ÖZET
Saglik ortaminda hekime ve saglik çaliSanlarina yönelik Siddet son yillarda artiS göstermektedir. Saglik kurumunda çaliSmak diger iS yerlerine göre Siddete ugrama yönünden daha risklidir. Bu konuda yürütülmüS çaliSmalarin bulgulari da saglik alaninda ortaya çikan Siddetin diger iS yerlerine göre oldukça fazla oldugu gerçegini dogrulamiS ve bu olaylarin sadece yaralanma gibi ciddi olanlarinin Siddet olarak algilandigi, çok azinin kayda alindigini göstermiStir. Hastalar kadar hasta yakinlarinin da saglik çaliSanlarina Siddet uygulama egiliminde olduklari görülmüStür. Sözel Siddetin sikligi fiziksel Siddetten daha fazladir. Siddet en sik acil servislerde, ikinci siklikta da psikiyatri kliniklerinde sergilenmektedir. Siddete ugrayan saglik çaliSanlarinda Siddetin ardindan anksiyete ve huzursuzlukta artiS gibi psikolojik etkiler görülmektedir. Saglik çaliSanlari Siddet davraniSi ile baS etme konusunda yeterli egitim görmedikleri saptanmiStir. Tip egitiminde hasta-hekim iliSkisi konusunda verilen egitim içerisindeki eksiklikler giderilmesi sorunun çözümü yolunda önemli bir adim olacaktir. Ülkemizde saglik personelinin magdur oldugu eylemlere iliSkin yasal düzenlemeler bulunmamaktadir. Saglik personeline yapilan sözel saldirilar, yaralamalar, darp ve öldürmeye iliSkin hükümler genel hükümlere tabi tutulmaktadir. Gerek saglik hizmetindeki hizli degiSimler gerek yasal uygulamalardaki eksiklikler Siddetin önlenmesinde ve çaliSan güvenligi saglama konusunda boSluklar birakmaktadir. Güvenli ortamin saglanmasinda çaliSanlarin egitimi, mevzuatlarin düzenlenmesi, yöneticilerin üzerine düSen görevler gibi çok yönlü konular olmakla birlikte yasal düzenlemelerin de gerektigi kaçinilmazdir.
Anahtar Sözcükler: Siddet , Saglik ÇaliSanlari, Önleme
ABSTRACT
There has been an increase in violence against physicians and healthcare staff in the health-care environment in recent years. The risk of violence remains stronger in people working in health institutions than the ones working in other businesses. Results of previous studies in this issue consistently confirmed the fact that violence in health care business is quite higher in frequency than the violence reported in other business environments. However it has also been reported that only attacks resulting in serious injuries have been considered as incidents of violence and other violence attempts are inclined not to be reported to legal authorities resulting in a much lower official rates. Not only patients but also the relatives of patients have been reported to expose violence against healthcare workers. Verbal violence were found to be more common than physical violence. Violence incidents happen most commonly in the emergency room settings, and psychiatric clinic settings. Health care staff exposed to violence usually suffer from anxiety and restlessness as psychological after-effects. Health care workers are not sufficiently trained about how to cope with acute and chronic effects of violent behavior. This issue should be handled within the framework of medical faculty and related schools' curriculum. All health care staff including physicians should get sufficient education to take immediate actions on such incidents. Unfortunately in Turkey, there is no specific legal regulation related to violence towards health employees. The verbal attacks, injuries, assault and murder of health workers are subject to general legal provisions. Both rapid changes in health care services, facilities and shortcomings in legal regulations cause gaps in violence prevention and employing safety issues in hospitals and related health care facilities. Training employees and hospital managers, and considering the creation and application of present and future regulations remain as main prerequisites for ensuring a safe environment for healthcare staff.
Keywords: Health Care Staff, Violence, Prevention
(Psikiyatride Güncel YaklasimlarCurrent Approaches in Psychiatry 2010; 2(2):161-173)
Çevrimiçi adresi/ Available online at: www.cappsy.org/archives/vol2/no2/
Çevrimiçi yayim tarihi / Online publication date: 01 Subat 2010 / February 01, 2010
Siddet; kendine ya da bir baskasina, grup ya da topluluga yönelik olarak ölüm, yaralama, ruhsal zedelenme, gelisimsel bozukluga yol açabilecek fiziksel zorlama, güç kullanimi ya da tehdidin amaçli olarak uygulanmasi olardir.[1] Saglik kurumunda siddet ise; hasta, hasta yakinlari ya da diger baska bir bireyden gelen, saglik çalisani için risk olusturan sözel ya da davranissal tehdit, fiziksel saldiri veya cinsel saldiridir.[2]
Saglik ortaminda hekime ve saglik çalisanlarina yönelik siddet son yillarda artis göstermektedir. Hastaneler saglik çalisanlari için belki de gün geçtikçe tehlikeli ortamlar olmaktadir. Bu durumda hekimler ve saglik çalisanlari kendilerini güvende hissetmemektedir. Gerek saglik hizmetindeki hizli degisimler gerek yasal uygulamalardaki eksiklikler siddetin önlenmesinde ve çalisan güvenligi saglama konusunda bosluklar birakmaktadir.
