretken, çok geçmeden oldukça cecidi ve sofistike yeni alanlar müfredata eklendi. Okul, açilisini takiben, henüz ilk on yilini tamamlamadan, ögrencilerine organ32 calma ve muzik dersleri, Incil dersleri, fizikî cografya, Ingilizce, Türkce ve Ermenice okuma-yazma, genel tarih, Ermeni tarihi, fizyoloji ve aritmetik üzerine egitim verir oldu.33 Bu derslerin yani sira Fi%tk Kultur (physical culture) basligi altinda, ögrencilere çok yönlü beceriler kazandirilmaktaydi. Fizik Kultur derslerinde yemek servisi, çesitli türlerde örgü yapma, dikis-nakis, hasir orme, kamis sandalye ve tabure orme gibi çok yönlü pratik beceriler ögretiliyordu. Aynca, Ev Bilgisi domestic science) adi altinda, Ö2ellikle ki2 ögrencilere, ev isleriyle ilgili olarak verilen oldukça yararli bir ders mevcuttu. Bu derste, gÖ2leri çok a2 miktar da olsa görebilen ögrencilere, yemek yapma, servis etme ve çamasir isleri konusunda egitim verilmekteydi.34
Derslerde ögrencilere okutulan kitaplann önemli bir bölümü Ingiltere'den ve ABD'den bagis olarak gönderilen dinî içerikli yayinlardi. 35 Bu kitaplardan ba2ilan, Jesus 's First Prayer, Christy's Old Organ, Pilgrim's Progress, Jewels ve Cross Bearer basligini tasimaktaydi. 3(S Ben2er sekilde kutsal ya2ilar ve dinî risaleler, ögrencilere siklikla okutulan materyal arasinda yer aldi. Okulun ders programi ögrencilere cecidi 2anaat dallanndan yabanci dil ögrenimine kadar oldukça dünyeví bilgiler sunmasina ragmen, bu çalismalann 2emininde yer alan dinî boyutun son derece belirgin oldugunu söylemek mümkündür. Nitekim, okumaya2ma ve yabanci dil ögreniminde kullamlan materyalin tamami dinî literatür Ü2erineydi.
Her yd dÜ2enli olarak Eylül ayinda açilan okul, Ha2iran baslarinda, kilisede gerçeklestirilen törensel bir sinav ve me2uniyet uygulamasi ile ya2 tatiline girmekteydi. Ögrenciler yd boyunca ögrenmis olduklan bilgileri ve becerileri kilisede i2leyiciler önünde ortaya koymakta, koro ve solo ilahiler okumaktaydilar. 37 Mezuniyet hususunda, her bir ögrencinin etik durumu ve derslerindeki basansi anahtar rol oynamaktaydi. Örnegin 1909 yilinda, derslerindeki basansina ragmen, kleptomani rahatsi2ligi bulunan Markared adinda bir ögrenci, arkadaslanna ait esyalan çalmaktan bir türlü va2geçmedigi için me2un edilmemisti. 38 Ben2er sekilde derslerinde basansi2 bulunan ögrencilere de diploma verilmemekteydi. Bord misyonerlerinin me2uniyet ve sinif geçme hususunda gösterdikleri bu hassasiyet, muhtemelen okulun hedefleri ile dogrudan ilgiliydi. Okul, temelde Anadolu'nun çesitli onde gelen sehirlerinde körler okulu açacak nitelikte ögretmenler me2un etmeyi hedeflemekteydi. Aynca yine me2un ögrencilerin önemli bir kismi, vai2 (Bible Women)39 olarak Bord misyonerleriyle birlikte Anadolu'daki birçok yerlesim birimindeki örgüt istasyonlannda istihdam edilmekteydi. Okulun kurucu ögretmeni Mary Harutunian, Urfa Körler Okulu'nun hedefini, "bu okul, dallanni diger Rehiriere kadar U2atacak olan bir agaç olmalidir" seklinde belirtmekteydi.40
Diger taraftan, okulda gerçeklestirilen tum bu çalismalar, birkaç kisilik bir kadro tarafindan sürdürülmekteydi. 1904 yilinda, Halep'te Dr. Altunyan tarafindan ameliyat edilen Harutunian'in gÖ2lerinden biri yeniden görmeye baslamis ve kendisi okulda basögretmen sifatiyla egitim ve ögretim islerinin sorumlulugunu üsdenmisti. Ingiltere'den döndükten sonra Braille alfabesini, Ermeniceye uyarlayan Harutunian, müteakip yillarda durmaksi2in Incil'in ve diger dinî eserlerin Ermenice Braille alfabesine aktanlmasiyla mesgul oldu.41 Okul kadrosunda, Harutunian'a yardimda bulunmak Ü2ere gÖ2leri gören bir yardimci asistan yer almaktaydi.42 Öte yandan Corinna Shattuck, 1910 yilina kadar, okulun sorumlu misyoneri olarak görev yapti. Ancak, Shattuck, kis aylannda geçirdigi rahatsi2lik sonucu, 1910 Nisan'inda bir süreligine ABD'ye dönmeye karar verdi. Zorlu bir yolculuk sonrasinda Massachusetts'e ulasan Shattuck, rahatsi2liginin agirlasmasi sonucu, Mayis ayinda öldü.43 Urfa'da Bord'a ait görevli tek misyoner olan Shattuck'un ölümünün ardindan, Bayan Luäle Foreman geçici olarak bölgeye gönderildi.44 1911 yilinda Rev. Francis H. Leslie, Bord tarafindan Urfa'ya kalici misyoner olarak atandi.45
Okuldaki Ögrenci Profili
Urfa Körler Okulu, bölgedeki yegâne örnek oldugundan Alman misyonerler dahi etkinlik alanlanndaki kör ögrencileri Urfa'ya göndermis ve egitimleri için finansal destek saglamislardi.46 Ancak, Urfa Körler Okulu'nun baslica ögrenci kaynagini, Osmanli sahasindaki Bord örgüdenmesi bünyesinde faaliyet gösteren misyonerlerin ve papa2larin iletisim kurdugu kör çocuklar olusturuyordu.47 Bu ögrencilerin büyük bir kismi, Anadolu'nun çesitli yerlesim birirnlerinden, ailelerinden aynlarak Urfa'ya getirilmekte ve yatili olarak egitim görmekteydi. Adana, Maras, Antep, Adiyaman ve Haçin gibi civar ülerden gelen ögrencilere ilaveten Harput, Kayseri ve Mer2ifon gibi daha U2ak yerlesim birirnlerinden gelen talebeler de sÖ2 konusuydu.48 Yatili olarak egitim görenler haricinde, gündü^ ögrencisi day pupil) olarak Urfa'daki yetimhaneden ve sehir merke2inden gelen ögrenciler de vardi. Diger taraftan bu ögrencilerin çogunun körlük nedeni, suçiçegi ve iltihap kaynakliydi. Ancak, dogustan kör olanlar ile kizil humma hastaligi ya da yaralanmalar sonucu görme yetisini kaybetmis olan ögrenciler de vardi.49 Ögrencilerin önemli bir kismi, 6-7 yaslannda egitime baslamaktaydilar. Genellikle, 10 yasini asmamis olanlar düzenli egitime dâhil ediliyordu. Ancak yaslan ilerlemis olan yetiskinler de çesitli asamalardaki egitim seanslanna yerlestirilerek, egitim sürecine dâhil ediliyorlardi. Örnegin 1911-12 egitim yilinda ögrenciler arasinda 45 yasinda kör bir kadin da bulunmaktaydi. Dort yd kadar once gözlerini kaybetmis olan bu kadin, vaiz bible woman) olabilmek için dersleri düzenli bir biçimde takip etmekteydi.50
Urfa Körler Okulu'nun yillik faaliyet raporlannda, ögrencilerin etnik ve cîinî kökenlerine dair detayli bir veri yer almamaktadir. Ancak raporlarda geçen isimlerden ve ögrencilerle ilgili çesitli anekdotlardan anlasildigi üzere ögrencilerin önemli bir kisminin Ermeni kökenli oldugu söylenebilir. Fakat sinirli sayida da olsa kimi zaman Müslüman ögrencilerin, hem Urfa, hem de civar yerlesim birimlerinde Bord misyonerlerinin denetiminde körlerin egitimine yönelik olarak açilan okullarda egitim aldiklan görülmektedir.51
Okulun Finans Kaynaklan
Urfa Körler Okulu'nun faaliyete geçiriknesi için malí anlamda ciddî bir yatirim gerekmemisti. Aynca, okuldan sorumlu olan Bord misyoneri, hali hazirda Urfa'da faaliyet göstermekte olan personeldi. Yard okula özel bir misyoner atamasi yapilmami§ olmasi, Bord'un bütcesini önemli bir yükten kurtanyordu. Ancak takip eden yillarda ögrenci sayisinin artmasi ve bu ögrencilerin çogunun yatili olarak ögrenim görüyor olmasi, okulun giderlerini yükseltti. Bu giderlerin tamami, elde edilen bagislarla karsilandi. Körler Okulu'nun faaliyet raporlan, diger birçok misyoner kurumunda oldugu gibi, bazi yillarda Amerikan kamuoyuyla paylasildi ve özenli bir üslup ile bagis talep edildi. Bahsi geçen bagis taleplerinin dili oldukça hassas ve etkileyici bir üslup tasimaktaydi. Örnegin Mary Harutunian, 1911 yilinda yaptigi bagis çagnsinda; dinî anlamda gerçeklestirilen basarilar ve ögrencilerin kaydettikleri mesafeyi aktardiktan sonra, okulun ihtiyaçlannin karsilanmasina binaen "keske yalnizca Amerika'nin israfi bize gönderilse" demekteydi.52
Okul binasinda gerçeklestirilmesi düsünülen yenileme çalismalan ya da insa edilmesi tasarlanan ek bir yapi için gerekli finansman, bagis çagrilanyla kamuoyundan mütemadiyen talep edildi. Bu çerçevede varlikli birçok hayirsever, Urfa Körler Okulu'nun Philadelphia, New York, Londra ve istanbul'da belirlemis oldugu adreslere ya da dogrudan Urfa'ya para göndererek bagista bulundu. 53 Aynca yil içinde elde edilen bagislann bir bölümü, ingiltere'den ve ABD'den dÜ2enli olarak okula yardimda bulunan kimseler tarafindan gerçeklestirildi. 54 Bagolar aynî surette de gelmekteydi. Örnegin, Londra'dan çok sayida Braille alfabesinde kitap ve ögrenciler için kiyafet yardiminda bulunuldu. 55 Aynca, Osmanli Devieti sinirlan içindeki sair eyalederden de gerçeklesen bagislar söz konusuydu. 56 Öte yandan okul üzerindeki malí yükün azalülmasi için yatili ögrenciler mevcut islere yardimda bulunmaktaydi. Su tankinin doldurulmasi, mutfak isleri ve genel temizlik yapümasi gibi rutin islere çogunlukla ögrenciler yardim etmekteydiler.
Urfa Körler Okulu'nun bagislar haricinde önemli bir diger geür kalemi daha vardi. Ögrenciler, egitimleri esnasinda ögrendikleri zanaat dallannda ayni zamanda üretici konumundaydilar. Üretilen baslica ürünler arasinda, hasirla hazirlanan ev esyalan gelmekteydi. Hasir sandalyeler, tabureler, masa örtüleri, hablar ögrenciler tarafindan en çok üretilen ürünlerdi.57 Hatta daha sonraki yülarda, hamak ve çesitli kiyafeder dahi üretilmeye baslandi.58 Ürünler, genellikle böige halkina pazarlandi. Aynca, kilisede gerçeklestirilen sene sonu etkinliklerinde bu ürünler sergilenmekte ve satilmaktaydi.59 Diger taraftan bu ürünlerin sergilenmesi, geür kaynagi yaratmanin yaninda, kör ögrencilerin kat ettikleri mesafenin katihmcilara gösterilmesi açisindan da önemi haizdi. Son olarak, Urfa Körler Okulu'nun finans kaynaklan bakimindan Bord'un bölgede faaliyete açmis oldugu saglik ve egitim temelindeki diger misyonerlik kurumlanyla ayni sisteme sahip oldugu söylenebilir. Yani, girisimci misyonerlerce projelendirilen ve faaliyete geçirilen misyonerlik kurumu, Bord'un kurumsal destegi ve hayirseverlerden elde edilen bagislarla islerlik ve süreklilik kazanmaktadir.
Dinî Propaganda ve Misyonerlik Uygulamasirun Araci Olarak Okul
Çalismanin daha önceki bölümlerinde de belirtüdigi üzere Urfa Körler Okulu, dünyevi oldugu kadar ruhani temellere dayanmaktadir. Okulun isleyis programmiti arka plani, tamamen misyonerlik metotian çerçevesinde insa edilmistir. Shattuck, yazismalarda çogunlukla bu okulun bir Tannsal pian (providential pian) oldugunu vurgulamaktadir. 60 Ögrencilere derslerde okutulan dinî içerikli yayinlar, Urfa Körler Okulu'ndaki en önemli dinî propaganda materyali olarak degerlendirilebilir. Dersler, haftanm giinlerinin tamamma yayilmis durumdadir. Ögrenciler, bu derslerde okuma-yazmayi, dil egitimini ve hatta tarih ögrenimini dahi dinî risaleler, Incil'den bölümler ve dinî kitaplar üzerinden gerçeklestirmektedirler. Derslerde Protestanlikla ilgili alenì olarak okutulan dinî materyalleri, gerçek etkisi bilinçaltina yönelik bir uygulama olarak degerlendirmek mümkündür.
Urfa Körler Okulu'nun açilisini takip eden birkaç yilda ögrencilere yönelik dinî uygulamalarm gittikçe koyulasmis oldugu görülmektedir. Örnegin, 1906 yilma kadar yalni2ca Cuma günleri gerçeklestirilen dinî toplantilar, bu yildan itibaren haftada uç giine çikanlmistir.61 Aynca ögrenciler, her Pazar, kilisede gerçeklestirilen Pazar ayinlerine götürülmüslerdir. Hafta içinde ögrencilere sabah takvasi morning devotion) adinda sabah ibadederi yaptinlmistir. Bu ibadeder temelde gönüllülük esasma dayanmamis ve egitmenler tarafmdan zorunlu kilinmistir. Örnegin, 1910-1911 çalisma raporunda, ögrencilerin, papazm Pazar ayinlerinde vermis oldugu vaazlan Pazartesi sabahlan tekrar etmelerinin zorunlu küindigi aktanlmaktadir.62 Okulun basögretmeni Mary Harutunian, her sabah kahvalti öncesi, kiz ögrencilerle birebir dua seanslan uygulamistir. Bu seanslarda, ögretmen ve ögrenciler, Braille alfabesiyle hazirlanan incil'den bölümler okumuslardir. Bu ögrenciler arasinda mezuniyet sonrasmda kadm vaiz olarak görev almak isteyenler daha yogun bir dinî programa tabi tutulmuslardir. Bu ögrencilerin kilisedeki dinî organizasyonlari ve Pazar ayinlerini daha sik takip etmeleri tesvik edilmis ve Urfa'da ev ev dolasarak, dinî propagandada bulunan görevlilere eslik ederek egitim almalan saglanmisür.63
Çogunlugu Gregoryen mezhebine bagli oían ögrenciler arasindan, okulda tabi tutulduklan yogun dinî propagandaya bagli olarak Protestan kilisesine kayit yapüranlar olmustur. M Benzer sekilde dinî propagandadan etkilenen ve Hiristiyanlikla ilgili meseleleri ögretmenleriyle konusmak isteyen ögrencilerle ilgili anekdodar aktanlmaktadir. Okuldaki misyonerlik girisimleri, teknik bir sablonun ögrencilere uygulanmasi Sekunde düsünülmemelidir. Dinî telkinler oldukça samimi bir ortamda, çogunlukla birebir ileüsim temeline dayanmaktadir. Ögrenci-ögretmen arasmdaki dogal ileüsim atmosferi ve okulun yatili olusu, Bord misyonerlerine dinî propaganda için oldukça genis bir 2aman tanimaktadir. Misyoner Shattuck ve görevli ögretmenlerin, kimi aksamlar ögrencilerle bir araya gelerek birlikte okuduklari ilahiler, okul vasitasiyla gerçeklestirilen misyonerlik uygulamasinin okul yasaminin bütününe yayilmis oldugunu göstermektedir.65
Urfa Körler Okulu, açilisini müteakiben Bord misyonerlerinin hedefleri dogrultusunda islerlik ka2anmistir. Ögrenciler yogun bir meslekî ve dinî egitime tabi tutulmus ve ögrencilerin tamamina yakini okulu basanyla bitirmistir. Okulun me2unlan arasinda memlekederine dönenlerden ba2ilan, yeni körler okullannin açilmasim saglamistir. Örnegin, 1907 me2unu bir ögrenci, me2uniyeü sonrasi memleketi Marag'a dönerek, burada bir körler okulu açmistir. 66 Ben2er §ekilde Urfa Körler Okulu me2unlan Adana'da, Haçin (Saimbeyli)'de ve Antep'te de birer körler okulu tesis etmislerdir.67
Okulun Protestanligi yayma hedefleri çerçevesinde, me2unlanndan bazilari, Urfa'da bulunan diger körler arasinda dinî propaganda çalismalan gerçeklestirmistir. Örnegin okulda egitim almis oían 45 yasinda bir kadinin, dinî propaganda çalismalanni büyük bir gönüllülükle gerçeklestirdigi ve gÖ2leri gören ya da görmeyen birçok sehir sakini arasinda ilahiler söyleyip, dinî yayinlardan bölümler okudugu görülmektedir. Üstelik bu propagandalar, Müslüman aileler arasinda da gerçeHestirilrnistir.68
Birinci Dünya Sava§i ve Okulun Kapanmasi
Osmanli topraklannda yasayan körlere yönelik ilk modern egitim kurumunu faaliyete geçkdiklerinin farkinda olan Bord misyonerleri, Urfa Körler Okulu'nu dünya standardanna yükseltmek için girisimlerde bulundular. Urfa Körler Okulu, bir anlamda Maras, Adana ve Antep gibi civar sehirlerde ardi ardina tesis edilen körlerin egitimine yönelik okullann ilham kaynagi olmustu. Okulun basögretmeni Mary Harutunian, Osmanli topraklanndaki körler okullannin anasi olarak niteledikleri Urfa Körler Okulu'nu daha yüksek standardara ulastirmak için Boston'daki Perkins Ensütüsü'nde egitim almak Ü2ere 1914 yüinda bir yüligina Boston'a gitti.69 1913-1914 çalisma yüina ait Urfa Körler Okulu'nun son raporu, çalismalann oldukça kusursu2 bir biçimde devam ettigini gösteren detaylar içermektedir. Ancak 1914 ya2inda balayan I. Dünya Savafl, Osmanli topraklanndaki neredeyse bütün misyonerlik kurumlanni derinden etkilemistir. Bord misyonerlerinin basta Ermeniler olmak Ü2ere, büyük bir ehemmiyede konsantre olduklan gayrimüslim tebaanin teerübe ettigi sureç ve Ermeni teheiri, Bord'a ait misyon kurumlannin atil bir duruma düsmesiyle sonuçlanmistir. 1915 yilinda baslatilan Ermeni teheiri, savasin getirdigi ulke genelindeki yikim ve Osmanli ile ABD arasindaki diplomatik iliskilerin 1917 yilinda kesilmis olmasi, Bord misyonerlerinin birçok misyon istasyonunu kapatmasryla sonuçlandi.
Bord'un Urfa'dan sorumlu misyoneri F. H. Leslie, savasin baslamasiyla birlikte Urfa Amerikan konsolosu görevini de yerine getirmeye baslamisti.70 Tehcirin baslangicini müteakip 1915 ya2inda Urfa'daki birçok misyon binasina hükümet yetkililerince el konulmustu. Savas sardarindan kötü derecede etkilenen misyoner Leslie, 1915 Ekim'inde öldü.71 Çehirdeki Bord misyonerinin ölümü Ü2erine Urfa Körler Okulu da 1915 yilindan itibaren tamamen islevsiz kaldi.72 Misyoner Leslie'nin esi, 1917 bahannda Urfa'ya döndü.73 Ancak ne bu tarihte, ne de savas sonrasinda sehirdeki misyon faaliyederini yeniden baslatmak mümkün olmadi.
Ögrenciler ve Misyonerler Adina Kazanimlar
Urfa Körler Okulu, 1902-1914 yülan arasinda gerçeklestirdigi egitim faaliyederi sonueu, birçok görme engelli ögrenciye diploma kazandirdi. Okulun faaliyet gösterdigi bu sürec, bir dizi dinî, poliük, sosyal, ekonomik ve pratik kazanimla sonuçlandi. Bord misyonerleri adina okulun gerek ögrenciler, gerek ögrenci yakinlan ve böige halki üzerinde yarattigi dinî etkinin oldukça kayda deger oldugunu söylemek mümkündür. ^öyle ki Gregoryen, Katolik ya da Islam inancina sahip ögrenciler, okulda geçirdikleri sûre zarfinda ciddî bir Protestanlik propagandasina tabi tutulmus ve bazi ögrencilerin dogrudan Protestanligi benimsemesi saglanmistir. Aynca, kadin vaiz olarak yetistirilen çok sayida ögrenci, hem kendilerinin Protestanligi benimsemesi, hem de böige halki arasinda misyonerlik faaliyeti sürdürülmesi adina önemli birer kazanim olmustu. Yine mezun ögrencilerin Antep, Maras ve Adana gibi sehirlerde körlerin egitimine yönelik okullar açmasi, Urfa'da atilan tohumun Protestanlik propagandasi temelinde I112I1 bir biçimde Anadolu'nun farkli bölgelerine nüñi2 etmesi manasina gelmektedir.74
Urfa Körler Okulu'nun Bord misyonerleri adina ikinci önemli getirisi, okulun gerek bolge halki, gerekse yöneticiler ne2dinde kabul görerek misyonerlik faaliyederine karsi olusabilecek olasi muhalif tavirlan bertaraf etmesi yönündedir. Me2uniyet törenlerinde sergilenen kör ögrencilerin ürettikleri ürünler ve ögrencilerin kat ettikleri tedrisî asama, böige halki tarafindan ilgiyle Ì2lenmistir. Aynca, 1910 Ha2Ìraninda gerçeklestirilen me2uniyet töreninde, Bâb-i Ali müfettisinin okulla ilgili övgü dolu sÖ2ler sarf etmesi, Urfa Körler Okulu'nun devlet ne2dinde politik kabul gördügü Sekunde yorumlanabilir.75 Nitekim, okula ait mevcut raporlarda, herhangi bir hükümet yetkilisinin muhalefetine dair bir bahis geçmemektedir. 76 Ö2ellikle, 1880'li yillardan itibaren, Ermeni sorunuyla ilintili olarak payitahtin misyonerlik faaliyederi karsisinda almaya çalistigi önlemler ve çok sayida ruhsatsi2 misyonerlik kurumuna karsi merke2Î ve yerel otoriterler tarafindan dönem dönem uygulanmaya çalisilan kisidama girisimleri gÖ2 önünde bulunduruldugunda, bir hükümet görevlisinin misyoner kimligine ragmen Urfa Körler Okulu'nu övücü bir konusma yapmis olmasi oldukça manidardir.77 §u sartlarda Bord misyonerlerinin Urfa Körler Okulu vasitasiyla kendileri adina oldukça önemli iki unsur olan dini propaganda ve politik kabul konusunda basan sagladiklan söylenebilir.
Okulun ögrenciler adina saglamis oldugu süphesi2 bir dÌ2Ì getiri sÖ2 konusuydu. Bunlardan ilki, ögrencilerin çok sayida pratik bilgi edinerek, okuldan me2un olmalan hususudur. Kendi baslanna saçlanni dahi tarayamadiklan aktarilan görme engelli çocuklar, müthis bir degisim yasayarak, okuldan me2un olmuslardir. Mezun ögrenciler, artik ev islerinin neredeyse tamamini kendi baslanna yapabilecek duruma gelmislerdir. Aynca bu pratik yararlann ötesinde okul, ögrencilerin toplum içerisindeki konumlanni degistirerek, sosyal düzeylerinde devrim niteliginde farklilasma saglamistir. 1911 yilinda okuldaki kiz ögrencilerden biri, kendisinde gördügü degnimi ve kazandigi özgüveni su sözlerle ifade etmisti;78 "Evimi^e bir misafir geldiginde bir fare gibi çabucak ortadan kaybolurdum. Fakat simdi, okulda edindigim örgü ve oya islerì gibi beceriler ve derslerde ögrendigim bilgikr say esinde misafirlerle birlikte ho s vakit gecirip, birçok konu uterine sohbet edebiliyorum" Ögrenciler, gerek edindikleri sosyal beceriler, gerekse enstrüman calma ve sarki söyleme gibi kültürel vasiflar araciligiyla ruhsal bir dönüsüm de yasamislardi. 79 Bu degisim, ögrencilerin tum hayadarini etkileyecek düzeyde kapsamli bir programin sonucuydu. Öyle ki jimnastik dersleri ile kizlara viicudanni bir hanimefendi gibi nasil tasiyacaklari dahi ögretilmisti.80
Urfa Körler Okulu'nun ögrencilerin yasamlan üzerindeki ikinci önemli etkisi, ekonomi alaninda oldu. Okul baslangicindan itibaren kör ögrencilerin ekonomik kosuHarini yükseltmeyi hedeflemisti. Temei olarak ögrenciler ya zanaatkâr, ya ögretmen, ya da vaiz olarak istihdam edilmek üzere egitilmisti. Ögrenciler egitim yillan boyunca ciddì bir zanaat egitimi almis ve bu sayede oldukça seri bir biçimde malí gelir elde etmeye baslamislardir. Bu ögrenciler, ögrendikleri zanaadar sayesinde, yalmzca kendi geçimlerini saglamakla kalmamislar, ayni zamanda ailelerine de maddí gelir elde etme yollan göstermislerdir. 81 Bazi ögrenciler mezuniyet sonrasi körlere yönelik okullar açarak ya da tek tek körlerin evlerini ziyaret ederek gezici ögretmen home teacher) suretiyle ögretmenlik meslegini icra etmislerdi. 82 Son olarak Bord misyonerlerinin denetiminde yerel yardimci suretinde vaizlik yaparak, geçimlerini saglayan cok sayida kör ögrenci söz konusuydu.
Sonuç
Zaman ve metod açisindan sinirlandirilarak analiz edilmis olan Urfa Körler Okulu'nun hikâyesi, çalismamn giris bölümünde temas edilen yakin dönem Türk tarihindeki misyonerlik olgusuna dair köklü tartismalar hususunda bazi ipuçlan sunmaktadir. IL Abdulhamid Dönemi'nde, 1890'li yillardan itibaren, körlerin egitimine yönelik bazi girisimler söz konusu olmustu. Bakanlik düzeyinde yazismalar gerçeHestirilmis ve fiiliyata geçememis olsa da okulun tesisine yönelik bir irade ortaya konulmustu. Payitahtta faaliyete geçirilecek modem düzeyde bir körler okulu, zamanla Osmanli tasrasindaki önemli yerlesim birinilerinde birer sube açarak, ülke genelindeki gorme engellilerin ekonomik ve sosyal kosullannin iyilesmesine yol açabilirdi. Her ne kadar Osmanli baskentinde olmasa da bir diger Anadolu sehri Urfa'da modem düzeyde bir körler okulu, Bord misyonerleri tarafindan faaliyete geçirildi. Üstelik kisa siirede okul mezunlan Maras, Antep ve Adana gibi önemli yerlesim birinilerinde benzeri egitim kurumlanni hizmete soktular. Dolayisiyla devletin görme engellilerin egitimine yönelik inisiyatif alamamasi, bu sahanin misyonerler tarafindan kapatilmasiyla sonuçlandi. Ancak buna ragmen, devlet eliyle Osmanli tasrasinda körlerin egitimine yönelik kurumlann tesis edilmemesi, misyonerlerin bu tiirden kurumlan faaliyete sokmalannin yegâne gerekçesi olarak düsünülmemelidir. Nitekim egitim, yetimhane ve saglik gibi sair misyonerlik uygulamalannda misyonerler kamuya ait kurumlarla dönem dönem rekabet içerisinde bulunmuslardir. Ancak Bau Avrupa ve ABD merkezli bu misyon örgütlenmeleri transfer ettikleri bugi ve teknik donanim sayesinde kamu kuruluslanna kiyasla oldukça ileri düzeyde bir hizmet kalitesine ulasmislardir.
Hayir amaçli kurulan vakiflann, kendilerine has bir insani yardim felsefesine sahip olmalan süphesiz yadirganamaz bir durumdur. Ancak misyonerlik uygulamalan söz konusu oldugunda, durum kurulus ve yardim felsefesi itibanyla farkli bir içerik kazanmaktadir. Kendilerini hemen her firsatta birer hayirseverlik kurumu olarak niteleyen birçok misyonerlik kurulusu, sunduklan pratik hizmetler dogrultusunda, saglik ve egitim gibi birçok temei ihtiyacin karsilanmasi hususunda böige halkina yardimci olmuslardir. Ancak temelde, karsiliksiz bir yardim söz konusu degildir. Böige halkina hizmet sunan kurumun temei amaci, alenì bir sekilde dini propagandada bulunmaktir. Urfa Körler Okulu örneginde gözlemlenebildigi üzere sosyal ve ekonomik açidan oldukça düsük bir seviyede bulunan görme engelliler, temelde egitim ihtiyacini gidererek, ekonomik ve sosyal bir bagimsizlik kazanmayi hedeflerken, bu hizmet karsiliginda yogun bir Protestanlik propagandasina maruz kalmislardir.
Urfa Körler Okulu'nun tarihçesinin sunmus oldugu belki de en önemli ipucu, Bord misyonerlerinin toplumun ihtiyaçlarini analiz hususunda göstermis olduklan maharetle ilgilidir. Hedef toplulugun içinde bulundugu sosyal, ekonomik ve psikolojik kosullar ile ruh hallen, bahsi geçen misyonerlik kurumunun projelendirilmesi asamasinda mükemmel bir biçimde cözümlemeye tabi tutulmustur. Toplum içindeki görünürlügü oldukça düsük düzeyde olan bir sosyal grubun sorunlanna yönelik gerçeklestirilen analizler ve bu insanlarin her birini, birer birey/deger olarak ele alip, yasam kosullannin yükseltümesi yönündeki gayretler, bahsi geçen misyonerlik girisimini basanli küan en önemli etkenlerdir. Son tahlilde, tarihì olaylan yeniden kurgulamak, tarih biliminde geçerli bir metodolojik yakla§im olmasa da, bahsi geçen misyonerler, birer Amerikan vatandaçi degil de, ta§ra halkinin refahinin yükseltilmesini hedefleyen bir politika bünyesinde payitahtça görevlendirilmi§ memurlar olarak tasawur edildiginde, Turk modernle§mesinin harcindaki noksan unsurlar daha rahat anla§ilabilecektir.
* Makalenin son haliyle ilgili düzeltmeler konusunda yardimini esirgemeyen Doç. Dr. Seyfi Yildinm ve Dr. Biray Çakmak'a tejekkür ederim.
1 Osmanli topraklanndaki misyonerlik faaliyetleriyle ilgili olarak bkz. Erdal Açikses, Amerikalilann Harpuftaki Misyonerlik Faa/iy et/eri, ??? Yayinlan, Ankara, 2003; Gülbadi Alan, Mertqfon Amerika» Koleji ve Anadolu' daki Etkileri, TTK Yayinlan, Ankara, 2008; A. A. Bartholomew, Tarsus American School, 1888-1988, The Evolution of a Missionary Institution in Turkey, (Doctorate Thesis), Bryn Mawr College, Yaymlanmamis Doktora Tezi, Bryn Mawr, 1989; Düsen Ince Erdogan, Osmanli Devleti'nde Amerikali Misyonerler ve Van Ermeni Isy am (1896), Yayimlanmamis Doktora Tezi, Izmir, 2007; Joseph Greene, Leavening the Levant, The Pilgrim Press, New York, 1916; Uygur Kocabajoglu, Kendi Belgeleriyle Anadolu' daki Amerika 19. Yüsytlda Osmanli Imparatorlugu 'ndaki Amerikan Misyoner OkuUan, Arba Yayinlari, Istanbul, 1989; Çamil Mutlu, Osmanli Devleti'nde Misyoner Okulhri, Bilim Basin Yayinlari, Istanbul, 2005; Julius Richter, A History of Protestant Missions in the Near East, Oliphant, Anderson&Ferrier, Edinburg and London, 1910; William E. Strong, The Story of the American Board, The Pilgrim Press, Boston, 1910; îdris Yücel, Kendi Belgekri Isiginda Amerikan Board'in Osmanli Ulkesindeki Teskilatlanmasi, Erciyes Universitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yaymlanmamis Yüksek Lisans Tezi, Kayseri, 2005; ídris Yücel, Anadolu' daki Amerikan Hastanekri ve Tibbi Misyonerlik (1880-1930), Hacettepe Universitesi, Atatiirk ilkeleri ve Înkilâp Tarihi Enstitüsü, Yaymlanmamis Doktora Tezi, Ankara, 201 1 .
2 Örnegin Amerikan Bord, Osmanli topraklanndaki erken dönemli faaliyetlerine Suriye bölgesini de dâhil etm^ken 1 870 yihnda bu sahayi bir diger misyonerlik örgütü Presbyterian Boards birakmig ve personelini gerì çekmistir. Fakat bu tur bir taksimat, rakip olarak algilanmalarina binaen Katolik misyonerlik örgütleriyle gerçeUestirilmemis, misyonerlik faaliyederi aym saha Ü2erinde sürdürülmüstür. Osmanli topraklannda Katolik misyonerlerce gerçeklestirilen faaliyeder için bkz. Christiane Babot, Im Mission des Augusti ns de L 'assumption à Eski-Cbébir 1891-1924, Première Impression, Istanbul, Strasbourg 1996, P. Hilaire de Barenton, La France Catholique En Orient Durant Les Trois Derniers Siècles: D'après Des Documents Inédits, Paris 1 902.
3 Orijinal adi American Roani of Commissioners for Foreign Missions olan örgüt, mevcut akademik çalijmalarda ABCFM, Amerikan Board ya da Amerikan Kurulgbi kisaltmalarla andmijür. Ö2ellikle Cumhuriyet'in ilani sonrasmdaki örgüte ait Türkce ne^riyatta ve benzer basih kaynaklarda örgütün tercih ettigi resmi tarumlamanin Amerikan Bord Hejeti jeklinde olmasina binaen, bu çah§imada Amerikan Bord Veya yalnizca Bord geklindeki tanimlama tercih edilmigtir.
4 Amerikan Bord'un, Osmanli topraklanndaki misyonlari ve 19. YüzyiLn ilk çeyreginden I. Dünya Savasi'na kadar gerçeklestirmis oldugu faaliyederin istatisükí analizi için bkz. Idris Yücel, Kendi Belgeleri Isiginda Amerikan Board'in Osmanli Ulkesindeki Teskilatlanmasi, Erciyes Universitesi, Sosyal Bilimler Ensütüsü, Yayinlanmamis Yüksek Lisans Tezi, Kayseri, 2005.
5 Amerikan Bord 'von, 19. yüzyil sonlanndan itibaren ???f, Merzifon, Kayseri, Harput, Adana, Van, Diyarbakir, Konya ve Erzurum'da faaliyete geçirdigi misyon hastaneleri ve übbí misyon aracihgiyla gerçeklestirdigi faaliyeder için bkz. Yücel, Anadolu'daki Amerikan Hastaneleri..
6 Benjamin B. Bowen, A Blind Man's Offering, Özel Baski, Boston, 1847, pp. 28.
7 Berthold Lowenfeld, The Changing Status of the Blind, Thomas Publishing, Springfield, 1975, pp.85.
8 1785 yilinda Francois Lecueur'un girisimleriyle Paris'te Institution des Jeunes Aveugles adinda ilk körler okulu tesis edildi. Okulun müfredaü, okuma yazma egitimi, muzik, matematik, cografya ve tarih gibi oldukça farkli derslerden olusmaktaydi. Paris Körler Okulu'la ilgili detayh bilgi için bkz. Edgard Guilbeau, Histoire de l'Institution National des Jeunes Aveugles, Belin Frères, Paris, 1907.
9 Gordon Ashton Phillips, The Blind in British S odety: Charity, State, and Community, c. 1780-1930, Ashgate Publishing, Hempshire, 2004, pp. 3.
10 Carol Castellano, Making It Work: Educating the Blind, Information Age Publishing, Charlotte, 2005, pp. 2. 1829 ve sonrasinda bazi merkezî sehirlerde açilan bu okullann yaüli olusu ve kücük yastaki çocuklaon ailelerinden uzakta giiçliik içerisinde egitim görmek zorunda kalmalan, 1860'k yillara gelindiginde elestirilmeye baslanmis ve 1900 yilinda hazirlanan bir yasa tasansi ile kör ögrencilerin kamu okullarinda egitim görmelerinin önü açil misti.
11 Aynca bu dönemde Osmank baskentinde olmasa da, Misir Hidivi I. Ismail Pasa döneminde 1874 yüinda Kahire'de bir körler okulunun acümis oldugu aktanlmaktadir. Ancak Anadolu cografyasi baglaminda, ilk körler okulu girisimi payitahtta 18901i yillarm baslannda gerçeUestirilmistir. Osmanli Devleti'nde körlerin eg^tirninin tarihçesiyle ilgili aynca bkz. Necati Kemal, "Sagir ve Dilsiz ve Körler Müessesesi'nin 340 Kanunusaninisinden 341 Mayisma Kadar Mesaisi", Birinä Milli Turk Tib Kongresi Mü^akerah (1-3 Eylül 1925), Istanbul 1926, s. 519-527. A. Süheyl Ünver, "Manisada SaruhanMaon Körhane Binasi Hakkinda", Turk Tib Tarihi Addvi, 6(19), (1942), s. 3-7.
12 Osman Ergin, Türfäye Maarif Tarihi, Cilt 3, Osmanbey Matbaasi, Istanbul 1941, s. 967.
13 Nuran Yildinm, 'Istanbul'da Sagir DilsÌ2 ve Amâlarin Egitimi", Istanbul Armagani 3, Gìindelik Hayattn Renkleri, Ayn Basim, Istanbul Belediyesi Yayinlan, Istanbul, 1997, s. 318.
14 1865 yilinda dogan Dr. Esat Bey 1889 yilinda tabip yii2basi olarak Mekteb-i Tibbiye'den mezun olmustur. Dr. Esat Bey, gerek îttihat ve Terakki Firkasi bunyesinde gerekse Milli Miicadele ve Cumhurìyet dönemlerinde siyasi olarak aktif bir kisilik sergilemistir. Université reformuna kadar ögretim üyeliginde de bulunan Dr. Esat Bey, askeri, kültürel ve siyasi alanda gösterdigi faaliyederle Cumhuriyetin kurulusunda onde gelen isimler arasindadir.
15 Hasan Basri Sayi, Osmanli Belgeleri Isiginda Or. Usât Bey'in Biyograßsi ve Görme Engellilere Yönelik Egitim Çahsmalan, Selçuk Universitesi, Sosyal Bilimler Ensütüsü, Yayinlanmamis Yüksek Lisans Tezi,Konya,2008,s.71.
16 Görme engellilerin egitimi için Istanbul'da bir okul açma proJesi, aslinda oldukça elle tutulur bir etüt çalismasma sahipti. Okulun insasi için gerekli biitçe hazirlanmis, Avrupak elçilerden modem körler okullanyla ilgili bilgiler temin edilmis, bir dilsiz ve ama mektebi açilabilmesi için olujtumlan fonda 425.480 kumj biriktirilmijti. Biìtiìn bu somut girisimlere ragmen okulun intasi mümkün olamadi. Bu bagansiz girif imle ilgili detayli bilgi içdn bkz. Yildinm, agm., s. 313-329.
17 Bau Türkiye Misyonu, Amerikan Bord 'un 1860 yilindaki misyon bölgelerinde gerçeklejtirdigi nihai jekillendirme sonucu ortaya çikmiçor. BaQ Türkiye Misyonu, kabaca Trabzon ile Mersin arasinda çekilecek dikey bir hat ile bau istikametinde Trakya bölgesine kadar olan saha içerisindeki yerlesim birirnlerini kapsamaktadir.
18 ABCFM Arsivi, Reel 653, No: 539.
19 Moon's Type, Brighton'li kör bir îngiliz olan Dr. William Moon tarafindan gelisürilen kabartmali okuma sistemidir. Sistem, basidestirilmis roma rakamlaflyla daha çok yetiskinlerin okumalarma yönelik geli§tirilmi§tir. Moon Type sisteminin detaylan için bkz. William Moon, Light For the Band, Longmans&co., London, 1879, pp. .
20 ABCFM Arsivi, Reel 653, No: 539.
21 ABCFM Arsivi, Reel 653, No: 540.
22 ABCFM Arçivi, Reel 653, No: 538, Proposed Work for the Blind in Turkey. îlgili raporda; Osmanli topraklannda çok sayida kör vatandasin mevcudiyetinden bahsedilmekte, ancak net bir sayi verilmemektedir. Diger taraftan kendi baslarina geçimlerini saglayabilen bazi körlerin mevcudiyetinden de bahsedilmektedir. Ornegin Çukurova'da, dagkk bir bölgede ikamet etmekte olan kör bir adam, marangoz atölyesinde meyve ve sebze sandiklan imal ederek ve bir tavuk çiftligi isleterek evinin geçimini saglamaktadir. Yine, geçirnini pamuk toplayiciligiyla saglayan kör bir kadm ve hasir sandalye ören kör bir adamdan bahsedilmektedir.
23 ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 521.
24 ABCFM Arçivi, Reel 653, No: 539.
25 ABCFM Arçivi, Reel 661, No: 897.
26 ABCFM Arjivi, Reel 653, No: 539.
27 Emily Clough Peabody, Lives Worth Living-Studies of Women, Biblical and Modern, Especially Adapted for Groups of Young Women in Churches and Clubs, The University of Chicago Press, Illinois, 1915, pp. 130-131.
28 Corinna Shattuck'un Urfa'da gerçeklejtirdigi enthistriyel faaliyet (industrial work) çalismalari, bölgedeki yoksul çocuklann zanaadcâr olarak yeti§mesi ve daha da önemlisi ürettikleri mallann Avrupa ve ABD'de pazar bulmasi açisindan oldukça ilgi çekicidir. Ornegin, ürünleri genelde yurtdisina pazarlanmakta olan yalnizca oyacilik sektörü, zaman zaman iki bin kadar genç laza ve kadina istihdam saglami^ar.
29 ABCFM Arsivi, Reel 661, No: 905.
30 Braille alfabesi, Paris 'te açalan ilk körler okulunun ögrencilerinden Louis Braille 'nin icat etmis oldugu, okuma metodudur. Alfabe, dikdörtgen üzerinde yer alan kabartmah 6 noktanin her bir harf karjihgi kombinasyonlann olu^turulmasi esasina dayanmaktadir. Braille alfabesi, körlerin egitimi icdn metod olarak oldukça önemli bir adim olmustur.
31 ilerleyen yillarda okuldaki egitim siiresinin biraz daha uzamis oldugu görülmektedir. Aynca, mezun ögrencilerden bazilannin, bilgilerini derinlestirmek için bir tur lisansüstü egitimi kapsaminda okulda kaldtgi, egltimlerini üerletmekte olduklan görülmektedir (ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 521).
32 Kiliselerde ilahiler esliginde caiman bir muzik aleti.
33 ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 490-491.
34 ABCFM Arçivi, Reel 667, No: 527-528.
35 ABCFM Arçivi, Reel 660, No: 612.
36 ABCFM Arjivi, Reel 666, No: 256.
37 ABCFM Arjivi, Reel 666, No: 339.
38 ABCFM Arçivi, Reel 661, No: 904.
39 Bord misyonerleri tarafindan yerli halk arasindan seçilerek, belirli bir egitim siirecinin ardindan göreve balayan kadin vaizler, §ehir merkezinde ve civar bölgelerde ya§ayan halk arasinda misyonerlik faaliyeti sürdürmüslerdir. Çogunlukla Ermeniler arasmdan seçilen kadm vaizler, böige halki ile temas saglanmasi hususunda oldukça önemli bir isleve sahiptiler. Kadin vaizler, yerli yardima statüsündeki Bord personeliydi ve belirli bir ödenege sahipti.
40 BCFM Arçivi, Reel 667, No: 521 .
41 ABCFM Arçivi, Reel 667, No: 500.
42 ABCFM Arçivi, Reel 661, No: 905.
43 Greene, Leavening The Levant, s. 181, Charles M. Pepper, Irving Bachelier, Life Work of Louis Klopsch: Romance of a Modern Knight of Mercy, The Christian Herald, 1910, s. 41.
44 ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 501 .
45 ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 521.
46 ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 496.
47 ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 530.
48 ABCFM Arsivi, Reel 661, No: 908.
49 ABCFM Ar?ivi, Reel 661, No: 903.
50 ABCFM Argivi, Reel 667, No: 521. Örnegin, 1909 yili raporunda, ögrenci sayisinin oldukça artmi§ oldugu ve birçok kör kadinin da okula, özellikle zanaat ögrenimi görmek üzere bagvuruda bulundugu aktanlmaktadir (ABCFM Argivi, Reel 661, No: 904).
51 ABCFM Arçivi, Reel 660, No: 592.
52 ABCFM Arçivi, Reel 667, No: 528.
53 ABCFM Argivi, Reel 667, No: 528.
54 ABCFM Arjivi, Reel 667, No: 498.
55 ABCFM Arçivi, Reel 667, No: 530.
56 ABCFM Argivi, Reel 661, No: 908. Örnegin, 1909 yilinda, Urfa'ya iki günlük mesafesi olan bir yerde ikamet eden dui bir kadinin yapOgi bagigtan bahsedilmektedir. Yine, Urfa'daki böige halki da okula aynî ve nakdî yardimlarda bulunmugtur.
57 ABCFM Arçivi, Reel 661, No: 883.
58 ABCFM Arjivi, Reel 667, No: 530.
59 ABCFM Arçivi, Reel 661, No: 897.
60 ABCFM Arçivi, Reel 661, No: 905.
61 ABCFM Arçivi, Reel 661, No: 883.
62 ABCFM Arçivi, Reel 667, No: 494.
63 ABCFM Arjivi, Reel 667, No: 528.
64 ABCFM Arçivi, Reel 667, No: 493.
65 ABCFM Argivi, Reel 666, No: 256. Bu toplanülarda okunan ilahilerden bazilan; "He knows", "Anywhere with Jesus", ve "God be with you" idi. Bu ilahiler, kimi zaman ögretmen Maria Tomasyan tarafindan solo olarak okunmakta, kimi zaman ögrenciler esliginde koro olarak seslendirilmekteydi. ílahilerin önemli bir kismi íngilizce'ydi. Fakat Ermenice olanlar da snz konusuydu.
66 ABCFM Arsivi, Reel 661, No: 897.
67 ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 528.
68 ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 528.
69 ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 530.
70 National Archives of the USA, NA/RG59/867.4016/139.
71 Greene, age., pp. 1 82.
72 Mary Caroline Holmes, Urfa'da Ermeni Yetimhanesi (1919-1921), Çev. Vedii limen, Yaba Yayinlan, Istanbul, 2005, s. 34. Holmes, kör ögrencilerin birçogunun savas sartlarinda açhktan ölmüs olduklanm ve böylece okulun da tamamen islevsiz kaldigini aktarmaktadir.
73 James L. Barton, Survey of the Fields 1916-1917, Boston, 1917, pp. 9.
74 Ömegin, 1907 mezunu bir ögrenci, Maratta bir körler okulu açarak, 14 ögrenci ile faaliyete bajlamijür (ABCFM Argivi, Reel 661, No: 897). Bord misyonerlerinin denetimi alttnda Antep'te, Adana'da ve Maras'ta açilan körler okullanyla ilgili bir diger belge için bkz. ABCFM Arsivi, Reel 661, No: 904.
75 ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 497.
76 Ancak burada okulun faaliyetlerinin, bütün kesimler tarafindan kusursuz bir kabul görmemis oldugunu ve münferit surette olsa da zaman zaman muhalif bir takim tavidarla karjilajügini belirtmek gerekir. Belgelere yaruysan bu muhalefet türü, ögrenci velisi ve karsit mezhep merkezlidir. Örnegin 1911 ydi mezunlan arasinda bulunan Ermeni kökenli bir kiz ögrencinin, evine döndükten sonra Protestanhkla ilgili kitaplar okumaya devam etmesi, ailesinin tepkisine yol acmisür. Mezun ögrencinin velisi, Protestanlarin son derece kötü insanlar oldugunu belirtmis, hatta onlarin Kiirtler'den daha fena bir topluluk oldugunu soylemistìr. Bu ifade gerek 19101u yillardaki Ermeniler ve Kurtler arasindaki iliskilerin ulasügi menfi noktaya, gerekse farkli mezheplere ait bireylerin Bord misyonerlerinin yürüttükleri Protestan propagandasina karsi muhalif tutumlaiina isaret etmektedir. Ilgili belge için bkz. ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 520. Protestankk propagandasina karsi durus sergileyen mezhepler arasinda Katolikler önemli bir konum isgal eder. Ornegin bu hususla ilgili olarak 5 yasindaki görme engelli kizini, Urfa Körler Okulu'na kaydettirmek isteyen bir veli, çocugunu yatik olarak bu okula vermemesi yönünde Katolikler tarafindan uyarilmisür (ABCFM Arsivi, Reel 661, No: 882-883).
77 Payitahtin misyonerlik faaliyetleri karsisindaki tutumu ve önlem önerileri için bkz. Yücel, a.g.t., s. 65.
78 ABCFM Arçivi, Reel 667, No: 492.
79 ABCFM Arjivi, Reel 666, No: 339.
80 ABCFM Arjivi, Reel 666, No: 256.
81 Örnegin okulun 1911 yili mezunlanndan bir kizin, annesi yokken ev iglerini yapmasi ve aynca zanaat igleri araaligiyla para kazanmak için ailesine örnek tejkil etmesiyle ilgili olarak bkz. ABCFM Argivi, Reel 667, No: 520. Yine 30 ya§inda bir kadinin okulda almig oldugu egitim sayesinde meslek ögrenerek evine ve yask annesine bakmaya baslamasiyla ilgili alino, için bkz. ABCFM Arsivi, Reel 661, No: 882.
82 ABCFM Arsivi, Reel 667, No: 489, 520.
Kayn aklar
Arsiv Kaynaklan
National Archives of the USA
NA/RG59/867.4016/139.
ABCFM Mikrofilm Argivi
Reel 653, No: 538, 539, 540.
Reel 660, No: 592, 612.
Reel 661, No: 882, 883, 897, 903, 904, 905, 908.
Reel 666, No: 256, 339, 521.
Reel 667, No: 489, 490, 491, 492, 493, 494, 496, 497, 498, 500, 501, 520, 521, 527, 528, 530.
Kitap ve Makaleler
AÇIKSES Erdal (2003) Amerikahlann Harput'taki Misyonerlik Faaliyetleri, TTK Yayinlan, Ankara.
ALAN Gülbadi (2008) Merton Amerikan Koleji ve Anadolu'daki Etkileri, TTK Yayinlan, Ankara.
BABOT Christiane (1996) La Mission des Augustins de L'assomption à Eski-Chéhir 18911924, Première Impression, Istanbul, Strasbourg.
BARENTON P. Hilaire (1902) La France Catholique En Orient Durant Les Trois Derniers Siècles: D'après Des Documents Inédits, Paris.
BARTHOLOMEW A. A. (1989) Tarsus American School, 1888-1988, The Evolution of a Missionary Institution in Turkey, (Doctorate Thesis), Bryn Mawr College, Yayinlanmamis Doktora Tezi, Bryn Mawr.
BARTON James L (1917) Survey of the Fields 1916-1917, Boston.
BOWEN Benjamin B. (1847) A Blind Man's Offering, Özel Baski, Boston.
CASTELLANO Carol (2005) Making It Work Educating the Blind, Information Age Publishing, Charlotte.
ERDOGAN Dilsen Ince (2007) Osmanli Devleti'nde Amerikah Misyonerler ve Van Ermeni ìsyani (1896), Yayimlanmamis Doktora Tezi, Izmir.
ERGÎN Osman (1941) Türkiye MaarifTarihi, Cut 3, Osmanbey Matbaasi, Istanbul.
GREENE Joseph (1916) Leavening the Levant, The Pilgrim Press, New York.
GUILBEAU Edgard (1907) Histoire de l'Institution National des Jeunes Aveugles, Belin Frères, Paris.
HOLMES Mary Caroline (2005) Urfa'da Ermeni Yetimhanesi (1919-1921), Çev. Vedii limen, Yaba Yayinlan, Istanbul.
KEMAL Necati (1926) "Sagir ve Dilsiz ve Körler Müessesesi'nin 340 Kanunusaninisinden 341 Mayisina Kadar Mesaisi", Birinci Milli Turk Tib Kongresi Mü^akerati (1-3 Eylül 1925), Istanbul, s. 519-527.
KOCABASOGLU Uygur (1989) Kendi Belgeleriyle Anadolu'daki Amerika 19. Yü^yilda Osmanli Imparatorlugu'ndaki Amerikan Misyoner Okullan, Arba Yayinlan, Istanbul.
LOWENFELD Berthold (1975) The Changing Status of the Blind, Thomas Publishing, Springfield.
MOON William (1879) Light For the Blind, Longmans&Co., London.
MUTLU Samil (2005) Osmanli Devleti'nde Misyoner Okullan, Bilim Basin Yayinlan, Istanbul
PEABODY Emily Clough (1915) Lives Worth Living-Studies of Women, Biblical and Modern, Especially Adapted for Groups of Young Women in Chunhes and Clubs, The University of Chicago Press, Illinois.
PEPPER Charles M.; Bachelier Irving (1910) Ufe Work of Louis Kkpsch: Romance of a Modern Knight of Mercy, The Christian Herald, Basim Yeri Yok.
PHILLIPS Gordon Ashton (2004) The blind in British Society: Charity, State, and Community, c. 1780-1930, Ashgate Publishing, Hempshire.
RICHTER Julius (1910) A History of Protestant Missions in the Near East, Oliphant, Anderson&Ferrier, Edinburg and London.
SAYI Hasan Basri (2008) Osmanli Belgeleri Isigmda Dr. Esat Bey'in Biyografisi ve Görme Engellilere Yönelik Egitim Çalismalan, Selçuk Universitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayinlanmamis Yüksek Lisans Tezi, Konya.
STRONG William E. (1910) The Story of the American Board, The Pilgrim Press, Boston.
ÜNVER A. Süheyl (1942) "Manisada SaruhanMann Körhane Binasi Hakkinda", Turk Tib Tarihi Arkivi, 6(19), s. 3-7.
YILDIRIM Nuran (1997) "istanbul'da Sagir Dilsiz ve Amâlann Egitimi", Istanbul Armagani 3, Gündelik Hayatin Renkleri, Ayn Basim, Istanbul Belediyesi Yayinlari, Istanbul
YUCEL Idris (2005) Kendi Belgeleri Isigmda Amerikan Board'in Osmanli Ulkesindeki Teskilatlanmasi, Erciyes Universitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayinlanmamis Yüksek Lisans Tezi, Kayseri.
YÜCEL Idris (2011) Anadolu'daki Amerikan Hastaneleri ve Tibbi Misyonerlik (1880-1930), Hacettepe Universitesi, Atatürk ìlkeleri ve ïnkilâp Tarihi Enstitüsü, Yayinlanmamis Doktora Tezi, Ankara.
idrisYÜCEL
Hacettepe Universitesi
Idris YÜCEL, Dr., Hacettepe Ü Atatürk ilkeleri ve Inkilâp Tarihi Enstitüsü, Ankara. E-Posta: iyucel@hacettepe. edu.tr
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Hacettepe University, Ataturk Institute for Modern Turkish History Fall 2011
Abstract
Missionary activities in the modern Turkish history bear a close relation with the facts such as western influence in the region, state of the non-Muslim societies and the decline of the Ottoman Empire. Basic discussions on the background of the missionary activities conducted nearly for two millenniums require archival examination of the referred missionary organizations. This study handles the story of the Urfa Shattuck School for the Blind established by the American Board in Urfa between 1902 and 1914 by touching the correspondences and reports of the aforementioned institution. In this sense, the theoretical ground of the proposed mission institution constructed by the American Board missionaries, activities of the school and its effects on the blind students as well as the place and importance of the school within the missionary activities of the American Board are among the main facts to be investigated. [PUBLICATION ABSTRACT]
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer