Öz
Mondros Mütarekesi geregi ordular lagvedilince Osmanli ordusu yeniden düzenlemeye tabi tutulmustur. Anadolu'nun Mütareke'den sonra düsmanlar tarafindan isgal edilecegini öngören Osmanli yöneticileri, vatanin kurtarilmasina yönelik olarak ordu müfettisligi teskilatinin kurulmasini kararlastirmislardir. Bu teskilatinin kurulmasiyla, Osmanli Ordusu görünüste seferi kadro düzeninden hazeri kadro teskilatina geri dönmüstür.
Müfettis olarak atanan kisiler vatanperver ve padisahin ve hükümetin güvenini kazanmis kisilerdi. Bu müfettisliklerden birisi de bu dönemle ilgili yapilan çalismalarda göz ardi edilen Mersinli Cemal Pasa'nin riyasetindeki II. Ordu(Yildirim) Kitaat-i Müfettisligidir. Hâlbuki Cemal Pasa da ayni dönemde Mustafa Kemal Pasa ile benzer bir vazifede bulunmustur ve Mütareke sonrasi millet ve memleketin kurtarilmasi bakimindan oldukça mühim bir vazife ifa etmistir. Üstelik Mustafa Kemal Pasa'nin yaptigi isin tarihi süreçteki yerinin ve öneminin kavranmasi bakimindan da II. Ordu Müfettisligi, incelemeye deger bir rol oynamistir. Merkezi Konya olan müfettisligin sorumluluk alaninda Izmir, Konya, Ankara, Kastamonu, Antalya, Kayseri, Eskisehir, Kütahya, Afyon mintikasi yer almaktaydi. Bu mintika, Ingiliz, Fransiz, Italyan ve Yunan tesir bölgesinde bulunmasi bakimindan oldukça önemliydi.
II. Ordu Müfettisligi, vatanin kurtarilmasina yönelik faaliyetlerin yürütülmesinde, sorumluluk sahasiyla ilgili olarak güvenligin saglanmasinda, düzensizliklerin sebeplerinin tespiti ve önlenmesinde, istihbarat faaliyetlerinde, milli birlik ve bütünlügün saglanmasinda ve düsmana karsi direnis ruhunun güçlenmesinde çok önemli roller oynamistir. Bu çalismada, Mütareke döneminde II. Ordu Müfettisliginin rolü, özellikle arsiv belgelerine göre aydinlatilmaya ve degerlendirilmeye çalisilmistir.
Anahtar Kelimeler: Osmanli Ordu Teskilati, II. Ordu Müfettisligi, Cemal Pasa, Mustafa Kemal Pasa, Mondros Mütarekesi, Milli Mücadele.
Abstract
Having been abolished according to the requirements of the Mondoros Armistice, Ottoman armies were undergone a re-arrangement. Ottoman rulers who predicted that Anatolia will be occupied by their enemies soon, decided to found army inspectorship institution aiming at saving the motherland. By means of founding this institution, Ottoman Army apparently passed to a state of peace from a state of war.
People appointed as inspectors got confidence of the government and the Sultan. One of these inspectorships is the inspectorship of detachments of 2nd Army (Thunderbolt), beeing often neglected in the studies done for the era, headed by Mersinli Cemal Pasa. Whereas, Mersinli Cemal Pasa did a similar service to Mustafa Kemal Pasa in the same period and during the pro-armistice period, he had done quite an important job. Furthermore, in order to comprehend the place and importance of the work done by Mustafa Kemal Pasa fully, it has got a great importance to grasp the missions done by inspectorship of 2nd Army. Centered in Konya, there were Izmir, Konya, Ankara, Kastamonu, Antalya, Kayseri, Eskisehir, Kütahya, and Afyon regions in its work and influence region. This region was very important for it has been under British, French, Italian and Greek influence areas.
The inspectorship of detachments of 2nd Army had played great roles in carrying out activities to save motherland, in providing security in its responsibility area, in detecting and preventing disorders, in gathering intelligence, in obtaining national unity and coherence, and in reinforcement of the spirit of resistance against the enemy. In this study, primarily explanation and evaluation of the role of the inspectorship of 2nd Army throughout period of the Armistice is aimed under the light of archive documents.
Keywords: Ottoman Army Organization, Inspectorship of 2nd Army, Mersinli Cemal Pasa, Mustafa Kemal Pasa, Mondoros Armistice, The Turkish National Struggle.
Giris
Osmanli Devleti'nde çesitli idari ve askeri birimlerde müfettislik teskilatina geçis, bir ihtiyacin sonunda ortaya çikmistir.1 Osmanli Ordusunda müfettislik uygulamasina Mahmut Sevket Pasa'nin Hareket Ordusu ile Istanbul'a hâkim olmasindan sonra geçilmistir. Ordu müfettisligi uygulamasi, bundan böyle Osmanli Harbiye ve Erkan-i Harbiye-i Umumiye Riyasetlerinin benimsedigi ve olaganüstü durumlarda uygulamaya koydugu bir yöntem olmustur. Nitekim Osmanli Harbiye-i Umumiye Riyaseti'nin 9 Temmuz 1910 tarihinde kabul ettigi "Teskilat-i Askeriye Nizamnamesi" ile ordu komutanliklari kaldirilip yerlerine ordu müfettislikleri teskil edilmistir. Öte yandan, sefer ordusunda eski teskilat yürürlükte birakilmistir. Kara ordusunun yaninda, iç güvenligi saglamakla görevli bulunan jandarmada da bir müddet sonra müfettislik teskilatina geçilmistir. Böylece Osmanli ordusunun nizamiye birlikleri I., II., III. ve IV. ordu müfettisliklerine baglanmistir. Ordunun redif birlikleri ise 57. Redif Tümeni'ni de içine alacak sekilde 6 redif müfettisligi halinde yeniden teskilatlanmistir. Böylece 1910 yilinda hazirlanip 1911 yilinda kabul edilen nizamname ile dört ordu müfettisligi ve bagimsiz tümen teskilati seklinde yeniden tanzim edilmistir. Bu düzenleme daha ziyade baris dönemi düzenlemesi seklinde idi.2
Osmanli Hükümeti, Balkan Savaslari'nin ardindan, Üçlü Ittifak ile Üçlü Itilaf devletleri arasindaki gerginligi de göz önünde bulundurarak, Almanya'dan kara kuvvetlerinin, Ingiltere'den de deniz kuvvetlerinin modernizasyonu için askeri katki istemistir. Ancak Alman Askeri Heyeti'nin Istanbul'a gelmesi ve I. Ordu Kumandanligi görevine Liman von Sanders'in atanmasi üzerine Rusya, Bogazlar konusundaki hassasiyeti dolayisiyla meseleyi uluslararasi bir soruna dönüstürmüstür. Kararli tutumunu degistirmeyen ve sadece kismi bir takim görev revizyonlari yapan Osmanli Hükümeti, islahat çalismalarini her seye ragmen yürütmüstür.3
Birinci Dünya Savasi'nin patlak vermesi üzerine sefer durumuna geçen Osmanli ordusunda müfettislik teskilatina son verilmistir. Ordu komutanliklari yeniden tesekkül etmistir. Bu yeni ordu kurulusu savasin sonuna kadar devam etmistir. I. Dünya Harbi'nin sonlarina dogru bir takim düzenlemeler yapilmasi yolunda çabalar sarf edilmistir. Bunlardan birisi de Enver Pasa'nin yapmak istedigi bir düzenleme idi. Erkan-i Harbiye Reisi bulunan Enver Pasa'nin 29 Agustos 1918 tarihli bir teklifi ile Osmanli ülkesi, askeri ve mülki olmak üzere ikiye taksim edilmistir. Dis tehditlerin etkisini azaltmak, ülke bütünlügünü korumak amacina yönelik olan bu mülki taksimat, geçici bir çare olarak düsünülmüs fakat hedefine ulasamamistir.4
Mondros Mütarekesi hükümleri geregi ordularin lagvedilmesi, kurulus ve kadrolarinin yeniden düzenlenmesi zaruretini ortaya çikarmistir. Anadolu'da ve Trakya'da toplanan 9 kolordu ve bunlara bagli 20 tümenden ibaret olan ordu, yeniden bir düzenlemeye tabi tutulmustur. Hükümet bu sirada Istanbul'da toplanmis bulunan genç ve muktedir komutanlarin Anadolu'da etkin görevlere atanarak buralarda asayisin saglanmasini düsünmüstür. Ordu müfettisliklerinin kurulmasi ise, ordularin lagvedilmesi ile görevlerinden alinarak Istanbul'da toplanmis bulunan üst rütbeli komutanlarin yeniden aktif vazifeye atanmalari için hazirlanmis büyük bir firsat olarak degerlendirilmistir.5
Ordu Müfettisliklerinin Kurulmasi ve Müfettisliklere Verilen Vazifeler
Mili Mücadele döneminde Mustafa Kemal Atatürk'ün ordu müfettisligi görevine atanmasi önemli bir dönüm noktasidir. Çünkü O'nun maiyeti ile birlikte Samsun'a çikisi ve sonrasindaki faaliyetleriyle devam eden süreç, Türk Istiklal Harbi'nin zaferle sonuçlanarak vatanin bütünlügü ve milletin bagimsizliginin saglanmasinda belirleyici olmustur. Ancak gerek bu dönemle ilgili çalismalarda gerekse Mustafa Kemal'in IX. Ordu Müfettisligi'ne atanmasina6 ait hususlarda baska önemli atamalarin da ayni sürecin bir parçasi olarak ayni dönem ve ayni kosullar içinde gerçeklestigi genellikle göz ardi edilmistir. Mondros Mütarekesi sonrasindaki agir sartlarda görülen lüzum üzerine ihdas edilen ordu müfettisliklerinden bir tanesi Mustafa Kemal'in atanmasiyla bilinen müfettislik idi. Bunun disinda da ordu müfettislikleri ve ordu müfettisleri bulunmaktaydi. Bunlardan biri Fevzi Çakmak Pasa'nin atandigi I. Ordu Müfettisligi, digeri ise Mersinli Cemal Pasa'nin atandigi II. Ordu Müfettisligi idi.7
1919 yili Nisan ayinin sonlarina dogru gerçeklestirilen Müfettislik Teskilatlanmasi Erkan-i Harbiye-i Umumiye Riyaseti tarafindan kabul edilmistir. 30 Nisan 1919 tarihinde de Harbiye Nezareti'nin tasdikinden geçmistir. Ayni tarihte Padisahin da, müfettislik teskilatina geçilmesi hakkindaki iradesi çikmistir. Buna göre irade hükümlerinin yürütülmesi vazifesi Harbiye Nezareti'ne verilmistir. Harbiye Naziri Sakir Pasa, hazirladigi talimatnameleri 6-7 Mayis 1919'da ordu müfettislerine teblig etmistir. Böylece müfettislik teskilati resmen kurulmus oldu.8
Atanan Müfettislerin görev bölgeleri su sekildeydi:
Birinci Ordu Kitaat-i Müfettisligi: Merkezi Istanbul olan Müfettislik, Yirmi besinci, Birinci ve On dördüncü Kolordulardan olusmaktadir. Mintikasi bütün Rumeli ile Anadolu'dan Üsküdar, Izmit ve Bolu livalarini, Hüdavendigâr (Bursa) vilayetiyle Balikesir ve Çanakkale mutasarrifligini ve muvakkaten IzmirAfyonkarahisar hattinin simalinde Izmir vilayeti kismini havidir. Merkezi Konya olan Ikinci Ordu Müfettisligi9: On Iki ve Yirminci Kolordularla On Yedinci Kolordudan mürekkeptir. Mintikasi Izmir Vilayeti, Mugla, Antalya, Silifke, Afyonkarahisar, Kütahya, Eskisehir, Nigde, Kayseri müstakil mutasarrifliklarini, Konya, Ankara, Kastamonu vilayetlerini, Izmir vilayetinin Izmir, Afyonkarahisar hatti hariç cenubundaki kismi ihtiva etmektedir.
