Content area
Full Text
Özet
Otoimmün hastalıkların tedavisinde tümör nekroz faktörü-alfa (TNF-a) inhibitörlerinin kullanımı son yıllarda giderek artış göstermektedir. Klinikte en çok kullanılan TNF-a inhibitörleri; etanersept, infliksimab ve adalimumabtır. TNF-a; tüberküloz patogenezinde önemli yer tutan bir mediatör olduğundan, TNF-a inhibitörlerinin kullanımının tüberküloz gelişim riskini artırması şaşırtıcı değildir. Bu risk TNF-a inhibitörü ajanları içinde de farklılık göstermektedir. Bu nedenle TNF-a inhibitörü kullanımı adayı olan hastalar tedavi öncesi ve sırasında tüberküloz gelişimi açısından yakın takip edilmelidir. Tarama için altı ayda bir ayrıntılı anamnez, fizik muayene, tüberkülin deri testi ve/veya interferon gama (IFN-y) salınım testi ile akciğer grafisi önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: TNF-alfa, inhibitörleri, tüberküloz, tarama
Abstract
The clinical use of TNF-alpha inhibitors have been increasing in the treatment of autoimmune disorders. The most common anti-TNF-alpha agents on clinical use are ethanercept, infliximab and adalimumab. TNFalpha is an important mediator in the pathogenesis of tuberculosis, therefore the use of TNFAI increases the risk of tuberculosis. Patients who are on anti-TNF alpha treatment should be carefully evaluated for tuberculosis risk before and during therapy. The recommended screening tools are detailed history, physical examination, tuberculin skin test and/or interferon gamma (IFN-y) release assay and chest X-Ray every six months.
Keywords: TNF-alpha inhibitors, tuberculosis, screening
Tümör nekroz faktörü-alfa (TNF-a) inhibitörlerinin (TNFAİ) klinik kullanıma sunulmasıyla birlikte başta romatoid artrit olmak üzere, seronegatif spondilartropati ve inflamatuvar bağırsak hastalıkları gibi çok sayıda inflamatuvar hastalıkların tedavisinde önemli ilerleme sağlanmıştır. Pek çok anti inflamatuvar ajanın aksine TNFAİ hedefe yönelik tedavi mekanizması ile etki göstermektedir. Ancak bu ilaçlarla ilişkilendirilen çok sayıda yan etki de bildirilmektedir. Bunlar; başta tüberküloz (TB) olmak üzere mikobakteri enfeksiyonları, bakteriyel, viral ya da fungal diğer enfeksiyonlar, enjeksiyon yerinde lokal reaksiyon, infüzyon reaksiyonları, otoimmünitenin tetiklenmesi, demiyelinizan hastalıklar, kalp yetmezliği ve malignite olarak sayılabilir (1).
Klinikte en çok kullanılan TNFAİ etanersept; infliksimab ve adalimumabtır (Şekil 1). İnsan monoklonal antikorlarından sertolizumab pegol ve golimumab yeni geliştirilen ajanlar olup, klinik kullanımına ilişkin yeterli sayıda çalışma bulunmamaktadır.
Şimerik (fare/insan) anti-TNF-a monoklonal antikoru olan infliksimab, TNF-a'nın çözünebilir ve transmembran formları için yüksek özgüllük ve afinite göstermektedir. Benzer şekilde adalimumab da tamamen insan kaynaklı monoklonal anti-TNF-a antikorudur ve hem çözünebilir hem de transmembran yerleşimli TNF-a'yı inhibe eder. Etanersept ise bu iki ajandan farklı olarak etkisini TNF-a reseptörleri üzerinden gösteren çözünebilir bir TNF-a reseptör füzyon proteinidir. TNFR2 üzerine afinitesi TNFR1' e göre daha yüksektir (2,3)....