Content area
Full Text
Siyaset ve Etik: Olan ile Olmasi Gereken Arasindaki Mesafe Yazar : Riza SAM Yayinevi : Ezgi Kitabevi Yayin Yeri ve Yili : Bursa, 2010
Siyaset ve ahlak, en temelde "olmasi gereken"e iliskin insan etkinlikleridir. Düsünce tarihi boyunca her iki alan da insan davranislarinda ve birlikte yasama pratiginde "olmasi gereken"i arayan ve sorgulayan düsünce disiplinleri olarak öne çikmislardir. Idealde her ikisinin de temelinde özgürlük, irade ve alternatif eylemler ya da durumlar arasinda iyi olani tercih etme bulunmaktadir. Bununla birlikte, bu iki alani bir araya getiren birçok ortak özellik sayilsa da insanlik tarihi boyunca birbirinin bu derece disindaymis gibi görülen baska iki alan da herhalde olmamistir. Bu yüzden de insanlik ve düsünce tarihi boyunca siyaset ile ahlak arasinda nasil bir iliskinin kurulabilecegi ya da siyasetin ahlak alaninda bir etkinlik olarak icra edilebilme imkani, düsünürlerin ilgisini çekmis önemli bir meseledir.
Hem siyaset, hem de ahlak diger insan etkinlikleri gibi degerlerden kaynaklarini aldiklari gibi deger üreten insan etkinlikleri olarak kabul edilebilir. Bununla birlikte, hangi degerlere dayanirsa dayansin ya da hangi etik temellere göre gerçeklestirilmeye çalisilirsa çalisilsin siyasetin ilk ve en önemli amaçlarindan birisi iktidari/gücü elde etmektir. Iktidar ve güç için harcanan çaba, ötekilerle mücadeleye ve bazi durumlarda da çatismaya dayandigi için siyaset ile degerler, ahlak ve etik arasindaki iliskinin sorgulanmasini ayrica önemli kilmakta ve zorlastirmaktadir. Bu mücadelenin çikara, faydaya dayanan bir yönünün de olmasi, en temelde siyasetin ahlak disi bir alan ve etkinlikmis gibi görülmesine ve kabul edilmesine sebep olmaktadir. Çünkü iktidarin hangi yollarla ve nasil elde edildigi; ona ulasildiktan sonra nasil sürdürüldügü ve muhafaza edildigi özellikle siyaset ile ahlak arasindaki iliski açisindan önemli sorular ve meseleler olarak belirmektedir.
Belki de tarih boyunca siyasetin iktidari talep etme amaci ve bu amaç dogrultusunda uygulamada çogu kez ahlakin ve degerlerin dikkate alinmamasi ve hatta çignenerek ötelenmesi, siyaset ve ahlakin özellikle de gündelik hayatta halk arasinda genelde birbirini dislayan kavramlar olarak anlam kazanmalarina sebep olmustur. Hatta "politika yapmak" deyimi halk arasinda kandirmak ya da aldatmak anlaminda kullanila gelmistir. Halbuki ne bugün ne de tarihin baska bir döneminde siyasi hareketlerin ya da örgütlerin temsilcileri kendilerini ahlaksiz olarak halka sunmadiklari gibi siyasallilarinin temelinde de ahlaksizligin...