ABSTRACT
Objective: Currently, the performance of a systematic prostate biopsy under transrectal ultrasound (TRUS) guidance is the standard procedure in the diagnosis of prostate cancer. Although TRUS-guided prostate biopsy is considered to be a safe method, it is an invasive procedure that is not free from complications. We prospectively evaluated the morbidity and complication rates for a TRUS-guided 12-core prostate biopsy.
Material and methods: The study included 2049 patients undergoing transrectal ultrasound-guided 12-core prostate biopsy. The indications for the prostate biopsy were abnormal digital rectal examination findings and/or an elevated serum total prostate specific antigen (PSA) level (greater than 4 ng/mL). The participants received prophylactic oral ciprofloxacin (500 mg) the night before and the morning of the biopsy, followed by 500 mg orally twice daily for 2 days; patients also received oral alpha blockers for 30 days starting the day before the procedure. A Fleets enema was self-administered the night before the procedure. The complications were assessed both 10 days and 1 month after the biopsy.
Results: The mean age, serum total PSA level and prostate volume were 65.4±9.6 years, 18.6±22.4 ng/mL and 51.3±22.4 cc, respectively. From these 2,042 biopsies, 596 cases (29.1%) were diagnosed as prostate cancer. Minor complications, such as hematuria (66.3%), hematospermia (38.8%), rectal bleeding (28.4%), mild to moderate vasovagal episodes (7.7%), and genitourinary tract infection (6.1%) were noted frequently. Major complications were rare and included urosepsis (0.5%), rectal bleeding that required intervention (0.3%), acute urinary retention (0.3%), hematuria that required transfusion (0.05%), Fournier's gangrene (0.05%), and myocardial infarction (0.05%).
Conclusion: TRUS-guided prostate biopsy is safe for diagnosing prostate cancer with few major but frequent minor complications. However, patients should be informed and followed-up with regarding possible complications.
Key words: Biopsy; complications; prostate; transrectal ultrasound.
ÖZET
Amaç: Günümüzde prostat kanseri tanisinda kullanilan standart yöntem transrektal ultrasonografi(TRUS) esliginde yapilan sistemik prostat biyopsisidir. TRUS esliginde yapilan prostat biyopsisi güvenli bir yöntem olmakla beraber invazivdir ve isleme bagli komplikasyonlar görülebilmektedir. Bu prospektif çalismada TRUS esliginde yapilan 12 kor prostat biyopsisi komplikasyonlari degerlendirilmistir.
Gereç ve yöntemler: Çalismaya anormal parmakla rektal muayene bulgusu ve/veya yüksek (>4 ng/mL) serum total prostat spesifik antijen (PSA) düzeyi nedeni ile TRUS esliginde 12 kor prostat biyopsisi yapilan 2049 hasta dahil edildi. Tüm olgularda antibiyotik profilaksisi olarak biyopsi öncesi aksam ve sabah 500 mg siprofloksasin verildi ve 12 saatte bir doz tekrarlanarak 2 gün daha devam edildi. Iseme bozukluklarini önlemek amaciyla olgulara bir gün önce alfa bloker baslandi ve biyopsiden sonra 30 gün süreyle devam edildi. Rektum temizligi amaciyla biyopsi öncesi gece olgular kendi kendilerine rektal enema uyguladilar. Biyopsi komplikasyonlari islem sonrasi 10 ve 30. günlerde degerlendirildi.
Bulgular: Olgularin ortalama yas, serum total PSA konsantrasyonlari ile prostat hacimleri sirasiyla; 65.4±9.6 yil, 18.6±22.4 ng/mL ve 51.3±22.4 cc olarak saptandi. Olgulardan 596'sina (%29.1) histopatolojik inceleme sonucunda prostat adenokanseri tanisi konuldu. Hematüri (%66.3), hematospermi (%38.8), rektal kanama (%28.4), hafif/orta vazovagal bulgular (%7.7) ve genitoüriner sistem enfeksiyonu (%6.1) gibi minör komplikasyonlar siklikla saptanirken ürosepsis (%0.5), müdahale gerektiren rektal kanama (%0.3), akut idrar retansiyonu (%0.3), transfüzyon gerektiren hematüri (%0.05), Fournier gangreni (%0.05) ve miyokard enfarktüsü (%0.05) gibi major komplikasyonlar ise nadiren gözlendi.
Sonuç: Prostat kanseri tanisini güvenli bir sekilde koymamizi saglayan TRUS esliginde yapilan prostat biyopsisi yüksek minör ve çok düsük major komplikasyon oranlarina sahiptir. Hastalar olasi komplikasyonlar açisindan bilgilendirilmeli ve biyopsi sonrasi takip edilmelidir.
Anahtar sözcükler: Biyopsi; komplikasyonlar; prostat; transrektal ultrasonografi.
Giris
Prostat kanseri genel istatistiklere göre Amerika Birlesik Devletleri'nde erkekler arasinda en sik görülen ve akciger/brons kanserlerinden sonra en sik mortalite nedeni olan kanser türüdür.[ 1] Ülkemizde ise, Kanserle Savas Dairesi Baskanligi 2008 yili verilerine göre, 100.000'de 36.3 insidans ile trakea, akciger ve brons kanserlerinden sonra en sik görülen kanserdir.[2] Prostat kanseri histopatolojik tanisini koymak için altin standart olarak kabul edilen yöntem transrektal ultrasonografi(TRUS) esliginde yapilan sistemik prostat biyopsisidir.[3]
Hodge ve ark. [4]1989 yilinda TRUS esliginde yapilan sistemik 6 kor (sextant) prostat biyopsisini tarif etmisler ve klinik süpheye dayanan hedefe yönelik biyopsilerin yetersizligini ortaya koyarak sistemik biyopsinin prostat kanseri tanisinda duyarliligi anlamli olarak arttirdigini göstermislerdir. Sistemik biyopsi devrinin baslamasiyla biyopsi öncesi hasta hazirligi ile biyopsi teknigi yillar içerisinde önemli degisim ve gelisim kaydederek TRUS esliginde yapilan prostat biyopsisinin istenmeyen ciddi yan etkilerinin çok daha az, hastalar tarafindan tolere edilebilir, daha kolay ve poliklinik sartlarinda uygulanilabilir olmasini saglamistir.[3] Islemin ciddi komplikasyon oranlari çok düsük olmakla beraber basit komplikasyon oranlari ise oldukça yüksektir.[ 5] Bu çalismada, klinigimizde TRUS esliginde 12 kor prostat biyopsisi yapilan olgularda görülen komplikasyonlarin güncel literatür esliginde degerlendirilmesi amaçlanmistir.
Gereç ve yöntemler
Ocak 2003 ile Aralik 2011 tarihleri arasinda Mersin Üniversitesi Tip Fakültesi Üroloji Anabilim Dali Poliklinigi'nde prostat muayenesinde asimetri ve sert nodül gibi sekilsel anomaliler, artmis (>4 ng/mL) serum total prostat spesifik antijen (PSA) degeri ve/veya anormal PSA derivelerinin varligi nedeniyle ilk defa TRUS esliginde prostat biyopsisi yapilan 2049 olgu çalismaya dahil edildi.
Biyopsi öncesi hasta hazirligi
Antikoagülan tedavi alan olgular ilgili bölümlere konsülte edildikten sonra asetil salisilik asit biyopsiden 1 hafta önce, düsük moleküler agirlikli heparin, kumadin ve warfarin ise biyopsiden 3 gün önce kesildi. Müdahale gerektiren kanama gelisen hastalar haricinde antikoagülan tedaviye islem sonrasi 1. günde tekrar baslandi. Tüm olgularda antibiyotik profilaksisi olarak biyopsi öncesi aksam ve sabah 500 mg siprofloksasin verildi ve 12 saatte bir doz tekrarlanarak 2 gün daha devam edildi. Iseme bozukluklarini önlemek amaciyla olgulara biyopsi öncesi aksam alfa bloker baslandi ve biyopsiden sonra 30 gün süreyle devam edildi. Rektum temizligi amaciyla biyopsi öncesi gece olgular kendi kendilerine rektal enema uyguladilar. Tüm olgulara islem hakkinda detayli bilgi verilerek yazili onamlari alindi.
Biyopsi teknigi
Sol lateral dekübit pozisyonunda prostat anatomisinin degerlendirilmesi ve 10 mL %2 lidokain ile periprostatik sinir blokaji yapilmasini takiben prostat sag ve sol lob bazis ile orta hattinda lateral ve uzak lateral, apekste ise medial ve lateralden olmak üzere 12 kor prostat biyopsisi alindi. Tüm bu islemler standart gri-skala ultrasonografive 7.5 MHz frekansli rektal prob (Siemens Sonoline Adara, Erlangen, Germany) esliginde 18 Gauge biyopsi ignesi (Angiotech Tru-Core I, Florida, USA) ve otomatik biyopsi tabancasi (Angiotech Tru-Core I, Florida, USA) kullanilarak yapildi. Alinan tüm parçalarin distal uçlari mürekkeple isaretlenerek ayri ayri numaralandirilmis tüplerde patolojiye gönderildi.
Biyopsi sonrasi degerlendirme
Olgular biyopsiyi takiben yarim saat gözlendi ve olasi komplikasyonlar ile acil hastaneye müracaat etmesi gereken durumlar konusunda bilgilendirildikten sonra taburcu edildi. Biyopsi sonrasi 10. günde ve patolojik incelemenin sonuçlandigi 30. günde olgular biyopsi komplikasyonlari yönünden degerlendirildi.
Istatistiksel analiz
Veriler Statistical Package for the Social Sciences version 11.5.2.1 (SPSS Inc, Chicago, USA) kullanilarak analiz edildi. Sürekli degiskenlere ait tanimlayici istatistikler ortalama±standart sapma, kategorik degiskenlere ait tanimlayici istatistikler ise oran ve yüzde olarak sunuldu.
Bulgular
Olgularin ortalama yas, serum total ve serbest PSA konsantrasyonlari ile prostat hacimleri sirasiyla; 65.4±9.6 yil (dagilim: 42-79 yil), 18.6±22.4 ng/mL (dagilim: 2.5-200 ng/mL), 4.5±10.7 ng/mL (dagilim: 0.8-29), 51.3±22.4 cc (dagilim: 23-130 cc) olarak saptandi. Olgulardan 596'sina (%29.1) histopatolojik inceleme sonucunda prostat adenokanseri tanisi konuldu.
Bin alti yüz yirmi üç olguda (%79.2) makroskopik hematüri, hematospermi, rektal kanama, vazovagal bulgular, genitoüriner sistem enfeksiyonu, ates, israrci dizüri ve iseme güçlügü gibi basit komplikasyon saptanirken; 27 olguda (%1.3) ürosepsis, müdahale gerektiren rektal kanama, akut idrar retansiyonu, transfüzyon gerektiren hematüri, Fournier gangreni ve miyokard enfarktüsü gibi ciddi komplikasyon saptandi. Görülen komplikasyonlar ile sikliklari Tablo 1'de özetlenmistir.
Makroskopik hematüri 1358 olguda (%66.3) izlendi ve ortalama 2.8 gün (dagilim: 1-18 gün) sürdügü saptandi. Hematüri olgularin %37.8'inde biyopsi sonrasi 1. gün, %23.8'inde 2. gün, %25.8'inde 3-5. gün, %11.9'unda 6-10. gün ve %0.7'sinde >10. gün görüldü. Yalniz bir olguda (%0.05) transfüzyon gerektiren hematüri gelisti. Hematospermi 795 olguda (%38.8), rektal kanama ise 581 olguda (%28.4) izlendi. Rektal kanamanin ortalama 1.6 gün (dagilim: 1-12 gün) sürdügü saptandi ve olgularin %59.9'unda biyopsi sonrasi 1. gün, %31.5'inde 2. gün, %7.2'sinde 3-5. gün, %1.2'sinde 6-10. gün, %0.2'sinde >10. gün görüldü. Müdahale gerektiren rektal kanama 6 olguda (%0.3) gelisti. Bu olgulardan 5'inde foley sonda balonu 50 cc sisirilerek yapilan rektal tampon ile kanama kontrol altina alinirken bir olguda kolonoskopi ve endoskopik skleroterapi yapilmasi gerekti.
Olgulardan 348'inde (%16.9) biyopsi ile iliskili oldugu düsünülen enfeksiyon bulgulari (ates, dizüri, lökositoz, v.b.), 96'sinda (%4.7) ise ates saptandi. Enfeksiyon bulgulari olan 137 olguda (%39.4) kültür pozitifligi gözlendi. Izole edilen mikroorganizmalar ise Escherichia coli (%78.1), Enterococcus spp. (%9.5), Enterobacter spp. (%7.3), Pseudomonas spp. (%2.2), Klebsiella spp. (%2.2) ve MRKNS (%0.7) olarak belirlendi. Enfeksiyöz komplikasyonlar; 125 olguda (%6.1) antibiyoterapi ile gerileyen basit genitoüriner sistem enfeksiyonu, 11 olguda ürosepsis (%0.5) ve bir olguda ise Fournier gangreni (%0.05) seklinde tezahür etti.
Terleme, mide bulantisi, solukluk, bas dönmesi, hipotansiyon ve bradikardi gibi vazovagal bulgular 158 olguda (%7.7) izlendi. Hastalarin tamaminda bulgular Trendelenburg pozisyonunu ile geriledi. Bir olguda (%0.05) ise biyopsinin hemen akabinde anjina pektoris gelisti. Kardiyoloji Ana Bilim Dali ile konsülte edilen hastada inferior miyokard enfarktüsü saptandi ve perkütan translüminal koroner anjiyoplasti ile tedavi edilerek islem sonrasi 5. günde sifa ile taburcu edildi. Israrci dizüri 68 olguda (%3.3), iseme güçlügü 23 olguda (%1.1), akut idrar retansiyonu ise 7 olguda (%0.3) saptandi.
Tartisma
Çagimizda, prostat kanseri tanisi amaciyla PSA testinin yaygin olarak kullanima girmesi, toplumlarin prostat kanseri konusunda bilinçlenmesi, prostat kanseri erken tani ve tedavi programlarinin yayginlasmasi ile dünya nüfusunun giderek yaslanmasi gibi sebeplerle daha fazla sayida erkege prostat biyopsi yapilmaktadir.[6]
TRUS esliginde yapilan prostat biyopsisinin, üstün vasiflarina ragmen, invaziv özellik tasimasi ve özellikle de rektal yolla yapiliyor olmasi bir takim komplikasyonlari olasi hale getirmektedir. Nitekim TRUS esliginde prostat biyopsisi sonuçlarinin degerlendirildigi ilk yayinlarda, basta enfeksiyonlar olmak üzere, yüksek sayilabilecek ciddi komplikasyon oranlari ile isleme bagli ölümler bildirilmistir.[7] Yillar içerisinde, antibiyotik profilaksisi ve otomatik biyopsi tabancasi kullanimi gibi, biyopsi öncesi hasta hazirligi ile biyopsi teknigi önemli gelisimler kaydetmis ve ciddi komplikasyon oranlari oldukça düsük seviyelere inmis olsa da basit komplikasyon oranlari halen azimsanamayacak düzeydedir.[5,7] Djavan ve ark.[5] 1051 erkege TRUS esliginde 8 kor prostat biyopsisi yaptiklari, çok merkezli 'Avrupa Prostat Kanseri Saptama Çalismasi'nda biyopsiye bagli basit ve ciddi komplikasyon oranlarini sirasiyla %69.7 ve %0.01 olarak bildirmislerdir. Serimizde ise basit komplikasyon orani %79.2, ciddi komplikasyon orani ise %1.3 olarak saptandi. TRUS esliginde yapilan prostat biyopsileri komplikasyonlarinin sikligini gösteren literatür Tablo 2'de sunulmustur.
TRUS esliginde yapilan prostat biyopsisi komplikasyonlari arasinda ilk sirayi kanamalar alir. Kanama; hematüri, hematos-permi ve rektal kanama seklinde tezahür edebilecegi gibi basit kanamadan, dissemine intravasküler koagülopati gibi, hayati tehdit edebilecek düzeyde ciddi kanamaya kadar genis bir yelpazede görülebilir.[8] Hematüri TRUS esliginde yapilan prostat biyopsisi sonrasinda en sik görülen komplikasyondur. Görülme sikligi %14.4 ile %84 arasinda degisen oranlarda bildirilen hematüri, biyopsi sonrasi ortalama 2.7 ile 5.1 gün arasi devam etmekte ancak bu süre 20 güne kadar uzayabilmektedir.[5,7,9-21] Biyopsi sonrasi siklikla rastlanan hematüri, genellikle kisa süreli ve ek tedavi gerektirmeksizin kendiliginden geçen basit komplikasyon seklinde görülür. Ancak, olgularin %0.25-0.7'sinde pihti retansiyonuna yol açan ve/veya transfüzyon gerektiren hematüri görülebilmektedir.[5,13] Bir diger sik görülen komplikasyon olan hematospermi %5.7 ile %89 arasinda degisen oranlarda bildirilmistir.[ 5,7,9,10,12-19,21] Hematospermi genellikle ek tedavi gerektirmemekle beraber bu konuda önceden uyarilmayan hastalarda ciddi endiseye yol açabilir. Ortalama 10.9 gün süren hematospermi bazen 2 ay kadar sürebilmektedir.[6,17] Rektal kanama ise %1.3 ile %39.6 arasinda degisen oranlarda bildirilmistir.[5-7,9-12,14-21] Genellikle 1-5 gün devam eden ve kendiliginden geçen basit komplikasyon seklinde görülen rektal kanama bazi olgularda 15 gün kadar devam edebilmektedir.[6,17,21] Ancak, olgularin %0.01 ile %2.1'sinde müdahale gerektiren rektal kanama görülebilmektedir.[ 5-7,12,18,19,21] Hastada hemodinamik bozukluga yol açan belirgin rektal kanama varliginda kanamayi durdurmak için rektumda kanayan bölgeye parmak, ultrason probu veya anoskop ile intrarektal kompresyon uygulanmasi veya rektum içine tampon yerlestirilmesi çogu olguda kanama kontrolünü saglar. Bu yöntemlerin basarisiz oldugu durumlarda ise kolonoskopi ve endoskopik skleroterapi yapilmasi gerekebilir.[8] Serimizde basit komplikasyon seklinde görülen hematüri, hematospermi ve rektal kanama sikliklari sirasiyla %66.3, %38.8 ve %28.4 olarak saptanirken transfüzyon gerektiren hematüri ve müdahale gerektiren rektal kanama sikliklari ise %0.05 ve %0.3 olarak saptandi.
TRUS esliginde yapilan prostat biyopsisi sirasinda enfeksiyonlu prostat dokusunun manüplasyonu veya rektal flora bakterilerinin biyopsi ignesi ile tasinarak prostat dokusu, idrar veya kana ekilmesi sonucu asemptomatik bakteriüriden septik soka kadar uzanan skalada çesitli enfeksiyöz komplikasyonlar gelisebilir. TRUS esliginde yapilan prostat biyopsisine bagli ciddi komplikasyonlarin çogu enfeksiyöz nedenlerledir.[6] Enfeksiyöz komplikasyonlarin standart tanimlarinin olmamasi, biyopsi teknigi ve biyopsi öncesi hasta hazirliginda görülen farkliliklar bu komplikasyonlarin görülme sikliklarinin belirlenmesini güçlestirmektedir.[ 6,8] Biyopsi sonrasi gelisen semptomatik enfeksiyonlara en sik Escherichia coli, Enterococcus ve Enterobacter spp. neden olmaktadir.[12] Literatürde farkli teknik ve hasta hazirligi kullanilan birçok yayinda farkli tanimlamalarla enfeksiyöz komplikasyon sikliklari bildirilmistir.[5,7,10-14,16-20] Enfeksiyöz komplikasyonlar konusundaki bir diger belirsizlik de biyopsi öncesi rektum temizligi yapilmasinin enfeksiyöz komplikasyonlar üzerine etkisidir. Öyle ki, literatürde biyopsi öncesi uygulanan lavmanin enfeksiyöz komplikasyonlari azalttigi, degistirmedigi, hatta arttirdigini bildiren yayinlar mevcuttur.[8] Birkaç karsit görüs bildiren yayin olsa da, profilaktik antibiyotik kullanimin gerekliligi prospektif, randomize, kontrollü çalismalarla ortaya konmustur.[11,22] Güncel bir yayinda Puig ve ark.[22] TRUS esliginde prostat biyopsisi uyguladiklari 1018 olgudan 614'üne antibiyotik profilaksisi verirken, 404'üne antibiyotik vermemislerdir. Biyopsi sonrasi profilaksisi alan ve antibiyotik verilmeyen gruplarda enfeksiyöz komplikasyon oranlari %3.7'ye karsilik %10.3 (p=0.0001) olarak bulunmus ve görülen ciddi enfeksiyöz komplikasyonlarin %24.4'ünün profilaksi alan grupta, %75.6'sinin ise antibiyotik verilmeyen grupta görüldügü (p=0.0410) bildirilmistir.[22] Islem öncesinde profilaktik antibiyotik kullaniminin gerekliligi konusunda hemen hemen fikir birligi gelismis olmakla beraber hangi antibiyotigin ne kadar süre ile kullanilacagi da ayri bir belirsizlik konusudur.[6]
TRUS esliginde yapilan prostat biyopsisinin sik görülen diger komplikasyonlari vazovagal bulgular ve iseme bozukluklaridir. Biyopsi sirasinda veya hemen sonrasinda görülebilen vazovagal bulgularin rektum duvari gerilmesine refleks olarak gelisen gastrointestinal sistem damarlarinin vazodilatasyonu ve kanin gastrointestinal sistemde göllenmesi sonucu beyne giden kan miktari ile beyin perfüzyonunun azalmasina bagli gelistigi düsünülmektedir.[8] Çogu olguda anksiyete ve hipoglisemi nedeniyle ortaya çikan vazovagal bulgularin genel sikligi %1 ile %8, orta ve ciddi bulgularin görülme sikligi ise %1.2 ile %5 olarak bildirilmistir.[5,12,13,23] Hastalara islem hakkinda bilgi vererek anksiyetelerini azaltmak, hipoglisemi gelisimini engellemek için isleme tok karna gelmelerini saglamak ve biyopsi sonrasinda hastalari hemen ayaga kaldirmayarak önce yatar, daha sonra oturur pozisyonda bir süre dinlendirmek vazovagal bulgulardan korunmak için alinmasi gereken önlemlerdir.[23] Tüm bu önlemlere ragmen vazovagal bulgularin izlendigi durumlarda hastayi Trendelenburg pozisyonuna getirmek genellikle yeterli olurken bazi olgularda intravenöz sivi infüzyonu gerekebilecegi ve bu nedenle biyopsi yapilan odada damar yolu açilmasinda kullanilan ekipmanlar, sivilar ile acil müdahale seti bulundurulmasi gerektigi unutulmamalidir.[8] Serimizde 158 olguda (%7.7) ek müdahale gerektirmeyen ve Trendelenburg pozisyonunu ile gerileyen vazovagal bulgular görülürken, bir olguda (%0.05) islemin hemen akabinde anjina pektoris ve inferior miyokard enfarktüsü gelisti.
Biyopsi sonrasinda prostatta meydana gelen travma, ödem ve kanamanin olusturdugu pihtilar nedeniyle meydana gelen iseme bozukluklarinin islem öncesi prostat semptom skoru ile iliskili oldugu gösterilmistir.[12,24] Farkli serilerde biyopsi sonrasi israrci dizüri %7 ile %7.2, iseme güçlügü %0.8 ile %40, akut idrar retansiyonu (AIR) ise %0.2 ile %9.1 arasinda degisen oranlarda bildirilmistir.[5,10-12,14,16,18,19,24,25] Bozlu ve ark.[24] TRUS esliginde 12 kor prostat biyopsisi uyguladiklari 66 hastayi, kontrol ve alfa bloker (tamsulosin) grubu olmak üzere, iki gruba randomize ettikleri prospektif çalismalarinda; AIR gelisimi ve biyopsi sonrasi 7. günde islem sonrasi baslayan iseme güçlügü sikligini tamsulosin grubunda kontrol grubuna oranla daha düsük oranda bildirmislerdir (sirasiyla %3'e karsin %9.1 ve %9.1'e karsin %42.4). Efesoy ve ark.[25] ise dört farkli alfa blokerin (alfuzosin, doksazosin, tamsulosin ve terazosin) biyopsi sonrasi iseme bozukluklarina etkilerini karsilastirdiklari çalismalarinda; AIR gelisimi ile biyopsi sonrasi 7. günde islem sonrasi baslayan iseme güçlügü sikligini alfa bloker grubunda kontrol grubuna oranla daha düsük oranda saptamislar (sirasiyla %1.25'e karsin %7.5 ile %6.9'a karsin %42.5) ve alfa blokerlerin bu olumlu etkileri açisindan birbirlerine üstünlükleri olmadigini bildirmisledir. Biyopsi öncesi rutin alfa bloker basladigimiz bu seride, alfa bloker kullanilmayan serilerle kiyaslandiginda çok düsük oranlarda israrci dizüri (%3.3), iseme güçlügü (%1.1) ve AIR (%0.3) saptadik. Mevcut verilere göre biyopsi sonrasi gelisebilecek iseme bozukluklarina yönelik olarak profilaktik alfa bloker tedavi uygulanmasi mantikli bir yaklasim gibi durmaktadir.
Sonuç olarak, TRUS esliginde yapilan prostat biyopsisi poliklinik sartlarinda kolaylikla uygulanilabilen ve hastalar tarafindan rahat tolere edilebilen bir islemdir. Biyopsi öncesi hasta hazirligi ve biyopsi teknigindeki gelismelerle birlikte ciddi komplikasyon oranlari önemli ölçüde azalan islemin tüm bu gelismelere ragmen basit komplikasyon oranlarinin halen çok yüksek oldugu unutulmamalidir. Antibiyotik profilaksisinin enfeksiyöz komplikasyonlari azalttigi gösterildiginden risk faktörü olmayan hastalarda kisa, risk faktörü olan hastalarda ise daha uzun süreli antibiyoterapi verilmelidir. Ülkemizde giderek artan siprofloksasin direnci de göz önünde bulunduruldugunda ideal profilaktik antibiyotigin tespiti için bölgesel ve ulusal çalismalara ihtiyaç duyuldugu asikardir. Hastalara islem hakkinda bilgi vererek anksiyetelerini azaltmak, islem sirasinda hipoglisemiden kaçinmak, agrinin önlenmesi için anestezik tekniklerden faydalanmak ve iseme bozukluklari profilaksisi amaciyla alfa bloker kullanmak biyopsi sirasinda ve sonrasinda görülen komplikasyonlari azaltan önlemlerdir.
Çikar Çatismasi
Yazarlar herhangi bir çikar çatismasi bildirmemislerdir.
Kaynaklar
1. Siegel R, Naishadham D, Jemal A. Cancer statistics, 2012. CA Cancer J Clin 2012;62:10-29. [CrossRef]
2. Mollahaliloglu S, Bora Basara B, Eryilmaz Z: T.C. Saglik Bakanligi Saglik Istatistikleri Yilligi 2010. Ankara: Kalkan Matbaacilik, 2011.
3. Bozlu M, Akduman B, Mungan U, Özen H, Baltaci S, Türkeri L, et al. Ultrasonografikilavuzlugunda yapilan prostat biyopsisinde hasta hazirligi ve teknik anketi: Üroonkoloji Dernegi çok merkezli çalismasi. Türk Üroloji Dergisi 2007;33:266-71.
4. Hodge KK, McNeal JE, Terris MK, Stamey TA. Random systematic versus directed ultrasound guided transrectal core biopsies of the prostate. J Urol 1989;142:71-4;discussion 74-5.
5. Djavan B, Waldert M, Zlotta A, Dobronski P, Seitz C, Remzi M, et al. Safety and morbidity of first and repeat transrectal ultrasound guided prostate needle biopsies: results of a prospective European prostate cancer detection study. J Urol 2001;166:856-60. [CrossRef]
6. Yaycioglu Ö. Transrektal ultrasonografirehberliginde prostat biyopsisi komplikasyonlari ve morbidite-1. Üroloji Bülteni 2007;18:3-10.
7. Çam K, Özveri H, Çevik I, Türkeri L, Akdas A. Transrektal ultrasonografiesliginde prostat biyopsisinin komplikasyonlari. T Klin Tip Bilimleri 2001;21:282-4.
8. Bedir S, Kilciler M. Transrektal ultrasonografiesliginde yapilan prostat biyopsisinin komplikasyonlari. Turk Urol Sem 2011;2: 218-22. [CrossRef]
9. Hammerer P, Huland H. Systematic sextant biopsies in 651 patients referred for prostate evaluation. J Urol 1994;151:99-102.
10. Rietbergen JB, Kruger AE, Kranse R, Schröder FH. Complications of transrectal ultrasound-guided systematic sextant biopsies of the prostate: evaluation of complication rates and risk factors within a populationbased screening program. Urology 1997;49:875-80. [CrossRef]
11. Enlund AL, Varenhorst E. Morbidity of ultrasound-guided transrectal core biopsy of the prostate without prophylactic antibiotic therapy. A prospective study in 415 cases. Br J Urol 1997;79:777-80. [CrossRef]
12. Rodríguez LV, Terris MK. Risks and complications of transrectal ultrasound guided prostate needle biopsy: a prospective study and review of the literature. J Urol 1998;160:2115-20. [CrossRef]
13. Önder AU, Yalçin V, Çitçi A, Öbek C, Yaycioglu Ö, Solok V. Transrektal ultrasonografiesliginde prostat igne biyopsisi uygulanan olgularda morbidite orani. Türk Üroloji Dergisi 1998;24:12-7.
14. Deliveliotis C, John V, Louras G, Andreas S, Alargof E, Sofras F, et al. Multiple transrectal ultrasound guided prostatic biopsies: morbidity and tolerance. Int Urol Nephrol 1999;31:681-6. [CrossRef]
15. Naughton CK, Ornstein DK, Smith DS, Catalona WJ. Pain and morbidity of transrectal ultrasound guided prostate biopsy: a prospective randomized trial of 6 versus 12 cores. J Urol 2000;163:168-71. [CrossRef]
16. Raaijmakers R, Kirkels WJ, Roobol MJ, Wildhagen MF, Schrder FH. Complication rates and risk factors of 5802 transrectal ultrasoundguided sextant biopsies of the prostate within a population-based screening program. Urology 2002;60:826-30. [CrossRef]
17. Peyromaure M, Ravery V, Messas A, Toublanc M, Boccon-Gibod L, Boccon-Gibod L. Pain and morbidity of an extensive prostate 10-biopsy protocol: a prospective study in 289 patients. J Urol 2002;167:218-21. [CrossRef]
18. Avci A, Özgök A, Erdem H, Saglam M, Bedir S, Kilciler M, et al. Transrektal ultrasonografiesliginde yapilan 12 kor prostat biyopsisinde komplikasyonlar. Üroloji Bülteni 2004;15:153-8.
19. Berger AP, Gozzi C, Steiner H, Frauscher F, Varkarakis J, Rogatsch H, et al. Complication rate of transrectal ultrasound guided prostate biopsy: a comparison among 3 protocols with 6, 10 and 15 cores. J Urol 2004;171:1478-80; discussion 1480-1. [CrossRef]
20. Paul R, Schöler S, van Randenborgh H, Kübler H, Alschibaja M, Busch R, et al. Morbidity of prostatic biopsy for different biopsy strategies: is there a relation to core number and sampling region? Eur Urol 2004;45:450-5; discussion 456. [CrossRef]
21. Ghani KR, Dundas D, Patel U. Bleeding after transrectal ultrasonography-guided prostate biopsy: a study of 7-day morbidity after a six-, eight-and 12-core biopsy protocol. BJU Int 2004;94:1014-20. [CrossRef]
22. Puig J, Darnell A, Bermúdez P, Malet A, Serrate G, Baré M, et al. Transrectal ultrasound-guided prostate biopsy: is antibiotic prophylaxis necessary? Eur Radiol 2006;16:939-43. [CrossRef]
23. Yaycioglu Ö. Transrektal ultrasonografirehberliginde prostat biyopsisinde komplikasyonlar ve morbidite-2. Üroloji Bülteni 2007;18:51-7.
24. Bozlu M, Ulusoy E, Doruk E, Cayan S, Canpolat B, Schellhammer PF, et al. Voiding impairment after prostate biopsy: does tamsulosin treatment before biopsy decrease this morbidity? Urology 2003;62:1050-3. [CrossRef]
25. Efesoy O, Bozlu M, Çayan S, Akbay E. Prostat biyopsisi öncesi verilen alfa-blokerlerin isleme bagli gelisen iseme bozukluklari üzerine etkileri. 21. Ulusal Üroloji Kongresi, 30 Ekim - 3 Kasim 2010 Istanbul. Bildiri özetleri kitabi, s:57.
Ozan Efesoy1, Murat Bozlu2, Selahittin Çayan2, Erdem Akbay2
1Clinic of Urology, Develi
Hatice-Muammer Kocatürk
State Hospital, Kayseri, Turkey
2Department of Urology,
Faculty of Medicine, Mersin
University, Mersin, Turkey
Submitted:
18.06.2012
Accepted:
28.08.2012
Correspondence:
Ozan Efesoy
Seydili Mahallesi, Atatürk
Bulvari, No:20/2, 38500
Yahyali, Kayseri, Türkiye
Phone: 0505 746 24 94
E-mail: [email protected]
©Copyright 2013 by Turkish Association of Urology
Available online at www.turkishjournalofurology.com
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Aves Yayincilik Ltd. STI. Mar 2013