Bu yazida amaç; hekimlerin ve saglik çalisanlarinin siddete ugrama sikligina iliskin yapilmis çalismalari gözden geçirmek ve gelecekte bu konuya iliskin sorunlarin giderilmesine ve güvenli ortamlarin saglanmasina yönelik çalismalara isik tutmaktir.
Siddeti Açiklayan Teoriler
Siddete iliskin birçok teori siddetin oldukça karisik bir davranis biçimi oldugunu açiklamaktadir. Siddete yönelik üç ana teori ileri sürülmektedir. Bunlar biyolojik, soysal ögrenme ve zedelenme-saldirganlik teorileridir.[3,4]
Biyolojik teoriye göre bazi kisiler nörolojik, genetik ve hormonal fonksiyonlari ile siddete yatkindirlar.[5,6] Temporal lob epilepsisi gibi beyin disfonksiyonu olanlar buna örnek verilebilir. Biyolojik teori siddetle ilgili tibbi bir yaklasimin da gerekli oldugunu öne sürer. Sosyal ögrenme teorisine göre siddet diger sosyal davranislar gibi ögrenilen bir davranistir.[7] Örnegin öncesinde otoriter bir ortamda siddet deneyimi yasayan kisinin benzer ortamlardaki bir uyaran ile öfkesi provoke olabilir. Yine geçmis yasantisinda siddete maruz kalanlar yasamlarinda siddet davranisini sürdürebilirler. Zedelenme-saldirganlik teorisine göre siddet, önemli beklentilerin yerine gelmemesi sonucu olusan bir zedelenmeye yanittir.[8] Bu teori hastanelerde karsimiza çikan siddet davranisini çogunlukla açiklayabilir.
Saglik Kurumlarinda Siddetin Sikligi ve Özellikleri
Saglik çalisanlarinin maruz kaldigi siddete iliskin yurt disi ve yurt içinde birçok çalisma yapilmistir. Çalismalardan elde edilen bulgularin ortak noktasi; saglik alaninda ortaya çikan siddetin diger is yerlerine göre oldukça fazla oldugu ve daha az kayda alindigidir. Saglik kurumlarindaki siddetin az oranda bildirildigi, sadece yaralanma gibi ciddi olaylarin siddet olarak algilandigi, digerlerinin bildirilmedigi çalismalarda öne çikmistir.[9,10] Isyerlerinde siddete ugrama durumunun bildirilmesinde eksiklikler ve engeller oldugu için gerçek sikligin bilinmedigi, sadece bildirilen olgularla sinirli kaldigi belirtilmistir.[11] Bir çalismada saglik kurumunda çalismanin diger is yerlerine göre siddete ugrama yönünden 16 kat daha riskli oldugu gösterilmistir.[12] Arastirmalar hastalar kadar hasta yakinlarinin da saglik çalisanlarina siddet uyguladigini göstermektedir.[13,14] Sözel siddetin fiziksel siddetten daha sik oldugu belirtilmistir.[13]
Kanada'da yürütülen bir çalismada acil servislerde siddete ugrama oranlarinin oldukça yüksek oldugu saptanmistir.[15] Bu çalismada herhangi bir zamanda siddete ugrama sikliginin %60, sözel istismarin %76, fiziksel tehdit veya saldirinin %86 oldugu gösterilmistir. Ayni çalismada katilimcilarin %73'nün siddette ugramalarindan dolayi hastalardan korktuklari, %49'nun hastalar tarafindan tanindigi ve %74'nün is doyumunun azaldigi belirtilmistir. Ayrica siddete maruz kalanlarin %67'si ugradigi siddeti rapor etmis, bir kisminin da is degisikligi yapilmistir.
Ingiltere'de yapilan bir çalismada ise genel hastanede çalisanlarda siddete maruz kalanlarin çogunlugunun kadin oldugu, saldiriya maruz kaldigi, %23'nün hastalar tarafindan davranissal tehdit aldigi, %15.5'nin de hasta yakinlari tarafindan davranissal tehdit aldigi gösterilmistir. Fiziksel saldiri oraninin %20 oldugu belirtilmistir.[16] Avustralya'da psikiyatri kliniklerinde yapilan bir çalismada, siddet zarar verici özelligine göre 8 dereceye ayrilmis ve en sik düsük derecede fiziksel siddetin oldugu gözlenmistir. Hemsirelerin daha fazla siddete maruz kaldiklari, siddet uygulayan hastalar arasinda alkol ve madde bagimlilarinin daha fazla oldugu belirtilmistir [17].
Türkiye'de bu konuda yapilmis çok merkezli çalismalar vardir. Bunlardan en kapsamlilarindan biri 2002 yilinda Eskisehir, Ankara ve Kütahya'da saglik kurumlarinda yapilan çalismadir.[18] Çalismaya hem birinci basamaktan, hem devlet hastanesi hem de üniversite hastanesinde çalisanlar dâhil edilmis. Son bir yil içinde sözel, fiziksel veya cinsel saldiriya ugrayip ugramadiklari sorulmus. Çalisanlarin yaklasik yarisi (erkeklerde %48 ve kadinlarda %52.5) siddete ugradigini ifade etmistir. Siddete ugrama sikligi illere göre farklilik göstermistir. Siddete en sik pratisyen hekimler ve hemsirelerin ugradigi, en az ögretim görevlilerinin ugradigi gösterilmistir. Çalisma birimi açisindan en sik acil servislerde çalisanlarin siddete maruz kalmakta oldugu gösterilmistir. Türkiye'nin batisinda 2006 yilinda yapilmis yine çok merkezli bir çalismada son bir yil içinde en az bir kez siddete maruz kalma orani %49.5 olarak belirtilmis. Olgularin %48.3'inin 1-5 kez arasinda siddete maruz kaldiklari saptanmistir.[13] Çalisanin yas ortalamasi ve deneyim süresi ile siddete ugrama sikliginda anlamli bir farklilik bulunamamistir. Kadinlarda siddete ugrama sikliginin daha yüksek oldugu saptanmistir (%60'a %40). Diger çalismaya benzer olarak pratisyen hekimler ve hemsirelerin siddete daha fazla maruz kaldiklari, çalisma ortami olarak devlet hastanelerinde ve acil servislerde siddetle karsilasma oraninin diger bölümlerden fazla oldugu gösterilmistir. Ayrica çalismada sözel siddetin %72.4, fiziksel siddetin %11.7 sikliginda görüldügü; cinsel siddet oraninin çok düsük oldugu (%0.025); silah, biçak veya kesici delici aletlerin %0,3 oraninda kullanildigi belirtilmistir. Çalismada deginilen bir baska nokta da çalisanin siddete ugrama sirasinda genellikle yardim alamadigidir. Siddete maruz kalan çalisanlarin yaridan fazlasinda olay sonrasinda yüksek oranlarda anksiyete ve huzursuzluk hissettikleri gösterilmistir.
Bolu'da yapilmis tek merkezli bir çalismada sehir merkezinde devlet hastanesi ve üniversite hastanesinde çalisanlar çalismaya dâhil edilmistir. Uzman doktor, hemsire ve diger çalisanlardan olusan grubun %87.1'nin siddet davranisina maruz kaldigi; sözel siddetin %46.9, saldirgan davranisin %33.5, fiziksel saldirinin %19.4 oldugu gösterilmistir.[19] Siddet gösterenlerin profiline bakildiginda daha çok 21-30 yaslari arasinda ve egitim düzeylerinin düsük oldugu; siddetin en sik olarak hasta yakinlari tarafindan, ikinci siklikta ise hasta ile birlikte hasta yakini tarafindan daha az oranda hasta tarafindan yapildigi belirtilmistir. Samsun Ruh ve Sinir Hastaliklari Hastanesi'nde yapilmis bir çalismada çalisanlarin son bir yil içerisinde siddete maruz kalma orani %85.9 olaraksaptanmistir. Siddete ugrayanlarin %59'nun sözel siddete ugradigi, %26.5'nin fiziksel siddete ugradigi belirtilmistir.[20]
Gerek hastanenin tüm bölümlerini kapsayan, gerek sadece acil servislerde yapilmis çalismalarda siddet oranlarinin acil servis hizmeti veren bölümlerde daha yüksek oldugu gösterilmistir. Acil servislerde yapilan çalismalara bakacak olursak oranlar birbirine benzerdir. [21-28]
Izmir'de yapilan bir çalismada katilimcilarin %98.5'i sözel siddete ugradiklari, %19.7'sinin de fiziksel siddete ugradiklari belirtilmistir.[29] Adana'da acil servislerde yapilan bir çalismada katilimcilarin %100'ü her nöbetlerinde en az bir kez sözel siddete maruz kaldiklarini belirtmislerdir. Bir aylik sürede saldirgan davranisin %53.2, fiziksel siddetin ise %38.5 oldugu gösterilmistir. Siddet gösteren kisilerin genellikle 15-30 yas arasi gençlerde fazla oldugu; alkol ve madde kullanan kisilerin daha fazla siddet egiliminde olduguna deginilmistir.[23]
Siddet Gören Saglik Çalisanlarinin Özellikleri
Bazi çalismalarda istatistiksel olarak anlamli olmasa da, genel olarak kadinlarin daha çok siddete ugradiklari gösterilmistir.[13,18,27] Genel bir profil çizilecek olursa genç, küçük fiziksel yapiya sahip, anksiyöz görünümlü bayanlar siddete daha fazla maruz kalmaktadir.[30-33] Meslek gruplarina göre incelendiginde hemsirelerin daha sik siddete ugradigi, ikinci siklikta ise pratisyen hekimlerin daha sonra da uzman hekimlerin ve diger personelin oldugu gösterilmistir.[13,18] Çogu çalismada çalisanlarin deneyimleri de ele alinmistir. Bazi çalismalarda 5-10 yil arasi çalisanlarda siddet riski daha yüksek çikarken [13,18], bazi çalismalarda ilk 5 yilda siddete ugrama riski daha yüksek oldugu bulunmustur.[34]
Siddetin Ortaya Çiktigi Ortamin Özelligi
Siddetin gerçeklestigi yerle ilgili bildirilere baktigimizda en sik acil servislerde ve ikinci siklikta psikiyatri kliniklerinde siddetin oldugu gösterilmistir.[ 5,13,16,18,23,27,34] Dahili ve cerrahi branslar incelendiginde; Türkiye'de ve yurt disinda yapilan çogu çalismalar cerrahi branslarda siddetin daha fazla oldugunu gösterirken,[18,27,34] yurt disinda yapilan bazi çalismalarda dâhili branslarda siddetin daha fazla olduguna deginilmistir.[16] Hastane ortaminda en sik acil odalarinda siddet olusmakla birlikte servisler ve poliklinikler de güvenli ortamlar degildir.[18] Bunun yaninda sirasiyla azalan oranlarda bekleme salonlari, park yerleri, koridorlar ve kafeteryalar da riskli alanlar olarak belirtilmistir.[34]
Arastirmalar siddetin en sik oldugu saati 16.00-20.00 olarak göstermektedir.[ 27] Yine çalismalar özellikle gece mesailerinde siddetin gündüz mesailerinden daha fazla oldugunu göstermektedir.[29] Genellikle hastanin basvurdugu ilk bir saat içerisinde siddet olayi yasanmaktadir.[32]
Acil Servislerin Özelligi
Acil servisler, acil müdahale gerektiren vakalarin, yaralanmalarin, riski yüksek hastalarin kisacasi hayat ile ölüm arasindaki çizginin yüksek gerilimle yasandigi yerlerdir. Bu nedenle hem acil çalisanlari hem hasta ve hasta sahipleri için stresli mekânlardir. Endiseli hasta ve yakinlari tetkik ve konsültasyonlar nedeni ile tedavinin uzamasini geç müdahale olarak algilayabilir. Bu nedenle de saglik çalisani sorumlu tutulabilir ve hasta yakini saldirganlasma egilimi gösterebilir.[18]
Acil serviste ölüm olayinin nedeni hasta yakinlari tarafindan tedavi yetersizligi olarak görülebilir ve siddet egilimini arttirir.[22] Muayene ve tedavi sirasinda olusan tartismalar, anlasmazliklar, saygisizca sarf edilen sözler, ihtarlar, tavirlar karsilikli olarak hem hastayi hem de acil servis çalisanini provoke edebilir.Acil servislerde genellikle mesleginin ilk yillarinda olan kisiler çalismaktadir. Çalisan kisilerin deneyimlerinin az olmasi siddete ugrama riskini arttirabilir.[27,34,35] Acil servislerde hekimlerin ve saglik çalisanlarinin çalisma kosullari, mesaileri ve is yükleri de stres ve gerilimi arttirici bir diger husustur. Yogun ve yorgun mesailer çalisanlarin enerjilerini tüketmekte ve empati yapabilme yetisini ve toleransini azaltmaktadir. Stresli saglik çalisani da karsisindakinden anlayis beklemektedir.
Siddet Egiliminin Belirlenmesi
Siddete egilimli kisilerin özellikleri incelendiginde; bu kisiler genellikle otuz yas alti, erkek, düsük sosyoekonomik düzeye sahip, yasal veya yasal olmayan sebeplerle silah bulundurabilen, otorite ile sorunlari olup daha önce yasal sorunlar yasayan veya tutuklanma öyküsü olan kisilerdir. Bu kisilerin çogunlugunun alkol ya da madde kullanimi öyküleri vardir.[36] Ayrica metabolik hastaligi olanlar, alkol ve madde kullanimina bagli yönelim bozuklugu ve konfüzyonu olanlar, nörolojik sorunu olanlar (Alzheimer hastaligi veya beyin disfonksiyonu gibi), psikiyatrik hastaligi olanlar siddet uygulama riski yüksek olan kisilerdir.[27]
Saglik çalisaninin hastalardan bulasabilecek bulasici hastaliklardan kendisini korumasi gerektigi hem egitim sürecinde hem de meslek hayati boyunca önemle vurgulanir. Ancak siddet oranlarinin yüksek oldugu bilindigi halde siddete maruz kalma riski ve kendisini siddetten korumasi gerektigi hem egitim sürecinde hem de çalisma hayatinda pek de söz edilmez. Siddetten korunmanin en iyi yolu olay ortaya çikmadan önlem almak veya yardim aramaktir.
Yapilan çalismalarda fiziksel saldiri öncesinde bir prodromal dönemin oldugu belirtilmektedir. Bu dönemde anksiyete ve gerginlikte artis, ses yükseltme, postür degisikligi, kuskulu bakislar, artmis fiziksel aktivite ve yerinde duramama gibi belirtiler olabilmektedir. Bazen de çok sessiz duran bir kisi aniden patlama tarzinda tepki verebilmektedir.[36-38]
Siddete Karsi Alinacak Önlemler ve Siddetle Basa Çikma
Siddetle basa çikmada genel olarak iki ana yöntem vardir. Birincisi; hasta ve çalisan düzeyinde küçük çapli önlemler. Ikincisi de hastaneyi ilgilendiren büyük çapli önlemlerdir.
Hastaya odakli önleyici yöntemler; hastayi yakindan gözlemlemek, detayli öykü almak, hastaya yaklasimda stresle bas etme yollarini ögrenmek, etkili sözel ve sözel olmayan beceriler gibi güncel yaklasimlar yani sira kisitlama, tecrit etme ve ilaçla tedavi gibi geleneksel yöntemler de sayilabilir.[39] Bazi görüsler geleneksel yöntemlerin zorlayici olup hasta ve ortamda bulunan kisileri travmatize ettigini ileri sürmektedir. Geleneksel yöntemlerin sürdürülmesi ile tepkisel bir durumun olustugu, çalisanlarin stresini arttirdigi, hasta iliskisini azalttigi belirtilmistir. Bu yöntemin kisa sürede etkili oldugu ancak uzun sürede dolayli olarak hasta agresyonunu arttirdigi vurgulanmaktadir.[40] Saglik çalisanlarinin kisilerarasi iliskilerde sözel ve sözel olmayan beceri egitimi almalari olumsuz duygusal etkiyi azaltir.[41] Siddet öncesi prodromal dönemdeki belirtileri iyi gözlemlemeleri en etkili önlemlerdir.[42] Hasta hekim iliskisinde deginilecek baska bir konu da hasta bilgilendirilmesi ve aydinlatilmis onam konusunda eksikliklerin oldugudur. Hasta ve hasta yakinina karsi teknik konusmak veya olabilecek riskler hakkinda yeterli bilgi vermemek siddet riskini arttirmaktadir.
Hastane geneli ile ilgili genis çapli önlemler; uygun raporlama sistemleri, etkili güvenlik egitimleri, 24 saat alan içi güvenlik saglanmasi, güvenlikli kapilar, güvenlik kameralari, metal detektörler ve kontrol noktalari, koruyucu akrilik pencere ve panik alarmlaridir.[43] Tablo.1'de aniden saldirganlasan kisiyi kontrol etmek için önerilen bazi yaklasimlar verilmistir.[37]
Saldirgan bir kisiyi sakinlestirmek için önerilen 3 seçenek vardir.[21,38,44] Bunlardan ilki konusarak sakinlestirmektir. Konusurken özellikle siddet öncesi prodromal dönemde hasta ya da yakinlarinin endiseleri giderilmeye çalisilmali, fazla umut verici konusmamalidir. Konusma sakin ve ses tonuna dikkat edilerek yapilmalidir. Ikinci seçenek güç kullanarak etkisizlestirmedir. Birey ile yalnizsaniz güç kullanmaktan kaçinilmalidir. Yeterince güvenlik elemanini olmasi gerekir. Herkesin ayri bir ekstremiteyi ve kafayi tespit etmesini saglanmalidir. Bu islem için en az bes eriskin gerekir. Hasta yumusak bir tespitle kontrol edilmelidir. Son seçenek ise antipsikotik veya sedative hipnotik ilaçlar gibi farmakolojik ajanlar ile müdahale etmedir.[44-46]
Saldirganlik potansiyeli olan bir olgu ile konusma ya da muayene etme durumunda önerilen bazi yaklasimlar Tablo.2'de verilmistir.
Silahli bir saldirgan hasta karsisinda ise ideal olan acil servise girmeden önce hastalarin güvenlik personeli tarafindan aranmasi ve silahsizlandirilmasidir. Eger muayene sirasinda bir silah ila karilasirsaniz asla silahi almayin ve hastadan onu bir yere koymasini isteyin. Sonra silahi güvenlik personeline teslim edin. Siddet egilimi yoksa kisisel bir mülk oldugu için silahi muayeneden sonra iade edin.
Saglik Çalisanlarinda Saldiri Sonrasi Görülen Sorunlar
Kanada'da yapilan bir çalismada acil serviste siddete maruz kalanlarin %38'inin saglik alani disinda baska bir ise geçmeyi istedikleri, yaklasik %18'inin acil serviste çalismak istemedikler, bir kisminin da islerinden ayrildiklari belirtilmistir. Siddete ugrayanlarin %25'inin siddet olayi sonrasindaki ilk mesailerinde kötü performans gösterdikleri, %24'ünün ilk bir haftasinda kötü performans gösterdikleri, ilerleyen zamanlarda da %19 unun performansinin etkilendigi gösterilmistir. Yasanan siddet olayi sonrasinda %73'ünün hastalarindan korktuklari, %24'ünün hastalarin siddetinden korktuklari, %35'inin hastalari "potansiyel siddet gösteren" olarak gördükleri bildirilmistir.[15]
Yapilan çalismalarda siddete ugrayanlarda siddetin psikolojik etkileri gösterilmistir. Saskinlik, kizginlik, çaresizlik, korku, tükenmislik, güven kaybi kendini suçlama gibi farkli duygulara neden oldugu belirtilmistir.[15,28,47,48] Ayrica özellikle fiziksel siddete ugrayan çalisanlarda travma sonrasi stres bozuklugu gelisebilecegine deginilmistir.[49] Çalismalarda saptanan bir diger sonuç siddete ugrayan saglik çalisaninin diger hastalara sundugu hizmet kalitesinin dolayli olarak düsmesidir.[15,50]
Türkiye'de 2006 da yapilan çalismada siddete ugrayan saglik çalisanlarinin %43.5'i herhangi bir sorun belirtmezken, %56.2'sinin anksiyete veya irritasyon bulgulari gösterdikleri saptanmistir. Bu kisilerin büyük bir çogunlugunun (%87.8) tedavi almadigi görülmüstür.[13] Samsun'da yapilan bir çalismada ise, psikiyatri çalisanlarinin durumluk kaygi ve sürekli kaygi skorlari yüksek bulunmustur. Bunun nedeni de psikiyatri kliniklerinde siddete ugrama riskinin yüksek olmasi olarak gösterilmistir.[20]
Ne yazik ki genel olarak bu yönde yapilan çalismalarda siddete ugrayan saglik çalisanlarinda akut ve ileriki dönemde ortaya çikan psikiyatrik durumlara iliskin detayli veriler olmadigi görülmektedir.
Güvenli Çalisma Ortaminin Olusturulmasi
Siddet riskini azaltmanin en önemli yolu çalisma ortaminda yeterli güvenlik önlemlerinin alinmasidir. Çalismalar daha çok acil servisler için yapilmis olsa da diger bölümler için de uyarlanabilir.
ABD'de acil servislerdeki siddete karsi oldukça siki önlemler alinmaktadir. Örnegin metal detektörlerin kullanilmasi hastane içine silah sokmayi önlemektedir. Yapilan anketlerde hasta, hasta yakini ve çalisanlarin büyük bir oraninin (%73-%89) metal detektörler sayesinde kendilerini güvende hissettikleri belirtilmistir.[51] Baska bir önlem de güvenlik köpeklerinin bulundurulmasidir. Yapilan bir çalismada acil serviste K-9 köpeklerinin bulundurulmasinin siddet riskini oldukça azalttigi özellikle çete aktivitelerini kontrol etmekte yardimci oldugu gösterilmistir.[52]
Alinabilecek diger genis çapli önlemler; uygun raporlama sistemleri, etkili güvenlik egitimleri, görevli kisilerle 24 saat alan içi güvenlik saglanmasi, güvenlikli kapilar, güvenlik kameralari, metal detektörler ve kontrol noktalari, koruyucu akrilik pencere ve panik alarmlaridir.[43]
Sonuç
Yapilan çalismalar saglik alaninda siddetin çok sik oldugu ancak az bildirildigidir. Bunun birçok nedeni olmakla birlikte genel ortak kani özellikle ülkemizde çalisanlarin haklarini savunacak yasal düzenlemelerin olmamasidir. Türkiye'de saglik personelinin magdur oldugu eylemlere iliskin yasal düzenlemeler bulunmamaktadir. Saglik personeline yapilan sözel saldirilar, yaralamalar, darp ve öldürmeye iliskin hükümler maalesef genel hükümlere tabi tutulmaktadir. Fakat görev basinda yapildigi için cezanin yarisi kadar daha arttirma yargi kararina baglidir. Bu konuda tabip odalarina önemli görevler düsmektedir. Türk Tabipler Birligi Ceza Kanunu'nda eksik olan yerlere madde ekleme konusunda kararli olmalidir. Tabipler birligi, amaci belirli, konusundaki eksiklikleri tespit eden, halki egiten ayni zamanda hekimlik meslegini koruyan yönelimlerde ve uygulamalarda bulunmalidir. Gerek saglik hizmetindeki hizli degisimler gerek yasal uygulamalardaki eksiklikler siddetin önlenmesinde ve çalisan güvenligi saglama konusunda bosluklar birakmaktadir.
Amaci insanlara yardim ve tedavi olan hekimlerin ve saglik çalisanlarinin güvenli kosullarda çalismasi ve olabilecek siddet riskinin azaltilmasi en dogal haklaridir. Güvenli ortamin saglanmasinda çalisanlarin egitimi, mevzuatlarin düzenlenmesi, yöneticilerin üzerine düsen görevler gibi çok yönlü konular olmakla birlikte yasal düzenlemelerin de gerektigi açiktir.
Tablo.1. Aniden Saldirganlasan Kisiye Yönelik Önlemler [37]
Saldirgan ile göz göze gelmeyin.
Saldirgan ile en az bir kol uzunlugu kadar güvenlik mesafeniz olsun, ani bir hamle ile size vuramasin.
Basarili olamayacaksaniz kaçmayin ve dövüsmeyin
Hasta sizden israrla uzaklasiyor ise israrci olmayin onun istedigi yerde durun.
Eger gerekiyorsa hastadan korkmus gibi görünün.
Saldirganlasma egilimi gördügünüzde yardim isteyin.
Herhangi bir tehlike aninda kaçmak için kapiya yakin durun.
Tablo.2. Saldirgan Egilimleri Olan Hastaya Yaklasim
Güvenlik personelinden hastanin üzerini aramasini ve silah varsa uzaklastirmasini isteyin
Güvenlik personelini oda içinde veya hemen kapi önünde bekletin
Mümkünse iki çikisi olan bir oda kullanin
Odada hastanin saldiri arci olarak kullanabilecegi alet veya nesneleri (bistüri, makas, keskin nesneler, sicak içecek, kisisel ürünler vs) bulundurmayin.
Bogmak amaci ile bogazinizi sikarsa karotidleri korumak için çenenizi kullanin.
Eger sizi isirir ise elinizle burnunu sikin, nefes almak için agzini açmak zorunda kalir.
Eger silah ile tehdit varsa korkunuzu belli etmemeye çalisin. Asla tartismayin, bagirmayin ve sözlü yakinmayin. Basarili olacaginizdan emin degilseniz kosarak kaçmayin.
Mümkün oldugu kadar yumusak ve alttan alarak yatistirici konusun. Insani bir iliski kurmaya çalisin.
Kaynaklar
1. World Health Organization. Violence and Health: Task Force on Violence and Health. Cenevre, WHO, 1998.
2. Saines JC. Violence and aggression in A&E: recommendations for action. Accid Emerg Nurs 1999; 7:8-12.
3. Walter B. Aggression and violence: examine the theories. Nurs Stand 1998; 12: 36-37.
4. Mohr WK, Mohr BD. Brain, behavior, connections and implications: psychodynamics no more. Arch Psychiatr Nurs 2001; 15:171-181.
5. Volavka J. The neurobiology of violence: An update. J Neuropsychiatry Clin Neurosci 1999; 11:307-314.
6. Davidson R, Putnam KM, Larson CL. Dysfunction in the neural circuitry of emotion regulation- a possible prelude to violence. Science 2000; 289:591-594.
7. Bandura A. Social learning theory. London, Routledge, 1977.
8. Berkowitz L. On the formation and regulation of anger and aggression. Am Psychol 1990; 45:494-503.
9. Barrett S. Protecting against workplace. Public Manag 1997; 79:9-12.
10. Gates DM. Workplace violence. AAOHN J 1995; 43:536-543.
11. Warshaw LJ. Workplace violence: preventive and interventive strategies. J Occup Environ Med 1996; 38:993-1006.
12. Elliott PP. Violence in health care. What nurse managers need to know. Nurs Manage 1997; 28:38-41.
13. Ayranci U,Yenilmez C, Balci Y, Kaptanoglu C. Identification of violence in Turkish health care settings. J Interpers Violence 2006; 21:276-296.
14. Dalphond D, Gessner M, Giblin E, Hijazzi K, Love C. Violence against emergency nurses. J Emerg Nurs 2000; 26:105.
15. Fernandes C, Bouthillette F, Raboud JM, Bullock L, Moore C, Christenson JM, et al. Violence in the emergency department: a survey of health care workers. CMAJ 1999; 16:161-170.
16. Winstanley S, Whittington R. Aggression towards health care staff in a UK general hospital: variation among professions and departments. J Clin Nurs, 2004; 13:3-10.
17. Owen C, Tarantello C, Jones M, Tennant C. Violence and aggression in psychiatric units. Psychiatr Serv 1998; 49:1452-1457.
18. Ayranci Ü, Yenilmez Ç, Günay Y, Kaptanoglu C. Çesitli saglik kurumlarinda ve saglik meslek gruplarinda siddete ugrama sikligi. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2002; 3:147- 154.
19. Erkol H, Gökdogan MR, Erkol Z, Boz B. Aggression and violence towards health care providers-a problem in Turkey? J Forensic Leg Med 2007; 14:423-428.
20. Gökçe T, Dündar C. Samsun Ruh ve Sinir Hastaliklari Hastanesinde çalisan hekim ve hemsirelerde siddete maruziyet sikligi ve kaygi düzeylerine etkisi. Inönü Üniversitesi Tip Fakültesi Dergisi 2008; 15:25-28.
21. Ölmezoglu ZB, Vatansever K, Ergör A. Izmir metropol alani 112 çalisanlarinda siddet maruziyetinin degerlendirilmesi. Toplum ve Hekim 1999; 14:420-425.
22. Aktuglu K, Hanci H. Acil servislerde siddet tehdidi. 1999; www.ttb.org.tr/TD59/5911.htlm adresinden indirildi.
23. Gülalp B, Karcioglu O, Köseoglu Z, Sari A. Dangers faced by emergency staff: experience in urban centers in southern Turkey. Ulus Travma Acil Cerrahi Derg 2009; 15:239-242.
24. James A, Madeley R, Dove A. Violence and aggression in the emergency department. Emerg Med J 2006; 23:431-434.
25. Jenkins MG, Rocke LG, McNicholl BP, Hughes DM. Violence and verbal abuse against staff in accident and emergency departments: a survey of consultants in the UK and the Republic of Ireland. J Accid Emerg Med, 1998; 15:262-265.
26. Kennedy MP. Violence in emergency departments: under-reported, unconstrained, and unconsionable. Med J Aust 2005; 183:362-365.
27. Lau J, Magarey J, McCutcheon H. Violence in the emergency department: A literature review. Aust Emerg Nurs J 2004; 7:27-37.
28. Erickson L, William-Evans SA. Attitudes of emergency nurses regarding patient assaults. J Emerg Nurs 2000; 26:210-215.
29. Ergün FS, Karadakovan A. Violence towards nursing staff in emergency departments in one Turkish city. Int Nurs Rev 2005; 52: 154-160.
30. Arnetz JE, Arnetz BB, Petterson L. Violence in the nursing profession: occupational and lifestyle risk factors in Swedish nurses. Work Stress 1996; 10:119-127.
31. Ray CL, Subich LM. Staff assaults and injuries in a psychiatric hospital as a function of three attitudinal variables. Issues Ment Health Nurs 1998; 19:277-289.
32. Crilly J, Chaboyer W, Creedy D. Violence towards emergency department nurses by patients. Accid Emerg Nurs 2004; 3:1-7.
33. Winstanley S, Whittington R. Violence in general hospital: comparison of assailand and other assault- related factors on accident and emergency and inpatient wards. Acta Psychiatr Scand 2002; 106:144-147.
34. Barlow CB, Rizzo AG. Violence against surgical residents. West J Med 1997; 167:74- 78.
35. Wyatt JP, Watt M. Violence towards junior doctors in accident and emergency departments. J Accid Emerg Med 1995; 12:40-42.
36. Young GP. The agitated patient in the emergency department. Emerg Med Clin North Am 1987; 5:765-781.
37. Reid WH. Clinical evaluation of the violent patient. Psychiatr Clin North Am 1988; 11:527-537.
38. Novitsky MA, Julius RJ, Dubin WR. Non-pharmacologic management of violence in psychiatric emergencies. Prim Psychiatry 2009; 16:49-53.
39. Ericsson KI, Westrin CG. Coercion meassures in psychiatric care. Acta Psychiatr Scand 1995; 92:225-230.
40. McDonnell A, Jones P. The physical management of challenging behaviour. Clinical Psychology Forum 1999; 127:20-23.
41. Hewitt JB, Levin PE. Violence in the workplace. Annu Rev Nurs Res 1997; 15:81-99.
42. Flannery RB. The employee victim of violence: Recognizing the impact of untreated psychological trauma. Am J Alzheimers Dis 2001; 16:230-233.
43. Khun W. Violence in the emergency department: managing aggressive patient in a high-stress environment. Postgrad Med 1999; 105:143-148.
44. Dilbaz N. Siddet riskinin degerlendirilmesi ve saldirgan hastaya yaklasim. Klinik Psikiyatri Dergisi 1999; 2:179-188.
45. Borum R, Swartz M, Swanson J. Assessing and managing violence risk in clinical practice. Prac Psych Behav Healt 1996; 2:205-222.
46. Staby AE. Handbook of Psychiatric Emergencies. Connecticut, Appleton and Large, 1994.
47. Hoag-Apel CM. Violence in the emergency department. Nurs Manage 1998; 29:60- 63.
48. Levin PF, Hewitt BJ, Misner TS. Insights of nurses about assault in hospital based emergency departments. Image J Nurs Sch 1998; 30:249-254.
49. Flannery RB. Violence in the workplace, 1970-1995: a review of the literature. Aggress Violent Behav 1996; 1:57-68.
50. Arnetz JE, Arnetz BB. Violence towards health care staff and possible effects on the quality of patient care. Soc Sci Med 2001; 52:417-427.
51. Meyer T, Wrenn K, Wright SW, Glaser J, Slovis CM. Attitutes toward the use of a metal detector in an urban emergency department. Ann Emerg Med 1997; 29:621- 624.
52. Eddinger C. Security dogs in the emergency department: One hospital's solution to the crisis of violence. J Emerg Nurs 1991; 17:23-24.
Bilge Annagür 1
1 Uzm. Dr., Konya Numune Hastanesi, Konya
Yazisma Adresi / Correspondence: Bilge Annagür, Konya Numune Hastanesi Konya, Turkey. E-mail: [email protected]
You have requested "on-the-fly" machine translation of selected content from our databases. This functionality is provided solely for your convenience and is in no way intended to replace human translation. Show full disclaimer
Neither ProQuest nor its licensors make any representations or warranties with respect to the translations. The translations are automatically generated "AS IS" and "AS AVAILABLE" and are not retained in our systems. PROQUEST AND ITS LICENSORS SPECIFICALLY DISCLAIM ANY AND ALL EXPRESS OR IMPLIED WARRANTIES, INCLUDING WITHOUT LIMITATION, ANY WARRANTIES FOR AVAILABILITY, ACCURACY, TIMELINESS, COMPLETENESS, NON-INFRINGMENT, MERCHANTABILITY OR FITNESS FOR A PARTICULAR PURPOSE. Your use of the translations is subject to all use restrictions contained in your Electronic Products License Agreement and by using the translation functionality you agree to forgo any and all claims against ProQuest or its licensors for your use of the translation functionality and any output derived there from. Hide full disclaimer
Copyright Psikiyatride Guncel Yaklasimlar : Current Approaches in Psychiatry 2010