Content area
Full Text
Sayın Editör,
Bildiğiniz üzere, Erzurum'un Pasinler ilçesine bağlı Ezirmik Köyü'nde Anadolu Selçuklu Sultanı 2. Alaaddin Keykubat ve annesi Gürcü Hatun (Tamara)'a ait olabileceğini düşünerek yapmış olduğumuz kümbet kazısı uluslararası ve ulusal basında oldukça geniş yer buldu. Bu vesileyle çalışmamızın bilim dünyasına duyurulması amacıyla mektubumu kabulünüz için teşekkürlerimi sunmak isterim.
Çağdaş kaynakların Sultan 2. Alaaddin Keykubat ve annesi Gürcü Hatun'un Erzurum'da öldüğünü/öldürüldüğünü ve buraya defnedildiklerinden bahsetmesi, köy halkının burayı "Sultan Alaaddin Türbesi" olarak adlandırması, İbrahim Hakkı Konyalı'nın yanlış yorumladığı, ancak bize yol gösterici bir kitabe okuması ve kazı öncesinde kümbet kalıntısının Selçuklu mimarisini hatırlatan bir form izlenimi vermesi gibi bilimsel nedenlerden dolayı burasının Sultan 2. Alaaddin Keykubat ve annesi Gürcü Hatun'a ait olabileceği düşünülmüştür.
Şöyle ki;
Anadolu Selçuklu tarihinin en kudretli Sultanı olarak bilinen 1. Alaaddin Keykubat, daha ölmeden oğlu 2. Gıyaseddin Keyhüsrev'i Bagratlı Kraliçesi Rusudan'ın kızı Tamara ile nişanlar. 2. Keyhüsrev babası ölünce tahta geçer ve yapılan nişanı düğünle sonlandırmak için müstakbel eşi Tamara'yı Anadolu'ya getirtir ve evlenir. Ancak Sultan 2. Gıyaseddin Keyhüsrev, Tamara ile evlenmeden önce iki evlilik daha yapar ve bu evliliklerden 2. İzzeddin Keykavus ile 4. Rükneddin Kılıçarslan dünyaya gelir. Sultanın üçüncü evliliği olan ve artık Anadolu'da "Gürcü Hatun" adıyla anılacak olan karısından ise 2. Alaaddin Keykubat doğar.
Sultan 2. Gıyaseddin Keyhüsrev'in Gürcü Hatun'a oldukça değer verdiği, devlet işlerini bir kenara bırakıp sürekli onunla ilgilendiği ve hatta sikkelerde ısrarla onun resmedilmesini isteyecek kadar da cüretkâr olduğu bilinmektedir. Sultan Keyhüsrev, Gürcü Hatun'a vermiş olduğu değerin bir sonucu olarak, daha ölmeden ondan doğan en küçük oğlu 2. Alaaddin Keykubat'ı veliaht ilan eder. Ancak Sultan Keyhüsrev'in ölümünden sonra devlet ileri gelenleri geleneğe uyarak en büyük abileri olan 2. İzzeddin Keykavus'u tahta çıkarırlar. Devlet ise Kösedağ bozgununu yaşamış ve Moğolların baskısı altına çoktan girmişti. Bu arada ortanca kardeş olan 4. Kılıçarslan abisine vekâleten Moğol Hanı'nın huzuruna çıkar ve yarlık alarak kendisini Sultan ilan eder. Babası tarafından veliaht tayin edilen 2. Alaaddin Keykubat ise hak iddiasını devam ettiriyor olmalıdır. Dönemin önemli devlet adamlarından Celaleddin Karatay, Devlet'in bölünme tehlikesine karşın üç kardeşi aynı anda tahta çıkarır ve böylece Anadolu Selçukluları tarihinde "üç kardeş dönemi" başlar.
En büyük abi 2. İzzeddin Keykavus, Moğol Hanı'nın düzenlediği kurultaya katılmak için yola çıkar ve Sivas'a vardığında Celaleddin Karatay'ın ölüm haberini alınca Konya'ya geri dönmek zorunda kalır. Moğol Hanı'na da bir mektup göndererek...