Üçüncü Ordu Müfettisligi10 ise merkezi Samsun olmak üzere, On Bes ve Üçüncü Kolordulardan mürekkeptir. Mintikasi Sivas, Trabzon, Erzurum, Van vilayetleriyle Canik Mutasarrifligini ihtiva eylemektedir.
Ayrica Nezarete bagli kolordularin hudutlari da belirlenmistir. Buna göre; On dördüncü Kolordu Karargâhi Balikesir'den Bandirma'ya nakil olunacak ve bu kolordunun emrine kendi firkalarindan baska Izmir'in isgali dolayisiyla kolordusundan ayri düsmüs bulunan Elli Altinci Firka yani Izmir, Afyonkarahisari hattinin üzerinde ve simalinde bulunan kitaat da verilecektir. Altmis Birinci Firka Karargâhini ve daha bir alayini Izmir'e nakledecektir. On Yedinci Kolordu Karargâhi Aydin'da tesis edilecek ve Izmir Afyonkarahisar'i hatti cenubundaki kitaat ve mintikasina kumanda edeceklerdir. On üçüncü Kolordu mintikasi Bitlis, Diyarbekir, Mamuret-ül-Aziz (Elazig) Vilayetleriyle Urfa, Maras, Elbistan ve Ayntab(Antep) müstakil mutasarrifliklarini ihtiva etmektedir.11
Mustafa Kemal Atatürk'ün milli mücadeleyi zafere ulastiran kisi olmasindan dolayi öne çikmasi dogal olarak onun görevi ile ilgili çalismalarin daha fazla ilgi görmesine ve tercih edilmesine sebep olmustur. Bunun aksini düsünmek süphesiz dogru olmaz. Fakat Mondros Mütarekesi sonrasi dönemin sartlarini yeterince anlamadan ve bu dönemde millet ve memleketin içinde bulundugu zor sartlara bakmadan degerlendirmeler yapmak uygun olmayacaktir. Mustafa Kemal'in yaptigi isin tarihsel süreçteki yerini ve önemini daha iyi anlamak için müfettisliklerle ilgili yetki ve görevlendirmeleri birlikte düsünmek elzemdir. Yalnizca Mustafa Kemal'in görev ve yetki sahasina bakarak yapilacak degerlendirmeler eksik kalir. Diger ordu müfettislerinin görev ve yetkileri Mustafa Kemal'inkine özü itibariyla benzer niteliktedir.12 22 Mayis 1919 tarihli Ordu Müfettislikleri Hakkindaki Talimat yazisina göre müfettisliklerle On üçüncü Kolordu'nun görev ve yetkileri sunlardi:
Müfettislik ve kolordularin vazifeleri yalniz askeri olmayip ayni zamanda mülkidir.
1- Isbu müsterek vazifeler sunlardir:
a)Mintikada asayis-i dâhiliyenin iade ve istikrari ve bu asayissizligin esbab-i hudusunun tespiti.
b) Mintikada ötede beride bulunan esliha ve cephanenin bir an evvel toplattirilarak münasip depolara ithali.
c) Bütün memleketin yekpare bir kitle halinde ve Hilafet-i Kübra etrafinda cem'i.13
2. Müfettislik ve kolordularin balada ta'dad ve edilen vezaifi tedvir için verecegi bi'l-cümle talimati mintikalarinda bulunan vilayetlerle mutasarrifliklar dogrudan dogruya ifa edeceklerdir.
3. Müfettislikler ve kolordular kendi mintikalari civarlarindaki asayis vesaire isleri için dogrudan dogruya civar kolordu ve müfettisliklerle muhabere edeceklerdir.
4. Müfettislik emrinde bulunan kolordular harekât ve asayis hususatinda dogrudan dogruya müfettisliklere, muamelat-i cariye yani muamelat-i zatiye, kuvve-i umumiye vesaire gibi hususatta kemafi-s sabik Hariciye Nezaretiyle muhabere edeceklerdir. Firka veya mintika kumandanligi veya bir vazife-i hususiyeye tayin edilecek zabitanin tayin veya tebdilleri müfettisligin muvafakat veya talebiyle olacaktir. Mahaza sair hususatça lüzum ve menfaate göre müfettisligin verdigi talimati kolordu kumandanliklari aynen tatbik edeceklerdir.14 On üçüncü Kolordu müstakilen nezarete merbut olmak üzere mütebaki sekiz kolordu üç müfettislige taksim olunmustur.15
Osmanli Ordusunun memleket dâhilinde müfettisliklere taksimi ve bu müfettisliklerin mintika ve vazifeleri ve cihet-i mülkiye ile suret-i temaslarina dair talimat sureti ise su sekildedir:
IX. Ordu Müfettisligi: Müfettis: Mirliva Mustafa Kemal Pasa.
XV. Kolordu: Kumandani: Mirliva Kazim Karabekir Pasa Mintikasi: Van, Erzurum, Trabzon Vilayetleri.
III. Kolordu: Kumandani: Miralay Refet Bey Mintikasi: Sivas vilayeti, Canik Mutasarrifligi.
Yildirim Kitaati Müfettisligi: Müfettis: Mersinli Cemal Pasa.
XX. Kolordu: Kumandani: Mirliva Ali Fuat Pasa. Mintikasi Ankara, Kastamonu vilayetleriyle Eskisehir Kütahya, Afyonkarahisar müstakil mutasarrifliklari.
57. Firka Kumandani: Miralay Sefik Bey. Mintikasi Aydin vilayetinden Izmir-Afyonkarahisar Simendifer hattinin cenup aksami, Konya Vilayetinden Isparta Sancagi, Antalya müstakil mutasarrifliklari.
Birinci Ordu Müfettisligi: Müfettisi: Ferik Fevzi Pasa
XIV. Kolordu: Kumandani: Mirliva Yusuf Izzet Pasa. Mintikasi: Bursa Vilayeti, Aydin Vilayeti, Izmir-Afyonkarahisar simendifer hattinin simal aksami, Balikesir, Biga müstakil mutasarrifliklari, Silivri, Çorlu, Kesan, Inöz (Enez) hattinin cenup kismindan Rumeli mintikasi.
I. Kolordu: Kumandani: Miralay Cafer Tayyar Bey, Mintikasi: Çatalca Mutasarrifligi ve Silivri, Çorlu, Kesan, Inöz hatti simalindeki Edirne Vilayeti aksami.
XV. Kolordu: Mintikasi: Istanbul Vilayeti, Izmit, Bolu müstakil mutasarrifliklari
XIII. Kolordu: Kumandan Vekili: Miralay Cevdet Bey. Mintikasi: Bitlis, Diyarbekir, Mamuratülaziz vilayetleriyle Urfa, Maras müstakil mutasarrifliklari.16
II. Ordu (Yildirim) Kitaat-i Müfettisligi
II. Ordu (Yildirim) Kitaat-i Müfettisi Mersinli Cemal Pasa idi. On Iki ve Yirminci Kolordularla On Yedinci Kolordudan terkip edilen müfettislik Izmir Vilayeti, Mugla, Antalya, Silifke, Afyonkarahisar, Kütahya, Eskisehir, Nigde, Kayseri müstakil mutasarrifliklarini; Konya, Ankara, Kastamonu vilayetlerini, Izmir vilayetinin Izmir-Afyonkarahisar hatti hariç güneyindeki kismi ihtiva etmekteydi.17
12. Kolordu'ya Miralay Selahattin Bey tayin edilmisti. Bu kolorduya Nigde'de bulunan 11. Tümen ile Karaman'da bulunan 41. Tümen baglanmisti. Kolordunun mintikasinda Kayseri, Konya, Beysehir, Aksaray, Karaman, Eregli ve Anamur bulunuyordu.18 20. Kolorduya Mirliva Ali Fuat Pasa atanmisti. Kolordunun mintikasinda Ankara, Kastamonu vilayetleriyle Eskisehir Kütahya, Afyonkarahisar müstakil mutasarrifliklari bulunuyordu.19 Merkezi Ankara olan 20. Kolorduya Afyon'da bulunan 23. Tümen ile Ankara'da bulunan 24. Tümen baglanmisti.20 On Yedinci Kolordu Karargâhinin ise Aydin'da tesis edilmesi ve Izmir-Afyonkarahisar hatti cenubundaki kitaat ve mintikasina kumanda etmesi kararlastirilmisti.21 17. Kolordu Kumandanligina ilk önce Mirliva Nurettin Pasa, daha sonra da Mirliva Ali Nadir Pasa tayin edilmislerdir. Daha evvel I. Ordu Müfettisligine bagli bulunan 17. Kolordu Izmir'in isgalinin ardindan II. Ordu Müfettisligine baglandi.22
15 Mayis 1919'da II. Ordu Müfettislik mintikasinda bir daralma oldu. Mersinli Cemal Pasa müfettislik vazifesini Temmuz 1919'a kadar basari ile yürütmüstür. Müfettislik mintikasina bakildiginda bu bölgenin Yunan, Italyan, Fransiz ve Ingiliz emellerinin çatistigi yer olmasi bakimindan kritik bir bölge oldugu dikkat çekmekteydi.23
II. Ordu Müfettislik Mintikasinda Meydana Gelen Önemli Olaylar
Harbiye Nezaretinden Sakir Pasa imzasiyla II. Ordu Müfettisligine gönderilen yazida; Mütareke akd edilmis olmakla beraber, savas halinde iken cereyan eden istihbarat hizmetlerinin kesintiye ugratilmamasinin nazar-i dikkate alinmasinin gerektigi, bunun için gerek hudutlarda ve gerekse memleket dâhilinde ecnebi hükümet ve ordulari hakkinda istihsal edilecek malumatin muntazaman ve gayet mahrem bir tarzda nezarete bildirilmesinin gerekliligi üzerinde durulmus ve bu istihbaratin genel olarak leh ve aleyhimizdeki efkâr-i siyasiye ve cereyan, mücavir hükümetlerdeki siyasi inkilabat, askeri birliklerin konuslanmasi ve kuvve-i umumiyeleri, hudutlara mücavir ecnebi kitaat, memleketimiz dâhilindeki ecnebi kitaat harekât-i umumiyesi üzerine olmasi istenmistir. Ayrica bu malumati yalniz ordu müfettisligi ve müstakil kolordu kumandanliklarinin verecegi de bildirilmistir.24 Görüldügü gibi istihbarat faaliyetleri önemlidir ve savas sona erse bile istihbarat faaliyetlerinin kesintiye ugratilmamasi gerekmektedir.
Müfettislik vazifesine baslayan Cemal Pasa, Konya'ya geldikten sonra hemen inceleme gezilerine çikmis ve Ulukisla istasyonunda bulunan cephane ve mühimmatin toplatilarak zarar görmeyecek bir sekilde muhafaza edilmesini ilgililere bildirmistir. 11 Subat 1919'da Eregli'ye, 24 Subat'ta Koçhisar ve Sultaniye bölgelerine giderek askerin ve halkin durumunu yakindan incelemis ve ahaliyi Italyanlara karsi harekete geçirmek için bölgeye muktedir idare âmirlerinin gönderilmesini Harbiye Nezareti'ne bildirmistir.25
Italyanlar 4 Nisan'dan itibaren Antalya kuvvetlerini takviye etmisler, halkin kendilerine karsi harekete geçmesini önlemek için sehirde bombalar patlatmislardi. Bu faaliyetleri yapan Italyanlar Türklerin bombalar patlattigini dahi ileri sürerek, halki birbirine düsürme politikasini uygulama yoluna gitmislerdi. Italyanlar yayilmalarini genisletmek için Nisan ayi sonlarina dogru Marmaris'te kömür deposu ve iskele yapima tesebbüsünde bulunmuslardir. Italyan askerleri 11 Mayis'ta da Fethiye'yi isgal etmislerdir. Konya'da bulunan Ingiliz kuvvetleri ise 15 Mayis'tan itibaren Aksehir Istasyonu'nu Italyan askerlerine birakmislardir. Italyan kumandani Izmir'in isgali üzerine halktan gelebilecek tepkiyi önlemek için gerekirse zecri tedbirler alacagini Cemal Pasa'ya bildirmistir.26
Erkan-i Harbiye-i Umumiye Reisi Cevat Pasa'nin II. Ordu Müfettisligine gönderdigi gayet mahrem ve zata mahsus sifre telgrafta, 21 Mayis tarihindeki genel duruma iliskin olarak; Üçüncü ve On besinci Kolordular mintikasinda Dokuzuncu Ordu Kitaati Müfettisliginin teskil edilmis oldugu ve bu müfettislige tayin olan Mustafa Kemal Pasa'nin erkân-i harbiyesiyle Samsun'a ulastigi bildirildikten sonra su hususlara yer verilmistir:
"On üçüncü Kolordu mintikasinda zikre sayan bir vakia yoktur.
Antalya'yi isgal eden Italyan kuvveti bes yüz kisilik bir tabur ile otuz polis ve jandarmadan ibarettir. Rodos'tan yakinda amele taburu ve simendifer malzemesi getirilecegi haber alinmistir. 18 Mayis tarihinde Antalya'ya bir Italyan generali gelmistir. Rodos'tan Antalya'ya ihraç edilmek üzere on yedi bin kisi toplandigi söyleniyor.
Afyonkarahisar'indan bir zabit ile elli nefer kuvvetinde bir Italyan müfrezesi Aksehir'e gelerek istasyonda birlesmislerdir.
On yedinci Kolordu ile muhaberat kesilmis idi. Bu kere 20 Mayis tarihiyle kolordudan alinabilen sifrede Yunanlilarin kisladan teslim aldiklari zabitanimizi yolda sevk ederken sekizini sehit ve ikisini yaraladiklari bildirilmistir. Izmir'den kaçabilen efrat ve zabitanin 57. Firka'ya iltihak etmekte olduklari haber alinmistir. Vaziyet açiga çikincaya kadar 56. Firka Kumandani ve 17. Kolordu Kumandan vekili unvaniyla Miralay Bekir Sami Bey Manisa'ya gönderilmistir.
Izmir'in isgali bütün Memalik-i Osmaniye'de azim tezahürata sebebiyet vermis, yeni kabinenin teskiline muvaffak olan Ithaf-i Hümayun ile Sadrazamlik makaminin vilayetlere teblig ettigi beyanname ehemmiyeti azimeyi haiz bulmustur."
Telgrafta ayrica, vaziyeti nazik olan merkezi hükümetin bu beyanatla resmi makamlara söyleyebilecegi her sözü söyledigi ve bunun bütün askeri birlikler tarafindan dikkatle mütalaasinin icap ettigi, kitaatimizin parçalanmasini önlemek maksadiyla münasip yerlerde çadirli ordugâhlardan istifade edilmesini ve ancak gayet emin telefon muhaberati tesis edilmesinin gerekliligi, Dedeagaç-Dimetoka mevkilerinin taksim edilecegi ve Bati Trakya'daki Ingiliz ve Fransiz askerlerinin o bölgeyi tahliyeye basladiklarinin haber alindigi, Edirne'de Italyanlarin iki piyade ve bir makineli tüfek bölügü, Karaagaç'ta iki piyade bölügü ayrica Karaagaç'ta seksen kisilik bir Fransiz müfrezesi ve Bulgarlarin üç yüz piyade neferiyle bir süvari alayinin bulundugu, Tekfurdagi'na gelen Italyan taburunun Malkara ve Kesan'a henüz müfrezeler göndermediginin tespit olundugu, Itilaf kuvvetlerinin himayesinde Yunanlilarin Izmir'i isgal ederken Italyanlarin da Anadolu sahillerindeki isgallerini güçlendirdikleri ve Kus Ada'ya yaptiklari ihraçla, Selçuk Istasyonu'yla civarini isgal ettikleri bildirilmistir.27
Bu dönemde IX. Ordu Müfettisi Mustafa Kemal Pasa'nin da Milli Mücadele'de II. Ordu Müfettisligi ile yakin isbirligi içinde bulundugu ve ara27 larinda birtakim yazismalar yapildigi görülmektedir. Bu haberlesmelerden de anlasilacagi üzere Cemal Pasa, memleketin kurtarilmasi hususundaki çalismalarin yaninda yer almis ve desteklemistir. Mustafa Kemal Pasa'nin 27 Mayis'ta Havza'dan II. Ordu Müfettisligine gönderdigi telgrafta; Itilaf Devletleri kuvvetlerinin Manisa'yi isgal ettiklerinin haber alindigi ifade edilmis, bu konuda malumat rica edilmis ve su ifadelere yer verilmistir: "Afyonkarahisar'inda bulunan firkanin tezyid-i kuvvetine imkân-i maddi bulunabilecek midir? Bu firkaya bugünkü ahval karsisinda nasil vazife tevcihi ihtimali oldugu, Konya'da bir vatan ordusu teskil edilmekte bulunduguna dair bazi havadisler sayi oldugundan bunun mahiyet ve teskilat-i esasiyesi hakkinda tenvir buyurulmakligimi hassaten rica ederim."
Mustafa Kemal Pasa'nin telgrafina II. Ordu Müfettisligi tarafindan verilen cevapta, Yunan ordusunun Manisa ve Aydin sehirlerini isgal ettigi, Afyonkarahisar'indaki firkanin güçlendirilmesine çalisildigi, Rum olan mutasarrifin ortadan kayboldugu, bu firkanin oradaki asayisi muhafaza ile beraber her türlü isgal hadisesine her türlü saikle mukavemet edecegi, Konya'da Vatan Ordusu kurulmasi için kuvvet hazirlanmaya çalisildigi, simdilik sadece bir isim ve unvan verildigi, fakat tam teferruatli kurulusunun tamamlanamadigi bildirilmistir.28
Yine 28 Mayis'ta II. Ordu Müfettisligine gönderdigi bir telgrafta Mustafa Kemal Pasa, Izmir Müdafaa-i Milliye ve Reddi Ilhak Cemiyeti Heyet-i Merkeziyesinin nerede bulundugu sormus29, Cemal Pasa da verdigi cevapta Izmir Müdafaa-i Milliye ve Reddi Ilhak Cemiyeti'nin Denizli'de bulundugunu bildirmistir.30
Mustafa Kemal Pasa ile Cemal Pasa arasindaki muhabere devam etmis, 28 Mayis'ta Havza'dan zata mahsus gönderdigi bir baska telgrafta Mustafa Kemal, Izmir'in ve ardindan Manisa'nin isgalinin tehlikenin büyüklügünü ortaya koydugunu, vatanin bütünlügünün korunmasi için tezahürat-i milliyenin daha canli olarak gösterilmesi ve devam ettirilmesi gerektigini ifade etmistir. Mustafa Kemal Pasa ayrica, milli bagimsizligi zedeleyen isgal ve ilhak gibi hadiselerin bütün milleti yaraladigini, üzüntülerin zapt edilemedigini belirtmis ve bu durumun ortadan kaldirilmasi için büyük ve heyecanli mitingler düzenlenmesini, bütün Düvel-i Muazzama temsilcilerine ve Bab-i Ali'ye müessir telgraflar çekilmesini de sözlerine eklemistir.31 Mustafa Kemal Pasa böylece ülkede milli mücadele iradesini canlandirmayi ve Türk milletinin sessizlige itilmesini önlemeyi amaçlamistir.
Diger taraftan II. Ordu Müfettisligi memleketin durumuyla ilgili olarak Istanbul tarafindan bilgilendirilmektedir. Bu baglamda Erkan-i Harbiye-i Umumiye Reisi Cevat Pasa'nin, II. Ordu Müfettisligine gönderdigi "gayet mühimdir" ibareli raporda 28 Mayis tarihindeki vaziyet-i umumiye su sekildedir:
"Dersaadet ve Bogazlar ile Adana, Irak, Suriye ve Kafkasya hariç olmak üzere Memalik-i Osmaniye dâhilindeki Mü'telifin Kuvvetlerinin miktari sudur: Dedeagaç dâhil oldugu halde Edirne vilayeti dâhilinde iki bin dört yüz otuz nefer Manisa, Menemen, Torbali, Ayaslug, Urla, Seferihisar, Izmir mevakiini isgal eden Yunan kuvvetleriyle miktari bir firka ile iki Efzun Alayi belki de iki firka tahmin ediliyor.
Dokuzuncu Ordu ve Yildirim Müfettisligi ile On Üçüncü Kolordu mintikasinda sayan-i zikir vekayi yoktur. Yalniz Ankara'da bulunan Ingiliz müfrezesi Dersaadet'e hareket etmis ve orada yalniz simendifer kontrolüne memur birkaç zabit ve nefer kalmistir. Erzurum hududundaki Kosor mevkii civarina üç makineli tüfenge hamil üç yüz kisilik bir Ermeni çetesi gelmistir.
Yunanlilarin 26 Mayis tarihinde Manisa'yi isgalleri esnasinda piyade taburumuz oradan Salihli'ye hareket etmis ise de topçu malzememiz sehirde kalmistir.
Yunanlilarin kat'i bir saha karariyla Izmir havalisini isgal etmedikleri anlasiliyor. Ihtimal Venizelos Yunanistan'in kabiliyet-i isti'mariyesi ve temeddüni derecesi hakkinda Mü'telifine bir numune ibraz etmek istemis ve yerli ahalinin Yunanlilari hüsnü suretle kabul edeceklerini isae ederek konferanstan bu muvakkat karari almistir. Fakat akib-i isgalde tahaddüs eden fecayiin menafimize pek büyük hizmet ettigi ve baladaki ihtimalat, Venizelos'un ve isgal kumandaninin fecayii ikrar suretiyle vuku bulan beyanatiyla ve mütecasirlerin tecziyesine ibtidar etmeleriyle teyit etmektedir. Binaen aleyh böyle bir isgal karsisinda ahalimizin nereye gidecegini bilmeyerek hicrete kalkismasi ve Yunanlilara sevk-i havf ile hüsnü kabul gösterilmesi, kitaatimizda zabt ü rabt ve intizamin bozulmasi, isgal mintikasinda esliha ve cephane birakilmasi pek muzir ahvaldendir. Her isgal bidayette o mevkide bulunan kitanin kuvvet karsisinda ve Düvel-i Muazzama-i Mü'telifeye hürmeten terk-i mevki ettigini ve bu halin ziya-i hak telakki olunmamasi suretinde bir beyanname nesr ederek toplu ve muntazam bir halde çekilmesi ve ahalinin dahi keyfiyet-i isgali sakinane protesto ederek etrafa telgraflarla nesr ile iktifa etmeleri pek güzel bir usuldür."
Raporda ayrica, Yunanlilarin ve Rumlarin Çorlu, Tekfur Dagi gibi yerlerde karisiklik çikarmalari ihtimaline ve simendifer hatti boyundaki Yunan taburunun Babaeski ve Lüleburgaz havalisindeki taskinligi sebebiyle Birinci Kolordunun Kirk Dokuzuncu Firka Kitaatini Kirk Kilise'den Lüleburgaz civarina gönderdigi, fakat bilahare Lüleburgaz'da yalniz müfreze kalarak firkanin Kirk Kilise'ye geri döndügü, firkamizin yaninda bir Ingiliz taburunun ordugâh kurmus oldugu bildirilmistir.
Rapor, memleket harici malumat da içermektedir. Buna göre; Bulgaristan dâhilinde Bolsevik Hükümeti ilan olundugunun ögrenildigi, Itilaf kuvvetlerinin Bulgarlara karsi deniz ablukasi tesis ettiklerinin zan olundugu, Rus Bolseviklerinin Yas ve Rahn'da ve Galiçya'da bulunduklari ve Macar Bolseviklerinin de Macaristan dâhilinde Leh ve Roman(Slovak) ve Romanlarla harp ettiklerinin haber alindigi, Hindistan'da Afgan ordusuyla Ingilizler arasinda harp basladigi, son bir gayret sarf ederse Afganlilarin toplam kuvvetlerinin alti yüz bin nefer ve üç yüz elli topa erisebilecegi ifade edilmis ve her türlü ahval karsisinda kolordu ve firkalarin kendilerine mensup olmayan birliklerle mücavir firka ve kolordularla daima haberlesmesi ve vaziyetten onlari haberdar etmesinin çok önemli oldugu ve hatta güvenli bir haberlesme tesisi için kolordularin gerekli gördükleri yerlerde mevcut telgraf hattindan ayri olarak diger güzergâhlari takip etmek üzere yeni askeri hatlar tesis etmeleri gerektigi belirtilmistir.32
Antalya, Burdur ve Konya bölgelerinde isgal kuvvetlerine karsi halki harekete geçirmek için Cemal Pasa bazi tedbirlere basvurmustur. Bunun için de müfettislik bölgesindeki vilayetlere emirler göndererek mitingler ve protestolar yapilmasinin saglanmasini istemistir.33
15 Haziran 1919 tarihinde Ordu Müfettislik sahalarinda yapilan degisiklikler, Ikinci Ordu Müfettisligi alanini da genisletmis ve Izmir Mentese, Antalya, Silifke, Ankara, Kastamonu, Afyonkarahisar, Kütahya, Eskisehir, Nigde, Kayseri, Konya vilâyetleri ikinci Ordu Müfettisligi denetimine girdi. Cemal Pasa Italyan ilerlemesini durdurmak için Afyonkarahisar'da bulunan 23. Firka Kumandanligina gönderdigi bir yazi ile "ahalinin maksat ve fikrinin ne oldugunu, isgal kuvvetlerine karsi gönüllü ve millî kuvvetler kurup kuramayacaklarim, ecnebi boyundurugu altinda yasamanin Islâm ahali için ne kadar tehlikeli olduguna" isaret ederek, mitingler ve telgraflarla durumun protesto edilmesini talep etmistir.
Cemal Pasa düsman ilerlemesini durdurmak için milis teskilâti kurarak mücadeleye girmek istemis ve durumu Harbiye Nezareti'ne söyle bildirmistir: "Harbiye Nezareti Celilesi'ne Italyan isgalinin yakin zamanda Burdur ve Isparta'ya tevessü edeceginin kaviyyen memul bulunmasina nazaran amali milliyenin buna razi olmadigini zamaninda fiilen ispat etmek üzere Milis Teskilâtina ve sehirli, köylü ahalinin ikaz edilmesine ciheti askeriyece bezl-i garet edilmesine ragmen, hükûmet-i mahalliyeler sanki ecnebi amalini tervice memur imisler gibi tesebbüsatimizi akim birakmakta ve binaenaleyh düsmanlarin ekmegine tereyagi sürmektedirler. Burdur mutasarrifliginin bu cümleden oldugunu arz ederim".
Cemal Pasa, Millî Teskilât ile hükümet arasinda bir ahenk olmasini ve Anadolu'daki görevlilerin düsmanla isbirliginin önlenmesini açik bir sekilde belirtmekten geri kalmamistir. Millî Teskilata karsi olan mahallî memurlarin vazifeden alinmalarini isteyerek Millî Teskilatin kisa zamanda kurulmasi taraftariydi. Nitekim çalismalarinin sonunda Isparta'da "Isparta Gönüllü Mücahitler Teskilâti" kuruldu. Bu teskilât, Cemal Pasa'ya gönderdigi telgrafla "zillet ve meskenetle yasamaga mes'udane sahadeti tercih edeceklerini" belirterek mücadeleye hazir olduklarini bildirmislerdir.34
Ikinci Ordu Müfettisi Cemal Pasa'nin 19 Haziran'da Konya'dan Harbiye Nezareti'ne gönderdigi sifre telgrafta 11 Haziran tarihindeki On ikinci Kolordu asayis mintikasiyla civar mahallerdeki istihbarata iliskin olarak su ifadelere yer verilmistir:
"Konya'dan Antalya'ya kadar gönderilen iki zabitin raporuna nazaran Burdur ile Antalya arasinda hiçbir yerde Italyan askeri yoktur. Yalniz her gün binek otomobilleriyle Italyan zabitani Burdur-Antalya yolu üzerinde dolasmakta ve yollari kesif ve tamir ettirmektedir. Bunlar köylülere iyi muamele etmekte ve fakir olanlara para vermektedirler.
Antalya'da alti yüz nefer, bir kaymakam ve yirmi zabitten ibaret Italyan kuvveti vardir. Makineli tüfekleri vardir. Makineli tüfekler baslarinda yirmiser neferdir. Merkez karakollarla kislanin medhalde haricindedir. Kasaba civarinda talim ve tahkimat ile mesgul olmaktadirlar. Neferin Antalya'da Müslüman ahali ile temaslari pek azdir. Yalniz Hristiyanlarla sik sik temastadirlar.
Antalya'da Italyanlarin bin iki yüz mevcutlu iki piyade taburlari ve her bölükte bir makineli tüfek vardir. Topçu ve süvarileri yoktur.
Sehirde bir mektep açmislar Türk Hristiyan dört yüz kadar talebeyi geceli gündüzlü Italyanca tedris etmekte olup bunlar yol insasinda amele basi olacaklarmis. Hastane, tiyatro ve umumhane de açmislardir. Ahaliye ucuzluk üzerine ileride sekerin kilosu yirmi kurustan on kurusa satilacak diye propaganda yapmaktadirlar.
Konak Nahiyesi Müdürü Sevket Efendi naminda birisi Italyanlara kilavuzluk etmis ve elyevm Italyanlarla propaganda yapiyormus. Antalya'da çetecilikten, Bolseviklikten dem vuranlar oldugu gibi Italyanlarin Antalya'ya çikmasina sebep olan Müslümanlar da vardir. Fakat umumiyet itibariyla ahali Italyanlari istemiyormus. Eskiyalik bu günlerde çogalmis, çiftlikleri basarak agalari öldürüyorlarmis, köylüler "keske memleketimizde gâvur olmaya idi de hepimiz ölseydik" diye kadin erkek aglasiyorlarmis."
Sifre telgrafta ayrica, Mersin'e Ingilizlerin ekserisi Hintli olarak, bir piyade bir de amele taburu, iki bölüklü bir mekkari, 30 ila 40 arabali nakliye kollari ve Fransizlarin iki yüz neferlik Ermenilerden mürekkep bir müfrezesi, Tarsus'ta Ingilizlerin takriben bir bölük piyadesi iki makineli tüfegi Gülek Istasyonu'nda bir manga, Pozanti Istasyonu'nda bir bölük piyade ile elli mekkarilik nakliye kolu, Elbeyli Istasyonu'na bir bölük piyade, on bes mekkari, Adana'da tahminen üç bölük piyade, bir kisim süvariden mürekkep Hintli efrat ve sekiz kadar topu oldugu ve bir hafta evvel Adana'daki Ingiliz kumandaninin Ilica'ya kadar gelerek araziyi gezdigi ve bundan sonra gelecek haftaki raporda arz edilen ve Ilica'nin kuzeydogu sirtlarinda soseye karsi Hintliler tarafindan on on bes neferlik piyade siperiyle iki makineli tüfek mevzii vücuda getirildigi, Adana ve Mersin'den gelen yolculardan ögrenildigi, Konya'da bulunan Italyan kuvvetinin bir gün evvel vilayete malumat vererek 11 Haziran'da ögleye kadar bir yürüyüs yaptiklari, buna sekiz katir mitralyöz, altmis sekiz katir cephanesi vesairesi ve makineli tüfek efradi, yüz kirk katirli süvari ve iki zabit, on alti nakliye arabasi, bir hasta, bir telefon arabasi, bir kaymakam, bir makineli tüfek zabiti, bir Ingiliz yüzbasisi ve dört yüz elli neferden mürekkep subay heyetinin istirak ettigi, tabur istihkâm taburunun kisla bahçesinde yarim saat istirahat ettigi ve kendilerine sigara ve kahve ikram edildigi, bilahare hükümet konagina giderek orada da yarim saat istirahat ve sonra nahiye müdürünün evinde yemek yedikleri ve Konya'ya geri döndükleri bildirilmistir.35
Cemal Pasa Istanbul'u bilgilendirmeye devam etmistir. 20 Haziran 1919'da Konya'dan Harbiye Nezareti'ne gönderdigi sifre telgraftaki 12 Haziran ile 19 Haziran tarihleri arasindaki istihbarat ve asayis raporuna göre; 13 Haziran'da Antalya'ya yeniden Italyan kuvvetlerinin ihracina baslanarak 15 Haziran aksamina kadar iki bin alti yüz nefer, bes cebel topu ve altmis esya ve mühimmat otomobili çikardiginin anlasildigi, ortada hiçbir zorlayici sebep olmadigi halde Antalya'ya külliyetli kuvvet ihracinin isgal ve ilhak hazirligindan baska bir seye delalet etmeyecegi ve bundan dolayi Italyanlarin vaziyetlerini takviye etmekte olduklarinin asikâr oldugu, bu halin mütareke sartlarina aykiri oldugunun beyan edilerek Konya'daki Ingiliz mahfilleri nezdinde protesto edilip olay hakkinda dikkatlerinin çekildigi, Harbiye Nezaretince de gerekli girisimlerin yapilmasinin arz edildigi, Antalya'ya çikan kuvvetlerin Konya, Isparta, Burdur'a yayilacaginin nazar-i dikkate alinarak ilk önce bu havali halkinin protesto ve çesitli sekillerde tepkilerini göstermelerinin de icap edenlere ehemmiyetle yazildigi bildirilmistir. Görüldügü gibi bölge ahalisi için durum tehlikelidir ve halkin isgaller karsisinda çesitli sekillerde tepki göstermesi gerektigi üzerinde durulmustur.
Sifre telgrafta ayrica su hususlara yer verilmistir:
"Esme'den 68. Alay Birinci Tabur Kumandanliginin, 13 Haziran'da Izmir telgraf memurlarinin ihbarina nazaran Yunanlilarin Izmir'deki karakollari tahliye ve geceleyin kisim kisim vapura bindiklerini ve tahliye edilen karakollara Osmanli kuvvetleri ikame edildigini bildirmis ise de bu malumat teyit edilme35 di. Aydin'in otuz kilometre sarkinda Sultan Hisar civarinda bir köprü muhafizi olan Yunan efradina baskin yapilarak bazilarinin telef edildigi, Esme civarinda bir köprünün ve Aydin'in batisinda Karapinar civarinda diger bir küçük bir köprünün bomba ile tahrip edildigi ve tren geçerken köprünün parçalanarak telefat oldugu, Usak taraflarindaki Yunan müfrezelerine baskinlar yapilip Yunanilerin firar ettigi ve bu vukuatin da 15, 16 Haziran'da milisler tarafindan icra edildigi, Çine'de bulunan 57. Firka Kumandanliginin istihbarati cümlesinden 15/16 gecesi ile 16 Haziran günü milli kuvvetlerimiz Bergama'daki bir Yunan taburunu imha ve makineli tüfeklerini ele geçirmistir. Düsmanin getirdigi imdad kuvveti Ali Aga çiftliginde tevkif edilmistir. Düsmanin Dikili'ye çikardigi kuvvetlerle Kuva-yi milliyemiz arasinda muharebe devam ettigi büyük bir milli kuvvetimizin Manisa istikametinde ilerledigi de On Yedinci Kolordu'dan 19 Haziran'da bildiriliyor.
12 Haziran 1919 tarihli raporun dördüncü maddesinde Isparta ve Burdur havalisinde dolastigi yazilan bir Islam ve iki Rum'un Yunan amaline çalistiklari alenen tezahür etmekle hükümet-i mahalliyece derdest ve mahfuzen Konya'ya sevk olunmuslardir.
Kirmizi sapkali bir Fransiz bölügünün Mersin'e çikip Tarsus'a geldigi ve bunlarin Suriye cihetine gidecegi haber alinmistir.
Ulukisla civarinda Ceyhan mintikasinda asayisin temini için Zincirli Han'a bir müfreze de ikame edilmistir."36
Görüldügü gibi durum vahimdir, özellikle Italyanlarin iki bin alti yüz askeri daha Antalya'ya çikarmalari, ayni zamanda birçok cephane ve otomobil getirmeleri Isparta ve Burdur bölgelerinin de isgal edilecegini gösteriyordu. Bütün bu çabalar Italyanlarin öncelikle Türk birliklerini kusatip sonrasinda teslim almak istediklerinin açik bir göstergesiydi.
Bu arada II. Ordu Müfettisliginde maddi sikintilar bas göstermis ve Konya'dan Erkan-i Harbiye-i Umumiye Riyaseti' ne 22 Haziran 1919 tarihinde gönderilen sifre telgrafta; "Bazi mühim isler için paraya siddetli lüzum oldugu halde adem-i mevcudundan is görülememektedir. Münasip miktar müteferrikanin acilen müfettislik emrine Konya Vilayetine verilmesini ehemmiyetle rica ederim" denilerek hiç olmazsa ufak bir miktar paranin gönderilmesi teklif edilmistir.37
Yine istihbarat faaliyetleri kapsaminda Cemal Pasa'nin 28 Haziran'da Konya'dan Harbiye Nezareti'ne gönderdigi sifre telgrafa göre 19 Haziran ile 20 Haziran tarihleri arasindaki istihbarat ve asayis raporu su sekildeydi:
"Italyanlarin çikardigi kuvvet; bir alay ve bir bölük kumandasinda, 3500 mevcutlu bir piyade alayi ile dört toplu bir seri cebel bataryasi ve bir makineli tüfek bölügü, 500 sandik mühimmat, 30 bisiklet, 40 kadar otomobil, 37 beygir, 121 yük erzak ve askeri esyadir. Bunlardan üçer yüz mevcutlu iki müfreze 19 ve 20 Haziran ve 4 toplu bir seri cebel bataryasi, 23 Haziran'da Burdur'a hareket etmistir. Burdur'a gelen bu kuvvetlerden bir bölügü Antalya'ya ve bir kilometre mesafede Karabayir ve bir bölügü 10 kilometrede Çobanli Han etrafina ve bir bölügü 50 kilometrede Hafiz Pasa Çiftligine ikame olunmustur. Bu bölüklere nereden erzak, cephane, levazim-i saire iddihar olunmaktadir. Italyanlar Çubuk Bogazini tahkim ve Antalya Burdur sosesini esasli bir kontrol hatti ittihaz edecekleri kaviyyen zan olunuyor. Mütareke ahkâmina aykiri olan Italyanlarin bu harekâti icap edenler nezdinde protesto edilmistir.
Burdur'a Kruzane adinda bir Italyan Binbasisi gelerek jandarmalara teftis ediyormus. Bir memuriyet-i resmiyeyi haiz olmayan böyle bir kimsenin müdahale eylemesi vilayete yazilmistir.
15/16 Haziran gecesiyle 16 Haziran günü milli kuvvetlerimiz yirmi bir Yunan taburunu makineli tüfek zapt ile ilerlemislerdir.
Menemen'de ahali-i Islamiye aleyhinde Yunanlilar tarafindan bir katliam yapilarak memurin-i mahalliyenin hemen kâmilen öldürüldügü ve bunun üzerine Bergama ve Soma ahalisinin umumiyetle hicret edip Bergama civarindaki kuva-yi milliyyenin de kâmilen dagildiklari ve Manisa'dan bir tabur kadar kuvvetin kasaba istikametinden sarka dogru ilerledigi ve Manisa'daki iki tabur kadar Yunan kuvvetinin bir tabur ve bir süvari bölügüyle takviye edildigi ve Manisa'daki kuvvetlerin bir kisminin simaline geçtigi anlasilmistir. Dikili'den Bergama'ya 19 Haziran'da ilerleyen Yunan efradi Bergama Kasabasi'ni isgal eylemistir.
Akhisar ve Bergama Cephelerinde sükûnet vardir. Erikli istasyonunda iki yüz mevcudundaki Yunan kuvvetine kuva-yi milliyeden bir müfrezenin muvafakatiyle icra ettigi ates baskini neticesinde Yunanlilara yetmis kadar telef ve yarali verdirilmis ve Karapinar'dan kuvayi imdadiye alan Yunanlilar, iki buçuk saat devam eden müsademe neticesinde, bir sehit ve bir yarali vererek milli kuvvetlerimiz daga çekilmislerdir. Bunun üzerine Yunan kuvveti yerli Rum ahalisini beraberlerine alarak Aydin'a gelmislerdir."
Sifre telgrafta ayrica, Yunanlilarin bes yüz piyade ve üç yüz süvariden ibaret bir kuvvetle Ödemis tarafina gelerek 24 Haziran sabahi safakla beraber Ahmetli'deki yüz mütecaviz gönüllü ile Altmis Birinci Alayin Birinci Taburuna mensup Birinci Bölügü bastigi, kismen esir alip ve kismen de bu kuvvetleri dagittigi, mezkûr taburdan sadece yirmi bes silahli nefer kaldigi gibi makineli tüfekleri kullanacak kimse de olmadigindan zorunlu olarak taburun daha doguya çekildigi,
On Ikinci Kolordu mintikasinda son hafta zarfinda asayisin berkemal oldugu, bundan dolayi Konya havalisinde bulunan Rumlarin asayisin bozuk oldugu hakkinda Dersaadet'te vuku bulan ihbarlarinin katiyen asli ve esasinin bulunmadigi, Sivas ve civarina Amerikan heyetinin götürdügü esya meyaninda makineli tüfegin de bulundugu bildiriliyorsa da sihhati tahkik edilmekte olan bu keyfiyetin ayrica bildirilecegi, yeni asayis mintikasi taksimatinda Antalya Livasinin on ikinci kolordu mintikasina dâhil edildigi,
Ankara'ya 23 Haziran'da bir Ingiliz generalinin geldigi ve ertesi günü geri döndügü,
Çerkes Nahiyesi havalisinde üç refikiyle dolasan Ahmet'in çetesinin hükümetçe takip olunmakta ve Yabanabad'ta birisi yedi digeri dört kisiden ibaret olmak üzere iki eskiya çetesi varsa da son hafta zarfinda bunlarin bir vukuatinin görülmedigi, Keskin mintikasinda Hasan namindaki çete ile jandarmalar arasinda vuku bulan müsademede iki jandarmanin yarali ve bir hayvanin öldügü, mezkûr çetelerin siyasi bir maksat için tütün kaçakçiligi yaptigi, Keskin Nahiyesi namiyla bir çete teskil etmisse de çetesini tekrar dagittigi, Sivrihisar civarinda bulundugunun ihbar edilmesi üzerine Ikinci Alaydan bir taburun mezkûr mintikaya gönderildigi bildirilmistir.38
Italyan askerleri halkin kendilerine karsi herhangi bir direnis göstermemesi için sehrin nüfuzlu kisileriyle yakin temasa geçmisler, hasta olan Türk vatandaslarini bedava muayene edip ilaç dagitiminda bulunmuslar, hatta Konya'da bulunan Çelebi Efendi ile bile dostluk kurmuslardir. Italyanlarin bütün bunlarla halkin mukavemetini kirmak istiyorlardi.39
Cemal Pasa'nin Millî Mücadele için yaptigi çalismalari itilâf Devletleri'nin gözünden kaçmiyordu. Faaliyetleri takip ediliyor ve durumdan Istanbul Hükümeti haberdar edilerek; görevden alinmasi için hükümete devamli baski yapiyorlardi. Ingilizler'in Karadeniz Ordusu istihbarat Heyeti'nin 25 Agustos 1919 tarihli raporunda Cemal Pasa için sunlar yaziliyordu:
"Küçük Cemal Pasa 12 Haziran'da 23. Firka'nin teftisi için Afyonkarahisar'a geldi. Köyleri dolasti. Halkin çagrildiklari zaman harp etmelerini istedi. O'nun ziyaretinden sonra her yerde huzursuzluk yükseldi. Takriben Temmuz ortalarinda yakalanan bir telgraf, Cemal Pasa'nin istiklâl hareketine katilmis oldugunu ve Ankara'da bir kongreyi çagirmak istedigini ortaya çikardi. Konya valisi, Britanya Kontrol Subayi'nin müzaheretine basvurdu."
Ingiliz Generali Milne 17 Haziran 1919'da Hariciye Nezareti'ne müracaat ederek, Mustafa Kemal ile Cemal Pasalarin geri çagrilmalarini talep etti34. Generalin istegini Harbiye Naziri geri çevirdi. Bunun üzerine Cevat Pasa görevden alinarak Ali Ferid Pasa tayin edildi, Ingiliz generali Milne, 30 Haziran 1919 tarihli bir baska raporunda A. Calthorpe'ye Anadolu'daki Millî Teskilât hakkinda bilgi verirken, bilhassa Mustafa Kemal Pasa ve Cemal Pasa üzerinde duruyordu. Milne'ye göre "hareketin baslica kiskirtici sahsiyetleri Sivas'da Mustafa Kemal Pasa ve Konya'da Cemal Pasa'dir. Bu iki subay ordu müfettisi olarak atanmistir".40
Ordu Müfettisliklerinin lagvedilmesini ve müfettislerin geri çagrilmasini isteyen isgal güçlerinin baskilari sonucu Mersinli Cemal Pasa, Harbiye Nezareti'nden izin alarak 1 Temmuz'da Istanbul'a döndü. Bu hadise Anadolu'daki komutanlar üzerinde adeta sok etkisi yapmistir.41 Mustafa Kemal Pasa, Mersinli Cemal'in Istanbul'a gitmesini söyle degerlendirecektir: "Konya'da bulunan II. Ordu müfettisi (Mersinli)Cemal Pasa'nin on gün için izinli olarak Istanbul'a gittigini ögrenmis ve hayret etmistim. Cemal Pasa ile Samsun'a çiktigim günden beri milli davayi gerçeklestirmek için isbirligi yapmak, askeri ve milli hazirliklara girismek ve teskilat kurmak konularinda haberlesmelerimiz vardi. Kendisinden ümit verici olumlu cevaplar almistim. Benimle bu tarzda iliski kurmus olan bir komutanin, kendi kendine izin alip Istanbul'a gitmesi, akillica bir is degildir".42
Cemal Pasa'nin Istanbul'a dönmesi üzerine II. Ordu Müfettisligine 12. Kolordu Kumandani Miralay Selahattin Bey vekâlet etmistir.
Öte yandan II. Ordu Müfettisliginden Erkan-i Harbiye-i Umumiye Riyasetine gönderilen 5 Nisan tarih ve 482 numarali maruzatta; Nakliye Umum Müfettisligi ve Baskumandanlik Karargâhinda Nakliye Subesi ifasi istenmis ve bu teskilatin teskilat-i seferiye olarak kabul edilmesi gerektigi bildirilmistir.43
5 Temmuz'da Ikinci Ordu Müfettisi adina Selahattin Bey'in Konya'dan Harbiye Nezareti'ne gönderdigi sifre telgrafta; askeri birliklerin subay kadrosunun çok eksik oldugu, sadece Afyonkarahisar'daki 23. Firkanin yüz seksen subaya ihtiyaci oldugu, bilhassa mevkii ve vazifesi önem arz etmis olan bu firkanin ihtiyacinin geçici göreve elverisli asker ve subaylar tayin edilerek kadrosunun tamamlanmasinin saglanmasi talep edilmistir.44
6 Temmuz'da Ikinci Ordu Müfettis Vekili Selahattin Bey'in Konya'dan Harbiye Nezaretine gönderdigi yazi memleketin içinde bulundugu durumunun vahametini göstermesi bakimindan mühimdir.
Bu yazida; Dâhiliye Nezaretinden vilayetlere ve müstakil livalara yazilan bir sifrede Itilaf Devletleri tarafindan önceden haber vermeksizin beldelerimizin herhangi birisine vaki olacak bir taarruz ve tecavüzün kuva-yi askeriye tarafindan men'i ve müdafaa olunmasi, ancak isgal altinda bulunan mahallere bir sey yapilmamasi ve her kim tarafindan ne nam ve ne suretle olursa olsun hususi bir takim teskilat vukuuna ve ahaliye bu ugurda malen, dinen talepte bulunulmasina mülki ve askeri bakimdan kesinlikle meydan verilmemesi ve mütesebbisleri hakkinda ciddi takibat icrasinin kararlastirilmis oldugu bildirildigi anlatilmakta ve "is bu karar hakkinda mütalaa serdine lüzum yoksa da hal-i hazir kuva-yi askeriye mevcudumuzun hidemat-i dâhiliye ve asayis-i mahalliyeye bile kâfi gelemeyecegini ve kuvayi milliye'ye istinat etmeksizin kuva-yi askeriyemizin herhangi bir taarruz ve tecavüzü men ve müdafaa edemeyecegi belli bulundugundan lütfen Düvel-i Itilafiye tarafindan evvelce teblig vaki olmaksizin belde ve kasabalarimizdan her hangi birine vuku bulacak bir taarruz ve tecavüze karsi olsun kuvve-i mevcude-i askeriyenin artirilmasi için imkânin tenviri ve icap eden teskilatin yapilmasi lazim geldiginden hususi teskilatin men'i meyaninda bu hususun istisna edilmesi için memurin-i mülkiyeye Dâhiliye Nezaretinden tebligat ifasina delalet buyurulmasi ehemmiyetle maruzdur" denilerek memleketin isgalinin önlenmesinde kuva-yi milliyenin önemine isaret edilmistir.45
Bu konuyla ilgili Harbiye Nezaretinden II. Ordu Müfettisligine gönderilen 9 Temmuz tarihli yazida; "teskilat-i milliye vesaireden bahis harbin askeriye ve memurin-i mülkiyeye men'i 8.7.35 tarih ve 3996 numrolu emrinde bildirildigi üzere bu gibi teskilat yapmak veya muavenet etmek Meclis-i Vükela karariyla men' edilmis ve mücasirleri hakkinda orduca takibati mültezim icab edenlere tebligat-i lazime ifasi mütemennadir" denilerek sahsi tesebbüse müsaade edilemeyecegi kesin bir sekilde bildirilmistir.46 Ayni konuda II. Ordu Müfettisligi Vekaleti'ne gönderilen 22 Temmuz tarihli yazida da; teskilat-i milliye yapmak veyahut yardimda bulunmanin Meclis-i Vükela karariyla yasaklanmis oldugunun bildirilmis oldugu ve bu dogrultuda hareket edilmesinin gerekliligi bildirilmis, Hükümetçe siyaseten Yunan isgal ve mezalimine karsi set çekilmemesi hususunun temininin tekrar Bab-i Ali'ye arz olundugu bildirilmistir.47
Yine 6 Temmuz tarihli Ikinci Ordu Müfettis Vekili Selahattin Bey'in Konya'dan Harbiye Nezaretine gönderdigi sifre telgrafta; Yunan ve sair Ecnebilerin kiskirtmasina engel olunabilmesi için Harbiye Nezareti'nin gönderdigi emirler mülki makamlara bildirildigi halde bunlarin inatçi tavirlarinin bu emirleri yok hükmüne koydugu, mahalli yöneticilerin ahaliyi irsat vazifesini ifa edenlere engel oldugu belirtilmis ve "isgal mintikalarindaki ahalimiz ecanibe karsi ne türlü muamele ve münasebette bulunacaklarina dair hükümetlerden tembihat-i milliye almamislardir. Binaen aleyh her nevi tebligata maruz saf ahalimizin Hükümet-i Osmaniye'ye karsi olan rabita ve arayi umumiyesinin ve ihlaline mani olunacak tedabirden olmak üzere evvel emirde memurin-i mülki45 yenin menafi-i memleketi gözeterek verilen talimati tamamen tatbik etmeleri hususunun te'mini müsterhamdir" denilerek mülki amirlerin memleket menfaatlerini gözeterek verilen emirleri uygulama noktasinda uyarilmalarina isaret edilmistir.48
Bu arada II. Ordu Müfettisliginden Dâhiliye Nezareti'ne gönderilen bir sifre telgrafta Konya'da cihet-i askeriye ile mülkiye arasindaki münasebet ve muhalefetin müsebbibi olan Konya valisinin degistirilmesi talep edilmistir.49
Bu sikintili dönemde Cemal Pasa'nin Istanbul'a dönmesinden sonra da müfettislik bölgesindeki istihbarat faaliyetleri devam etmistir. II. Ordu Müfettis Vekili Selahattin Bey'in 7-8 Agustos'ta Konya'dan Harbiye Nezareti'ne gönderdigi sifre telgrafa 2-7 Agustos tarihleri arasindaki istihbarat ve asayis raporunda; 3 Agustos'ta iki bölük kadar piyade ve iki top ve elli kadar süvari ile Yunanlilarin Salihli Cephesi'ne taarruz etmek istemis ise de pusuya düsürülerek süvarisinden yirmi bes ölü birakarak topçusunun himayesinde çekildigi, iki yüz kadar gönüllü süvarinin 30 Temmuz aksami Usak kasabasina gelerek komisyonlar teskil ederek gönüllü kaydi ve iane dercine basladigi, baslangiçta sehrin ufak bir heyecan geçirmis ise de asayisin saglandigi, bununla birlikte ahalinin tedibleri için Kütahya Mutasarrifi Yirmi Üçüncü Firka'dan kuvvet istemis ise de kâfi kuvvet olmadigindan yollanamadigi, bir Italyan vapuruyla Rodos'tan elli süvari ayrica kirk dört bin dört yüz kazma ve kürek, kirk kangal tel örgüsü, yirmi bes top, Aydin cihetinden Marmaris'e iltica eden seksen nüfus muhacir geldigi. 5 Agustos'ta Antalya'ya gelen diger bir vapurdan Antalya gümrügüne otuz üç çuval esya, on sandik içinde bazi esyalar çikarilmis ise de kimlere aid olduguna dair beyannamesi olmadigindan ve göndereni bulunmadigindan esyanin gümrük ambarina gönderildigi, ikinci gün Antalya Metropolid vekili tarafindan bir sahsin gümrük dairesine müracaatla beyannamesiz gelen esyanin Rum Hastanesine aid ilaç oldugunu ve verilmesini taleb ettigini, tibbi malzemeye ait bir sey olmadigindan sandiklar açildigindan Yunan askerine mahsus elbise kundura çamasir oldugu, Izmir'deki Yunanlilar tarafindan Antalya Rumlarina gönderildigi ve esyanin ihtilal teskilati için oldugu anlasilarak hükümetçe zabt ve cihet-i askeriyeye derdest teslim ve müsebbibleri hakkinda takibata mübaseret edildigi Antalya Mutasarrifligindan bildirilmis oldugu, Antalya ahvalinin ehemmiyet ve nezaket kesb ettigi, bununla birlikte Rumlarin bu ahvali mintikanin her tarafina mahsusu bulundugu, Dinar'a giden Jandarma Müfettisinin Burdur'a geri döndügü ve hat boyundan topladigi yirmi bes kadar Italyan tebasini Antalya'ya götürdügü bildirilmistir.
Sifre telgrafta ayrica; "Burdur ve Bucak'taki Italyanlardan elli kadar nefer ve iki zabit Italya'ya gitmistir. 26 Temmuz tarihli raporun besinci maddesinde Antalya postasinin Italya otomobiliyle nakil edilmesinin esbabi Antalya Mutasarrifligindan soruldugu yazilmisti. Alinan cevapta Antalya Burdur Posta nakliyatinin Agustos'tan itibaren Italyan otomobilleriyle nakline müdüriyet-i umumiyece muvafik oldugu bildirilmis ve keyfiyet ayrica Nezaret-i Celilelerine arz edilmistir.
Italyanlar Burdur'daki telsiz telgrafla layikiyla muhabere edemediklerinden Antalya ile Burdur arasina telefon hatti çekecekleri anlasilmistir. Ikmaline degin muhabere için Burdur Telgrafhanesine telefon koymuslardir. Bu sebeple yevmi bir iki defa muhaberelerine Konya Bas Müdüriyetinden müsaade edildigi bildirilmektedir.
Aydin Kuvayi Milliye Reisi Demirci Mehmet Efe ve Kumandani Haci Sükrü imzasiyla 20 Temmuz'a dogru Denizli ve Burdur sancaklari ve müessesatina yazilan telgrafta 310 ila 314 tevellütlülerin kirk sekiz saat zarfinda teçhizatlariyla subelerine müracaatlari, gelmeyenlerin idam edilecekleri ve ihtiyat zabitaninin ordu emrinde istihdam edilmek üzere gelmeleri hakkinda ifsaat yapilmis ise de subelerin böyle tebligata mutavaat etmemeleri için icap edenlere müfettislik tarafindan emir verilmistir" denilmis ve Burdur Belediye Reisi'nin biraderi Naim Bey'i katl eden sahislardan birinin firar etmis ise de takibat neticesi ölü olarak ele geçirildigi de bildirilmistir.50
Bu dönemde Aydin Müftüsü Mehmet Fehmi Bey'in umum Aydin ahalisi adina II. Ordu Müfettisligine gönderdigi 7 Agustos tarihli bir yazi, bölgedeki Yunan mezalimini göstermesi bakimindan mühimdir. Yazida su ifadelere yer verilmistir:
"Anadolu'nun ruhu mesabesinde olan Aydin Vilayetine asayis maksadiyla dâhil olan Yunan kuvve-i isgaliyesi tarafindan ika edilen mezalim ve fecayi ile sehr-i mezkûr bir harabe ve bir baykus yuvasi olmustur. Büyük hile ve desiselerle elde edilen memleket türlü türlü iskence ile ortadan gaib edilerek, genç kizlarimiz agus-i sefahatlerinde, bes yasindan fazla olmayan çocuklarimiz süngüler altinda ve ihtiyarlarimiz tarihin simdiye kadar etmedigi zulüm ve vahsetle katl edilirken, servetlerimiz, mallarimiz yagmaya ve mabetlerimiz hakaretlere maruz kalirken, hocalarimiz sariklari boyunlarina takilarak çarsi ve pazar mahallelerinde dolastirilirken, köylerimizde bir tavuk kalmayincaya kadar kesilerek yakilirken, harmanlarimiz, baglarimiz, bahçelerimiz yakilarak yikilirken, bir yorgani kurtaramayan, hicret eden bizler yollarda, tarla arasinda, camii köselerinde inler iken Islamiyet'e indirilen bu müthis darbe karsisinda bigâne ve seyirci kalamayiz. Ika edilen bu fecayi ve mezalime hiçbir Türk'ün tahammül edemeyecegine nazaran eli silah tutan yedi yasindan yetmis yasina kadar genç ve ihtiyar kadin ve çocuklarimiz büyük bir azm-i iman ile silaha sarilmis, Yunanilerin kahr ü darplari ve millet ayaklari ve süngüleri altinda öldürülen din kardeslerimizin tahlisi için tesekkül eden Kuva-yi Milliye adalet-i ilahiye müsteniden ve siz kardeslerimizin himmet ve muavenetlerine rabt ümit ederek memleketi müdafaa ve Yunanileri memleketimizden çikarmaga suret-i kat'iyyede azm edilmistir. Teskil edeceginiz milli heyetler vasitasiyla her türlü yardimlarinizi Islamiyet namina rica eyleriz."51
Ayni tarihte Umum Kuvayi Milliye Kumandani Haci Sükrü Bey'in II. Ordu Müfettisligine gönderdigi yazi da bölgedeki Yunan zulmünü açik bir sekilde ortaya koymaktadir. Yazida; "Yunanlilar zulüm ve ta'diyelerini teseddüd eylediler. Izmir'den ve Yunan isgali dâhilinde bulunan mahallerden aldigimiz mevsuk malumatta Islam kadinlarini baslarina alarak zevk ve sefahat ittihaz ettiklerinden, kumandanina sikâyet eden esraf-i belde "pek ala Islam kadinlari Yunaniler için yaratilmistir" mukabelesiyle koyulmuslardir. Nefsen Izmir'de medeni denilen Avrupalilarin mümessilleri muvacehesinde her gün memleketin müttefiklerini imha etmekte ve Yunan hapishanelerinde genç zabitlerimiz bogulmaktadir. Taht-i tedavimizde gayet asil ve namuslu ailelere mensup genç kizlar vardir ki bu bedbahtlar yüzlerce sefil Yunanilerin teskin-i hevasatina alet-i ittihat edildikleri için maneviyat ve maddiyati havi olmustur" denilmekte, telgraflarla degil ciltlerle anlatilamayacak olan Yunan vahset ve kötülüklerine karsi vatanin namuslu evlatlarinin silaha sarildigi, kazalar Hey'et-i Milliyesi tarafindan telgraflarla alinan raporlarda, mükellefiyet-i nizamiye haricinde bulunan efrattan mücahidin ordusuna iltihak etmek isteyen gönüllülerin miktarinin on bine ulasmis oldugunun anlasildigi belirtilmekte ve "Vatanin hakiki menafi-i siyanetinden ziyade düsmanlarin karsi ve rezilane bir hatt-i hareket takibini uhde-yi siyaset ittihaz eden bazi vatansiz ve deni rical ve eshasin hiç ehemmiyeti olmayan gammazliklarina ragmen bütün millet Kur'an-i Azimüssana el basarak mücahedeyi samimiyetle kabul ve ilan eylemistir. Mümkün oldugu kadar süratle silah yetistirilmesini hürriyet ve istiklal-i milli namina yalvaririz"52 ifadeleriyle milletin ülkeyi savunma hususundaki kararliligi ve silaha olan ihtiyaci dile getirilmistir.
Ordu Müfettisliklerinin Lagvedilmesi
Ordu Müfettislerinin kendi mintikalarinda Itilaf Devletleri ve Yunan isgal olaylarina karsi mitingler tertip etmeleri, isgal kuvvetlerinin bunlara sert tavir takinmalarina sebep olmus, bunun üzerine ordu müfettislikleri kendilerini biraz geri plana çekerek halkin galeyanina sebep olabilecek gelismeleri Harbiye Nezareti'ne rapor etmeye baslamislardi. Ingiliz Isgal Kuvvetleri Kumandani Milne, müfettislik teskilatina ilk önce karsi çikmis, Anadolu'nun on bölgeye ayrilip tek bir general idaresine verilmesini istemis, hatta ordu müfettislerinin Anadolu içlerinde dolasmalarini uygun bulmadigi gibi müfettislik teskilatinin kaldirilmasini istemisti. Itilaf Devletlerinin Akdeniz Filosu Kumandani Amiral Galthorpe ise bu teskilati son derece küçümsemis ve etkili olamayacagini açiklamisti.
Öte yandan II. ve III. Ordu müfettislerinin düsman isgal hareketlerine karsi sert tavir takinmalari, mintikalarinda gönüllü asker toplamaya kalkismalari ve jandarma sayisini arttirmak istemeleri, milli faaliyetleri yönlendirmek amaciyla kongre faaliyetleri ve mitingler düzenlemeleri Ingilizlerin dikkatinden kaçmiyordu.
Ordu müfettisliklerinin faaliyetleri esnasinda onlara büyük destek saglayan Cevat ve Sevket Turgut Pasalar, Ingiliz baskisi sonucu 26 Haziran'da istifaya mecbur edildiler ve böylece ordu müfettisleri, Hükümet nezdinde adeta korumasiz bir halde kaldilar. Ingiliz baskilari ve Damat Ferit Pasa Hükümetinin hatalari müfettislik teskilatinin kisa bir süre sonra lagvedilmesini gündeme getirdi. Hükümet de yaptiklari faaliyetlerden dolayi çesitli problemler doguran bu ordu müfettisliklerinin kaldirilmasinin daha uygun olacagini kararlastirilmis53 ve 16 Agustos 1919 tarihinde çikarilan bir irade ile I. II. ve III. Ordu Müfettislikleri lagvedilmistir.54 Müfettisliklerin kaldirilma gerekçesi "Birinci, ikinci, üçüncü ordular müfettislikleri hal-i harp münasebetiyle teskil edilmis olup elyevm harbin zail olmus bulunmasina nazaran vücutlarina ihtiyaç kalmamis oldugu gibi bunlarin idame-i mevcudiyetlerine bir istifade memul olmayip bilakis masraf cihetiyle hazine-yi celileye yük olmakta bulunduklarindan"55 seklinde ifade edilmistir.
Erkan-Harbiye Dairesi Reisi Hadi Pasa'nin bildirdigine göre; bundan sonra kol ordularla elli yedinci firka her hususta dogrudan dogruya nezaret-i celile ile muhabere edeceklerdi. Müfettislik karargâhinda bulunan ümera ve zabitanin sair mahallere tayin ve nakilleri hususu muamelat-i zatiye dairesince takip edilecekti.56
Sonuç
Mahmut Sevket Pasa'nin Hareket Ordusu ile Istanbul'a hâkim olmasindan sonra, bir daha benzer hadiselerin cereyan etmemesi maksadiyla tedbir alma mecburiyetinde kalan Osmanli yönetimi, idari ve askeri birimlerde müfettislik teskilatina geçis kararini almistir. Müfettislik uygulamasindan I. Dünya Savasi esnasinda vazgeçilmis, ancak ordu-siyaset dengesinin saglanmasi zorunlulugundan olsa gerek, yeni bir takim tedbirler alma ihtiyaci dikkatlerden kaçmamistir. Enver Pasa, devlet bütünlügünü korumak ve dis tehditlerin etkisini minimize etmek maksadiyla ülkede, yönetim bakimdan, askeri ve mülki idari yapilanmaya gitmek istemistir. Ne var ki, geçici bir çare olarak düsünülen bu uygulama, birçok nedenle birlikte savastan maglup çikilmasi ve Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasina da bagli olarak hedefine ulasmamis görünmektedir.
Mondros Mütarekesi'nin en agir hükümleri arasinda yer alan, Türk ordusunun dagitilmasi ve denetim altina alinmasi yönündeki esasin uygulanabilmesine yönelik kararlarin ivedilikle gerçeklestirilmek istenmesi, yeni birtakim uygulamalarin gündeme gelmesine vesile olmustur. Bunlardan bir tanesi de Ordu Müfettisligi teskilatinin yeniden ihdas edilmesiydi. Böylece; devlet, ordu ve toplum Mondros Mütarekesi üzerinden galipler tarafindan denetlenebilir, gözlemlenebilir, yönlendirilebilir ve yönetilebilir hale gelebilirdi. Hedefleri bakimindan farkli görüslere yol açsa da bu karar, Istanbul'da toplanmis bulunan üst rütbeli komutanlarin yeniden aktif vazifeye atanmalari için bir firsata da dönüsmüstür.
Milli Mücadele tarihi ile ilgili bugüne kadar yapilan çalismalarda agirlikli olarak Mustafa Kemal Pasa ve vazifeleri ile ilgili çalismalar tercih edilmis ve ön plana çikmistir. Büyük zaferin temin edilmesinde en önemli rolü oynayan kisi olmasi sebebiyle bunun böyle olmasi tabiidir.
Fakat su bir gerçektir ki Mondros Mütarekesi sonrasi memleketin durumunu degerlendirirken sadece Mustafa Kemal Pasa'nin görev ve yetkilerine bakarak degerlendirmeler yapmak, Mustafa Kemal'in yaptigi isin tarihi sürçteki yerinin ve öneminin daha iyi degerlendirilmesi bakimindan eksik kalacaktir. Bu hususta Mustafa Kemal Pasa ile birlikte Birinci ve Ikinci Ordu Müfettisliklerinin de bulundugunu ve onlarin da görev ve yetkilerinin Mustafa Kemal Pasa'ninki ile hemen hemen ayni oldugunu da bilmek gereklidir. Ayrica bu müfettislerin görev bölgeleri de oldukça önemli bölgelerdir. Bu bakimdan, ayni dönemde Mustafa Kemal Pasa ile benzer görevler yapmis kisilerin incelenmesi Mustafa Kemal Pasa'nin yaptigi isin ehemmiyetini de daha belirgin hale getirecektir. Özellikle II. Ordu Müfettisliginin görev bölgesi, yetkileri ve faaliyetleri incelemeye ve arastirmaya deger niteliktedir.
Merkezi Konya olan II. Ordu Müfettisligine Mersinli Cemal Pasa atanmisti. Müfettisligin sorumluluk alaninda Izmir, Konya, Ankara, Kastamonu vilayetleri ile Mentese, Antalya, Silifke, Afyonkarahisar, Kütahya, Eskisehir, Kayseri mutasarrifliklari bulunuyordu. Müfettislik mintikasi, Ingiliz, Fransiz, Italyan ve Yunanlilarin çikar bölgesi olmasi bakimindan oldukça mühim bir bölgede bulunmaktaydi.
Mintikasinda meydana gelen karisiklik faaliyetleri karsisinda Istanbul ile devamli irtibat halinde bulunan II. Ordu Müfettisligi, yapilan icraatlari da rapor etmis ve bölgesinde meydana gelen problemlerin çözümünde Hükümete dolayisiyla memlekete büyük faydalar saglamis, buna karsin Hükümet tarafindan her türlü konuda destek görmüstür. Mustafa Kemal Pasa da II. ordu Müfettisligi ile sürekli irtibat halinde olmus ve memleketin istiklali hususunda karsilikli yazismalar gerçeklesmistir.
II. ordu Müfettisligi de diger müfettislikler gibi Milli Mücadele hareketinin Anadolu'da zemin bulmasinda ve yayilmasinda gayet mühim bir rol oynamis, halk arasinda birlik ve beraberlik ruhunun saglanmasinda, düsmana karsi mücadele azminin güçlenmesinde önemli vazifeler ifa etmistir.
Bu konuyla ilgili belirtilmesi gereken bir diger husus da IX. Ordu Müfettisi Mustafa Kemal Pasa ile II. Ordu Müfettisi Mersinli Cemal Pasa karsilastirildiginda görülebilecegi gibi ikisinin arasindaki asil fark, Itilaf Devletleri'nin baskisiyla da olsa, kendilerine dön çagrisi geldigi zaman gösterdikleri tutum ve davranislardan anlasilabilir. Uzun uzadiya ayrintilarina girmeden söylenmesi gereken sudur ki Mersinli Cemal Pasa aldigi talimatin geregini yerine getirirken, Mustafa Kemal Pasa yürüdügü yoldan dönmemek için elinden gelen her seyi yapmistir. Nitekim dönmemistir. Yolundan dönmedigi için Türk Istiklal Harbi'ni basariya ulastirarak tarih yazmistir. Tarihler ve tarihçiler de yolundan dönmeyenlerin tarihini yazmistir.57
* Makalenin Gelis Tarihi: 18.02.2016, Kabul Tarihi: 18.05.2016
Bu makale rahmetli hocam Prof. Dr. Vahdet Kelesyilmaz'in önerisiyle hazirlanmistir.
1 Devletin siyasi, adli, mali, iktisadi ve sosyal problemlerle karsilasmasi durumunda müfettislik uygulamasi gündeme getirilmis, önce Balkanlar'da Dogu Rumeli Vilayeti, bu idari olusumun ardindan da Rumeli Umum Müfettisligi teskil edilmistir. Bu konuda bkz. Mustafa Alkan, "Hüseyin Hilmi Pasa'nin Rumeli Umum Müfettisligi(1902-1908)", CBÜ Sosyal Bilimler Dergisi, C.13, S.1, Mart 2015, Beseri Bilimler Sayisi, s. 242-255. Ayrica Ermeni Meselesiyle ilgili olarak II. Abdülhamit döneminde müfettislik uygulamasi gündeme getirilmis, Dogu Anadolu meselesini de incelemek üzere Müsir Sakir Pasa fevkalade yetkilerle müfettis olarak görevlendirilmisti. Yine Sarki Anadolu Islahatina yönelik olarak da biri Polonyali, digeri Hollandali iki genel müfettis tayin edilmisti. Bu konuyla ilgili bkz. Erdem Karaca, "Hüseyin Cahit Yalçin'in Kaleminden Sarki Anadolu Islahati(1913-1914)", Gazi Akademik Bakis, C.4, S.7, Kis 2010, s. 165175 ve "Ahmet Agaoglu'nun Kaleminden Sarki Anadolu Islahati(1913-1914)", Gazi Akademik Bakis, C.3, S.6, Yaz 2010, s. 15-26, Mustafa Bostanci, "Birinci Dünya Savasi Arifesinde Vilayat-i Sarkiye Islahatinda Rusya'nin Tutumu ve Ermenilerin Beklentileri", Yeni Türkiye, Eylül-Aralik 2014, S.61, Ermeni Meselesi Özel Sayisi II, s. 1214-1227.
2 Zekeriya Türkmen, Mütareke Döneminde Ordunun Durumu ve Yeniden Yapilanmasi (1918-1920) , TTK, Ankara, 2001, s. 102-103.
3 Erdem Karaca, "Türk Basininda Alman Askeri Islahat Heyeti Meselesi (1913-1914)", Gazi Aka - demik Bakis, C.5, S.9, Kis 2011, s. 203.
4 Türkmen, a.g.e., s. 103.
5 Türkmen, a.g.e., s. 104.
6 Mustafa Kemal Pasa'nin IX. Ordu Müfettisligine atanmasiyla ilgili bkz. Salim Koca-Semih Yalçin, "Mustafa Kemal Pasa'nin Dokuzuncu Ordu Müfettisligine Tayininde Osmanli Genelkurmayinin Rolü", Atatürk Arastirma Merkezin Dergisi, C.X, S. 29,Temmuz 1994, s. 401-416; Ahmet Semerci, "Mustafa Kemal Pasa'nin 9. Ordu Kitaat-i Müfettisligine Tayini", Türk Dünyasi Arastirmalari Dergisi, C.97, S.191, s. 95-106.
7 Vahdet Kelesyilmaz, "Belgelerle Mustafa Kemal Pasa'nin Ordu Müfettisligi", Sakarya Zaferi ve Haymana III, Ankara Üniversitesi Türk Inkilap Tarihi Enstitüsü, Yayin No: 51, Ankara, 2015, s. 13.
8 Türkmen, a.g.e., s. 105.
9 Önceleri Yildirim Kitaat-i Müfettisligi olarak isimlendirilen bu müfettislik, sonradan II. Ordu Kitaat-i Müfettisligi olarak isimlendirilmistir.
10 Ilk önce IX. Ordu Kitaat-i Müfettisligi olarak isimlendirilen bu müfettislik, sonradan III. Ordu Kitaat-i Müfettisligi olarak isimlendirilmistir. Genis bir mintika dâhilinde hem asayis-i umumiyeyi temin ve hem de askeri ve mülki teftis vazifesiyle mükellef tutulan IX. Ordu Kitaat-i Müfettisliginin daima seyyar bir halde bulunmasi ve bu müfettislik karargâhinin vazifesinin devami müddetince harp karargâhi halinde telakki edilmesi kararlastirilmistir.(Gn. Kurmay ATASE Arsivi, Istiklal Harbi Koleksiyonu, Kutu:14, Gömlek:74. Bundan sonra arsiv adi verilmeyecektir. ISH: Istiklal Harbi Koleksiyonu, K: Kutu, G: Gömlek, anlaminda kullanilacaktir)
11 ISH, K:14, G:102AB; K:21, G:26.
12 Kelesyilmaz, a.g.e., s. 13-14.
13 Bu madde ISH, K:14, G:102AF'de yer almaktadir.
14 ISH, K:14, G:102 ve 102A, 102AD,102AE.
15 ISH, K:14, G:102AF.
16 ISH, K:14, G:144; K:24, G:114.
17 ISH, K:14, G: 102AB
18 Türkmen, a.g.e., s. 110-111.
19 ISH, K:14, G:144.
20 Türkmen, a.g.e., s. 111.
21 ISH, K:14, G: 102AB
22 Türkmen, a.g.e., s. 110-111.
23 Türkmen, a.g.e., s. 110-111.
24 ISH, K:251, G:12.
25 Dursun Gök, "Mersinli Cemal Pasa", Atatürk Arastirma Merkezi Dergisi, C.XIII, S.34, Mart, 1996, s. 127.
26 Dursun, Gök; Mersinli Cemal Pasa'nin Askeri Faaliyetleri, Ankara Üniversitesi TITE, Ankara,1986, s. 23-24.(Basilmamis Yüksek Lisans Tezi)
27 ISH, K:251, G:21; K:251, G:21AA; K:251, G:21AB; K:251, G:21aba.
28 ISH, K:251, G:29.
29 ISH, K:251, G:31.
30 ISH, K:251, G:29A.
31 ISH, K:251, G:32.
32 ISH, K:251, G:34; K:251, G:34AA; K:251, G:34AB.
33 Gök, a.g.t., s. 25.
34 Gök, a.g.m., s. 128-129.
35 ISH, K:17, G: 87; K:17, G: 87AA; K:17, G: 87AC.
36 ISH, K:17, G: 89; K:17, G: 89AA; K:17, G: 89AB.
37 ISH, K:17, G: 92.
38 ISH, K:17, G: 98; K:17, G: 98AA; K:17, G: 98AB.
39 Gök, a.g.t. s.29.
40 Gök, a.g.m. s. 130.
41 Türkmen, a.g.e., s. 148.
42 Kemal Atatürk, Nutuk 1919-1927, Atatürk Arastirma Merkezi Yayinlari, Ankara 2004, s. 34.
43 ISH, K:18, G: 63.
44 ISH, K:22, G: 8.
45 ISH, K:18, G: 74; K:18, G: 74AA; K:22, G: 9; K:22, G: 9AA.
46 ISH, K:18, G: 76.
47 ISH, K:22, G: 41.
48 ISH, K:20, G: 57.
49 ISH, K:22, G: 47; K:22, G: 47AA.
50 ISH, K:20, G: 106; K:20, G: 106AA.
51 ISH, K:20, G: 110.
52 ISH, K:20, G: 111.
53 Türkmen, a.g.e., s.153-155..
54 ISH, K:24, G: 110ah; K:24, G: 110ag; K:24, G: 110ae; K:24, G: 110ai; K:27, G: 138.
55 ISH, K:24, G: 110af.
56 ISH, K:24, G: 110ad; K:24, G: 110ac.
57 Kelesyilmaz, a.g.e.,s.22.
KAYNAKLAR
Arsiv Kaynaklari
Gn. Kurmay ATASE Arsivi, Istiklal Harbi Koleksiyonu, Kutu:14, Gömlek:74.
ISH, K:14, G: 102AB
ISH, K:14, G:102 ve 102A, 102AD,102AE.
ISH, K:14, G:102AF
ISH, K:14, G:144.
ISH, K:17, G: 87; K:17, G: 87AA; K:17, G: 87AC.
ISH, K:17, G: 89; K:17, G: 89AA; K:17, G: 89AB.
ISH, K:17, G: 92.
ISH, K:17, G: 98; K:17, G: 98AA; K:17, G: 98AB.
ISH, K:18, G: 63.
ISH, K:18, G: 74; K:18, G: 74AA;
ISH, K:18, G: 76.
ISH, K:20, G: 106; K:20, G: 106AA.
ISH, K:20, G: 110.
ISH, K:20, G: 111.
ISH, K:20, G: 57.
ISH, K:21, G:26.
ISH, K:22, G: 41.
ISH, K:22, G: 47; K:22, G: 47AA.
ISH, K:22, G: 8.
ISH, K:22, G: 9; K:22, G: 9AA.
ISH, K:24, G: 110ad; K:24, G: 110ac.
ISH, K:24, G: 110ah; K:24, G: 110ag; K:24, G: 110ae; K:24, G: 110ai; K:27, G: 138, K:24, G: 110af.
ISH, K:24, G:114.
ISH, K:251, G:12.
ISH, K:251, G:21; K:251, G:21AA; K:251, G:21AB; K:251, G:21aba.
ISH, K:251, G:29.
ISH, K:251, G:29A.
ISH, K:251, G:31.
ISH, K:251, G:32.
ISH, K:251, G:34; K:251, G:34AA; K:251, G:34AB.
Diger Kaynaklar
ALKAN Mustafa, "Hüseyin Hilmi Pasa'nin Rumeli Umum Müfettisligi(1902-1908)", CBÜ Sosyal Bilimler Dergisi, C.13, S.1, Mart 2015, Beseri Bilimler Sayisi, s. 242-255.
BOSTANCI Mustafa, "Birinci Dünya Savasi Arifesinde Vilayat-i Sarkiye Islahatinda Rusya'nin Tutumu ve Ermenilerin Beklentileri", Yeni Türkiye, EYLÜL-Aralik 2014, S. 61, Ermeni Meselesi Özel Sayisi II, s. 1214-1227.
GÖK Dursun, "Mersinli Cemal Pasa", Atatürk Arastirma Merkezin Dergisi, C.XIII, S.34, Mart, 1996, s. 125-148.
GÖK Dursun, Mersinli Cemal Pasa'nin Askeri Faaliyetleri, Ankara Üniversitesi TITE, Basilmamis Yüksek Lisans Tezi, Ankara,1986
KARACA Erdem, "Ahmet Agaoglu'nun Kaleminden Sarki Anadolu Islahati(1913-1914)", Gazi Akademik Bakis, C.3, S.6, Yaz 2010, s. 15-26.
KARACA Erdem, "Hüseyin Cahit Yalçin'in Kaleminden Sarki Anadolu Islahati (1913-1914)", Gazi Akademik Bakis, C.4, S.7, Kis 2010, s. 165-175.
KARACA Erdem, "Türk Basininda Alman Askeri Islahat Heyeti Meselesi (19131914)", Akademik Bakis, C.5, S.9, s.203-212, Kis 2011.
KELESYILMAZ Vahdet, "Belgelerle Mustafa Kemal Pasa'nin Ordu Müfettisligi", Sakarya Zaferi ve Haymana III, Ankara Üniversitesi Türk Inkilap Tarihi Enstitüsü, Yayin No: 51, Ankara, 2015, s. 13-23.
KEMAL ATATÜRK, Nutuk 1919-1927, Atatürk Arastirma Merkezi Yayinlari, Ankara 2004.
KOCA Salim-YALÇIN Semih; "Mustafa Kemal Pasa'nin Dokuzuncu Ordu Müfettisligine Tayininde Osmanli Genelkurmayinin Rolü", Atatürk Arastirma Merkezin Dergisi, C.X, S. 29, Temmuz 1994, s. 401-416.
SEMERCI Ahmet, "Mustafa Kemal Pasa'nin 9. Ordu Kitaat-i Müfettisligine Tayini", Türk Dünyasi Arastirmalari Dergisi, C.97, S.191, s. 95-106.
TÜRKMEN Zekeriya, Mütareke Döneminde Ordunun Durumu ve Yeniden Yapilanmasi (1918-1920), TTK, Ankara, 2001.
Mustafa BOSTANCI**
** Yrd. Doç. Dr., Kastamonu Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, E-posta: [email protected]
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Professor Dr. Hale Sivgin 2016
Abstract
Having been abolished according to the requirements of the Mondoros Armistice, Ottoman armies were undergone a re-arrangement. Ottoman rulers who predicted that Anatolia will be occupied by their enemies soon, decided to found army inspectorship institution aiming at saving the motherland. By means of founding this institution, Ottoman Army apparently passed to a state of peace from a state of war. People appointed as inspectors got confidence of the government and the Sultan. One of these inspectorships is the inspectorship of detachments of 2nd Army (Thunderbolt), being often neglected in the studies done for the era, headed by Mersinli Cemal Pasa. Whereas, Mersinli Cemal Pasa did a similar service to Mustafa Kemal Pasa in the same period and during the pro-armistice period, he had done quite an important job. Furthermore, in order to comprehend the place and importance of the work done by Mustafa Kemal Pasa fully, it has got a great importance to grasp the missions done by inspectorship of 2nd Army. Centered in Konya, there were Izmir, Konya, Ankara, Kastamonu, Antalya, Kayseri, Eskisehir, Kütahya, and Afyon regions in its work and influence region. This region was very important for it has been under British, French, Italian and Greek influence areas. The inspectorship of detachments of 2nd Army had played great roles in carrying out activities to save motherland, in providing security in its responsibility area, in detecting and preventing disorders, in gathering intelligence, in obtaining national unity and coherence, and in reinforcement of the spirit of resistance against the enemy. In this study, primarily explanation and evaluation of the role of the inspectorship of 2nd Army throughout period of the Armistice is aimed under the light of archive documents.
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer