Araştırma Makalesi / Research Article
Geliş Tarihi / Received: 10.01.2021 Kabul Tarihi / Accepted: 28.03.2021
ÖZ
Bu çalışma Birinci Dünya Savaşı döneminde Osmanlı Devleti'nin Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının haklarının korunması için Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Yönetimine yapmış olduǧu başvuruyu ve sonrasında yaşanan gelişmeleri incelemektedir. Osmanlı Devleti'nin Meksika'da konsolosluǧu bulunmadıǧından dolayı bu ülkede ikamet eden Osmanlı vatandaşları yaşadıkları zorluklar karşısında haklarının savunulması için başvuracak bir merciden yoksun kalmışlardır. Osmanlı Hariciye Nezareti'ne bu konuda artan şikâyet başvuruları sonrası Osmanlı hükümeti harekete geçmiştir. Sınırlarından çok uzakta olan bir ülkeye konsolosluk açamayan Osmanlı Devleti, ABD'nin yardımına başvurmuştur. Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarının korunmasının bu ülkedeki Amerikalı konsolosluk görevlilerinin eliyle gerçekleştirilmesi için talepte bulunulmuş ve bu talep kabul edilmiştir. ABD Dışişleri Bakanlıǧı Meksika'da yaşayan Osmanlı vatandaşlarının haklarının ABD'li görevliler tarafından "iyi niyet" çerçevesinde gözetileceǧini belirtmiştir. Ancak Meksika'daki ABD'li görevlilerin böyle yapmakla Osmanlı Devleti'nin resmî bir memuru hâline gelmediǧinin de altı çizilmiştir. ABD'nin Osmanlı Devleti'nin talebini kabul etmesinin ardından Meksika'daki Osmanlı vatandaşları karşılaştıkları sorunlarla ilgili bu ülkedeki ABD konsolosluklarına başvurmaya başlamışlardır. ABD'li görevliler de sorunların çözümü için Meksika yönetimi nezdinde girişimlerde bulunmuşlardır. ABD Dışişleri Bakanlıǧı bu başvurular ve sonrasında atılan adımlar ile ilgili Washington'daki Osmanlı Elçiliǧini bilgilendirmiştir. ABD'nin 1917 yılında Almanya'ya savaş ilan etmesinin ardından Osmanlı-ABD diplomatik münasebetleri kesilmiştir. Ancak bu zamana kadar olan dönemde Meksika'da yaşayan Osmanlı vatandaşlarının haklarının korunması meselesi Osmanlı-ABD ilişkilerindeki konu başlıklarından birisi olmuştur.
Anahtar Kelimeler: ABD, Meksika, Osmanlı Devleti, Osmanlı-ABD İlişkileri, Osmanlı Vatandaşları.
ABSTRACT
This article examines the application of the Ottoman State to the US administration for the protection of the rights of the Ottoman citizens in Mexico during the First World War and the developments afterwards. Since the Ottoman Empire did not have a consulate in Mexico, the Ottoman citizens residing in this country were deprived of an authority to apply to defend their rights in case of difficulties. The Ottoman government took action after the increased complaints to the Ottoman Ministry of Foreign Affairs. The Ottoman Empire, which could not open a consulate in a country very far from its borders, applied for the assistance of the USA. A request was made for the protection of the interests of the Ottoman citizens in Mexico to be carried out by the US consular officers in this country and it was accepted. The US Department of State stated that the US officials would protect the rights of the Ottoman citizens living in Mexico within the framework of "goodwill". However, it was also underlined that the US officials in Mexico did not become a public officer of the Ottoman State by doing as such. After the USA accepted the request of the Ottoman State, the Ottoman citizens in Mexico started to apply to the US consulates in this country about the problems they encountered. The US officials attempted before the Mexican administration to solve the problems. The US Department of State informed the Ottoman Embassy in Washington about these applications and the steps taken subsequently. After the USA declared war on Germany in 1917, the Ottoman-US diplomatic relations were severed. However, the issue of protecting the rights of the Ottoman citizens living in Mexico in the period until this time has been one of the topics in the Ottoman-US relations.
Keywords: USA, Mexico, Ottoman State, Ottoman-The United States Relations, Ottoman Citizens.
Giri
Birinci Dünya Savaşı sırasında Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının haklarının korunması için Osmanlı Devleti'nin Amerika Birleşik Devletleri (ABD) nezdinde yaptıǧı girişimler ve ABD'nin tutumu bu çalışmada detaylı olarak ele alınmaktadır. Araştırmanın özgünlüǧü ve alana katkısını belirtmeden önce Meksika tarihi ve Osmanlı-Meksika ilişkilerinden başlayarak konu ile ilgili birtakım genel bilgiler verilecektir. Meksika, Kuzey Amerika'nın güney bölümünde yer almaktadır. İspanyolların bölgeye gelişinden önce Meksika'da Aztek İmparatorluǧu hüküm sürmüştür.1 1519-1521 yılları arasında yapılan savaşın Aztekler tarafından kaybedilmesinin2 ardından Meksika, 300 yıl sürecek İspanyol kolonisi hâline gelmiştir.3 Napolyon Bonapart'ın İspanya'yı işgal ederek 1808 yılında kardeşini kral ilan etmesi Amerika kıtasındaki İspanyol kolonileri tarafından tepkiyle karşılanmış ve baǧımsızlık hareketleri başlamıştır.4 1810 yılında Meksikalılar rahip Miguel Hidalgo y Costilla önderliǧinde ayaklanmışlardır.5 Her ne kadar 1810 yılındaki bu deneme başarısız olsa da kısa süre sonra Meksikalı milliyetçi güçler İspanyollara karşı verdikleri savaşı kazanarak 1821 yılında baǧımsızlıklarını ilan etmişlerdir.6 Baǧımsızlıǧını kazanmasının ardından ülkede istikrar tam anlamıyla saǧlanamamış ve Meksika siyasal hayatı çalkantılar içinde geçmiştir.7 1864 yılında Fransa'nın desteǧiyle8 Ferdinand Maksimilyan, Meksika İmparatoru olmuş9 fakat bu durum uzun sürmemiştir. Meksikalı cumhuriyetçilerin monarşiye karşı ulusal nitelikli başkaldırısıyla 1867'de Maksimilyan iktidarı kaybetmiş ve ülkede kraliyet rejimi sonlandırılmıştır. Ardından Meksikalı cumhuriyetçi Benito Juárez devlet başkanı olmuştur. Ülkede düzen Porfirio Diaz'ın 1876-1911 yılları arasındaki demir yumruk yönetim anlayışı ile saǧlanmaya çalışılmıştır;10 ancak Diaz'ın devlet başkanlıǧını bırakmak istememesi nedeniyle11 ülke, 1910 yılında Meksika Devrimi olarak adlandırılan ve istikrarın saǧlanamadıǧı 10 yıllık bir sürecin içine girmiştir.12 Dolayısıyla çalışmanın konusu Meksika'da devrim çatışmalarının yaşandıǧı bir dönemi kapsamaktadır.
Meksika tarihi hakkında kısa bir girişin ardından Birinci Dünya Savaşı'na kadar olan dönemde Osmanlı-Meksika ilişkilerini ele almak konunun bütünlüǧü açısından önemli olacaktır. Osmanlı Devleti ile Meksika arasındaki ilk diplomatik temas 1854 yılına kadar uzanmaktadır. Bu tarihte Meksika'nın Berlin'deki Elçisi General José López Uraga, Kırım Savaşı'nı yerinde gözlemlemek için Osmanlı makamları ile iletişime geçmiştir.13 İki ülke arasındaki ilişkiler Meksika İmparatoru Maksimilyan döneminde gelişme göstermiştir. 20 Ocak 1865 tarihinde İmparator Maksimilyan, General Leonardo Márquez'i Osmanlı Devleti'ne ortaelçi olarak atamıştır. Márquez, Marsilya yoluyla İstanbul'a gelmiştir. Osmanlı Padişahı bu durumdan duyduǧu memnuniyeti İmparator Maksimilyan'a göndermiş olduǧu mektupla ifade etmiştir.14 Daha sonra ikili ilişkiler olumlu yönde gelişmeye devam etmiştir. 4 Eylül 1865'te iki ülke arasında anlaşmaya varılan üç maddelik bir mazbata yürürlüǧe girmiştir. Bu mazbatayla Meksika'nın Osmanlı topraklarında diplomatik temsilcilikler açabilmesine izin verilmiştir.15 6 Mayıs 1866 tarihinde ise 30 maddeden oluşan Osmanlı-Meksika Dostluk, Ticaret ve Seyr-i Sefain Antlaşması imzalanmış16 ve ilişkiler olumlu yönde ilerlemeye devam etmiştir. Ancak bu durum çok uzun sürmemiştir. 1867 yılı Mayıs ayında İmparator Maksimilyan'ın hükümdarlıǧının son bulmasının17 ardından yerine gelen Benito Juárez, Maksimilyan'ın imzaladıǧı tüm antlaşmaları yok saymış18 ve Osmanlı-Meksika ilişkileri kesintiye uǧramıştır.19
Yirminci yüzyıl başlarında ikili ilişkilerde yeniden gelişmeler yaşanmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti'nden Latin Amerika'ya göçlerin artması bu durumda önemli rol oynamıştır.20 Özellikle Şam Vilayeti olarak bilinen ve bugünkü Suriye, Lübnan, Filistin, İsrail ve Ürdün'ü kapsayan bölgelerden yapılan göçler21 sonrası Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının sayısının 1909 yılında 12.000'in üzerine çıkması, bu kişilerin hukuki ve ticari haklarının savunulmasını gündeme getirmiştir.22 Bu çerçevede 1909 yılında Osmanlı Devleti, Roma Elçisi Hüseyin Kazım Bey'e Meksika'nın Roma Elçisi Don Gonzalo A. Estava ile bir konsolosluk protokolü için görüşme talimatı vermiştir.23 İki elçi arasında başlayan görüşmeler sonucunda bir protokol metni üzerinde mutabakata varılmıştır. Hazırlanan bu konsolosluk protokol metninin imzası için 10 Kasım 1910 tarihinde Osmanlı Devleti, Roma Elçiliǧine izin vermiştir.24 23 Aralıkta imzalanan bu protokolün tasdiknamelerinin teatisi Meksika'da yaşanan iç karışıklıklar nedeniyle gecikmiştir. Bu süreçte İtalyanlar 1911 yılında Osmanlı Devleti'nin Kuzey Afrika'daki son topraǧı Trablusgarp'a saldırmıştır. Bunun üzerine Meksika Devlet Başkanı bir protesto yayımlamış ve İtalyanların bu saldırısını hukuka aykırı bir hareket olarak tanımlamıştır.25 Bu durum ikili ilişkiler açısından önemli bir gelişme olmuştur. Daha sonraki süreçte 1910 yılında imzalanan konsolosluk protokolünün yürürlüǧe konması için harekete geçilmiştir. Haziran 1913'te Osmanlı hükümeti ile Meksika hükümeti arasında akd olunan konsolosluk protokolü ile ilgili tasdiknamelerin teatisine için Roma Sefiri Nabi Bey görevlendirilmiştir.26 17 Temmuz 1913'te iki devletin Roma Elçileri vasıtasıyla protokol tasdiknamelerinin teatisi gerçekleştirilmiştir.27 Bu protokole raǧmen Osmanlı Devleti, Meksika'da konsolosluk açma girişiminde bulunmamıştır. Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının korunması meselesini bu ülkeye komşu olan ABD üzerinden gerçekleştirmek istemiştir. Çalışmada bu husus ayrıntılı bir şekilde ele alınacaktır.
Osmanlı Devleti ile ABD arasındaki ilk temaslara bakıldıǧındaysa iki ülke arasındaki ilişkiler 18. yüzyılın sonlarından itibaren, Osmanlı Devleti'ne baǧlı Kuzey Afrika Eyaletleri vasıtasıyla başlamıştır.28 Akdeniz'de ticaret yapmak isteyen ABD, Osmanlı Devleti'nin Kuzey Afrika Eyaletlerine vergi ödemek durumunda kalmıştır.29 Osmanlı Devleti ile ABD arasında diplomatik ilişkiler 1830'da Ticaret ve Seyr-i Sefain Antlaşması ile kurulmuştur.30 1831 yılında David Porter, İstanbul'da ABD Maslahatgüzarı olarak göreve başlamıştır.31 Osmanlı Devleti'nin ABD'de elçilik açması ise çok sonra gerçekleşmiştir. İki ülke arasındaki göreceli uzaklıktan dolayı Osmanlı Devleti, ABD'de temsilcilik açma noktasında pek istekli olmamıştır.32 Ancak, 1867 yılında Washington'a ilk Osmanlı Elçisi atanmıştır.33 Bu tarihten itibaren 1917 yılında elçilik kapanana kadar 11 Osmanlı diplomatı Washington'da elçilik görevine getirilmiştir. Ekim 1914 yılında Abdülhak Hüseyin Bey, maslahatgüzar olarak görevlendirilmiştir.34 Bu çerçevede çalışmanın kapsadıǧı dönemde Osmanlı Devleti, ABD'de maslahatgüzar seviyesinde temsil edilmiştir.
1821 yılında baǧımsızlıǧını kazanan Meksika ile ABD arasındaki ilişkiler 1822 yılında başlamış ve ABD bu ülkeye ilk elçisini 1825 yılında göndermiştir.35 Zaman zaman krizlerin çıktıǧı iki ülke arasındaki ilişkiler çalışmanın kapsadıǧı dönemdeyse oldukça gergin olmuştur. Mart 1913'te ABD'de Başkanlık koltuǧuna oturan Woodrow Wilson, iç savaşın sürdüǧü Meksika'da Devlet Başkanı Francisco I. Madero'nun öldürülmesinin ardından yerine geçen General Victoriano Huerta'yı tanımayı reddetmiştir. Wilson, ABD Büyükelçisini geri çekmiş36 ve iki ülke arasındaki diplomatik münasebetler kesintiye uǧramıştır. Yani Osmanlı Devleti Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının haklarının korunmasını ABD'den talep ettiǧi dönemde ABD'nin Meksika ile direkt olarak diplomatik baǧı yoktur ve Brezilya Elçiliǧi üzerinden Meksika ile olan diplomatik faaliyetlerini yürütmektedir.37 Ancak Meksika'nın birçok bölgesinde bulunan konsolosluklarıyla kendi vatandaşlarının haklarını koruyan ABD, bu çerçevede Osmanlı'ya da yardım imkânı sunabilecektir.
Konuya ilişkin yapılmış çalışmalara bakıldıǧında, Mehmet Temel'in XIX. ve XX. Yüzyılda Osmanlı-Latin Amerika İlişkileri kitabı önemli bir kaynak oluşturmaktadır. Erkan Yurtaydın tarafından kaleme alınan "Osmanlı İmparatorluǧu ile Meksika İlişkilerinin Başlangıcı" başlıklı çalışma da konu ile ilgili önemli bilgiler sunmaktadır. Yine aynı şekilde Osmanlı-Meksika ilişkilerini Osmanlı arşiv belgelerine dayalı olarak ayrıntılı bir şekilde ele alan bir yüksek lisans tezi de bulunmaktadır.38 Zikredilen bu eserler Osmanlı-Meksika ilişkilerini 1914 yılına kadar getirmektedir. Bu ülkedeki Osmanlı vatandaşlarının durumu hakkında 1913 yılı sonrası Osmanlı belgelerine dayalı birtakım bilgiler sunulmakta ancak ayrıntılı olarak konuya yer verilmemektedir.39 Bu makale ise Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarının korunması için Osmanlı Devleti'nin ABD makamlarına başvurma sürecini ve ABD'nin bu yaklaşıma tepkisini Amerikan arşiv belgelerini inceleyerek ortaya koymaktadır; ayrıca konuyla alakalı tetkik eserlere de çalışmada yer verilmiştir.
Osmanlı Devleti'nin Meksika'daki Osmanlı Vatandaşlarının Çıkarlarının Korunması için ABD Hükümetine Başvurması
Meksika'da bulunan Osmanlı vatandaşlarının haklarının korunması için Osmanlı Devleti tarafından ilk girişimler 1911 yılında Meksika hükümeti nezdinde yapılmış ancak herhangi bir netice alınamamıştır.40 Daha sonraki yıllarda Meksika'da yaşayan Osmanlı vatandaşlarının mallarına el konulması, hapsedilmeleri, öldürülmeleri gibi maruz kaldıkları çeşitli sıkıntılar nedeniyle şikâyetlerinin artması sonucu Osmanlı Devleti harekete geçmiş ve ABD vasıtasıyla bu ülkedeki vatandaşlarının çıkarlarını gözetmek istemiştir. Yalnız burada dikkat çekilmesi gereken nokta ilk etapta Osmanlı Devleti'nin Meksika'daki vatandaşlarının çıkarlarını korurken kendisine iletilen şikâyetleri temel almış olmasıdır. Yani 1913 yılında ABD'nin Osmanlı vatandaşlarını koruması konusu gündeme geldiǧinde Osmanlı Devleti, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na isim listeleri vererek vatandaşlarının çıkarlarının korunması yoluna girmiştir. Nitekim Mehmet Temel'in kitabında isim listesi ile ilgili bilgi mevcuttur.41 Eylül 1914'te ise Osmanlı Devleti Meksika'daki tüm Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarının korunmasının ABD gözetimi altında olması için resmî girişimde bulunmuştur. Bu çerçevede 21 Eylül 1914 tarihinde Osmanlı hükÛmeti İstanbul'daki ABD Büyükelçiliǧi ile temasa geçerek ABD hükümetinin Osmanlı'nın temsil edilmediǧi Latin Amerika ülkesi Meksika'da Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarının sorumluluǧunu üstlenip üstlenmeyeceǧi konusunda bilgi istemiştir. ABD Büyükelçisi Henry Morgenthau meseleyi ABD Dışişleri Bakanı William Jennings Bryan'a iletmiş ve Osmanlı yönetiminin bu konu hakkında hızlı bir şekilde dönüş beklediǧini bildirmiştir.42
ABD Dışişleri Bakanlıǧı, İstanbul Büyükelçiliǧi vasıtasıyla kendisine iletilen bu talebe 22 Eylül 1914 tarihinde gönderdiǧi bilgi notuyla cevap vermiştir. Buna göre ABD hükÛmetinin kendisinden talep edilmesi hâlinde Osmanlı Devleti'nin temsil edilmediǧi Meksika'da Osmanlı çıkarlarının sorumluluǧunu üstlenebileceǧi belirtilmiştir.43
Her ne kadar ABD Osmanlı Devleti'nin isteǧine olumlu yaklaşmış olsa da sonraki süreçte herhangi bir gelişme yaşanmamıştır. Bunun üzerine 7 Aralık 1914 tarihinde ABD'deki Osmanlı Elçiliǧi bu konuda girişimde bulunmuştur. Osmanlı Devleti'nin Washington Maslahatgüzarı Abdülhak Hüseyin Bey, İstanbul tarafından Osmanlı Şehbenderliǧi (Konsolosluǧu) açılıncaya kadar, Meksika'da ikamet eden Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarını bu ülkedeki ABD konsolosluk temsilcilerinin vasıtasıyla yürütülmesi isteǧini ABD Dışişleri Bakanı'na iletmiştir. Abdülhak Hüseyin Bey, ABD'nin İstanbul'daki büyükelçisine bu konuda gönderdiǧi telgrafta olumlu yanıt verdiǧinden haberdar olduǧunu açıklamıştır. Abdülhak Hüseyin Bey'in tekrar bu hususta ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na başvurmasının nedeni ABD Dışişleri Bakanlıǧı tarafından İstanbul'daki büyükelçisine iletilen olumlu yanıtın kendisine de resmî olarak bildirilmesi için olmuştur. Abdülhak Hüseyin Bey bu konuda ABD hükümeti tarafından verilecek olumlu yanıtı Osmanlı hükÛmetine iletmekten memnuniyet duyacaǧını ifade etmiştir.44 Aslında Abdülhak Hüseyin Bey tarafından yapılan bu başvuru daha önceden Meksika konusunda Osmanlı Devleti'nin talebine olumlu yanıt veren ABD yönetimini harekete geçirmek için yapılmıştır. Nitekim Abdülhak Hüseyin Bey'in bu diplomatik girişimi istenilen sonucu vermiştir.
ABD'nin Osmanlı Devleti'nin Talebini Kabul Etmesi
ABD Dışişleri Bakanlıǧı tarafından 13 Ocak 1915 tarihinde Osmanlı Devleti'nin Washington Elçiliǧine bir yazı gönderilmiştir. Bu yazıda Abdülhak Hüseyin Bey tarafından dile getirilen Meksika'da Osmanlı hükÛmetinin konsolosluk temsilinin yokluǧunda, Osmanlı vatandaşlarının menfaatlerini Osmanlı Devleti adına ABD'li görevlilerin gözetmesi isteǧinden memnuniyet duyulduǧu ifade edilmiştir. Bu çerçevede ABD Dışişleri Bakanlıǧı, Meksika'daki memurlarına, ABD Konsolosluk Yönetmeliǧinin 174. maddesinde belirtilen ilkelere uygun olarak, Osmanlı vatandaşları adına "gayriresmî" şekilde arabuluculuk yaparak yardımda bulunma talimatı vermiştir.45 Osmanlı Devleti'nin Washington Elçiliǧine bir kopyası gönderilen ABD Konsolosluk Yönetmeliǧinin ilgili maddesinde; dost ülkelerin hükümetlerinin diplomatik veya konsolosluk temsilcilerinin bulunmadıǧı yerlerde kendi vatandaşlarının haklarını korumak için zaman zaman ABD hükümetinden talepte bulunduǧu belirtilmiştir. ABD Dışişleri Bakanlıǧı'nın onayı ile Amerikan diplomatik veya konsolosluk memurlarının talepte bulunan yabancı hükÛmetin vatandaşlarının temsilcisi olabileceǧi ifade edilmiştir. Ancak yine söz konusu yönetmelikte ABD personelinin böyle bir görev ifa etmesinin hiçbir şekilde ilgili yabancı hükümetin diplomatik veya konsolosluk memuru olduǧu anlamına gelmediǧi vurgulanmıştır.46 Bu nedenle Osmanlı hükümetine iletilen cevap notunda Meksika'daki ABD Konsoloslarının iyi niyet çerçevesinde Osmanlı vatandaşlarının çıkarları için "gayriresmî" olarak görev yapacaǧı vurgulanarak Osmanlı hükümetinin ABD konsolosluk personeline kendi memurları gibi talimat veremeyeceǧi önceden belirtilmiştir. Böylece herhangi bir olası "yanlış anlaşılmanın" önüne geçilmek istenmiştir.
ABD Dışişleri Bakanlıǧı, Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarını korumayı kabul ettiǧine dair bilgilendirici resmî yazıyı Meksika'daki ABD konsolosluk görevlilerine 9 Ocak 1915 tarihinde yani Osmanlı makamlarını konu ile ilgili bilgilendirmeden dört gün önce göndermiştir. ABD Dışişleri Bakanlıǧı yazısında Washington'daki Osmanlı Maslahatgüzarının Osmanlı konsolosluk görevlisinin bulunmadıǧı Meksika'da kendi vatandaşlarının çıkarlarının ABD konsolosluk temsilcileri vasıtasıyla saǧlanmasını istediǧi aktarılmıştır. Bu talebe uygun olarak, Konsolosluk Yönetmeliǧinin 174. maddesinde belirtilen esaslar çerçevesinde görev bölgelerindeki Osmanlı vatandaşları adına gayriresmî arabuluculuk yapılmasına izin verildiǧi belirtilmiştir.47
Bu talimatın ardından ABD Dışişleri Bakanı Bryan, ABD'nin İstanbul'daki Büyükelçisi Morgenthau'ya da bir not göndererek yaşanan gelişmeler konusunda kendisini bilgilendirmiştir. Bu notta Dışişleri Bakanı Bryan, Osmanlı hükümetinin Washington'daki Elçiliǧi aracılıǧıyla talebi üzerine Meksika'daki ABD konsolosluk memurlarına o ülkedeki Osmanlı vatandaşları adına gayriresmî arabuluculuk yapma yetkisi verildiǧini açıklamıştır.48 Büyükelçi Morgenthau, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na göndermiş olduǧu cevap yazısında alınan bu karardan Osmanlı hükümetini haberdar ettiǧini söylemiştir. Büyükelçi Morgenthau ayrıca Osmanlı hükümeti tarafından kendisine Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının durumu için 21 Eylül'de yapılan ilk başvuruya da deǧinmiştir. Morgenthau bu ilk başvurunun sözlü olarak yapıldıǧını bu nedenle de ABD Dışişleri Bakanlıǧı tarafından alınan Osmanlı vatandaşları ile ilgili kararı kendisinin Osmanlı hükümetine yazılı deǧil sözlü olarak bildirdiǧini ifade etmiştir.49
Başkent Meksiko'da İdam Cezası Uygulanan Osmanlı Vatandaşları
ABD Dışişleri Bakanlıǧı'nın Meksika'daki Osmanlı Devleti vatandaşlarının durumlarıyla ilgileneceǧini resmî olarak Osmanlı hükümetine bildirmesinden kısa süre sonra bu ülkedeki Osmanlı vatandaşları karşılaşmış oldukları sorunlarla ilgili olarak ABD'li yetkililere başvuruda bulunmaya başlamışlardır. Bu çerçevede Meksika'nın başkenti Meksiko'daki ABD özel temsilcisi John R. Silliman 13 Şubat 1915 tarihinde ABD Dışişleri Bakanı'na bir bilgilendirme notu göndermiştir. Silliman, Meksika'daki Osmanlı toplumunun önde gelen bir üyesinin yardım için kendisine başvurduǧunu ifade etmiştir. Daha önce de deǧinildiǧi gibi ABD-Meksika ilişkilerinin kötü durumda olmasından dolayı bu tarihte ABD'nin Meksika'da bir büyükelçisi yoktur. Ayrıca Başkent Meksiko'da konsolosluk görevlisi de bulunmamaktadır. Bu nedenle söz konusu Osmanlı vatandaşı ABD'nin Meksiko'daki "özel temsilcisine" başvurmak durumunda kalmıştır. Özel temsilci Silliman'a başvuran kişi Meksiko'da "Anayasalcı" {Constitucionalista) olarak bilinen askeri yetkililer tarafından 6 Osmanlı vatandaşının tutuklandıǧını söylemiştir. Aynı kişi Meksika'daki Osmanlılar için ABD'nin arabulucu olduǧuna dair elde ettiǧi yazışmaları Silliman'a göstermiş ve tutuklu kişiler için ABD temsilcisi Silliman'ın devreye girmesini talep etmiştir. ABD'nin bu tarihte Meksika'daki diplomatik münasebetlerini Brezilya Elçiliǧi üzerinden yürütmesi nedeniyle Silliman konuyu ilk olarak Meksiko'daki Brezilya elçisine danışmıştır.50 Ancak o yıllarda Osmanlı-Brezilya ilişkileri iyi deǧildir. Brezilya'nın ülkesindeki Osmanlı vatandaşlarına yönelik olumsuz tutumu, ayrıca Osmanlı mallarından yüksek vergi alması iki ülke ilişkilerini bozmuştur. Bunun üzerine Osmanlı hükümeti Brezilya ile olan 1858 tarihli Dostluk, İkamet, Ticaret ve Seyr-i Sefain Antlaşması'nı feshetmiş ve 1912 yılında yürürlükten kaldırılmıştır.51 İki ülke arasındaki bu gerginlik nedeniyle Brezilya elçisi, ABD özel temsilcisi Silliman'a bu hususta yardım edemeyeceǧini bildirmiş ve O'na şehirdeki askeri karargâhta konu ile alakalı gayriresmî bir araştırma yapmasını tavsiye etmiştir. Silliman bu tavsiyeye uyarak askeri karargâha gitmiş ve konuyu soruşturmak istemiştir.52
Bu tarihte Meksika'da iç savaş hüküm sürmektedir. Venustiano Carranza'yı destekleyen "Anayasalcı" General Álvaro Obregón, 1914 yılında başkent Meksiko'yu ele geçirerek şehirde kontrolü saǧlamıştır.53 Silliman, General Obregón'la şahsen görüşmüştür. General Obregón kendi askeri bölgelerine girdikleri için 6 Osmanlı vatandaşı Suriyelinin tutuklandıǧını belirtmiştir. Ayrıca bu kişilerden dördünün serbest bırakıldıǧını, ikisinin ise casus olarak idam edildiǧini açıklamıştır. Silliman, ABD Dışişleri Bakanı'na göndermiş olduǧu deǧerlendirmesinde bu Osmanlı vatandaşlarının resmî olarak yargılanmaları gerektiǧini ama bu hususun göz ardı edildiǧini söylemiştir. Ayrıca General Obregón dört Suriyeli serbest bırakıldı demesine raǧmen kendisinin güvenilir kaynaklardan aldıǧı bilgiye göre bu dört kişi de idam edilmiştir. Silliman yapmış olduǧu tahkikat sonrası daha ayrıntılı bilgilere ulaşmıştır. Buna göre öldürülen 6 Suriyeli borçlarını ödemek için tüccar olarak bu ülkeye gelmişlerdir. Herhangi bir suç işlememelerine raǧmen askeri otorite tarafından tek bir itiraz veya yargılama hakkı tanınmaksızın infaz edilmişlerdir. Bu kişilerin sahip oldukları yaklaşık 20.000 pesoya askeri yetkililer tarafından el konulmuştur. Silliman, ABD Dışişleri Bakanı'na yollamış olduǧu notta güvenlik sorunu olduǧundan dolayı ülkenin kuzeyinde bulunan Suriyelilerin başkent Meksiko'dan uzak durmaları için bilgilendirmeleri konusunda istekte bulunmuştur.54 Silliman, daha sonraki mesajında 6 Suriyeliden 5'inin vurulduǧunu belirtmiştir. Diǧer Suriyeli ise eşi ve üç çocuǧunu bırakıp kaçmak zorunda kalmıştır. Ayrıca birçok Suriyelinin kuzeyden şehre gelen yolda olduǧu ve hayatlarından endişe duyduklarını bildirmiştir.55
ABD'nin Meksika'daki özel temsilcisi Silliman'ın ülkedeki Osmanlı vatandaşı Suriyelilerin durumu hakkındaki telgrafının ardından ABD Dışişleri Bakanlıǧı Washington'daki Osmanlı Elçiliǧini yaşanan gelişmelerden haberdar etmiştir. ABD Dışişleri Bakanlıǧı'ndan elçiliǧe gönderilen telgrafta Suriyelilerin Meksiko'da vurulduǧu ve paralarının Meksika askeri yetkilileri tarafından alındıǧı belirtilmiştir. Ülkedeki diǧer Suriyelilerin tehlikeli olmasına raǧmen kuzeyden Meksiko'ya doǧru ilerlemekte oldukları ifade edilmiştir.56
ABD Dışişleri Bakanlıǧı konu hakkında Osmanlı Elçiliǧini bilgilendirmesinin üzerinden yaklaşık beş aylık bir süre geçmesine raǧmen herhangi bir gelişme yaşanmamıştır. Bunun üzerine öldürülen Osmanlı vatandaşları ile ilgili konuyu ilk defa gündeme getiren ABD'nin Meksika'daki özel temsilcisi Silliman, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na tekrar bir yazı göndermiş ve herhangi bir yargılama olmadan öldürülen Osmanlı vatandaşları için nasıl hareket edilmesi gerektiǧini sormuştur.57 ABD Dışişleri Bakanlıǧı, Silliman'ın bu sorusuna 23 Temmuz 1915 tarihinde cevap vermiştir. Bakanlık tarafından gönderilen yazıda 20 Şubat tarihinde Washington'daki Osmanlı Elçiliǧinin Meksika'da yaşanan ölüm hadisesinden haberdar edildiǧi hatırlatılmıştır. Ancak ABD Dışişleri Bakanlıǧı, Osmanlı Elçiliǧinin infaz edilen Suriyeli Osmanlı vatandaşları için protesto yayımladıǧına dair ellerinde herhangi bir kayıt bulunmadıǧını belirtmiştir. Ayrıca Osmanlı Elçiliǧi başkent Meksiko'ya gitmekte olan durumları tehlikedeki vatandaşları için de ABD yönetiminden herhangi bir özel koruma talebinde bulunmamıştır.58
Birinci Dünya Savaşı'nın zor günlerinde özellikle İtilaf kuvvetlerinin Çanakkale'ye saldırdıǧı bir dönemde muhtemeldir ki İstanbul'la Washington Elçiliǧi arasındaki haberleşmeden kaynaklı bir aksaklıkla ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na bu konuda bir dönüş yapılamamıştır. Her ne kadar Osmanlı Elçiliǧinden yanıt gelmese de ABD Dışişleri Bakanlıǧı tarafından Meksika'daki özel temsilcisi Silliman'a gönderilen yazıda Osmanlı hükümetinin Meksika'daki vatandaşlarının çıkarlarının korunması için önceden ABD ile anlaştıǧı hatırlatılmıştır. Bu çerçevede Silliman'a Osmanlı vatandaşları tarafından kendisine iletilen her türlü şikâyet ile ilgilenmeye devam etmesi talimatı verilmiştir. Ayrıca Osmanlı vatandaşlarının yargısız infazlarına karşı gayriresmî olarak bir protesto sunması Silliman'dan istenmiştir. Bunun yanı sıra ileride böyle bir eylemin tekrarlanması durumunda benzer bir protesto sunması talimatı da gönderilen yazıda Silliman'a iletilmiştir.59
Osmanlı HükÛmeti'nin ABD'den Meksika'daki Osmanlı Vatandaşlarının Korunmasında Daha Fazla İnisiyatif Almasını İstemesi
ABD Dışişleri Bakanlıǧı, Osmanlı vatandaşlarının Meksika'da yaşadıǧı sorunları Osmanlı makamlarına iletmiştir. Ancak Meksika'ya resmî bir temsilci gönderemeyen Osmanlı Devleti, ABD hükümetinin Osmanlı vatandaşlarına yönelik daha fazla inisiyatif almasını istemiştir. Daha önce de belirtildiǧi gibi ABD Dışişleri Bakanlıǧı, Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının haklarını korumayı kabul ederken bunu iyi niyet çerçevesinde "gayriresmî" olarak kabul ettiǧinin altını çizmiştir. Böylece Osmanlı hükÛmetinin Meksika'daki vatandaşlarının durumu hakkında Amerikalı görevlilere talimat veremeyeceǧi; ayrıca Amerikalı görevlilerin herhangi bir sorumluluk altına girmediǧi vurgulanmıştır.
Osmanlı hükümeti ABD'nin bu yaklaşımından pek memnun olmamıştır. Nitekim Osmanlı Hariciye Nezareti, İstanbul'daki ABD Büyükelçiliǧine bu konu hakkında bir yazı göndermiştir. Hariciye Nezareti tarafından yapılan deǧerlendirmede ilk olarak 13 Ocak 1915 tarihinde ABD makamlarının Meksika'daki Osmanlı vatandaşları için "gayriresmî" olarak arabuluculuk yapmayı Konsolosluk Yönetmeliklerinin 174. Maddesi çerçevesinde kabul ettiǧi hatırlatılmıştır. Ancak hâlihazırdaki durumun Meksika'daki Osmanlı vatandaşları için etkili bir koruma sunmadıǧı belirtilmiştir. Yine aynı yazıda Osmanlı hükümetinin Washington'daki elçiliǧine talimat vererek ABD Dışişleri Bakanlıǧı ile yeniden görüşmesini istediǧi söylenmiştir. Bu görüşmede Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarını korumak için ABD'nin resmî memurlar görevlendirmesinin isteneceǧi açıklanmıştır. Hariciye Nezareti, ABD Büyükelçiliǧinden bu konuda kendilerine destek göstermesini talep etmiştir.60
Osmanlı hükümeti tarafından dile getirilen bu istek ABD tarafından olumlu karşılanmamıştır. Osmanlı hükümetinin ilk talebi karşısında iyi niyet çerçevesinde Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarına yardımcı olmayı kabul eden ABD, resmî bir görevli atayarak Osmanlı vatandaşlarının sorumluluǧunu tamamen üzerine almak istememiştir. Zaten Meksika'da bu kadar yoǧun iş gücünü karşılayacak personeli de bulunmamaktadır. Nitekim ABD Dışişleri Bakanı Bryan, Osmanlı hükümetinin bu yeni talebi karşısında göndermiş olduǧu cevap yazısında ABD hükümetinin Meksika'da kendi diplomatik temsilcisi olmamasının yanı sıra hâlihazırda başkent Meksiko'da bir konsolosluk görevlisinin bile bulunmadıǧını ve ABD'nin Brezilya Elçisi aracılıǧıyla hareket ettiǧini hatırlatmıştır. Bu nedenle, Osmanlı hükümetinin başkent Meksiko'daki Osmanlı vatandaşlarının korunması için başka bir elçilikten talepte bulunmasını tavsiye etmiştir. Her ne kadar resmî görevli atama isteǧi kabul görmemiş olsa da Dışişleri Bakanı Bryan, Osmanlı Devleti'nin talebini tümden reddetmemiştir. ABD hükümetinin, Meksika'nın diǧer bölgelerindeki Amerikan konsolosluk memurlarına, kendi yetki alanları dahilindeki Osmanlı vatandaşlarına yönelik saǧlanan koruma imkanlarını genişletmeleri talimatını vermekten memnuniyet duyacaǧını ifade etmiştir. Dışişleri Bakanı Bryan, Osmanlı hükümetinin bu durumu anlayışla karşılayacaǧından emin olduǧunu belirtmiş ve eǧer Meksika'da kendilerine ait bir diplomatik temsilcileri olsaydı, durumun farklı olacaǧını ve Osmanlı hükümetinin talebini yerine getirebileceklerini de sözlerine eklemiştir.61
ABD Dışişleri Bakanlıǧı Washington'daki Osmanlı Elçiliǧine göndermiş olduǧu yazıyla da Osmanlı Devleti'nin resmî bir görevli atanması talebine verilmiş olan olumsuz cevabın nedenlerini detaylandırmıştır. Bu yazıda Birleşik Devletler Anayasası'nın ABD diplomatik ve konsolosluk görevlilerinin herhangi bir yabancı devletin memurları olmalarını yasakladıǧı ifade edilmiştir. Dışişleri Bakanlıǧı'nın yabancı devletlerin talebi doǧrultusunda kendi görevlilerine diplomatik temsilcisi olmayan devletlere iyi niyet çerçevesinde yardım etmesi talimatı verdiǧi, ancak bunun Amerikan görevlilerin yabancı hükÛmetin "memurları" olduǧu anlamına gelmediǧi tekrar vurgulanmıştır. ABD Dışişleri Bakanlıǧınca, yabancı bir devletin vatandaşlarına yardımcı olması için talimat verilen Amerikan görevlilerin ilgili yabancı hükÛmete rapor vermedikleri ve ilgili yabancı hükÛmetle iletişimlerini dolaylı olarak ABD Dışişleri Bakanlıǧı aracılıǧıyla gerçekleştirdikleri söylenmiştir.62
ABD Dışişleri Bakanlıǧının bu olumsuz yaklaşımı üzerine Osmanlı Devleti, Meksika'daki Osmanlı vatandaşları için ABD'nin resmî bir memur görevlendirmesi talebini artık gündeme getirmemiştir. ABD Dışişleri Bakanı'nın başkent Meksiko'da ABD temsilcisinin olmadıǧını belirtmesi ve bu şehirdeki Osmanlı vatandaşlarının haklarının korunması için diǧer ülkelerin elçilikleriyle görüşülmesini tavsiye etmesi Osmanlı Devleti tarafından dikkate alınmıştır. Nitekim Osmanlı Hariciye Nezareti, ABD'nin İstanbul Büyükelçiliǧine göndermiş olduǧu bilgi notunda Nezaretin, Alman hükÛmetinden, Osmanlı Devleti bir temsilci gönderene kadar, başkent Meksiko şehrindeki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarını koruması altına almasını istediǧini belirtmiştir. Osmanlı Devleti'nin Almanya'nın yanında Birinci Dünya Savaşı'na girmesi sonucu iki ülke arasında oluşan ittifak ve yakın ilişki63 göz önüne alındıǧında Osmanlı hükümetinin Meksiko şehrinde Alman yardımına başvurması beklenmedik bir durum olmamıştır. Ancak Meksika'nın diǧer bölgelerindeki şehirlerde yaşayan Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarının korunması için yine ABD'ye başvurulmuş ve ABD Dışişleri Bakanlıǧı'nın bu hususta kendi konsolosluk görevlilerine talimat vermesi istenmiştir.64 Böylece Meksika'nın diǧer şehirlerinde ABD konsolosluk personeli tarafından iyi niyet çerçevesinde Osmanlı vatandaşları için sunulan "gayriresmî" yardımlardan faydalanılmaya devam edilmiştir.
Washington'daki Osmanlı Elçiliǧinin Suriyeli bir Osmanlı Vatandaşı İçin ABD Dışişleri Bakanlıǧı'ndan Yardım Talebi
30 Mart 1915 tarihinde Osmanlı Devleti'nin Washington'daki Maslahatgüzarı Abdülhak Hüseyin Bey Suriyeli bir Osmanlı vatandaşının durumu hakkında ABD Dışişleri Bakanı Bryan'a bir yazı göndermiştir. Bu yazıda hâlihazırda ABD'nin Teksas eyaletinin El Paso şehrinde ikamet eden Jacob E. Touche'a adlı bir Suriyeli Osmanlı vatandaşının Aralık 1913'te General Pancho Villa'nın güçlerinin Meksika'nın kuzey bölümünde yer alan Chihuahua eyaletine girdiǧi sırada, Meksika'daki mülküne el konulduǧu belirtilmiş ve bu konuda ABD Dışişleri Bakanlıǧı'nın yardımı talep edilmiştir. Maslahatgüzar Abdülhak Hüseyin Bey'in ABD Dışişleri Bakanı'na göndermiş olduǧu bu yazıda belirttiǧi üzere Jacob E. Touche adlı bu şahıs Meksika'da el konulan mülkü için ilk etapta direkt olarak ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na başvurarak yardım talebinde bulunmuştur. Ancak kendisinin ABD vatandaşı olmaması nedeniyle bu talep kabul edilmemiş ve ancak Washington'daki Osmanlı Elçiliǧinden bu yönde resmî bir istek gelmesi durumunda konunun araştırılabileceǧi ifade edilmiştir. Bunun üzerine Jacob E. Touche, Osmanlı Elçiliǧine başvurmuş daha sonra da Maslahatgüzar Abdülhak Hüseyin Bey konu ile alakalı ABD Dışişleri Bakanı Bryan'a bir yazı göndererek söz konusu kişinin sorununun çözülmesi için talepte bulunmuştur.65
Dışişleri Bakanı Bryan, Maslahatgüzar Abdülhak Hüseyin Bey'in konu ile alakalı yazısına kısa bir süre sonra 3 Nisan 1915 tarihinde cevap vermiştir. Bryan, ABD'nin Meksika'daki Fahri Konsolosu George C. Carothers'a konu ile ilgili talimat verildiǧini bildirmiştir. Buna göre Carothers'un Meksika'da General Pancho Villa ile görüşerek söz konusu mülklerin sahibine geri verilmesini talep edeceǧi ifade edilmiştir.66 Ancak Osmanlı vatandaşı Jacob E. Touche'nin yaklaşık altı ay sonra ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na göndermiş olduǧu telgrafta sorununun hâlâ bir çözüme kavuşturulmadıǧı ortaya çıkmıştır. Touche, 15 Eylül 1915 tarihindeki yazısında kendisinin ikamet ettiǧi bölge olan Chihuahua'da tesadüfen ABD Konsolosu Marion Letcher ile tanıştıǧını belirtmiştir. Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının sorunlarıyla ABD Konsolosları ilgilendiǧi için Touche, Letcher'dan Chihuahua'ki mülkünü korumasına yardımcı olmasını istemiştir. Ancak Letcher, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'nın emri olmadan hiçbir şey yapamayacaǧını söylemiştir. Bunun üzerine Touche, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na telgraf çekmiştir. Touche, yakın çevresindekilerin mülklerine yapıldıǧı gibi, kendi binasının da yerel hükümetçe yıkılacaǧını bu yüzden kiracılarının evlerini boşaltmasının istendiǧini söylemiştir. Touche, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'nın Letcher'a olaya müdahale etmesi talimatı vermesini rica etmiştir. Ayrıca yazışmalardan kaynaklı telgraf masraflarını kendisinin Letcher'a ödeyeceǧini de belirtmiştir.67
Osmanlı vatandaşı Touche'nin bu telgrafı üzerine 17 Eylül 1915 tarihinde ABD Dışişleri Bakanı Robert Lansing, Letcher'a bir talimat göndermiştir. Bu talimatta Osmanlı vatandaşı olan Touche'a ait Chihuahua'daki deǧerli malların yerel hükÛmet tarafından yıkılmasının planlandıǧı belirtilmiş ve bu konuda Touche'ye yardım edilmesi istenmiştir.68 Dışişleri Bakanı Lansing, Touche'ye de bir bilgi notu göndererek kendisinin karşılaşmış olduǧu sorunla ilgilenilmesi için Amerikan Konsolosuna talimat verdiǧini bildirmiştir.69 Dışişleri Bakanlıǧı'nın bu talimatı sonrası Konsolos Letcher harekete geçmiştir. Letcher, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na göndermiş olduǧu telgrafta Touche'nin mülkünün bulunduǧu Chihuahua'daki Meksika yönetimi ile yaşadıǧı sorun hakkında daha detaylı bilgiler vermiştir. Buna göre Touche, Chihuahua'da büyük bir mülk sahibidir. Ancak Aralık 1913'te General Villa'nın genel komutası altındaki "Anayasalcı" birlikler bölgeye yaklaştıǧı sırada kaçmıştır. Bu tarihten itibaren ABD'nin Teksas eyaletinin El Paso şehrinde yaşamaktadır. General Villa'nın gelişinden önce Chihuahua kumar ayrıcalıǧı olan bir eyalet olmuştur. Daha sonra bu durum deǧişmiştir. Yeni yönetim Touche'nin servetini kumar ve bazı belirsiz kaynaklardan kazandıǧı suçlamasıyla kendisine düşmanlık göstermiş ve sahip olduǧu mülkü elinden almıştır. Touche'nin mülkünün yıkılacak olmasından kaynaklanan şikâyetine de deǧinen Letcher bunun yerel yönetimin caddeyi genişletmek amacıyla, şehrin ana iş bölgesinde bulunan Touche'ye ait iki katlı deǧerli bir binanın yıkımı ile alakalı olduǧunu söylemiştir. Letcher Osmanlı vatandaşı Touche'nin mülkünün korunması konusunda anlayış gösterilmesi için Bölge Valisi Avila'ya bir not göndermiştir.70 Letcher'ın bu telgrafının ardından ABD Dışişleri Bakanlıǧı Washington'daki Osmanlı Elçiliǧine bir yazı göndermiştir. Bu yazıda ilk olarak elçiliǧin yaklaşık 6 ay önce 30 Mart 1915 tarihinde Osmanlı vatandaşı Touche'nin Meksika'daki mülkü için yardım talebi hatırlatılmıştır. Daha sonra Letcher'ın bu talep doǧrultusunda yapmış olduǧu girişimler hakkında Osmanlı Elçiliǧi bilgilendirilmiştir.71
Meksika'nın Farklı Bölgelerinde Osmanlı Vatandaşlarının ABD Konsolosluklarına Başvuruları ve Alman Konsolosluklarının Görev Yetkisi Meselesi
ABD'nin Meksika'daki konsoloslarından Gaston Schmutz, 1 Haziran 1915 tarihinde ABD Dışişleri Bakanı'na bilgi notu göndermiştir. Meksika'nın kuzeydoǧusunda, Coahuila eyaleti sınırları içinde yer alan Torreon şehrinde iş yapan Osmanlı vatandaşı S. Bujdud'un kendisine başvurduǧunu söylemiştir. Meksika'da bir firmanın sahibi olan bu kişinin yerel bir depoda bulunan 94 balya pamuǧuna hükümet tarafından el konulmuştur. Bu durum karşısında S. Bujdud, ABD Konsolosluǧundan yardım istemiştir. Schmutz, 9 Ocak 1915 tarihli ABD Dışişleri Bakanlıǧı'nın Osmanlı vatandaşları adına gayriresmî arabuluculuk yapılması talimatına binaen harekete geçmiştir. Konuyu yerel makamlarla görüşen Schmutz hükÛmet tarafından el konulan pamuǧun serbest bırakılmasını saǧlamıştır.72
Konsolos Schmutz, ABD Dışişleri Bakanı'na göndermiş olduǧu bilgi notunda başka bir konuya da deǧinmiştir. Bu konu Meksika'daki Alman konsolosluk görevlilerinin bu ülkedeki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarını korumakla görevlendirilmesi hakkında olmuştur. Daha önce deǧinildiǧi gibi Hariciye Nezareti, ABD Dışişleri Bakanlıǧı ile yazışmasında başkent Meksiko'daki vatandaşlarının çıkarlarının Almanların gözetiminde olduǧunu bildirirken Meksika'nın diǧer bölgelerinde ABD Konsoloslarının yardımlarının devam etmesini istemiştir. Ancak Schmutz, Almanya'nın Meksika'daki konsolosunun yaklaşık bir ay önce kendisiyle görüştüǧünü ve Meksika'nın ortakuzey bölümünde bulunan San Luis Potosí ile Aguascalientes eyaletlerindeki Osmanlı vatandaşlarının kendi sorumluluk alanında olduǧunu ifade ettiǧini söylemiştir. Nitekim kısa süre sonra yerel bir gazetede Alman Konsolosunun, San Luis Potosí konsolosluk bölgesindeki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarından sorumlu olarak Osmanlı Devleti tarafından atandıǧı haberi yayımlanmıştır. Schmutz, bu durum karşısında, yani Almanların Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarını koruyama başlamaları nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarının Amerikalı görevliler tarafından korunması için verilen eski talimatının hâlâ yürürlükte olup olmadıǧını sormuştur.73 Konsolos Schmutz'un bu yazısı üzerine ABD Dışişleri Bakanlıǧı harekete geçmiştir. 15 Haziran 1915 tarihinde Washington'daki Osmanlı Elçiliǧine gönderilen notta ilk olarak Osmanlı vatandaşı S. Bujdud'un talebi üzerine Meksika hükümeti tarafından el konulan 94 pamuk balyasının serbest bırakıldıǧı bildirilmiştir. Daha sonra San Luis Potosí'deki Alman Konsolosunun Osmanlı vatandaşlarının menfaatlerini gözetmek üzere tayin edilmesine ilişkin Osmanlı Elçiliǧinden bilgi talep edilmiştir.74
Osmanlı Elçiliǧi, ABD Dışişleri Bakanlıǧınca iletilen notaya 26 Haziran 1915 tarihinde cevap vermiştir. Abdülhak Hüseyin Bey göndermiş olduǧu yazıda ilk olarak Osmanlı vatandaşının el konulan mallarının geri alınması için yapılan Amerikan yardımından memnuniyetini dile getirmiştir.75 Yalnızca bu olayda deǧil siyasi bir suçtan tutuklanarak parasına el konulan Hasan Maroni isimli bir Osmanlı vatandaşının Amerikan konsolos vekilinin yardımıyla serbest bırakılması olayından sonra da Osmanlı Elçiliǧi tarafından bir teşekkür mektubu gönderilmiştir.76 Abdülhak Hüseyin Bey, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na ilettiǧi yazıda Konsolos Schmutz'un telgrafında yer alan San Luis Potosí'deki Alman Konsolosunun Osmanlı vatandaşlarının menfaatlerini gözetmek üzere tayin edilmesine ilişkin husus hakkında da açıklama yapmıştır. Osmanlı Elçiliǧi olarak kendilerinin bu konuda bilgi sahibi olmadıklarını ifade etmiştir. Abdülhak Hüseyin Bey, Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarının korunması noktasında kendilerinin sahip olduǧu tek bilginin daha önce ABD Dışişleri Bakanlıǧı ile yapılan yazışmalar çerçevesinde Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarının ABD'li görevliler tarafından gözetilecek olmasıdır demiştir. Abdülhak Hüseyin Bey, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na göndermiş olduǧu yazının sonunda San Luis Potosí'deki Alman Konsolosuyla görüşerek Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarını koruma yetkisinin kim tarafından kendisine verildiǧini soracaǧını ifade etmiştir.77 Ancak daha sonra Osmanlı Elçiliǧinden ABD Dışişleri Bakanlıǧına Alman Konsolosunun Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarını temsili ile alakalı gönderilmiş bir yazıya rastlanmamıştır.
ABD Dışişleri Bakanlıǧı ile Washington'daki Osmanlı Elçiliǧi arasında görüşmelerin sürdüǧü süre zarfında Meksika'da Osmanlı vatandaşları yaşadıkları sorunları ABD temsilcilerine bildirmeye devam etmişlerdir. Özellikle ülkenin kuzeyinde Chihuahua'da kontrolü elinde bulunduran General Villa bu bölgedeki yabacıların mallarına el koymaya başlamıştır. ABD Başkanı Wilson'un bu duruma tepki göstermesi üzerine General Villa yabancıların mallarının korunacaǧını Wilson'a bildirmiştir. Ancak daha sonra bu karara uymamıştır. Nitekim Konsolos Schmutz, 15 Haziran'da ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na göndermiş olduǧu yazıda General Villa'nın çıkarttıǧı kararnamelerle ülkedeki yabancıların mallarına el koymaya devam ettiǧini bildirmiştir. Bu çerçevede bölgede bir bakkal ve erzak dükkanı sahibi olan Osmanlı vatandaşı Nicolás Allende'nin mallarının envanterini yetkililere sunmadıǧı gerekçesiyle stoklarına el konulduǧu Schmutz tarafından ABD Dışişleri Bakanı'na iletilmiştir. Schmutz, General Villa'ya Nicolás Allende'nin mallarına el konulmasına karşı bir protesto mektubu yazdıǧını, ancak henüz bir yanıt almadıǧını söylemiştir. Schmutz ayrıca daha önce bu bölgede Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarından sorumlu olduǧunu belirten San Luis Potosí'deki Alman Konsolosuna da telgraf çekip durumu bildirmiştir. Schmutz, söz konusu Osmanlı vatandaşı Allende'nin dükkânının tamamen yaǧmalandıǧını da ABD Dışişleri Bakanı'na gönderdiǧi yazıda belirtmiştir.78
Konsolos Schmutz, daha sonra olay hakkında yaşanan yeni gelişmelerle ilgili ABD Dışişleri Bakanlıǧı'nı bilgilendirmeye devam etmiştir. 19 Haziran 1915 tarihinde gönderdiǧi telgrafta General Villa'nın bölgesindeki Amerikan konsoloslarının Osmanlı vatandaşı Allende'yi temsil etme hakkını reddettiǧini söylemiştir. General Villa'ya göre bu konunun Osmanlı Devleti'nin konsolosluk veya diplomatik temsilcisi tarafından ele alınması gerekmektedir. Ancak yine de General Villa "nezaketen" Osmanlı vatandaşı Allende ile ilgili Konsolos Schmutz'a bir açıklama göndermiştir. Bu açıklamada General Villa, Osmanlı vatandaşı Allende tarafından geri talep edilen mallara el konulmasını emreden kararın vali General Benito Díaz tarafından imzalandıǧını söylemiştir. Malların kendilerine düşman olan ve ABD'ye göç etmiş bir kişiye ait olduǧunu ve Osmanlı vatandaşı Allende tarafından saklandıǧını ileri sürmüştür. Ayrıca Allende'nin sadece kuru mal işi için hükümete vergi ödediǧini hâlbuki stoklarında diǧer yiyecek ürünlerinin de bulunduǧunu söyleyerek Osmanlı vatandaşı Allende'yi vergi kaçırmakla itham etmiş ve mallarına el koymakta haklı olduklarını savunmuştur.79
Yukarıda deǧinildiǧi üzere Allende olayı ilk ortaya çıktıǧında Konsolos Schmutz, San Luis Potosí bölgesindeki Alman Konsolosuna yazarak olay hakkında haberdar etmiştir. Ancak Alman Konsolosu göndermiş olduǧu cevap yazısında San Luis Potosí bölgesindeki Osmanlı vatandaşlarını temsil ettiǧini ancak tüm bölgenin onun görev alanına girmediǧini söyleyerek konu ile ilgilenmeyi kabul etmemiştir. Bunun üzerine Schmutz, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na göndermiş olduǧu yazıda Bakanlıǧın kendisine konsolosluk bölgesindeki Osmanlı Devleti vatandaşlarının çıkarlarının korunması için önceden talimat verdiǧini ve şimdiye kadar bu yönde hareket ettiǧini vurgulamıştır. Ancak hâlihazırda kendisinin Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarını korumak için gerçekleştirmiş olduǧu girişimlerin General Villa tarafından kabul edilmediǧinin altını çizmiştir. Bu durum karşısında nasıl hareket etmesi gerektiǧi konusunda ABD Dışişleri Bakanlıǧı'ndan bilgi talep etmiştir.80 Bunun üzerine ABD Dışişleri Bakanlıǧı, Washington'daki Osmanlı Elçiliǧine konu ile alakalı bir yazı göndermiştir. Bu yazıda Osmanlı vatandaşı Allende'nin mallarına General Villa tarafından el konulduǧu bildirilmiştir. Bölgedeki Amerikan Konsolosunun olaya müdahale etmesine raǧmen General Villa'nın bu müdahaleyi kabul etmediǧi ve konunun Osmanlı konsolosluk veya diplomatik temsilcisi tarafından ele alınması gerektiǧini belirttiǧini açıklamıştır. Bu durumun aslında ABD Dışişleri Bakanlıǧı'nda bir kafa karışıklıǧına sebep olduǧu söylenebilir. Çünkü Osmanlı Devleti, ABD'ye başvurup Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarının korunmasını talep ederken General Villa, Osmanlı vatandaşlarının haklarını Osmanlı Devleti temsilcisinin savunabileceǧini söylemiştir. Bu açıklama ABD Dışişleri Bakanlıǧı'nda sanki Osmanlı Devleti'nin Meksika'da resmî bir temsilcisi olduǧu fakat kendilerinin bundan haberdar olmadıǧı fikrini uyandırmıştır. Bu çerçevede ABD Dışişleri Bakanlıǧı, Osmanlı hükümetinin Meksika'da herhangi bir diplomatik veya konsolosluk temsilcisi olup olmadıǧı konusunda bilgilendirilmelerini Washington'daki Osmanlı Elçiliǧinden istemiştir.81
Ne var ki, ABD'nin düşündüǧü gibi Osmanlı Devleti'nin Meksika'da atadıǧı bir temsilcisi yoktur. ABD'nin bu bilgi talebi ile ilgili Washington'daki Osmanlı Elçiliǧinden herhangi bir geri dönüş yapılmamıştır. Bu süreçte Alman Konsolosları Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının konsolosluk işlerinde başvurduǧu bir merci hâline gelmiştir. Nitekim Letcher, Eylül 1915'te Meksika'nın Chihuahua eyaletinden ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na gönderdiǧi bir bilgi notunda bölgedeki Alman Konsolosunun Osmanlı vatandaşları ile olan ilişkisi hakkında bilgi vermiştir. Buna göre ABD konsolosları Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarını korumakla görevlendirildiklerinde Osmanlı vatandaşları karşılaştıkları sorunlar için sık sık ABD'li yetkililere başvurmuşladır. Ancak bu durum 1915 yılında deǧişmeye başlamıştır. Chihuahua'da ikamet eden Osmanlı vatandaşları konsolosluk görevlilerinin yardımını gerektiren durumlarda artık Alman Konsolosuna başvurmaya başlamışlardır.82 Nitekim 1916 yılı Ocak ayında Osmanlı Hariciye Nezareti'nden gönderilen bir yazı bu durumu desteklemektedir. Buna göre Meksika'da bulunan Osmanlı vatandaşı Lübnanlı Meryem Abdullah adlı kadının Cebel-i Lübnan'da görülmekte olan bir dava kapsamında yeminli ifadesine ihtiyaç duyulmuştur. Meksika'da Osmanlı temsilciliǧi bulunmadıǧından Almanya'nın oradaki elçiliǧi vasıtasıyla gerekli ifadenin saǧlanabileceǧi Hariciye Nezareti tarafından belirtilmiştir.83 Letcher, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na gönderdiǧi notunda Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının Alman konsolosluklarına başvurması durumunu Osmanlı ve Alman hükümetleri arasındaki mevcut ittifakın bir sonucu olarak deǧerlendirmiştir.84 Konsolos Letcher'ın bu bilgi notunun ardından ABD Dışişleri Bakanlıǧı yeniden Washington'daki Osmanlı Elçiliǧine bir yazı göndermiş ve Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının konsolosluk işleri için Alman temsilcilerine başvurduǧuna dikkat çekilmiştir. Bu durumda Osmanlı hükÛmetinin Meksika'daki vatandaşlarının çıkarlarının korunması için ABD yardımına hâlâ ihtiyaç duyup duymadıǧı hakkında bilgi talep edilmiştir.85
ABD Dışişleri Bakanlıǧı, Osmanlı Elçiliǧinden geri dönüş almasa bile Meksika'daki konsoloslarına Osmanlı vatandaşlarına yardım edilmeye devam edilmesi talimatı vermiştir. Her ne kadar Alman konsolosların daha aktif olduǧu raporlarda belirtilse de Amerikan temsilcilerine de Osmanlı vatandaşları tarafından yardım başvuruları yapılmaya devam etmiştir. 24 Mart 1916 tarihinde ABD'nin Teksas eyaletine komşu olan Nuevo Laredo şehrindeki Amerikan Konsolosu Alonzo B. Garrett, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na bir yazı göndermiştir. Bu yazıda Jorge Elias isminde bir Osmanlı vatandaşının ailesi için erzak ve diǧer gerekli malzemeleri satın almak için üzerinde bulunan gümüş paralarla ABDMeksika arasındaki uluslararası köprüyü geçmeye çalışırken Meksikalı yetkililerce parasına el konulduǧu belirtilmiştir. Bu kişi daha sonra Amerikan Konsolosluǧuna başvurarak yardım talep etmiştir. Osmanlı vatandaşı Elias, gümüş parayı ülkeden çıkarmayı yasaklayan herhangi bir kanunun varlıǧından haberdar olmadıǧını söylemiştir. Zaten kendisi gümüş parayı gizlemek için hiçbir girişimde bulunmamıştır. Garrett meselenin Meksika Maliye Bakanlıǧına düzgün bir şekilde anlatılması hâlinde paranın geri verileceǧine inandıǧını söylemiştir. Çünkü bu kişi ve ailesi paralarının alınması nedeniyle yoksul bir duruma düşmüştür. Bu çerçevede Konsolos Garrett, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'ndan konu hakkında Meksika Maliye Bakanlıǧı nezdinde girişimde bulunmasını istemiştir.86
Yine aynı şekilde 11 Nisan 1916 tarihinde Garrett, ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na bir kez daha başvurmuştur. Bu sefer Suriyeli Osmanlı vatandaşı Carlos Dominguez'in ailesine malzeme satın almak için yanında getirdiǧi nakit para ve dört peso Meksika gümüşünün tamamına sınırda Meksika gümrük muhafızları tarafından el konulduǧu açıklanmıştır. Konsolos Garrett çok az sayıda yabancının gümüşün ülkeden çıkarılmasını yasaklayan kanunun farkında olduǧunun altını çizmiştir. Bu kişilerin kanunları delerek ülke dışına para çıkarma niyetinde olmadıkları, sadece kanundan habersiz oldukları için bahsi geçen paraları yanlarında taşıdıkları ifade edilmiştir. Bu çerçevede ABD Dışişleri Bakanlıǧı'nın devreye girerek suçsuz olduǧu kanıtlanan bu kişilere paralarının Meksika makamlarınca geri verilmesine yardımcı olması talep edilmiştir.87
Kendisine ulaşan bu istekler çerçevesinde ABD Dışişleri Bakanlıǧı harekete geçmiştir. Başkent Meksiko'daki Amerikan özel temsilcisi Rodgers'a konu ile alakalı bir telgraf gönderilmiştir. İlk olarak Osmanlı vatandaşı Jorge Elias'ın Nuevo Laredo şehrinde parasına el konulması hadisesi anlatılmış ve özel temsilci Rodgers'a bu konuyu ilgili Meksika makamlarının dikkatine sunması ve paranın Elias'a iade edilmesini talep etmesi talimatı verilmiştir.88 Daha sonra gönderilen ayrı bir telgrafta ise Suriyeli Carlos Dominguez'in parasının da Nuevo Laredo'da Meksikalı yetkililer tarafından aynı şekilde alındıǧı söylenmiştir. Bu konuda da ilgili Meksika makamları ile görüşülmesi ve paranın Dominguez'e geri verilmesi istenmiştir.89
Meksika'da yaşayan Osmanlı vatandaşı Yahudiler de haklarının korunması için ABD'li yetkililere başvuru yapmışlardır. Bu baǧlamda merkezi New York'ta bulunan Amerikan Yahudi Komitesi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Cyrus Adler, 21 Nisan 1916 tarihinde ABD Dışişleri Bakanlıǧı'na göndermiş olduǧu telgrafta Meksika'nın Veracruz kentinde, çoǧu Yahudi inancına sahip Osmanlı vatandaşlarının zaman zaman hayatlarını tehlikeye atan hakaretlere ve zorluklara maruz kaldıklarını iletmiştir. Hatta kısa süre önce Osmanlı vatandaşı Enriguo Haim'in Meksika'da Venustiano Carranza yönetimine isyan hâlinde olan Emiliano Zapata yanlısı olduǧu suçlamasıyla tutuklandıǧını ve bu suçlamanın asılsız olmasına raǧmen idam edildiǧini dile getirmiştir. Söz konusu Yahudi komitesi, Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının hakları ile ilgilenmesi nedeniyle ABD Dışişleri Bakanlıǧı'ndan öldürülen Yahudi Osmanlı vatandaşına atfedilen suçlamanın araştırılması için yardım isteǧinde bulunmuştur.90 Bunun üzerine ABD Dışişleri Bakanlıǧı Meksika'nın Veracruz kentindeki Konsolosu Canada'ya Amerikan Yahudi Komitesi'nin talebini iletmiş ve gerekli yardımın saǧlamasını istemiştir.91
Görüldüǧü üzere 1914 yılında Osmanlı Devleti'nin talebinin ardından Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarının korunması için gerekli desteǧi saǧlamaya başlayan ABD, 1916 yılında da bu görevi yerine getirmeye devam etmiştir. Ancak bu durum uzun sürmeyecektir. Birinci Dünya Savaşı devam ederken Almanya ile ABD arasındaki siyasi ilişkilerin kötüleşmeye başlaması Osmanlı Devleti ile ABD arasındaki ilişkiyi de olumsuz etkileyecektir. 1917 yılında ABD, Almanya'ya savaş ilan ederek Birinci Dünya Savaşı'na İtilaf Bloǧunun tarafında katılmıştır. Bu gelişmenin ardından Osmanlı Devleti ile ABD arasında diplomatik ilişkiler kesilmiş92 ve ABD'nin Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarını koruması konusu gündemden düşmüştür.
Sonuç
Osmanlı Devleti her ne kadar Meksika'da bir konsolosluk açmamış olsa da vatandaşlarının bu ülkede karşılaştıkları sorunlara duyarsız kalmamıştır. Vatandaşlarının haklarının gözetilmesi için Meksika'ya sınır olan ve Osmanlı Devleti'nin de elçiliǧinin bulunduǧu ABD'nin yardımına başvurulmuştur. ABD Dışişleri Bakanlıǧı Osmanlı Devleti tarafından Meksika'daki vatandaşları ile ilgili kendisine iletilen taleplere gayet olumlu yaklaşmıştır. Ancak ABD'nin Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarına yardım saǧlarken bunu iyi niyet çerçevesinde "gayriresmî" olarak gerçekleştireceǧini belirtmesi de dikkate deǧerdir. Böylece Meksika'daki ABD konsoloslarının Osmanlı Devleti'ne karşı herhangi bir sorumluluk altına girmediǧi vurgulanmak istenmiştir. Osmanlı Devleti, ABD'den Osmanlı vatandaşları ile ilgilenecek müstakil bir görevli atamasını talep etse de ABD tarafı bu isteǧi kabul etmemiştir. ABD Dışişleri Bakanlıǧı Meksika'daki konsoloslarına göndermiş olduǧu talimatlarda bu ülkedeki Osmanlı vatandaşlarının kendilerine başvurdukları zaman gerekli yardımın gösterilmesini istemiştir. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlıǧı Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının durumları hakkında Washington'daki Osmanlı Elçiliǧini titizlikle bilgilendirmeye çalışmıştır. Osmanlı vatandaşlarının sorunlarıyla ilgilenilmesinden dolayı elçilik de memnuniyetini ifade etmiştir.
Son olarak, ABD Dışişleri Bakanlıǧının Meksika'da Osmanlı vatandaşları ile ilgili gündeme getirmiş olduǧu birtakım sorunlara Osmanlı Devleti yeteri kadar ilgi gösterememiştir. Hatta İstanbul ile Washington'daki Osmanlı Elçiliǧi arasında iletişim aksaklıǧı da yaşandıǧı söylenebilir. Nitekim Alman Konsolosunun Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının haklarını korumakla görevlendirdiǧine dair çıkan haberler karşısında ABD Dışişleri Bakanlıǧı Osmanlı Elçiliǧinden teyit almak istemesine raǧmen Osmanlı Devleti'nin Washington Maslahatgüzarı Abdülhak Hüseyin Bey bu konuda herhangi bir bilgisi olmadıǧını söylemiştir. Dönemin şartları göz önüne alındıǧında Osmanlı Devleti oldukça zorlu ve yoǧun bir süreçten geçmektedir. Bu çerçevede sınırlarından oldukça uzak bir bölgeye yeteri kadar ilgi gösterememiş olması anlaşılabilir bir durumdur. ABD Dışişleri Bakanlıǧı'nın sorularına Osmanlı Devleti makamlarından cevap gelip gelmemesine bakmaksızın Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarına yardım etmeyi sürdürmüş olması dikkat çekicidir. 1917 yılında Osmanlı-ABD diplomatik münasebetlerinin kesilmesiyle Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının haklarının korunması meselesi iki ülke ilişkilerinde yer alan bir konu başlıǧı olmaktan çıkmıştır.
COŞKUN, Yasin, Birinci Dünya Savaşı Sırasında Osmanlı-Meksika ilişkilerindeki Önemli Bir Aktör: Amerika Birleşik Devletleri, CTAD, Yıl 17, Sayı 34 (Güz 2021), s. 811-838.
COŞKUN, Yasin, An Important Actor in Ottoman-Mexican Relations during the World War I: The United States of America, CTAD, Year 17, Issue 34 (Fall 2021), pp. 811-838.
1 Haluk Erdem, "Latin Amerika'dan Düşünsel Perspektifler", Latin Amerika Çalıştayı Bildiriler Kitabî,, Ed. Ozan Zengin, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 2013, s. 53.
2 Charles Gibson, The Aytecs Under Spanish Rule: A History of the Indians of the Valley of Mexico, 1519- 1810, Stanford University Press, California, 1964, s. 1.
3 Gökhan Erdem, "Latin Amerika'da Baǧımsızlık Süreci", Latin Amerika Çahştayî Bildiriler Kitabı, Ed. Ozan Zengin, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 2013, s. 64.
4 Jay Kinsbruner, Independence in Spanish America: Civil Wars, Revolutions, and Underdevelopment, University of New Mexico Press, Albuquerque, 1994, s. 43-44.
5 Michael C. Meyer, William L. Sherman, The Course of Mexican History, Fifth Edition, Oxford University Press, New York, 1995, s. 288-291.
6 Ed. Leslie Bethell, The Independence of Latin America, Cambridge, Cambridge University Press, 1987 s. 89.
7 Mehmet Necati Kutlu, "Başlangıcından XX. Yüzyıla Kadar Türk-Latin Amerika İlişkilerine Genel Bir Bakış ve Bazı Dönüm Noktaları", Latin Amerika Çalıştayı Bildiriler Kitabı, Ed. Ozan Zengin, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 2013, s. 30.
8 Durmuş Akalın, "Maximilian'ın Meksika İmparatorluǧu ve Meksika'ya Giden Mısır Askerleri", Turkish Studies, Cilt 7, Sayı 4, 2012, s. 617.
9 Erkan Yurtaydın, "Osmanlı İmparatorluǧu ile Meksika İlişkilerinin Başlangıcı II: Meksika İmparatoru Maksimilyan", XIX. Yüzyıl Boyunca Osmanlı İmparatorluǧu-Latin Amerika ilişkileri, Ed. Fatma Öznur Seçkin, Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınlan, Ankara, 2019, s. 253., Maksimilyan, Avusturya İmparatorluk ailesi olan Habsburg Hanedanı'na mensuptur. 1864 yılında Fransa imparatoru III. Napolyon'un desteǧi ile Meksika İmparatoru olmuştur.
10 Kutlu Kayıran, Osmanlı Arşiv Belgelerinin Işıǧında Osmanlı-Meksika Diplomatik ilişkileri (1864-1913), Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2017, s. 54.
11 Merve Usta, Meksika Devrim Süreci ve Plutarco Elias Calles, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2013, s. 9-10.
12 R. Conrad Stein, The Story of Mexico: The Mexican Revolution, Morgan Reynolds Publishing, Greensboro, N.C., 2008, s. 34-50.
13 Erkan Yurtaydın, "Osmanlı İmparatorluǧu ile Meksika İlişkilerinin Başlangıcı", Osmanlı İmparatorluǧu-Latin Amerika (Başlangıç Dönemi), Ed. Fatma Öznur Seçkin, Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları, Ankara, 2012, s. 122-123.
14 Yurtaydın, age., s. 124.
15 Mehmet Temel, "Cumhuriyet Arşiv Belgelerine Göre Türkiye-Meksika İlişkileri", Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırmaları Dergisi, Cilt 18, Sayı 39, Bahar 2017, s. 61-62.
16 Temel, agm., 2017, s. 62.
17 Yurtaydın, age., 2019, s. 256.
18 Mehmet Temel, XIX. ve XX. Yüzyılda Osmanh-Latin Amerika ilişkileri, Nehir Yayınları, İstanbul, 2004, s. 61.
19 Yurtaydın, age., 2012, s. 127.
20 Mustafa Yetim, "Liberal Temelde Kurumsallaşan Türkiye-Latin Amerika İlişkileri", Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 19, Sayı 1, Ocak 2019, s. 170., T.C. Dışişleri Bakanlıǧı İnternet Sitesi, http://www.mfa.gov.tr/i_-mrkiye_mn-latm-amerika-ve-karayiplere-yonelikpolitikasi-ve-bolge-ulkeleri-ile-iliskileri.tr.mfa (Erişim Tarihi: 01.12.2021).
21 Fatih Fuat Tuncer, Metin Zengin, "Unutulan Göçmenler El Turcolar: Osmanlı Dönemi Suriye Bölgesinden Latin Amerika'ya Yapılan Göçler Ve Etkileri", Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 13, Sayı 70, Nisan 2020, s. 305.
22 Kayıran, agt., s. 73., Temel, age., s. 62.
23 Temel, age., s. 62.
24 age., s. 62-64., Cumhurbaşkanlıǧı Devlet Arşivler Başkanlıǧı Osmanlı Arşivi (BOA), Babıali Evrak Odası Evrakı (BEO), 3821/286562.
25 Kayıran, agt, s. 73., BOA, Hariciye Nezareti Tercüme Odası Evrakı (HR.TO.), 542/141.
26 BOA, İrâde Hariciye (İ.HR.), 431/34.
27 Temel, age., s. 66.
28 Akdes Nimet Kurat, Türk-Ameñkan Münasebetlerine Kısa Bir Bakış (1800-1959), Doǧuş Matbaası, Ankara, 1959, s. 8.
29 Çaǧrı Erhan, Türk-Amerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, 2. Baskı, İmge Kitabevi, Ankara, 2015, s. 51-52.
30 A.Haluk Ülman, Türk-Ameñkan Diplomatik Münasebetleri 1939-1947, Sevinç Matbaası, Ankara, 1961, s. 4.
31 Füsun Türkmen, Kırılgan İttifaktan 'Model Ortaklıǧa": Türkiye-ABD İlişkileri, Timaş Yayınları, İstanbul, 2012, s. 27.
32 Sinan Kuneralp, "Ottoman Diplomatic and Consular Personnel in the United States of America, 1867-1917", American Turkish Encounters: Politics and Culture, 1830-1989, Ed. Bilge Nur Criss, Selcuk Esenbel, Tony Greenwood, Cambridge Scholars Publishing, Newcastle upon Tyne, 2011, s. 100., Syed Tanvir Wasti "Ahmed Rüstem Bey and the End of an Era", Middle Eastern Studies, Vol. 48, No. 5, September 2012, s.781.
33 Nurdan Şafak, Osmanlı-Amerikan ilişkileri', OSAV, Istanbul, 2003, s. 58.
34 Erhan, age., s. 163.
35 ABD'nin Joel Robert Poinsetťi elçi olarak Meksika'ya göndermesiyle iki ülke arasındaki diplomatik münasebetler başlamıştır. 1836'da Teksas, Meksika'dan ayrılarak baǧımsızlıǧını ilan etmiştir. 1845 yılında Teksas'ın ABD tarafından işgal edilmesi üzerine ABD-Meksika Savaşı başlamıştır. 1846-1848 yılları arasında süren savaş ABD'nin üstünlüǧü ile sona ermiş ve Meksika, Teksas'ın ABD'ye ait olduǧunu kabul etmiştir. George Lockhart Rives, The United States and Mexico 1821-1848, Vol. I, Klaus Reprint Co., New York, 1969, s. 46., Çaǧrı Erhan, "ABD'nin Latin Amerika'ya Bakışını Şekillendiren ÖǧeleL, Latin Amerika Çalıştayı Bildiriler Kitabı, Ed. Ozan Zengin, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 2013, s. 81., David M. Pletcher, The Diplomacy of Annexation: Texas, Oregon, and the Mexican War, Missouri University Press, 1973, Columbia, Missouri, s. 200-201., David A. Shirk, "An Overview of U.S.-Mexico Border Relations", The Anatomy of a Relationship: A Collection of Essays on the Evolution of U.S.-Mexico Cooperation on Border Management, Wilson Center, Mexico Institute, Washington, June 2016, s. 4., Fairfax Downey, Texas and the War with Mexico, American Heritage Publishing, New York, 1961, s. 140-142.
36 Lowell L. Blaisdell, "Henry Lane Wilson and the Overthrow of Madero", The Southwestern Social Science Quarterly, Vol. 43, No. 2, September 1962 s. 134-135
37 The Foreign Relations of the United States (FRUS), With the Address of the President to Congress December 7, 1915, "The Secretary of State to Ambassador Morgenthau", Document no: 1653, 19 April 1915.
38 Kayıran, agt.
39 Temel, age., s. 67.
40 age., s. 66.
41 age., s. 67.
42 FRUS, "Ambassador Morgenthau to the Secretary of State", Document no: 1639, 21 September 1914.
43 BOA, Hariciye Nezareti Mütenevvia Kısmı Evrakı (HR.MTV.), 423/42., FRUS, "The Acting Secretary of State to Ambassador Morgenthau", Document no: 1640, 22 September 1914.
44 FRUS, "The Chargé d'Affaires of Turkey to the Secretary of State", Document no: 1641, 7 December 1914.
45 FRUS, "The Secretary of State to the Chargé d'Affaires of Turkey", Document no: 1644, 13 January 1915.
46 FRUS, "The Secretary of State to the Chargé d'Affaires of Turkey", Document no: 1654, 6 May 1915.
47 FRUS, "The Secretary of State to the American Consular Officers in Mexico", Document no: 1642, 9 January 1915.
48 FRUS, "The Secretary of State to Ambassador Morgenthau", Document no: 1643, 11 January 1915.
49 FRUS, "Ambassador Morgenthau to the Secretary of State", Document no: 1645, 30 January 1915.
50 FRUS, "Special Agent Silliman to the Secretary of State", Document no: 1646, 13 February 1915.
51 Mehmet Temel, "XIX. ve XX. Yüzyılın Başlarında Osmanlı-Brezilya İlişkileri", Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, Aralık 2002, s. 179-180.
52 FRUS, "Special Agent Silliman to the Secretary of State", Document no: 1646, 13 February 1915.
53 Enrique Krauze, Mexico, Biography of Power: A History of Modern Mexico, 1810-1996, Çev. Hank Heifetz, HarperCollins, New York, 1997, s. 380-381.
54 FRUS, "Special Agent Silliman to the Secretary of State", Document no: 1646, 13 February 1915.
55 FRUS, Document no: 1647, 16 February 1915.
56 FRUS, "The Acting Secretary of State to the Embassy of Turkey", Document no: 1649, 20 February 1915.
57 FRUS, "Special Agent Silliman to the Secretary of State", Document no: 1661, 30 June 1915.
58 FRUS, "The Acting Secretary of State to Special Agent Silliman", Document no: 1664, 23 July 1915.
59 FRUS, "The Acting Secretary of State to Special Agent Silliman", Document no: 1664, 23 July 1915.
60FRUS, "Ambassador Morgenthau to the Secretary of State", Document no: 1650, 10 March 1915.
61 FRUS, "The Secretary of State to Ambassador Morgenthau", Document no: 1653, 19 April 1915.
62 FRUS, "The Secretary of State to the Chargé d'Affaires of Turkey", Document no: 1654, 6 May 1915.
63 Çiǧdem Dumanlı, "Kendine Özgü Bir Buhran Örneǧi: Birinci Dünya Harbi'nde "Alman Şark Politikası", Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, Yıl 14, Sayı 28, Güz 2018, s. 214-215.
64 FRUS, "The Ministry of Foreign Affairs to the American Embassy", Document no: 1655, 31 May 1915.
65 FRUS, "The Chargé d'Affaires of Turkey to the Secretary of State", Document no: 1651, 30 March 1915.
66 FRUS, "The Secretary of State to the Chargé d'Affaires of Turkey", Document no: 1652, 3 April 1915.
67 FRUS, "Mr. J. E. Touche to the Secretary of State", Document no: 1667, 11 September 1915.
68 FRUS, "The Secretary of State to Consul Letcher', Document no: 1668, 17 September 1915.
69 FRUS, "The Secretary of State to Mr. J. E. Touche", Document no: 1669, 17 September 1915.
70 FRUS, "Consul Letcher to the Secretary of State", Document no: 1670, 19 September 1915.
71 FRUS, "The Secretary of State to the Chargé d'Affaires of Turkey7', Document no: 1671, 29 October 1915.
72 FRUS, "Consul Schmutz to the Secretary of State", Document no: 1656, 1 June 1915.
73 FRUS, "Consul Schmutz to the Secretary of State", Document no: 1656, 1 June 1915.
74 FRUS, "The Secretary of State ad interim to the Chargé d'Affaires of Turkey7', Document no: 1658, 15 June 1915.
75 FRUS, "Consul Schmutz to the Secretary of State", Document no: 1659, 19 June 1915.
76 Temel, age., s. 67.
77 FRUS, "Consul Schmutz to the Secretary of State", Document no: 1659, 19 June 1915.
78 FRUS, "Consul Schmutz to the Secretary of State", Document no: 1657, 15 June 1915.
79 FRUS, "Consul Schmutz to the Secretary of State", Document no: 1659, 19 June 1915.
80 FRUS, "Consul Schmutz to the Secretary of State", Document no: 1659, 19 June 1915.
81 FRUS, "The Secretary of State to the Chargé d'Affaires of Turkey", Document no: 1662, 9 July 1915.
82 FRUS, "Consul Letcher to the Secretary of State", Document no: 1670, 19 September 1915.
83 BOA, Hariciye Nezareti UmÛr-г HukÛk-г Muhtalita Müdüriyeti (HR. UHM.), 186/60.
84 FRUS, "Consul Letcher to the Secretary of State", Document no: 1670, 19 September 1915.
85 FRUS, "The Secretary of State to the Chargé d'Affaires of Turkey7', Document no: 1671, 29 October 1915.
86 FRUS, With the Address of the President to Congress December 5, 1916, "Consul Garrett to the Secretary of State", Document no: 1197, 24 March 1916.
87 FRUS, "Consul Garrett to the Secretary of State", Document no: 1199, 11 April 1916.
88 FRUS, "The Secretary of State to Special Representative Rodgers", Document no: 1198, 5 April 1916.
89 FRUS, "The Secretary of State to Special Representative Rodgers", Document no: 1200, 20 April 1916.
90 FRUS, "The American Jewish Committee to the Secretary of State", Document no: 1201, 21 April 1916.
91 FRUS, "The Secretary of State to Consul Canada", Document no: 1202, 24 April 1916.
92 İdris Yücel, "A Missionary Society at the Crossroads: American Missionaries on the eve of the Turkish Republic", Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, Yıl 8, Sayı 15, Bahar 2012, s. 55.
Kaynaklar
Arşiv Kaynakları
Cumhurbaşkanlıǧı Devlet Arşivleri Başkanlıǧı Osmanlı Arşivi (BOA)
Babıali Evrak Odası Evrakı (BEO) 3821/286562.
Hariciye Nezareti Mütenevvia Kısmı Evrakı (HR.MTV.) 423/42.
Hariciye Neyareti Tercüme Odası Evrakı (HR.TO.) 542/141.
Hariciye Neyareti UmÛr-ı HukÛk-ı Muhtalita Müdüriyeti (HR. UHM.) 186/60.
İrâde Hariciye (Í.HR.) 431/34.
Resmî Yayınlar
The Foreign Relations of the United States (FRUS) (1924) With the Address of the President to Congress December 7, 1915, Ed. Joseph V. FULLER, United States Government Printing Office, Washington.
-(1925) With the Address of the President to Congress December 5, 1916, Ed. Joseph V. FULLER, United States Government Printing Office, Washington.
Kitaplar, Makaleler ve Tezler
(1987) The Independence of Latin America, Ed. Leslie BETHELL, Cambridge, Cambridge University Press.
AKALIN Durmuş (2012) Maximilian'ın Meksika İmparatorluǧu ve Meksika'ya Giden Mısır Askerleri, Turkish Studies, Cilt 7, Sayı 4, s. 611-627.
BLAISDELL Lowell L. (1962) Henry Lane Wilson and the Overthrow of Madero, The Southwestern Social Science Quarterly, Vol. 43, No. 2, September, s. 126-135.
DOWNEY Fairfax (1961) Texas and the War with Mexico, American Heritage Publishing, New York.
DUMANLI Çiǧdem (2018) Kendine Özgü Bir Buhran Örneǧi: Birinci Dünya Harbi'nde "Alman Şark Politikası", Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, Yıl 14, Sayı 28, Güz, s. 213-260.
ERDEM Gökhan (2013) Latin Amerika'da Baǧımsızlık Süreci, Latin Amerika Çalıştayı Bildiriler Kitabı, Ed. Ozan ZENGİN, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, s. 63-77.
ERDEM Haluk (2013) Latin Amerika'dan Düşünsel Perspektifler, Latin Amerika Çalıştayı Bildiriler Kitabı, Ed. Ozan ZENGİN, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, s. 51-61.
ERHAN Çaǧrı (2013) ABD'nin Latin Amerika'ya Bakışını Şekillendiren Öǧeler, Latin Amerika Çalıştayı Bildiriler Kitabı, Ed. Ozan ZENGİN, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, s. 81-103.
- (2015) TürkAmerikan İlişkilerinin Tarihsel Kökenleri, 2. Baskı, İmge Kitabevi, Ankara.
GIBSON Charles (1964) The Aytecs Under Spanish Rule: A History of the Indians of the Valley of Mexico, 1519-1810, Stanford University Press, California.
KAYIRAN Kutlu (2017) Osmanlı Arşiv Belgelerinin Işıǧında Osmanlı-Meksika Diplomatik İlişkileri (1864-1913), Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
KINSBRUNER Jay (1994) Independence in Spanish America: Civil Wars, Revolutions, and Underdevelopment, University of New Mexico Press, Albuquerque.
KRAUZE Enrique (1997) Mexico, Biography of Power: A Histoy of Modern Mexico, 1810-1996, Çev. Hank HEIFETZ, HarperCollins, New York.
KUNERALP Sinan (2011) Ottoman Diplomatic and Consular Personnel in the United States of America, 1867-1917, American Turkish Encounters: Politics and Culture, 1830-1989, Ed. Bilge Nur CRISS, Selcuk ESENBEL, Tony GREENWOOD, Cambridge Scholars Publishing, Newcastle upon Tyne, 2011, s. 100-108.
KURAT Akdes Nimet (1959) TürkAmerikan Münasebetlerine Kısa Bir Bakış (1800-1959), Doǧuş Matbaası, Ankara.
KUTLU Mehmet Necati (2013) Başlangıcından XX. Yüzyıla Kadar Türk-Latin Amerika İlişkilerine Genel Bir Bakış ve Bazı Dönüm Noktaları, Latin Amerika Çalıştayı Bildiriler Kitabı, Ed. Ozan ZENGİN, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, s. 25-38.
MEYER Michael C., SHERMAN William L. (1995) The Course of Mexican History, Fifth Edition, Oxford University Press, New York.
PLETCHER David M. (1973) The Diplomacy of Annexation: Texas, Oregon, and the Mexican War, Missouri University Press, 1973, Columbia, Missouri.
RIVES George Lockhart (1969) The United States and Mexico 1821-1848, Vol. I, Klaus Reprint Co., New York.
SHIRK David A. (2016) An Overview of U.S.-Mexico Border Relations, The Anatomy of a Relationship: A Collection of Essays on the Evolution of U.S.-Mexico Cooperation on Border Management, Wilson Center, Mexico Institute, Washington, June, s. 12-23.
STEIN R. Conrad (2008) The Story of Mexico: The Mexican Revolution, Morgan Reynolds Publishing, Greensboro, N.C.
ŞAFAK Nurdan (2003) Osmanlı-Amerikan İlişkileri, OSAV, İstanbul.
TEMEL Mehmet (2002) XIX. ve XX. Yüzyılın Başlarında Osmanlı-Brezilya İlişkileri, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, Aralık, s. 167-189.
- (2004) XIX. ve XX. Yüzyılda Osmanlı-Latin Amerika İlişkileri, Nehir Yayınları, İstanbul.
- (2017) Cumhuriyet Arşiv Belgelerine Göre Türkiye-Meksika İlişkileri, Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırmaları Dergisi, Cilt 18, Sayı 39, (Bahar), s. 60-80.
TUNCER Fatih Fuat, ZENGİN Metin (2020) Unutulan Göçmenler El Turcolar: Osmanlı Dönemi Suriye Bölgesinden Latin Amerika'ya Yapılan Göçler Ve Etkileri, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 13, Sayı 70, Nisan, s. 304-314.
TÜRKMEN Füsun (2012) Kırılgan İttifaktan "Model Ortaklıǧa": Türkiye-ABD İlişkileri, Timaş Yayınları, İstanbul.
USTA Merve (2013) Meksika Devrim Süreci ve Plutarco Elias Calles, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.
ÜLMAN A. Haluk (1961) Türk-Amerikan Diplomatik Münasebetleri 1939-1947, Sevinç Matbaası, Ankara.
WASTI Syed Tanvir (2012) Ahmed Rüstem Bey and the End of an Era, Middle Eastern Studies, Vol. 48, No. 5, September, s. 781-796.
YETİM Mustafa (2019) Liberal Temelde Kurumsallaşan Türkiye-Latin Amerika İlişkileri, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 19, Sayı 1, Ocak, s. 167-178.
YURTAYDIN Erkan (2012) Osmanlı İmparatorluǧu ile Meksika İlişkilerinin Başlangıcı, Osmanlı İmparatorluǧu-Tatin Amerika (Başlangıç Dönemi), Ed. Fatma Öznur SEÇKİN, Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları, Ankara, s. 119-272.
- (2019) Osmanlı İmparatorluǧu ile Meksika İlişkilerinin Başlangıcı II: Meksika İmparatoru Maksimilyan, XIX. Yüzyıl Boyunca Osmanlı İmparatorluǧu-Latin Amerika ilişkileri, Ed. Fatma Öznur SEÇKİN, Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları, Ankara, s. 249-340.
YÜCEL İdris (2012) A Missionary Society at the Crossroads: American Missionaries on the eve of the Turkish Republic, Cumhuriyet Tarihi Araştırmaları Dergisi, Yıl 8, Sayı 15, (Bahar), s. 51-68.
Internet Kaynakları
T.C. Dışişleri Bakanlıǧı İnternet Sitesi, http://www.mfa.gov.tr/i_-turkiye_ninlatin-amerika-ve-karayiplere-yonelik-politikasi-ve-bolge-ulkeleri-ileiliskileri.tr.mfa, (Erişim Tarihi: 01.12.2021)
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
© 2021. This work is published under http://www.ctad.hacettepe.edu.tr/index.shtml (the “License”). Notwithstanding the ProQuest Terms and Conditions, you may use this content in accordance with the terms of the License.
Abstract
Bu çalışma Birinci Dünya Savaşı döneminde Osmanlı Devleti'nin Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının haklarının korunması için Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Yönetimine yapmış olduǧu başvuruyu ve sonrasında yaşanan gelişmeleri incelemektedir. Osmanlı Devleti'nin Meksika'da konsolosluǧu bulunmadıǧından dolayı bu ülkede ikamet eden Osmanlı vatandaşları yaşadıkları zorluklar karşısında haklarının savunulması için başvuracak bir merciden yoksun kalmışlardır. Osmanlı Hariciye Nezareti'ne bu konuda artan şikâyet başvuruları sonrası Osmanlı hükümeti harekete geçmiştir. Sınırlarından çok uzakta olan bir ülkeye konsolosluk açamayan Osmanlı Devleti, ABD'nin yardımına başvurmuştur. Meksika'daki Osmanlı vatandaşlarının çıkarlarının korunmasının bu ülkedeki Amerikalı konsolosluk görevlilerinin eliyle gerçekleştirilmesi için talepte bulunulmuş ve bu talep kabul edilmiştir. ABD Dışişleri Bakanlıǧı Meksika'da yaşayan Osmanlı vatandaşlarının haklarının ABD'li görevliler tarafından "iyi niyet" çerçevesinde gözetileceǧini belirtmiştir. Ancak Meksika'daki ABD'li görevlilerin böyle yapmakla Osmanlı Devleti'nin resmî bir memuru hâline gelmediǧinin de altı çizilmiştir. ABD'nin Osmanlı Devleti'nin talebini kabul etmesinin ardından Meksika'daki Osmanlı vatandaşları karşılaştıkları sorunlarla ilgili bu ülkedeki ABD konsolosluklarına başvurmaya başlamışlardır. ABD'li görevliler de sorunların çözümü için Meksika yönetimi nezdinde girişimlerde bulunmuşlardır. ABD Dışişleri Bakanlıǧı bu başvurular ve sonrasında atılan adımlar ile ilgili Washington'daki Osmanlı Elçiliǧini bilgilendirmiştir. ABD'nin 1917 yılında Almanya'ya savaş ilan etmesinin ardından Osmanlı-ABD diplomatik münasebetleri kesilmiştir. Ancak bu zamana kadar olan dönemde Meksika'da yaşayan Osmanlı vatandaşlarının haklarının korunması meselesi Osmanlı-ABD ilişkilerindeki konu başlıklarından birisi olmuştur.