Özet
Bu makalede Halide Edip Adivar'in Milli Mücadele döneminin anlatildigi hikâyelerinde bir- çok ijkenceye ve aciya maruz kalan kadinlarimizin yajadiklari iizerinde durulmujtur. Hikâyelerde namuslamu, e§lerini, çocuklartnt, akillarim, mutlu yaiantilarini ve hayatlarim kaybeden bu kadinlar vasitasiyla Milli Mücadelenin kadtnlarimtz üzerindeki etkileri gösterilmeye çah}ilmi}tir. Böylece Türk milletinin verdigi fstiklâl miicadelesinde kadinlarimizin yajadigi aalar gösterilerek onlarin kurtuluj savaimdaki önemleri vurgulanmijtir.
Anahtar Kelimeler: Halide Edip Adivar, Milli Mücadele (Kurtuluj Savaji), Hikâyeler, Kadinlar
Abstract
This article is about the examination of the female characters' experiences during the National War of Independence in Halide Edip Adivar's stories. As known, the women of that era suffered a lot. They were tortured and they endured the difficulties of the War. In her stories about that period the author Halide Edip depicts the tragedies of the women. She signifies the characters that lost their honor, husbands, children, minds, happinesses and lives. The stories reveal some facts about the effects of the War on women. Thus the Turkish nation by showing the suffering experienced by women in the struggle for independence, they emphasized the importance of the liberation war.
Key Words: Halide Edip Adivar, National War of Independence, Stories, Women.
Giris
Cumhuriyet döneminin önde gelen kadin yazarlarindan birisi olan Halide Edip Adivar (1884 - 1964) hikâyelerini; Harap Mabetler (1911), Daga Çikan Kurt (1922), ízmir'den Bursa'ya (1963) (Yakup Kadri Karaosmanoglu, Falih Rifki Atay, Mehmet Asim Us ile birlikte) ve Kubbede Kalan Ho§ Seda (1974) adli kitaplarinda toplamiçtir. Bütün eserlerinde (roman, hikâye, tiyatro, am) kadi- nin toplum içindeki yerine büyük önem veren Adivar, Milli Mücadele'de aldigi görevlerle de aktif bir kiçiliktir. Savaç meydanlarinda gördügü ve içittigi birçok olayi da edebi eserlerinde içlemiçtir. Enginün, bu durumu çôyle ifade etmek- tedir: "Halide Edib, savaça katilan herkesi görür ve onlari röportaj hikâyeler çeklinde yazar. Bu eserlerdeki kadinlarin hepsi onun Anadolu'da tanidigi evi, kocasi, çocugu ve vatani için fedakârlik eden kadinlardir."1 Romanlarindan Ateç ve Gömlek (1923) île Vurun Kahpeye (1923); hikâyelerinden ise Daga Çikan Kurt ( 1922) adli kitaptaki hikâyeler, edebiyat tarihimizde Milli Mücadeleyi konu alan eserler arasindaki yerlerini almiçlardir. "Ateçten Gömlek'te olay, izmir'in içgali, yuvasinin yikihçi, kocasi ve çocugunun Yunanhlar tarafindan öldürülü- çûyle istanbul'a bir akraba evine siginan Ayçe'nin çevresinde oluçuyor... Vurun Kahpeye'de ise, Mütareke günlerinde Anadolu'nun 'hiçbir kimsenin gitmedigi' geri bir kasabasina ögretmen olarak giden Aliye'nin, Milli Mücadele süresince bu kasabada mücadelelerle dolu hayati verilmektedir."2 Makalemizde Adivar'in Daga Çikan Kurt, adli hikâye kitabindaki yedi hikâyeden hareketle Türk kadini- nin Milli Mücadele yillannda yaçadigi acilar üzerinde durulacaktir.
Türk Kadimmn Milli Mücadele Yillannda Yajadigi Acilar
Bagimsizhk, bir milleti millet yapan degerlerin baçinda gelir ve bu degeri elde etmek için milletçe mücadele etmek gerekir. Türk milleti için Kurtuluç Sava- §i da (Milli Mücadele) "1919 - 1922" böyle yorumlanmahdir. Toplumun her kesiminin mücadelesi ve gayretiyle kazanilan bu savaçta; insanimizin yapti- gi fedakârliklar, çektigi acilar, yaçadigi zulümler, ölümler unutulmamiçtir. Bu konuda Sakalh'nin tespitleri dikkate degerdir: "Bu mücadelede halk ve köylü sinifi her ne kadar geri planda gibi gözüküyor ve onlari yönlendirenlerin daha çok din adamlari ve eçraf sinifi oldugu hissediliyorsa da, mücadelenin maddi gücünü ve yükünü taçiyan, gerçekten bu zorlugu yaçayan ekseriyet bu sosyal si- nif, yani halk ve köylüler olmuçtur. Eger bu sinif Milli Mücadele'ye inanarak ve isteyerek içtirak etmeseydi; dügman içgaline karçi, memleketin her tarafindan cephelere koçmasaydi, istiklâl Harbi'nin kazanilmasi mümkün olmazdi. Baçka bir deyiçle; Milli Mücadele diye bilinen mühim bir dönem Türk tarihinde yer almazdi. Bu mücadele yillannda, toplumdaki her sinif - bazi istisnalar diçin- da- davaya maddi ve manevi destek verirken, erkegiyle - kadiniyla, genciyle - ihtiyariyla birlikte el ele ve fedakârca üzerine dügen görevi ifa etmiçlerdir. Haliyle, kazanilan bu büyük muvaffakiyeti belli bir sosyal sinifa veya gruba mal etmek; belli bir sinifin eseriymiç gibi göstermekte tarihi hakikatlere ters düger."3 Yukaridaki satirlardan da anlaçilacagi gibi millet halinde yaçamak için milletçe hareket etmek gerekmektedir. Türk milleti de bunun en iyi örnegini Milli Mücadele yillannda göstermigtir. Bu dönemde her çeyleri ile mücade- le eden ve ülkelerinin bagimsizligi için birçok çeye maruz kalan Türk kadin- larinin yaptiklari fedakârliklar ve yaçadiklari acilar da göz ardi edilmemelidir. Bu durum, Türk romani ve hikâyesinde de farkli çekillerde ortaya konmuçtur. "Kurtuluç Savaçi Hikâyeleri içerisinde Türk Kadinlarinin ugramiç oldugu zu- lüm ve içkenceleri anlatan hikâyeler geniç yer tutar. Bu kadinlar kimi zaman gûçlû yönleriyle öne çikarlar. Kendilerini ve ailelerini korumak için mücade- le verirler. Bunun yani sira savaçta tecavüze ugramiç, periçan olmuç, aklini yitirmiç kadinlar da vardir. Sonuçta gûçlû de olsalar çaresiz de olsalar hep- si dûçmanin vahçi saldirilarina maruz kalmiç Türk kadinlardir. Halide Edip'in Efe'nin Hikâyesi, Zeynebim Zeynebim, Emine'nin Çehadeti, Fadime Nine ile Kerem Dede, Aziz'in Karisi ve Vurma Fatma hikâyelerinde Yunanlilarin yaptigi zulümler ayrintilariyla içlenir."4 Adivar'in Milli Mücadele'de aktif rol oynadigi dügünülürse adi geçen hikâyelerin yaçanmiç olaylardan hareketle kurgulandigi ifade edilebilir. "Hikâyelerinin konularini çogunlukla, yazarin savaç yillarinda Anadolu'da gördügü yerlerde savaçin, dûçman saldirilarinin yaptigi sarsintilar meydana getirir."5 Halide Edip Adivar'in hikâyelerindeki kadinlarin yaçadiklari acilar da farkh çekillerde içlenmiçtir. Enginün, Türk kadinini, Milli Mücadele döneminde bulunduklari durum ve faaliyetleri bakimindan göyle gruplandir- maktadir: " 1. îçgal bölgesinde kalan kadinlar. Maruz kaldiklari tecavüz ve taar- ruzlar dolayisiyla erkekleri göreve çagiran mazlum kadinlardir. Bunlar sadece mevcudiyetleriyle degil, hazin akibetlerinin ebedileçtirdigi ruhlar olarak da milleti uyandirmiçlardir... 2. Bizzat eline silah alarak savaça katilanlar... 3. Ge- nig kitleyi uyandirmak için, dernekler vasitasiyla veya yazi faaliyetiyle seslerini duyuranlar. Bunlar içinde en meçhuru Halide Edib'tir... 4. Bunlarin diçinda bu faaliyete biraz moda diye bakan ve o yüzden katilan, Istanbul sosyete hammlari ile bu faaliyetin diçinda kalanlar da vardir. Onlar, bu kutsal mücadelenin ate- §ini ve manasini anlayamamiç kiçilerdir."6 Enginün'ün bu tespitlerine katilma- mak mümkün degildir. Bizim incelememize konu oían açagidaki hikâyelerdeki kadinlar, Enginün'ün yukaridaki gruplandirmasinda (1) numara ile gösterilen kisimdaki kadinlardir. Yani içgal bölgelerinde kalan ve maruz kaldiklari tecavüz ve taarruzlar dolayisiyla erkekleri göreve çagiran mazlum kadinlardir. Hepsinin hazin bir akibeti vardir ve bu hazin akibetleri yukanda (3) numara ile gruplandi- rilan kisimda yer alan Halide Edip'in hikâyeleriyle ölümsüzlegmigtir.
Düsman Askerinin Tecavüzüne Ugrayan ve Utancindan tntihar Eden Ka- din: 'Efe'nin Hikâyesi' Adli Hikâyenin Kezban'i
Halide Edip Adivar'in "Efe'nin Hikâyesi"adli hikâyesinde, dügman askerleri bur- nunun dibine gelmesine ragmen duyarsiz davraniçlarina devam eden Efe ile onun gibi erkeklerin, amcasinin kizi Kezban ve imamin kizi vasitasiyla harekete geçiçleri anlatilmaktadir. Bu hikâyede Kezban ve imamin kizi dügman asker- lerinin tecavüzüne ugramiçlardir. Hikâyede dügman içgali. Efe ile arkadaçlari- nin duyarsizhklari ve kadinlarimizin maruz kaldiklari olaylar göyle anlatilmak- tadir: "izmir'i Yunan'in bastigini duymuçtum, diye baçladi; dükkänlari, evleri soymuçlar, çoluk çocuk öldürmügler, kadinlara sataçmiçlar. Bunlari çoktan duyduk; fakat bizim dagda koyunlarimiz vardi, çobandik; bunlari duyduk, yine koyunlarimizi otlattik. Çiftliklere girmiçler, ihtiyarlari sakallarindan sürükle- miçler, gençleri parçalamiçlar, mal mülk ne varsa kül etmiçler, hayvanlari alip götürmügler. Bunlari duyduk; yine dagda koyunlarimizi otlattik. Îçeriye dogru yürüyorlarmig, toprak üstünde ne tütün fidani, ne bugday baçagi birakmiçlar. Zeytinlikler inmiç, baglar çignenmiç, agaçlardan incir, badem, yemiç dökül- mü§, kokmuç, kimseler malinin baçinda kalmamiç, kasabalar birer mahçer ol- mu§. Biz yine daglarda koyunlarimiz otlattik. Bir gün artik çok yakin gelmiçler, köyümüzden iki saat ötede Menderes köprüsünün baçina kadar Yunan nôbetçi koymuç dediler; biz o vakit köyde dügünmeye baçladik. Bir Cuma günü namaz- dan çikmiç kizanlarla eve gitmiçtik. Akçamin alaca karanliginda köye girerken sirtlarda kuzulari otlatan kizlar alayla önümüze çiktilar; bagörtüleri parçalan- mi§, saçlari yolunmuç, üstleri baçlari toprak ve kan içinde, hepsi bir agizdan agliyordu. Emmim kizi Kezban, yirtik bagörtüsünü çikardi, suratimiza atti. - Efe dedi, Yunan Îzmir'e girdi, sustunuz; din kardeçlerimizi soydu, sustunuz; ne kan, ne can, ne îrz kaldi, sustunuz. Burnunuzun dibine geldi, yine baçinizda oya, elinizde tüfekler daglarda eglendiniz. Bizi bugün Menderes köprüsünün yanin- daki Yunan neferleri yakaladilar. Koyunlarimizi aldilar, boynumuzdan altinla- rimizi kopardilar, sütümüzü parçaladilar. Kadinlar hep bir agizdan çigriçmaya baçladilar. Emmim kizi Kezban'in entarisi parça parça, gögsünden kanlar aki- yordu. Daha ne yaptilar? Diye kizanlar hep bir agizdan haykirdi. imamin kizi: Ne yaptilar diye sormayin, daha ne yapacaklar diye sorun dedi. O da bagörtüsünü suratimiza firlatti."7
Hikâyede dügman askerlerinin burunlarinin dibine kadar girmesine rag- men duyarsiz kalan Aydin'li erkeklerin, kadinlarin tepkileri karçisinda harekete geçtikleri görülür. Kadinlarin durumlarini gören ve sitemlerini içiten erkekler, Yunanli askerleri tepelemeye ant içerler. Mücadeleye giriçtikleri vakit gördük- leri manzara hiç de iç açici degildir ve göyle tasvir edilmektedir: "Birden bire Aydin'in üstünden alevler, dumanlar yükseldi; içeriden tüfek sesleri, kadin çoluk çocuk çigriçlari, Yunan naralari geliyordu. Rüzgär gibi kasabaya daldik. Müslüman mahalleleri çigriçarak, çatirdayarak yaniyordu. Sokaklarin üstünde alevden dallar var, altinda evlerin pencerelerinden bohçalar, halilar atihyor, açagidan Yunanli alip kaçiyordu. Sokaklar ortasinda bagörtüsü parçalanmiç bir nineyi boynundaki altinlardan yakalamiç bir Yunanli taçtan taça sürüklüyor, gögsü açik genç bir kizin, iki eliyle girtlagini sikarken, bir Yunanli dudaklarini öpüyordu. Anasini bogan askerleri §u kadarcik bir kiz ísirirken bir nefer sari saçli baçini dipçikle eziyordu."8
Yukaridaki satirlarda da görüldügü gibi içgal sirasinda en çok ezilen, aci çeken, çiddete maruz kalan grubun kadinlar oldugu görülmektedir. Yunanli- larin ninelere, kadinlara, genç kizlara yaptiklari içkencelerin ve Türk kadininin yaçamiç oldugu bu mezalimin hikâyenin temasina vücut verdigi söylenilebilir. Hikâyenin sonunda ise bu kadinlardan birisi oían ve Yunan askerlerinin teca- vüzüne ugrayan Kezban'in bu utanci taçiyamayarak kendisini Menderes çayi- na attigi görülür. Ölürken bile milli mücadele ruhunu taçiyan Kezban, Efe'ye vasiyet ederek Aydin'dan Yunanlilari çikarmasini ister. Bu durum da hikâyede §u satirlarla sunulmaktadir: "Kezban, Kezban, kendini Menderes'ten çaya atti, dedi; baña imamin kiziyla haber yolladi: 'Efe, demiç, siyah perçemli, diçleri diçarida Yunan neferini öldürünceye kadar, Aydin'dan Yunanlilari çikarincaya kadar kamasini kinina koymasin, bir zeybek sagken Yunan, Aydin'da padiçah olursa benim kanimda onun boynunda olsun!"0
Nisanlisi Yunan Askerleri Tarafindan Öldürülen, Aklini Yitiren ve Çehit Edi- ten Kadin: 'Zeynebim Zeynebim' Adli Hikâyenin Zeyneb'i
Adivar'm 'Zeynebim Zeynebim' adli hikâyesinde, Yunan askerleri tarafindan ni- çanlisi öldürülen Zeyneb'in trajik hikâyesi anlatilmaktadir. Yalnizca niçanhsi Süleyman'i öldüren yûzbaçiya oynayacagini söyleyerek diger askerlerin taciz- lerinden kendisini kurtaran Zeynep'in, yûzbaçiyi öldürdükten sonra aklini yi- tirdigi görülür: "Bir saat sonra çiftligi yagma eden güruh, Rum köylülerinin de katilmasiyla korkunç bir surette büyümügtü. Bademlikler önünde ' ' çerefine içerken yûzbaçiyla Zeynep'in oturdugu odanin kapali perdelerinden biri kalkti, garip bir mahluk belirdi, Zeynep beyaz entarisi, daginik saçlariyla pencereden atladi. Vahçi bir sesle avazi çiktigi kadar: -Zeynebim Zeynebim! diye çarki söy- lüyor, bir taraftan harem dairesi yaniyordu."10
Hikâyenin sonunda ise Zeynep'in halini çaçkinlikla izleyen halk (Rum- iar) tarafindan papaz Angelos'un emriyle Zeynep'in çehit edildigi görülmekte- dir. "Vahçi halk, bu manzara önünde korku ve çaçkinhk içinde sarhoçluklarin- dan ayilmiçlar gibi hücum etmek istemiyordu. Fakat köyün papazi Angelos, mutlu ve ulussever bir adamin görevini yapti."11 Zeyneb'in öldürülen niçanlisi Süleyman'in intikamini almasi, fakat önce aklini yitirmesi daha sonra da çehit edilmesi Türk kadininin Milli Mücadele'de yaçadigi aci hikâyelerden bir digeridir.
Kocasini ve namusunu kurtaran fakat §ehit olan kadin: 'Emine'nin Sehade- ti ' Adli Hikâyenin Emine'si
'Emine'nin fiehadeti' adini taçiyan bu hikâyede de odunla Yunan askerlerinden kendisini korumaya çaliçan, sonunda iki kurçunla çehit edilen Emine'nin dra- mi anlatilmaktadir. Hikâye, önce kasabanin kaymakamindan daha sonra da Emine'nin kocasi tarafindan nakledilmektedir. "Kirk sekiz saat sonra yikintilar arasinda bulduk, dedi; doktor olmadigi için omzunun ve dizinin kangren olma- ya baçlayan yarasini ben sardim ve kocasiyla beraber, yaçatmak için ne kadar ugraçtik. O, bende gerçekten kalbi büyük bir kadin etkisi birakti. Genç yaçinda ölecegini biliyordu ve istirabinin akittigi yaçlar arasinda vatanin kurtuluçu için seviniyordu."12
Kaymakamin yukaridaki satirlarla anlattigi Emine'nin namusu ve vatani için verdigi mücadele kocasi tarafindan da çôyle anlatilir: "Hâlâ arkamdan sö- verek, bagirarak askerler birisiyle mücadele ediyorlardi. Gözüme iliçti, Emine elinde bir yanik odunla saga sola arkamdakilere saldiriyordu. Bir Yunan neferi yanima kafasina gelen odunla dügtü. Ben de durmadan atilan kurçunlara dü§- tüm. Gözlerim kapanmadan onu ayakta odunla gördüm. Etrafa odunu savuru- yor, Yunanlilari yanina sokmuyordu. Sonra odun da iki kurçunla arkasindaki peçtamal kan içinde, saçlari didik didik, yuvarlandigini gördüm. Sonra ne oldu bilmiyorum. Kirk sekiz saat sonra cesedini ararken henüz sag bulduk, ugraçtik, ugraçtik. Emine beni ve namusunu kurtardi ama igte ben kaldim, o öldü."13 Hikâyenin sonu, diger iki hikâyede oldugu gibi Türk kadininin çehit ediliçi ile bitmiçtir. Emine'nin kaderi de Kezban ve Zeynep'inkinden farkli olmamiçtir. O da digerleri gibi namusu için, vatani için mücadele etmiç, fakat digerlerinin yaçadigi akibetten kurtulamamiçtir.
Düsman Askerinin Tecaviiziine Ugrayan ve Çehit Editen Bir Diger Kadin: 'Vurma Fatma' Adli Hikâyenin Fatma'si
Halide Edip'in 'Vurma Fatma!'adli bu hikâyesinde Rum askerlerinin elinde bu- lunan Fadime'nin kurtulma çabalari, onlara hakareti anlatilir. Fakat Fadime'nin kaderi de diger hikâyelerdeki kadinlarinkine benzer. Rum askerlerinin tecavü- züne ugrayan Fadime, çehit edilir. Zümrüt yüzük taktigi parmagi da Yanako adli Rum tarafindan kesilir. Anlatici tarafindan Fadime'nin yaçadiklari ve onun nezdinde Türk kadininin drami göyle yorumlanmaktadir: "Yeter Fadime, git yat, bunlan unut, bu savaçi sen yaptin, Yunan'i sen yendin, zalimlere sen vurdun Fadime! Nasirli ellerinle, patlak tabanlarinla, hasretten lime lime olmuç za- valli kalbinle oynayanlar cezalanni buldular. Senin gûçlû omuzlarin bu mutlu savaçin yükünü taçidi; senin kûçûk ellerin kurtuluç ordusunu doyurdu; kurta- ricilari emziren mutlu gögsünden sevgililerini kopardin, ateçe attin; kurtuluç günü senindir Fadime! Kurtardigin topraklarin üstüne gururla bas ve hür dolaç, sevgili Fadime! Hep senin yurdun, senin namusun, senin kurtuluçun ve senin istiklâlin için kanlar akti; çehitler, seni hür ve mesut görmek hayaliyle gözlerini kapadilar ve ancak senin namusun, saadetin ve istiklâlinin bayragini görenler, memleketlerine sahip, zalimlere karçi kiliçlari keskindir. Yarinki Fadime'nin kû- çûk ayaklari sicak, güzel elleri yumuçak, genç gögsü dolu olacak! Yarinki Fadime çiçekli çalvarlari, altin ziynetli baçi, mesut ve dikilmiç yüzüyle genç Türkiye'nin en güzel bayragi olacak! Git yat Fadime! Birak ben Sakarya'dan izmir'e kadar Yunan alevlerinin aydinlattigi kan ve yikinti izlerinde senin kanli ve içkenceli menkibeni bir daha zihnime nakçedeyim."14
Anlaticiya göre Fadime, Milli Mücadele yillarinin acilarindan nasibini olan Türk kadinlarindan yalnizca bir tanesidir. Kutsal mücadelede çehit olan bu kadinlarin (Fadime ve digerleri) mezarlarinda rahat yatmalari gerektigi vur- gulanir. Çûnkû kendilerine bu acilari yaçatan ve onlari çehit eden dûçman as- kerlerinin yurttan atildigi belirtilir.
Kocasi Öldüriilen, Evi Yakilan, Çocuklan Peri sa η Olan Kadin: 'Aziz'in Kari- si' Adli Hikâyenin Kadin Kahramam
Adivar'm 'Aziz'in Aansi'adim taçiyan bu hikâyesinin baçinda 'Yunan askerleri- nin geçtigi köyler üzerinde gördüklerim' cümlesi yer alir. Hikâyede Duatepe'nin eteklerindeki Çekirdeksiz köyündeki manzara ve Aziz'in karisi olarak adlandirilan kadinin yaçadigi aci anlatilmaktadir. içinde bulunduklari durumu Aziz'in karisi göyle özetlemektedir: "Bizim baçimiza neler geldi; Yunanlilar her çeyimizi aldi, götürdü. Ne ot, ne ocak, ne bucak var. Bäk bebelerime, yerde sürünüyor. Bäk damlarima, yepyeni damlar, hepsi çôktû. Bäk bu leglere, bunlar bizim davarimizi, malimizi, hepsini aldi götürdü, kalanini süngüledi. Yiyecek, giyecek bir §ey yok!... Ev sahibimi götürdüler, yaktilar diyorlar. Yakmiçlar dogru mu?... Küllerini, ke- miklerini çurada görmügler; dün akçamdan beri bagiriyor, yaniyoruz; yakmiçlar, neler yapmiçlar!"15
Hikâyedeki Aziz'in Karisi'nin drami da diger hikâyelerdeki kadinlarin ya- çadiklarinin bir benzeridir. Kocasi öldürülen, evi yikilan, çocuklan ortada periçan olan bu yaçli kadin da diger hikâyelerdeki Türk kadinlari gibi acilarla yüklüdür.
Yukaridaki satirlarda Yunan Mezalimi' nin izleri yansitilmaktadir. Yakip yikilan köyler, çehit edilen insanimiz, yiyecek ve giyecekten yoksun kalmig köy- lüler... Bu manzara ile yüzlegen çileli kadinlar, savaçtan en çok etkilenen top- lumsal sinif olarak dügünülebilir. Hepsinin benzer bir hikâyesi, benzer acilari vardir ve hikâyenin kadin kahramam Aziz'in Karisi' da bunlardan bir tanesidir.
Yunan t§gali ile Mutlu Hayati Biten Kadin: 'Fadime Nine ile Kerem Dede' Adli Hikâyenin Fadime'si
Halide Edip Adivar'm 'Fadime Nme ile Kerem Dede'adli bu hikâyesinde, köylerinde me- sut yaçayan Fadime Nine ile kocasi Kerem Dede'nin hayatlannin Yunan askerlerinin gelmesiyle karardigi anlatilir. "Nihayet, nihayet bir gün bir afet gibi, bir belâ gibi Yu- nanlilar gelmiç ve güzel bucak artik simsiyah kararmig: Yangin, kan ve utanç!"16
Yukaridaki satirlarin sonundaki ûç kelime dikkat çekicidir. Bu kelime- lerden yangin; yikip yakilan, yagma edilen köyleri, kan; çehit edilen insanimizi, utanç; ise Yunan askerinin çiddetine maruz kalmiç kadinlarin acisini hatirlatir. Adivar'm Milli Mücadele döneminde gördüklerini bu ûç kelime ile ifade et- mesi manidardir. "Hikâyenin bu son cümlesi aslinda bütün Kurtuluç Savaçi hikâyelerindeki anlatilan zulmün en açik ve sade ifadesidir. Tüm hikâyelerde ayni 'yangin, kan ve utanç' anlatilmaktadir."17 Ayrica Îstiklâl Harbi'nin nelerya- çanilarak kazanildigini göstermesi açisindan da önemlidir.
Türk Bayragi Altinda Ölmek tsteyen Kadin: 'Bayragimizin Altinda' Adli Hikâyenin Hatice Nine'si
Adivar'm 'Bayragimizin Altinda 'adli bu hikâyesinde ise Türk kadininin bagimsiz- lik arzusu anlatilmaya çahçihr. Hatice Nine, verdigi mücadeleyi kendisi §öy- le anlatir: "Hey ogul, ben be§ defa muhacir oldum, be§ defa evim yandi. Ben Üsküp'ten beri be§ defa evim yandi. Ben Üsküp'ten beri be§ defa dügman ban- dirasindan bizim bayraga kaçtim. Bunlardan ewelisi gün ümidi kesince bir tek oglumu aldim, size, bizim bayraga kaçtim."18
Hatice Nine'nin Üsküp - Salihli arasindaki elli yillik mücadelesi, kendi bayraginin dalgalandigi topraklarda can vermek içindir. Dûçman bayraginin dalgalandigi bir yerde ölmek istememektedir. Bayragina ve vatanina olan sev- gisini §u cümlelerle ile ifade eder: "Bayragimiz nereden çiktiysa ben de oradan çiktim. Her gün buradan kaçip size gelmek istiyordum. Her gün burada ölüver- sem, mezarim bandira altinda kalirsa diye çildiriyordum."10
Hatice Nine, vatanina kavuçtugu andan itibaren ölümden korkmaz. Artik ölse de kabrinin, kendi bayraginin dalgalandigi topraklarda olacagini bilmekte- dir. "Ne yangin, ne facia, ne zarar ve ziyan, ne de içkencenin onca manasi vardi. Hayatta bir tek önemli §ey vardi: Öldügü zaman cesedinin dûçman bandirasi altinda kalmamasi! Basit ve sade. - A yavrum dedi, artik Tanri emanetini iste- digi dakika alsin, topragim bizim bayragin altinda olacak!"20
Sonuç
Türk milleti, acilarindan ve yokluklarindan bir zafer kazanmiçtir. Kurtuluç Sa- vaçi yillarinda Yunanlilarin özellikle Izmir, Manisa, Denizli, Aydin civarinda- ki kasaba ve köylerdeki zulümleri, Türk Milletinin Milli Mücadele döneminde yaçadigi aci olaylarin baçinda gelir. Türk romaninin önde gelen kalemlerin- den biri olan Halide Edip Adivar'da Milli Mücadele döneminde çeçitli görev- lerde bulunmuç, cephede de aktif roi almiçtir. "Cephedeki Halide Edib bu- rada yaçadiklari ve gözlemleri ile Milli Mücadeleyi edebi eserlere taçiyan ilk kiçidir. Bunun yam sira, hem hikâye ve romanlarinda, hem de hatiralarinda istiklâl Harbi'ne dair pek çok malzemeyi araçtirmacilara muharrirlik kudretiyle aktarabilmiçtir."21 Halide Edip'in 'Daga Çikan Kurt' adli hikâye kitabinda yer alan yukaridaki hikâyeler, gerçek yaçantilardan hareketle kurgulanmiç ve ya- zilmiçtir. O, bu sahneleri gören ve duyan kiçi durumundadir. Gördügü ve duy- dugu olaylari hikâyeleçtirmiçtir. Bu durum inci Enginün, tarafindan çôyle yo- rumlanir: "Halide Edib Türk milletinin temel degerlerine büyük saygi besleyen, çahsiyetin geliçmesine önem veren egitim anlayiçi, inançlarini, fikirlerini dav- raniçlariyla gösterme kabiliyeti, korkusuz ve pratik zihniyeti ile bugün de örnek alinacak çahsiyetlerdendir. Onun Milli Mücadele dönemindeki faaliyetlerini ve yaçanan günleri bize bütün heyecan ve teferruatiyla anlattigi eserlerinin, ben- ce ayri ve çok özel bir yeri vardir. Daga Çikan Kurt dolayisiyla yazdigi bir yazida Abdullah Cevdet, bir kadin kaleminin bu sahneleri nasil yazabildigine hayret ettigini belirtir. Halide Edib bu yazdigi sahneleri görmüg olan çahistir ve onun kalbi gördügü bu sahneleri bizzat yaçamiç olanlara karçi, acima, saygi ve sev- giyle doludur. Ayni facialann tekrarlanmamasi ancak onlarin bilinmesi ve ibret ahnmasiyla mümkündür. Bundan dolayidir ki Halide Edib'in eserleri sadece kendi sanati açisindan önemli eserler sayilamaz. Onlar ayni zamanda ilerde Milli Mücadelemizin destan ve trajedisini yazacaklar için malzemeler olarak da degerlendirilebilir."22
Milli Mücadele, Türk milletinin topyekûn kazandigi bir zaferdir. Millet, her çeyi ile tek vücut olmuç ve büyük fedakârhklarla bu zaferi kazanmiçtir. Bu zaferin ve milletimizi bu zafere götüren olaylarin yansimalari da roman ve hikâyelerdeki yerini almiçtir. Roman ve hikâyeler, adeta bu mücadelenin, ka- zanilan zaferin, yaçanilanlarin tanigi durumundadirlar. Bu konuda Ceyhan'in tespitleri dikkate degerdir: "Milli Mücadele, Türk insaninin; malini, canini, e§i- ni, evladini her çeyini birakip bagimsizhgini kazandigi dünyada e§i görülme- dik bir mücadeledir... Milli Mücadelenin mahçeri telaçinda hikâye için vakit var midir? Hikâye, bu son harpte adeta bir kamera içlevi yûklenmiçtir."23 Ha- lide Edip'in yukaridaki hikâyelerindeki Emine, Kezban, Fatma, Hatice, Zeynep ve digerleri içgali yaçamiç Türk kadinlaridirlar. Bu kadinlar, o dönemde Milli Mücadeleyi yaçayan Türk kadinlari içinde ayri bir yere sahiptirler. Çûnkû bu kadinlar, canini, îrzini, aklini, evladini, kocasini, malini kaybederek Milli Mü- cadelenin yükünü en aci çekilde taçimiçlardir. Birçogu da çehitlik mertebesine eriçerek ölümsüzlegmiglerdir. Bu kadinlarin hikâyesini yazan Halide Edip'te bu öyküleriyle sonraki nesillere Türk kadininin Milli Mücadele sürecinde yaça- diklarini göstermeye çaliçmiçtir. Kadinlarimizin yaçadigi acilar, yine bir kadin yazarimizin kaleminden edebiyata taçinarak Türk milletinin bagimsizligi için verdigi kutsal mücadelede kadinlarimizin durumu anlatilmak istenmiçtir.
1 ínci Enginün, "Milli Miicadele'de Türk Kadmi" Yeni Tiirk Edebiyati Araitirmalari, Dergâh Yay. 3. bs. Istanbul 1998, s.505
2 Aytekin Yakar, Tiirk Romanmda Milli Mücadele, Ankara Üniversitesi, Dil veTarilvCografya Fakiiltesi Yay. Ankara 1973, s. 120-121
3 Bayram Sakalli, Milli Mücadele 'nin Sosyal Tarihi MiidafaaA Hukuk Cemiijetleri ' Iz Yaymcihk, Istanbul 1997, s. 412-413
4 Hatice Uysal, Halide Edip ve Yakup Kadri'nin Hikâyelerinin Kariüaitinlmasi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyati Anabilim Dali, Yayimlanmamiç Yiiksek Lisans Tezi, Ankara 2004, s. 16
5 Olcay Önertoy, "Halide Edip'in Kiiçiik Hikâyeleri", Hisar, Sayi: 25, Istanbul 1966, s.16
6 ínci Enginün, a.g.m. s. 504 - 505
7 Halide Edip Adivar, Daga Qkan Kurt, Remzi Kitabevi, Istanbul 1976, s. 37 -38
8 Halide Edip Adivar, a.g.e. s. 39
9 Halide Edip Adivar, a.g.e. s. 40
10 Halide Edip Adivar, a.g.e. s. 19
11 Halide Edip Adivar, a.g.e. s. 20
12 Halide Edip Adivar, a.g.e. s. 93 -94
13 Halide Edip Adivar, a.g.e. s. 95
14 Halide Edip Adivar, a.g.e. s. 85
15 Halide Edip Adivar, a.g.e. s. 60
16 Halide Edip Adivar, a.g.e. s. 64
17 Hatice Uysal, a.g.t. s. 21
18 Halide Edip Adivar, a.g.e. s. 96
19 Halide Edip Adivar, a.g.e. s. 96 -97
20 Halide Edip Adivar, a.g.e. s. 97
21 Murât Arabaci, Milli Mücadele Döneminde Halide Edib Adivar, Hacettepe Üniversitesi Atatürk ilkeleri ve înkilâp Tarihi Enstitüsü, Yayimlanmamiç Yiiksek Lisans Tezi, Ankara 1996, s.149
22 înci Enginün, Halide Edib Adivar, Kültür ve Turizm Bakanligi Yayinlan, Ankara, 1986, s. 94
23 Nesime Ceyhan, "1911 - 1922 Yillan Türk Hikâyesine Kaynak: Harp" Turkish Studies, Volume 4/1 - II, Winter 2009, s.1819-1820
Kaynaklar
ADIVAR, Halide Edip, Daga Çikan Kurt, Remzi Kitabevi, Istanbul 1976
ARABACI, Murat, Milli Mücadele Döneminde Halide Edib Adivar, Hacettepe Üni- versitesi Atatürk Hkeleri ve inkilâp Tarihi Enstitüsü, Yayimlanmamiç Yüksek Lisans Tezi, Ankara 1996
CEYHAN, Nesime, "1911-1922 Yillari Türk Hikâyesine Kaynak: Harp" Turkish Studies, Volume 4/1-II Winter 2009
ENGINÜN, Inci, "Milli Mücadele'de Türk Kadini" Yeni Turk Edebiyati Araitir- malan, Dergâh Yay. 3. bs. Istanbul 1998
ENGINÜN, Inci, Halide Edib Adivar, KültürveTurizmBakanligiYayinlari, Ankara 1986
ÖNERTOY, Olcay, "Halide Edip'in Kûçûk Hikâyeleri", Hsar, Sayi: 25, Istanbul 1966
SAKALLI, Bayram, Milli Mücadelenin Sosyal Tarihi Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri' Iz Yayincilik, Istanbul 1997
UYSAL, Hatice, Halide Edip ve Yakup Kadri hin Hikâyelerinin Kar§ila§tirtlmasi, Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyati Anabilim Dali, Yayimlanmamiç Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2004
YAKAR, Aytekin, Türk Romamnda Milli Mücadele, Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Cografya Fakültesi Yayinlari, Ankara 1973
Fatih Sakalli*
* Ögr. Gör. Dr., Gazi Üniversitesi, Edebiyat Fakiiltesi, Türk Dili ve Edebiyati Böliimii email: [email protected]
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Professor Dr. Hale Sivgin 2012
Abstract
This article is about the examination of the female characters' experiences during the National War of Independence in Halide Edip Adivar's stories. As known, the women of that era suffered a lot. They were tortured and they endured the difficulties of the War. In her stories about that period the author Halide Edip depicts the tragedies of the women. She signifies the characters that lost their honor, husbands, children, minds, happinesses and lives. The stories reveal some facts about the effects of the War on women. Thus the Turkish nation by showing the suffering experienced by women in the struggle for independence, they emphasized the importance of the liberation war. [PUBLICATION ABSTRACT]
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer